
Koç Holding'in 47.Genel Kurul sonrasında Mustafa Koç, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, "Yatırım planlarınız, açıklamalarınız seçimin belirsizlik yaratmadığını gösteriyor? Bu tespit doğru mudur?” şeklindeki soruya Mustafa Koç, şöyle yanıt verdi: "Herhalde Türkiye'de ilk defa ülke tarihinde, bir seçime giderken, seçim ekonomisi uygulanmıyor. Bu bakımdan hem özel sektör, hem de genelde ekonomik çevreler ve iş dünyası oldukça rahat. Zaten, eğer bir seçim ekonomisi uygulansaydı ve ‘musluklar’ açılsaydı, bunun en belirgin örneği enflasyon çıkma olasılığıydı ki, bugün son 40 yılın en düşük enflasyonunu yaşıyoruz. Bu bakımdan, planlarımızı, projelerimizi, yatırımlarımızı ve stratejilerimizi bunun üzerine bina edip planlayabiliyoruz. Bu bakımdan herkes çok rahat. Bunu büyük bir memnuniyetle ifade etmek istiyorum.”
BU TİP İSTİŞARELER, YABANCILARLA SIK SIK YAPILIYOR
WikiLeaks belgeleri konusuna da açıklık getiren Koç, şunları söyledi: “Habere konu olan toplantıda, bir kere hükümete karşı herhangi bir eleştiri bulunmuyor. Bu tip toplantılar, istişareler yabancılarla, iş dünyası arasında sık sık meydana geliyor. Eğer böyle bir algılama varsa veya Sayın Büyükelçi bunu bu şekilde Washington’a iletmişse, bu tamamıyla kendi yorumudur. Bunu burada altını çizerek söylemek istiyorum. Tabi, mevcut iktidarı özel sektör her zaman, iyi işleri için taktir etmiş, yanlış gördüğü şeyler için yapıcı bir şekilde de eleştirip ikaz etmiştir. Bunu da her zaman yapmıştır ve yapmaya devam edecektir. Fakat, gazetede çıktığı gibi, benim böyle bir iddiam olmamıştır. Ancak 20 ay evvelinin şartları ışığında herhangi bir olası senaryo üzerinde değerlendirmeler yapılmıştır. Bundan da daha normal bir şey olabileceğini ben zannetmiyorum. Bu da yapılan, olağan bir şeydir."
Washington veya Ankara'dan bir geri dönüş oldu mu size? şeklindeki bir başka soruya ise Koç, “Hayır. İlk defa burada konuşuyorum. Böyle bir sıkıntı ne Ankara tarafından bana iletildi. Ne Washington tarafından bir geri dönüş oldu. Böyle bir şey olmadı" yanıtını verdi.
HÜKÜMET, IMF'SİZ BU SÜRECİ İYİ YÖNETTİ
Bir gazetecinin, "Seçim sonucuna dönük düşüncenizi sorarsak, o dönemdeki aynı tahmini tekrar taşıyor musunuz?” sorusu üzerine Koç, 1994, 2000 yılı krizlerini hatırlattıktan sonra, 2008 yılında yaşanan küresel finans krizin gelişmiş ülkeleri kapsadığını belirterek, "Dolayısı ile çok daha fazla endişe duyuyorduk. O nedenle tedbiri elden bırakmamak gerekiyordu. Bir de unutmayın ki bu belediye seçimlerinden hemen sonra patlak veren bir krizdi. O bakımdan insanın aklına getirmesi de gayet doğaldı. Fakat, bunu ben başka platformlarda da dile getirdim. O zaman IMF'nin gelmesini ve ülke için çok önemli olduğu üzerine vurgu yapıyorduk. Fakat hükümet, IMF'siz de bu süreci çok iyi yönetti ekonomiyi. Buradan da çok az yara alarak bu süreci atlattık. Bu bakımdan gayet şansı sayılırız ülke olarak” dedi.
Ana iş kollarının yanı sıra, yeni iş kolu olarak İDO ihalesi konusu olduğunu belirten Koç, "Bunun sonucu da çok yakın zamanda belli olacak. Yeni iş kolu olarak bunu sayabiliriz. Önümüze gelen fırsatları da, eğer ekonomisi varsa, şirket ve mevcut işlere sinerjisi varsa, tabi ki değerlendiririz" açıklaması yaptı.
