
Deri atölyelerinde, tel ve ayakkabı fabrikalarında çok kötü şartlarda düşük ücretlere çalışan Osmanlılar, bekar evlerinde kalabalıklar halinde ülke hasreti ile yaşadı. Amerikan toplumuna çok karışmadan para biriktirip ülkelerine dönme hayali kuranlardan kimi tüberkülozdan, veremden, iş kazalarından genç yaşta öldü. Geriye doğum yerlerini gösteren ay-yıldızlı mezar taşları kaldı. Çalıştıkları fabrikalarda çoğunlukta oldukları için grevler yaptılar, saat ücretlerinin yükseltilmesini istediler. Aralarından nadir de olsa intihar eden, din değiştiren oldu.
Balkan Savaşları, 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'na gurbette yakalananlar ülkeleri için yardım kampanyaları düzenlediler. Kürtler ve Türkler, Kurtuluş Savaşı'nda yetim kalan çocuklar için tüm hayatları boyunca biriktirdiklerini gözlerini kırpmadan yardım cemiyetlerine bağışladılar. İçlerinden bazıları Amerikan ordusuna katılıp 1. Dünya Savaşı'nda cepheye gitti, kimi işçi sendikasına delege oldu, kimi girişimci olup mekan açtı. 1930'lara gelindiğinde yüzde 85'i memleketine geri döndü.
Işıl Acehan, 309 sayfalık tezinde bugüne kadar Amerika'ya gelen ilk Türklerin hiç ele alınmamış sorunlarını yazdı. İşte 1860'lı yılların Harput'undan çıkıp sırasıyla Samsun'a, İzmir'e, Marsilya'ya ordan da Amerika'ya uzanan çılgın Türklerin, Kürtlerin, Ermenilerin, Süryanilerin, Rumların kısacası Osmanlıların hikayesi:
HARPUT'TAN AMERİKA'YA
Amerikalı misyonerlerin faaliyetleri Harput'tan Amerika'ya göçün başlamasına vesile oldu. Misyonerler aynı zamanda Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan Ermeniler'i de yeni kıtaya çekmenin yollarını buldu. 1878 yılında Harput'tan Massachusetts eyaletinin Worcester şehrine gelen ilk Ermeni, Aaron Yenaykian oldu. Tel üreten Washburn & Moen Manufacturing Company'de iş buldu. Yazdığı mektuplarında, memleketteki Ermeni arkadaşlarına, Adana ve İstanbul yerine 'rüyalar ülkesine' gelmelerini tasviye etti. Yenaykian'ın mektupları Atlantik'in diğer yakasında karşılıksız kalmadı. Sadece Ermeniler değil Harput'taki Türkler ve Kürtler de ABD'nin yolunu tuttu.

Harput'un eteğinde, Elazığ'a 4 km uzak olan eski bir Ermeni köyü olan Hüseynik'ten Gaspar Nahigyan, Harput ve İstanbul'da bir acenta kurarak ABD'ye gitmek isteyen hemşehrilerine yardım ediyordu. Worcester'da yaşayan bir Ermeni, Washington'daki Osmanlı elçiliğine mektup yazarak Nahigyan'ı şikayet etmiş dikkatli olunmasını istemişti. Osmanlı, Washington, DC'de Amerika'daki Türkleri temsil eden bir bakana sahipti.
Amerikan gümrük görevlilerinin kontratla çalışmaya gelen işçileri ülkeden kovması ve Belçika'nın Antwerp şehrine göndermesi, Osmanlı hükümetini yaşanan yoğun göçler karşısında önlem almaya yöneltti. Osmanlı hükümeti ilk tedbirini aldı. 1885'te göçü yasakladı. Amerikan konsolosluk görevlisi de ülkede yeterince çalışan göçmen olduğu, ülkeye gelmek isteyenlerin durumlar düzelene kadar bir süre ABD'ye kabul edilmeyeceğini duyurdu.
Şubat 1888'de 24 Osmanlı vatandaşının ABD'ye girişi engellendi ve gemiye bindikleri Marsilya'ya geri gönderildi. Osmanlı, Amerika'nın daha fazla göçmen işçi istemediğini halka duyurma kararı aldı. Sultan II. Abdülhamid yayınladığı bir fermanla yeni kıtaya gitmek isteyenleri göçten caydırmaya çalıştı. Bu sırada ortaya çıkacak kaçak yolla göçün önüne geçmek için politikalar geliştirdi. 18 Temmuz 1890'da öğrenci ve işçi olarak Samsun'daki limandan yurt dışına gidişi yasakladı. Samsun'da şüpheli yolcuları belirleme yeteneğine sahip polisler işe alındı. Ancak tüm önlemlere rağmen bazı yolcular önce İstanbul'a bilet alıp ardından da Marsilya'ya gittiler. Ordan da ABD'ye yol aldılar.
