AMERİKA

Star InactiveStar InactiveStar InactiveStar InactiveStar Inactive

 

Gayrimenkul zengini Donald Trump her zamanki gibi güçlünün yanında yer alarak Cumhuriyetçi Parti başkan adaylarından eski Temsilciler Meclisi Başkanı Newt Gingrich'i değil, Mitt Romney'i desteklediğini açıkladı. Trump'ın "samimi bir ilişki" kurduğu Gingrich'i desteklemesi bekleniyordu.

 

 

Nisan ayında Romney için "küçük bir adamı" diyen Trump, zamanla eski Massachusetts Valisi hakkındaki fikirlerini değiştirmiş.
 
Gingrich'in de "mükemmel bir kişi" olduğunu belirten Trump, "Fakat Mitt sıkı biri. Zeki… Bu ülkeye kötü şeyler olmasına engel olacak biri." dedi.
 
Las Vegas'ta dün kameraların karşısına geçen ikili el ele poz da verdi. Romney teşekkür konuşmasında, "Hayatınızda bazı şeylerin gerçekleşmesini hayal bile edemezsiniz. Bu onlardan biri" dedi
 
Gingrich, karşılaştığı sürprizi ise bir espriyle geçiştirmeyi başardı. Kendisi de Las Vegas'ta bulunan Gingrich, "Trump'ın sahip olduğu halk desteğine şaşırdığını" söyledi
 
Geçtiğimiz ay Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir çalışma Cumhuriyetçilerin %20'sinin Trump'ın onay verdiği bir adaya oy vermekten vazgeçebileceğini göstermişti. %13'ü ise Trump'ın desteklediği birine oy verebileeğini belirtmişti. %64'ü ise kararlarında herhangi bir değişiklik olmadığını vurgulamıştı. (USA Sabah)

Star InactiveStar InactiveStar InactiveStar InactiveStar Inactive

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, ABD Başkanı Barack Obama’nın, geçtiğimiz haftalarda Başbakan Recep Tayip Erdoğan hakkında söylediği samimi açıklamaların tek nedeninin "güven" olduğunu söyleyerek, Başbakan Erdoğan’ın, Obama’nın sözlerinin doğruluğunu kanıtladığını ifade etti.


 


Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Barack Obama, aybaşında Time Dergisi muhabiri Fareed Zakaria’ya verdiği röportajda dünya liderleri arasında en iyi anlaştığı beş lider arasında Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ı da saymıştı. Obama, "Eğer onlara -Almanya Başbakanı Angela Merkel, Hindistan Başbakanı Manmohan Singh, Güney Kore lideri Lee Myung-bak, İngiltere Başbakanı David Cameron ve Türkiye Başbakanı Recey Tayip Erdoğan- sorarsanız, bana karşı güçlü bir güven duyduklarını söyleyeceklerini
düşünüyorum" demişti.

Başkan Obama’nın tüm dünyada geniş yankı bulan bu sözlerine Türkiye’nin ABD Büyükelçisi Namık Tan’dan ilginç bir yorum geldi. Yahoo News’e bir röportaj veren Namık Tan, Obama’nın Erdoğan’ı ’en iyi ilişki kurduğu liderler arasında’ sayması ile ilgili olarak, "Başkan Obama, Erdoğan’ı takdir ediyor çünkü o dürüst ve sözüne güvenilir biri" dedi.

"BAŞKA BİR ÜLKE BU ROLÜ ÜSTLENEMEZDİ"
Namık Tan, Obama’nın bunu söylemesinin arkasında, başta Türkiye’de kurulacak NATO füze kalkanı projesi ve Arap baharında, iki müttefik ülke arasındaki olumlu işbirliği havasının etkili olduğunu vurgulayarak, "Söz konusu NATO füze radar sistemi dışında da, örneğin Türkiye Arap baharında son derece olumlu bir rol oynamıştır. Bu durumda, serbest piyasa ekonomisi ve demokrasi kültürlü, İslami gelenekten gelen ancak batılı geleneklere sahip birine ihtiyaç vardı. Başka bir ülke bu rolü üstlenemezdi" diye konuştu.

"TÜRKİYE, ABD’NİN VAZGEÇİLMEZ BİR MÜTTEFİKİ OLDUĞUNU KANITLAMIŞTIR"
Namık Tan, ABD Başkanı Obama ile Başbakan Erdoğan arasındaki benzer samimiyetin Clinton ile Davutoğlu arasında da olduğunu ifade ederek, "İki müttefik ülke arasında, dünyada yaşanan çok önemli gelişmeler karşısında karşılıklı güvene dayalı artarak devam eden bir işbirliği var. Benzer bir ilişki neredeyse her hafta buluşup konuşan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile mevkidaşı Ahmet Davutoğlu arasında da var. Geçtiğimiz yıl yaşanan olaylar, Türkiye’nin ABD’nin vazgeçilmez bir müttefiki olduğunu kanıtlamıştır" dedi.