“AK PARTİ'YE KARŞI VEYA AK PARTİ İLE BERABER OLMAK GİBİ BİR ŞEY SÖYLEMEK ÇOK YANLIŞ OLUR”
Bir gazetecinin, "Wikiliks belgelerinde, sizinle ilgili ‘AKP karşıtı bir duruş’ yorumları yapılıyor. Biliyorsunuz iş dünyasında da zaman zaman biz AKP'nin karşısında duruş sergileyemiyoruz, bundan korkuyoruz gibi bazı söylemler ifade edildi. Siz dolaylı da olsa böyle bir pozisyona düşürülmüş olmaktan dolayı ne hissediyorsunuz? İş dünyasının dile getirdiği bu korkuyu, siz de paylaşıyor musunuz?” sorusuna Mustafa Koç, şu açıklamada bulundu:
“Buradan AK Parti'ye karşı bir duruş sergilemek veya AK Parti ile beraber olmak gibi bir şey söylemek çok yanlış olur. Burada bir iktidar partisi var. İktidar partisi, hepimizin yaptığı gibi ülke için, elinden gelinin en iyisini yapmaya çalışıyor. Zaman zaman ters düşebiliyor özel sektör, mevcut hükümetle. Bu daha evvel de olmuştur. Fakat burada mühim olan üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Ülkenin geleceği için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Bunun için de mümkün olduğu kadar, seçilmiş hükümetlerle ve şimdiki hükümetimizle de, iş dünyası olarak çok yakın istişare içindeyiz ve çalışmalarımıza devam ediyoruz."
ANAYASA TASLAĞI KONUSUNDA KOÇ: “BENİM DE HASSASİYETLERİM OLDU”
TÜSİAD'ın, tartışmalara neden olan Anayasa taslağı çalışmasıyla ilgili ne düşündüğünün sorulması üzerine Koç, bu çalışmanın iyi niyetle kurgulanmasına karşın, çok farklı platformlara çekildiğini söyledi. Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef çok iyi niyetle kurgulanmış olan taslak çalışma ki bu, TÜSİAD'ın kendi çalışması değildi. TÜSİAD böyle bir platform oluşturmuştur. Bundan evvel de başka konularda da çok çalışmalar yapılmıştır. Maalesef, Anayasa'nın değişmez üç maddesinin, bu taslakta yer alması haklı olarak bazı hassasiyetlere yol açmıştır. Bunu bir çok üye de paylaşmaktadır. O nedenle tartışmalar maalesef, çok farklı platformlara çekilmiş ve bu konu üzerinde tartışmaya başlanmıştır. Benim de bu konuyla ilgili hassasiyetlerim oldu. Seçilmiş olan akademisyenlerin de anladığım kadarıyla aralarında görüş ayrılıkları oldu. Sonuç olarak bu taslak çalışmadır. Fakat burada şunu bilmenizi isterim ki, TÜSİAD'ın laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ile herhangi bir problemi olmaz. Olamaz da. Burada ana fikir, senelerdir özlenen sivil bir Anayasayı hayata geçirmektir. Bireyin devlete değil, devletin bireye hizmet ettiği bir ortamı sağlayıp, demokratik hukuk ve laik bir devleti daha sağlam temellere oturtacak düzenlemeleri yapmaktır, buradaki ana hedef. Bunun üzerinde de çalışıyoruz. Fakat çok şansız bir şey oldu. Bundan da çok üzüldük. Bu çalışmalar devam edecek, tahmin ediyorum ki bu hükümet kanadında da ciddi bir şekilde ele alınacak."
SUNA KIRAÇ, KOÇ HOLDİNG YÖNETİM KURULUNDAN AYRILDI
Koç Holding'in Genel Kurul sırasında ise Mustafa Koç, Suna Kıraç'ın, 1977'den beri yürüttüğü Koç Holding'de Yönetim Kurulu Üyeliği ve Yönetim Kurul Başkan Vekilliği görevinden, ayrıldığını açıkladı. Genel Kurul sırasında söz alan Koç Holding hissedarlarından Nusret Arsel ise, Yönetim Kurulu'nu tebrik ederek, grubun tarım, gıda ve hayvancılık konularına biraz daha fazla eğilmesi temennisinde bulundu. Bunun üzerine söz alan Mustafa Koç, tarım, gıda ve hayvancılık konularında, kendilerine yapılan ikazları dikkate alacaklarını söyledi.
KOÇ TOPLULUĞU, 2011 İÇİN KOMBİNE BAZDA 3.7 MİLYAR TL YATIRIM HEDEFLİYOR
Kıraç'ın ayrılmasının ardından, Yönetim Kurulu üyeleri Rahmi Koç, Mustafa Koç, Temel Atay, Ömer Koç, Semahat Arsel, Bülent Bulgurlu, İnan Kıraç, Ali Koç, Turgay Durak, John H. McArthur, Sanford Weill, Heinrich Pierer, Peter Dennis Sutherland ve Kwok King Victor Fung'dan oluştu. Temettü dağıtımının da yapıldığı Genel kurulda, birinci ortaklara 343 milyon 521 bin 339,37 TL temettü, intifa senedi sahiplerine 47 milyon 880 bin 122,52 TL, Emekli ve Yardım Sandığı Vakfına 6 milyon 500 bin TL, ortaklara 206 milyon 478 bin 660,63 TL ikinci temettü dağıtılmasına karar verildi. 2010 yılı faaliyet raporuna göre, Koç Topluluğu, 2011 yılı için konsolide bazda 2,7 milyar TL, topluluk genelinde kombine bazda 3,7 milyar TL yatırım hedefliyor. Genel kurulda yönetim kurulu üye ücretleri aylık brüt 9 bin 250 TL, denetçi üye ücreti de aylık brüt bin 875 TL olarak yeniden belirlendi. (ANKA)