Vahap Munyar - Hürriyet - Kızımın New York’a taşınma işini tamamlayınca Ömer Güneş’le birlikte TurkofAmerica dergisini çıkaran, Comodo adlı bilgisayar güvenliği şirketinin Türkiye Temsilciliği’ni de yürüten Cemil Özyurt’u aradım:- Comodo’nun Başkan ve CEO’su Antakyalı Melih Abdulhayoğlu ile İstanbul’da buluşmamızı sağlamıştın. Hazır New York’tayken şirketin merkezini görmek isterim.
Comodo’nun New Jersey’deki merkezine gittiğimizde Melih Abdulhayoğlu, Güney Kore’den yeni dönmüştü:
- Güney Kore’de temsilciliğimizi almak isteyen bir grup var. Onlarla görüşmeler yaptım.
Cemil Özyurt, ODTÜ Teknokent’te yeni kurdukları Ar-Ge Merkezi’ni anımsattı, Abdulhayoğlu sürdürdü:
- ODTÜ Teknokent’te kurduğumuz merkez, sıradan geliştirme işleriyle yetinmeyecek. Ben ilk İngiltere’de buluşlarımla dikkati çektim, sonra ABD’de Comodo’yu büyüttüm. Ülkemden de bilişim dünyasına buluşlar çıkmasını istiyorum.
- Ankara’daki Ar-Ge Merkezi’nizde kaç personel var. Şimdilik 20-25 kişi var. Personel sayısını daha da artırmayı düşünüyoruz. Ancak, istediğimiz nitelikte eleman bulmakta zorlanıyoruz. Bilişimde, yazılım geliştirmede Türkiye’nin deneyimli insan kaynağına sahip olmasını istiyoruz. Biz de buna katkıda bulunacağız.
Ankara’daki personeli Comodo’nun merkezinde eğiteceklerini vurguladı:
- Arkadaşlarımız gelecek, burada deneyim kazanacak. O deneyimlerini Türkiye’de yeni yazılım, program geliştirmede kullanacaklar.
Türkiye’deki ekibin yeni bir güvenlik sistemi üzerinde çalıştığını kaydetti:
- Comodo, şimdiye kadar hiç hardware, yani cihaz üretimi yapmamıştı. İlk hardware üretimini de yeni güvenlik programıyla birlikte Türkiye’de gerçekleştireceğiz.
- Kendiniz mi üreteceksiniz?
- Hayır, hardware için mevcut, bu alana yatkın şirketlerden biriyle anlaşacağız. Amacımız ürünü Türkiye’den dünyaya pazarlamak.
Türkiye’de Ar-Ge Merkezi kurmalarına Cemil Özyurt’la Ömer Güneş’in etkili olduğunu belirtti:
- Bizim New Jersey’deki şirket merkezimizin dışında İngiltere, Hindistan, Çin, Ukrayna ve Romanya’da Ar-Ge merkezlerimiz var. Türkiye için Cemil ve Ömer çok bastırdı. Böylece ODTÜ Teknokent’teki Ar-Ge Merkezi’ni kurduk.
- Ne kadar yatırım yaptınız?
- Bize şimdiki boyutuyla yıllık maliyeti 1.2 milyon dolar dolayında. Ancak, Türkiye’nin bizim için en büyük Ar-Ge merkezi olmasını çok istiyorum.
- Ankara’da bu merkezi kurmanızda hükümetin Ar-Ge teşviklerinin de rolü oldu mu?
- Benim o teşviklerle çok fazla işim yok. Çünkü, önemli olan Türkiye’de ortaya koyacağımız buluşların desteklenmesi, oradan dünyaya yönelmesinin yolunun açılması.
Antakya’dan İngiltere’ye, oradan ABD’ye uzanan başarı öyküsü olan Abdulhayoğlu, şimdi Ankara’dan da ses getirecek işlere imza atmak için sabırsızlanıyor.
Biz de aynı sabırsızlıkla onlardan ses getirecek işler bekliyoruz...
En güzel teşvik, ortaya çıkan iyi ürünleri devletin almasıyla sağlanabilir
MELİH Abdulhayoğlu, ODTÜ Teknokent’deki Ar-Ge Merkezi’ni kurmadan önce Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’la görüştükl
erini belirtti:
- Sağolsunlar iyi niyetle bize desteklerini dile getirdiler. Ancak, bence en güzel teşvik ortaya çıkan iyi ürünleri devletin almasıyla sağlanabilir.
Kamu kuruluşlarında hâlâ yerli bilişim ürünlerine karşı güvensizlik olduğunu gözlediğini kaydetti:
- Ben, “Döküntü de olsa, işe yaramasa da yerlisini alsın” demiyorum. Yerliye karşı güvensizlik havasının önüne geçmeleri gerekir. Çünkü, birçok ürünün en büyük alıcısı kamu kurumları.
Kamuda bilişim alanında özel sektöre iş yaptırma kültürünün oluşması gerektiğini savundu:
- Kamuda bilişime dönük yerli bir iş istendiğinde hemen gözler TÜBİTAK’a çevriliyor. O zaman özel sektörün bu alanda gelişmesinin önü tıkanıyor.
Aslında Başbakan Tayyip Erdoğan kamu kurumlarına dönük, “Yüzde 15 pahalı da olsa Türkiye’de üretileni alın” genelgesi yayınlamıştı.
Ancak, AK Partili bazı belediyeler de dahil, birçok ihalede o genelgeye uyulmuyor...
Pişmanlık duyulan mesaj yıllar sonra silinebilecek
COMODO Başkan ve CEO’su Melih Abdulhayoğlu, Ankara’daki Ar-Ge Merkezi’nde geliştirilmesine ağırlık verdikleri bir programı anlattı:
- Diyelim ki 5-10 yıl önce internet ortamında bazı şeyler paylaştınız. Sonra da pişmanlık duydunuz ve o mesajınızı tümüyle yok etmek istediniz. Şu ana kadar böyle bir işlemi gerçekleştirmek pek mümkün olamadı. Biz şimdi Ankara’dan böyle bir programı devreye sokmaya hazırlanıyoruz.
- Nasıl olacak?
- Geliştireceğimiz programla silinmesini istediğiniz mesaj veya kendinize ait bir verinin sizin inisiyatifinizle yok edilmesini sağlayacağız.
Mevcut durumda kullanıcının internet ortamında bu yönleriyle kontrol sahibi olmadığını anımsattı:
- Şu anda, “Ben şu bilgiyi, görüşü paylaşmıştım ama vazgeçmek istiyorum” dediğinizde, bu işin hâkimi kurumlar izin vermedikçe yapamıyorsunuz. Bizim programla kontrol kullanıcının eline geçecek.