Harput ve Diyarbakır'dan 1890'larda yoğunlaşan göç Osmanlı'yı endişelendirdi. 1892'de Washington'daki Osmanlı elçiliğinin raporuna göre 200 müslüman ABD'ye göç etmişti ve bunlardan 10'u Harput'tandı. Bunlardan biri de Worcester'da çalışan çocuklarının yanına göç eden bir imamdı.
Osmanlı hükümetinin endişelerinden biri Müslümanların dillerini bilmedikleri bir ülkede asimile olmalarının yanı sıra orduda görev yapacak gençlerin kaybedilmesiydi. 1893'te yayınlanan bir fermanla ABD'ye göç yasaklandı.
Osmanlı hükümet görevlileri, ABD'ye göç eden Ermenilerin Marsilya ve ABD'de acentaları olduğunu, Türkleri de peşlerinden sürüklediklerini biliyorlardı. Kaçak yolla göçün önüne geçmeye çalışmanın yanı sıra, göç edenleri geri ülkeye döndermek için de çaba harcadı. Osmanlı-Yunan Savaşı'nın yaşandığı Nisan 1897'de yayınlanan bir genelge ile Osmanlı'ya geri dönenlerin askerlikten muaf tutulacağı duyuruldu.

OSMANLI'NIN AMERİKA'DAKİ TÜRKLER'DEN SORUMLU BAKANI: MEHMED ALİ BEY
ABD'deki farklı etnik grupların Osmanlılaştırılması işleminde atılan önemli adımlardan biri de Washington, DC'deki Türk bakan Mehmed Ali Bey'in (altta fotoğrafta görülen) görevinden alınıp Türkiye'ye geri çağrılmasıydı. 11 Ağustos 1908 tarihinde Mehmed Ali Bey'in ABD'den sorumlu bakanlık görevinden el çektirilme nedenlerinden biri de Mundji Bey tarafından yöneltilen suçlamalardı. Mundji Bey, 1894 ve 1896 yıllarında yaşanan Ermeni ayaklanmasında Mehmed Ali Bey'in babası Hasan İzzet Paşa'nın kusuru olduğunu savunuyordu. Ermenilere karşı yapılan kıyımda babasının rol almadığını savunan Mehmed Ali Bey, babasının o dönem aktif bir görevi olmadığını ve ticaret mahkeme başkanı olarak görev yaptığını anlatıyordu. Mundji Bey, Mehmed Ali Bey'in yerine maslahatgüzar olarak Washington, DC'ye geçti. Bir süre hem New York, hem de Washington, DC'de Osmanlı'nın temsilciliğini yaptı.

Hükümetin Osmanlı vurgusunu pekiştirmek için de Mundji Bey, 23 Ağustos 1908'de New York'taki ünlü Carnegie Hall'de Türk, Ermeni, Süryani ve Rumların katıldığı büyük bir toplantı organize etti.
İLK GÖÇ 1869'DA BAŞLADI
Türkiye'nin doğusundan ABD'ye ilk göç 1869'da başladı. Tek tük göçlerle başlayan dalga 1890'larda zirveye ulaştı. 1899'de Osmanlı göçmenlerin yüzde 84'ü erkekti. 1860-1914 arası gelenler 15-40 yaş arasındaydı. Osmanlı topraklarından 1.2 milyon kişinin göç ettiği, 1869-1892 yılları arasında 172 bin kişinin ''Turkey-Asia'', 1895-1914 arası da 150 bin kişinin ''Turkey-Europe'' bölgesinden göç ettiği kayıtlarda yer aldı.
1906 yılında Amerikan kayıtlarında Amerikan vatandaşı olan Harputlu Ermeni sayısı resmi olmayan rakamlara göre 500 civarındaydı. 1910 yılındaki nüfus sayımında Anadolu'dan gelen Türk sayısında büyük artış göze çarptı. 1909'dakinin iki katı yaklaşık 23,533 kişi ABD'ye geldi. Göçmen sayısı Balkan Savaşları nedeniyle 1911'de 10,229'a, 1912'de 12,788'e düştü. 1913'te ise 23,955 Osmanlı Balkan Savaşları'nın etkisinden kurtulmak için ABD'nin yolunu tuttu. 1. Dünya Savaşı'nın başlaması ile göç adeta durdu. Tarihçi Prof. Kemal Karpat'a göre 1.2 milyon Osmanlı göçmenden 50 bini etnik olarak Türk kökene sahipti.