"İRAN’DA YAŞANAN GELİŞMELERDEN DOLAYI ENDİŞELİYİZ, TANSİYONUN DÜŞMESİNİ İSTİYORUZ"
Namık Tan, geçtiğimiz yıl boyunca Suriye, Libya ve İran’da yaşanan olayların Türkiye ile ABD’yi birbirine daha çok yaklaştırdığı yorumuna ise, "İran’da yaşanan son olaylar ve gelişmelerden dolayı endişeliyiz. Tansiyonun düşmesini istiyoruz. Türkiye İran’a bölgedeki- Irak, Suriye ve Hürmüz Boğazı- rolünün ne kadar ciddi ve olumsuz olduğunu söyledi. Suriye ve Irak’taki mezhepsel gerginlik çok zor, çok hassas ve çok kolay kontrolden çıkabilir" diye konuştu.

Namık Tan, İran’ın, Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki davranışları konusunda yaptığı eleştirileri kabul etmediğini ancak nükleer görüşmeleri yeniden başlatmayı kabul ettiğini de ifade ederek, Bizim teklifimiz görüşmelerin Türkiye’de olması yönünde değildi ancak eğer görüşmeler Türkiye’de olursa ev sahibi olarak mutlu oluruz. Davutoğlu İranlılarla görüşmesinden sonra Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’a bilgi verdi. Ashton da buna tamam dedi ancak biz onlardan İran’a göndermek
için bir mektup bekliyoruz" dedi.

"IRAK’TAKİ HÜKÜMETİN TÜM SİYASİ PARTİLERE EŞİT VE ADİL OLMASINI İSTİYORUZ"
Namık Tan, ABD askerlerinin Irak’tan çekilmeye başladığı Aralık ayından beri Türkiye ile Irak arasındaki tansiyonun yükselmesiyle ilgili olarak ise, "Ortadoğu’nun istikrarı Irak’taki gelişmelerle yakından ilgili. ABD askerlerinin Irak’tan çekilmesinin ardından, örnek, egemen ve demokratik bir Irak yönetimi bölgenin geri kalanı için büyük bir fırsattır. Kapsayıcı ve tüm Irak’ı temsil eden bir hükümetin sorunların üstesinden gelebileceğine inanıyoruz. Toplumun belirli kesimlerinin oy hakkını elinden almak ve siyasi partiler arasındaki dengesizlik ülkedeki istikrarı zayıflatacaktır. Türkiye’nin amacı, karşı karşıya oldukları demokratik zorlukların aşılması konusunda onlara destek vermektir. Irak’taki demokratik ortamı destekliyoruz ve hükümetten hangi etnik ve mezhepsel kökenli olursa olsun tüm siyasi partilere eşit ve adil olmasını bekliyoruz. Bu durumda Türkiye ve ABD’nin, Irak ile ekonomik, kültürel ve sosyal ilişkileri daha da artacaktır" diye konuştu.

"BAŞBAKAN’IN DA OBAMA’YI SEVDİĞİNE İNANIYORUM"
Namık Tan son olarak, Başbakan Erdoğan’ın Obama hakkındaki duygularıyla ilgili olarak ise, "Başbakan’ın da Başkan Obama’yı sevdiğine inanıyorum. Ve bildiğim kadarıyla onu (Obama’yı) içtenliği nedeniyle takdir ediyor" dedi.
 

Star InactiveStar InactiveStar InactiveStar InactiveStar Inactive

Turk Avenue - Amerikan Başkanlık yarışında Cumhuriyetçi adaylar arasındaki ön seçim yarışında heyecan giderek artıyor. Mitt Romney, Florida'daki ön seçimleri açık ara farkla kazandı. Massachusetts eski Valisi Romney yüzde 46 oy aldığı ön seçimde yüzde 32 oy alan Gingrich'i geride bıraktı. Ön seçimlerde Rick Santorum üçüncü ve Ron Paul ise dördüncü oldu.

Gingrich, kampanyaya devam edeceğini açıklarken, Kongre üyesi Ron Paul Florida'daki seçimlerde ağır yara aldı. Cumhuriyetçi Parti'den başkanlık için yarışan adayın 1144 delegenin desteğini alması gerekiyor. Romney şu ana kadar yapılan ön seçimlerde 84 delege kazandı. Seçimlerde Gingrich 27, Ron Paul 10, Santorum 8 delegeye sahip.

Gingrich seçimden sonra yaptığı açıklamada 46 eyalet daha olduğunu ve sonuna kadar yarışa devam edeceğini açıkladı. Florida'da Romney, Cumhuriyetçi kayıtlı seçmenden 765,986 oy aldı. Gingrich ön seçimde 526,449 oy aldı.

4 Şubat'ta Nevada'da yarışacak adaylar, Cumhuriyetçi adayların oylarını almak için yarışacak. 7 Şubat'ta ön seçimler Colorado , Minnesota, Missouri eyaletlerinde devam edecek.




