
ABD’ye okumak için 1997 yılında gelen ve Missouri State University’de muhasebe bölümünü bitiren Ozan Bacak, üç kuşaktan muhasebeci bir aileden geliyor. Dedesi Uşak’ta Sümerbank’ın muhasebeci olarak görev yapmış. Daha sonra yine aynı mesleği seçen babası da İstanbul’da yeminli mali müşavir olarak hizmet veriyor. Bacak’ın dedesinin babası ise CHP’nin ilk Uşak milletvekili. Ofisin baş köşesinde duran büyük dedesinin yer aldığı Meclis’in orjinal fotoğrafını ise büyük bir gururla gösteriyor.
Bacak, kariyerine ilk olarak elektrik-elektronik mühendisi olarak sürdürmek istese de, bu hayalinden Kıbrıs’ta geçen iki yıllık üniversite macerasından sonra vazgeçti. Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde işletme okuyan Bacak, 1996 Mayıs ayında babasının yanından part time olarak muhasebeciliğe başlayınca, kariyer planlamasını değiştirdi. ‘Babama muhasebeci olacağımı söylediğimde, cevabı ‘gurur duyarım’ oldu’ diyor. Bacak, babasından aldığı bayrağı şimdi ABD’de devam ettiriyor.
Bacak, Missouri State Universitesi’nde 36 Türk öğrenci ile kurdukları ünivertsite ortamından ayrılıp 2000 yılında New York’a geldi. Missouri’deki günlerini özlemle ansa da, bir kartpostalda gördüğü espriyi de anlatmadan geçemiyor: ‘Kartpostalın altında ‘Missouri’de Gece Hayatı’ diye bir slogan var. Yukarıda ise zifir bir karanlık, simsiyah bir resim.’
Missouri’nin eğlenceli! gece hayatını bırakıp New York’a geldikten sonra ilk iş tekliflerinden birini yıkılan Dünya Ticaret Merkezi’nde kurulu bir sigorta şirketinden aldı. İşi kabul etmemekte isabet etti!
İlk işine de Frank Sinatra’nın kasabası New Jersey’nin Hoboken şehrinde bina yönetimi alanında faaliyet gösteren bir şirkette başladı. 2001 yılında kendi şirketi Bacak LLC’yi açtı ancak muhasebesini yaptığı şirketi bırakmadı. İlk büyük müşterisi Little Big Jeans oldu. Halen müşterileri arasında Sarar, Taji Fashion, Nema, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu, Golden Source Tile gibi 40’a yakın şirket bulunuyor.
Yine New York ve New Jersey’de faaliyet gösteren pek çok kar amacı gütmeyen vakfın da muhasebesini Ozan Bacak tutuyor. İstanbul Üniversitesi Mezunlar Derneği, Turkish Cultural Center, Turkish American Art Society of New York, Fenerbahçe USA bunlardan bazıları.
CPA olarak adlandırılan Yeminli Mali Müşavir yetkisine sahip olan Bacak, denetim hizmeti de veriyor. Önümüzdeki dönemde şirket gelirinin yüzde 50’sini denetimden sağlanan gelirin oluşturacağını söylüyor. CPA sınavını 2003 yılında veren Bacak, bu lisansı tutmak için sürekli olarak seminer ve toplantıları takip ederek 120 krediyi tamamlamak zorunda.
Bacak’ın müşterilerini büyük bir çoğunluğunu Türk işletme ve şahıslar oluşturuyor. Düzenli muhasebesi yapılan 40 şirket bulunuyor. Her yıl yaklaşık 500 kişinin de vergi beyannamesini dolduruyor.
Türkiye’den son yıllarda şirket kurarak iş yapmak üzere ABD’ye gelen yatırımcı sayısında bir artış olduğuna dikkat çeken Bacak, kriz nedeniyle müşterileri arasında kapanmak zorunda kalan her hangi biri işletme olmadığını söylüyor.
Bacak dışında New York ve New Jersey’de CPA olarak adlandırılan Türk toplumuna hizmet veren yeminli müşavirler arasında ise Ali Kurtmer, Kadir Karabay, Michael Halajian, Bülent İlingi gibi isimler yer alıyor.
MUHASEBECİLER MÜŞTERİLERİNE NEDEN GERİ DÖNMEZ?
Avukat ve muhasebeciler ile ilgili genel bir kanı, müşterilerin telefon ve emaillerine zamanında dönmeme iddiasıdır. Bu iddiayı Bacak, muhasebeciler açısından şöyle açıklıyor: ‘Muhasebeciler aynı anda pek çok müşterinin işini yürütmekle birlikte, gelen telefon veya emaillerin yüzde 90 gibi genel bir çoğunluğu basit konularda, müşterinin kendisinin de bir şekilde cevabını bulabileceği sorulardan oluşur. Müşteri için aciliyeti olan konular genelde, muhasebecinin başka bir müşterisinin zamanından çalarak ayırması gereken konulardır. Bu yüzden muhasebecilere yönelik böyle bir algı vardır ancak bu tamamen iş yoğunluğu içinde değerlendirilmesi gereken bir durumdur,’’ diye açıklıyor. Bacak, kendisine bu yönde gelen email ve telefonlara anında olmasa da mutlaka cevap verdiğinin altını çiziyor.
Bacak, ABD’deki Türk müşterilerde göze çarpan hataları ise şöyle sıralıyor:
TÜRK ŞAHIS VE İŞLETMELERİN MUHASEBEDE EN FAZLA HATA YAPTIKLARI KONULAR
1- Finansal işlemleri sadece banka ekstresi üzerinde muhasebeleşirilmesi. Nakit olarak harcanan tutarların muhasebe işlemine dahil edilmemesi.
2- Şehir efsanelerine, arkadaştan duyuma göre hareket etme.
3- Muhasebe işlemlerinde banka mutakabatı yapmama. Banka hesapları ile kasa bilgilerini eşleştirmeme.
4- Geç bildirimler ile cezalı duruma düşme. Faiz ve gecikme cezasına çarptırılma.
5- Dökümantasyona önem vermeme. Kaynak döküman saklama, arşivleme özelliğinin olmaması.
6- Muhasebeyi değersiz görme, gereken önemi vermeme.
7- Türkiye’de vergi çok yüksek, ABD’de vergi vermeyiz algısı. Amerika’nın bir vergi ülkesi olduğu gerçeğinin geç farkına varma.
8- Haftalık veya aylık muhasebe takibi yerine biriktirerek geçmişe dönük muhasebe yapma.
9- Şirket kasasını kişisel alışveriş ve ihtiyaçlar için kullanma ve bu masrafları şirket masrafından düşürmeye çalışma.
10- Özellikle günlük satış yapan restoran, market, dükkan gibi işletmelerin satış vergilerini müşteriden tahsil edilmesine rağmen, vergi dairesine ödenmemesi.
KONTAK İÇİN
Atlantic Accounting
3 Hudson Street,
Clifton, NJ 07011
Tel: (973) 777-7723
{gallery}Ozan_Bacak{/gallery}