 

Star InactiveStar InactiveStar InactiveStar InactiveStar Inactive

Amerika’nın mali sorunları çok ciddi; ancak bunların aşılması için Washington’daki siyasi çekişmeye son verilmesi gerekiyor. Bu da şu an için uzak bir ihtimal. Ekonomik zorlukların aşılamadığı Amerika’da Kongre‘deki siyasetçilerin uzlaşmaz tutumu Amerikalılar’ı hayrete düşürmüş durumda. Bir seçmen şöyle konuşuyor: "Demokratlarla Cumhuriyekçiler birlikte çalışmıyorlar. Birbirlerine karşı çalışıyorlar. Bu çok saçma bir durum."


Bir başka Amerikalı şunları söylüyor: “Bir şey başaramıyorlar, çünkü sürekli tartışıyorlar…” Washington’daki kilitlenmenin nedeni, Temsilciler Meclisi’ni muhalefetin; Senato’yu iktidar partisinin kontrol etmesi. Tabii Washington’daki siyasetçilerin inatlaşması küresel anlamda Amerikan mali sisteminin konumuna büyük zarar verdi. Geçen yıl Amerika borçlarını ödeyemez duruma düşmek üzereyken bile Kongre üyeleri aylarca çekişmeye devam etti.

Cumhuriyetçiler bütçe kesintilerinin arttırılmasını istiyordu. Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner sık sık şunları söyledi geçen yıl: "Amerikan yönetimine daha fazla ödenek tahsis etmek, bir kokain bağımlısına uyuşturucu vermek gibi bir şeydir." Demokratlar ise Cumhuriyetçiler’i zenginleri korumakla suçladı. Demokrat Temsilciler Meclisi üyesi ve eski Meclis Başkanı Nancy Pelosi şöyle konuştu: “Kongre üyeleri Amerika’nın en yoksul öğrencileri için eğitim ödeneğini kesme konusunda ısrar ederken zenginlerden bir kuruş vergi istenmiyor.”


Demokrat Partili Başkan Barack Obama 10 yıl içinde 4 trilyon dolar tasarruf yapılmasını öngören bir plan hazırladı. Ancak müzakerelerin sonunda iktidarla muhalefet, bunun yarısı üzerine anlaşabildi. Çekişme sırasında Amerikan yönetimi borçlarını ödeyemez duruma düşmenin eşiğine gelmişti. Sonuçta, Standard and Poors kredi derecelendirme kuruluşu Amerika’nın kredi notunu kırdı.


Standard and Poor‘s şirketinden John Chambers açıklıyor: “Washington’daki siyasi tıkanıklık nedeniyle Amerikalı yetkililerin mali sistemi sağlıklı bir seyre sokamayacakları sonucuna vardık. Sebep, Washington’daki siyasi tıkanlığın aşılamamasıydı. Başkan Obama şöyle konuştu: “Siyasetteki uzlaşmaz yaklaşım nedeniyle Amerikan Kongresi hiçbir iş yapamıyor, hiçbir işten sonuç alamıyor.”


New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg şu yorumda bulundu: “Ekonomize en büyük tehdit Avrupa’daki istikrarsızlık veya Çin’in para politikası değil, siyasetçiler arasındaki partizanlık ve siyasi korkaklıktır.” Amerika’nın mali sorunları çok ciddi; ancak bunun aşılması için Washington’daki siyasi çekişmeye son verilmesi gerekiyor. Bu da şu an için uzak bir ihtimal olarak görünüyor. (Michael Bowman, Washington, DC, VoaNews)



 

Star InactiveStar InactiveStar InactiveStar InactiveStar Inactive
Amerikan ekonomisiyle ilgili rakamlar durgunluğun devam ettiğini gösterirken, Amerikalılar da harcamalarında temkinli davranıyor. Harcamalarını kısıtlayan Amerikalılar, geçen aydan buyana tasarruflarını yüzde 4 oranında arttırdı.

Amerika’da ekonominin yüzde 70’ini tüketici harcamaları oluşturuyor. Tüketici harcamaları sadece binde bir oranında artış gösterdi. Noel ve Yılbaşı döneminde bile harcamaların sınırlı kalması ekonomi için olumlu bir gelişme değil. Ancak son birkaç aylık dönemde Amerikalı çalışanların kazancında yüzde 1 oranında artış olması önemli bir gelişme sayılıyor. Bu artış son bir yıl içinde sağlanan en yüksek rakam.
Resmi rakamlara göre, çalışanlar kazançlarının bir bölümünü düzenli olarak tasarruf hesaplarına yatırıyor. Aralık ayında tasarruf oranı yüzde 4 arttı. Bu rakam Kasım ayına göre yüzde yarımlık bir artışa işaret ediyor.
Dünyanın en büyük ekonomisi olan Amerikan ekonomisi çok yavaş bir büyüme gösteriyor. 2011 yılında ekonominin büyüme oranı yüzde 1,7 oldu. Ancak Ekim-Aralık döneminde bümüye oranı hızlandı ve 2,8’e çıktı.
Amerika Merkez Bankası Federal Rezerv Dairesi yetkilileri 2012’de Amerikan ekonomisinin büyüme hızının yüzde 2,7 olacağını tahmin ediyor.

Facebook

Youtube