DERİ İŞİNDE ÇALIŞAN TÜRKLER
20. yüzyılın başlarında ABD'ye gelen Türklerin gözde sektörlerinden biri deriydi. Peabody şehrinde endüstriyel büyümenin ana sebeplerinden biri de Türk işçilerdi. Türk işçilerin yoğunlukla çalıştığı fabrikalar A.C. Lawrence Co. ve National Calfskin Co. şirketleriydi.
1. Dünya Savaşı çıktığı yıllarda cephede olmadıkları için eleştirilen ADB'deki Osmanlılar, askerlere bot üreten fabrikalardaki iş güçleri ile bir anlamda Amerikan ordusuna katkıda bulundular. Aynı zamanda Peabody'de beş Türk göçmen Amerikan Ordusu'na katıldı: George Ahmed, Shurkey Hassan, Dgemal Huder, Mike Kelly Oman ve Risa Surliman.
1906'da Boston Globe gazetesinde yer alan bir habere göre 700 Yunan ve 400 Türk deri sektöründe çalışıyordu. Her altı göçmenden beşi bekar olarak yaşıyordu. Deri işlerinde ilk çalışmaya başlayanlar Türkler'den önce gelen Ermeniler'di. 1896-97 yıllarında Ermeniler deri fabrikalarında işe başladı. Onlar da bu zor işi arkalarından gelenlere bırakmak üzere, bir kaç yıl sonra deri fabrikalarındaki işlerinden ayrıldılar. Sırayla İrlandalılar, İsveçliler, Ermeniler, Polonyalılar ve Litvanyalılar deri fabrikalarında çalıştılar.
LITTLE HARPUT: WORCESTER
Worcester bir dönem Harput'tan gelen Ermeni, Türk ve Kürtler nedeniyle ''Küçük Harput'' olarak anılıyordu. Tel fabrikasında çalışan Harputlular, zor olduğu için bu işte çalışmak istemeyen Amerikalıların yerini alıyordu. 1881'de yerel bir gazete, Peabody'deki bir deri tabakhanesi sahibinin 500 Türkü şehre getirdiğini yazıyordu. Gerekçe ise Türklerin çok güçlü ve zor şartlara dayanıklı işçiler olmasıydı. (Worcester İslam Cemaati'nin üyeleri 1923'te aşağıda birlikte görülüyor.)

Massachusetts'deki deri fabrikalarında çalışanların yüzde 90.9'u Türkiye'de çiftçiydi. 1910'da Peabody'nin nüfusu 15,721 idi. 21 ayrı milletten insanın yaşadığı şehirde 1,469 İrlandalı, 644 Türk, 515 Yunan yaşıyordu. 1905 nüfus sayımında Türkiye'den gelen 96 kişinin hepsi erkekti.
TOPLUM ÖNDERLERİ: JOE HÜSEYİN VE MAMAD EFENDI
Peabody'deki fabrikalarda çalışanların çoğu İngilizce bilmiyordu. Türkleri temsil görevi ise Joe Hüseyin adında bir işçiye düştü. Türk işçilerin sözcüsü olan Hüseyin, Türk toplumuna ulaşmak isteyenlere de rehberlik yapıyordu. Aynı zamanda tercümanlık ve anlaşmazlıklarda hakem görevi de üstleniyordu.
1902 yılında Peabody'e yerleşen Türk Mamad Effendy, (Mehmet Efendi) Türk işçilerle patronlar arasında hakem görevi üstlenmişti. Mamad Effendy, Peabody'de çıkan yerel bir gazetede, Türklerle ilgili her türlü talep ve ihtiyaç için kendisinin aranması istiyor ve telefon numarasını veriyordu. Türklerin kamuoyundaki yanlış imajının düzeltmek için çaba harcayan isimlerden biriydi.
İNTİHAR EDEN TÜRKLER
Massacussetts'e defnedilen Türkler içinden ikisinin intihar ettiği dikkat çekiyor. Her ikisi de gaz soluyarak ölümü seçmiş. 29 Aralık 1920 gecesi 40 yaşındaki Mehmet Ali, Peabody'deki 34 Main Street adresinde odadaki gaz ocağını sonuna kadar açarak intihar yolunu seçti. Mehmet Ali, Carr Leather Co. deri şirketinde çalışıyordu. İntihar eden bir diğer Türk, John İsmail Hassan 28 Ocak 1937'de hayatına kıydı. Her iki intiharın da sebebi bilinmiyor.
{gallery}Peabody{/gallery}
İLK NESİLDEN EN UZUN SÜRE HAYATTA KALANLAR
İlk nesil göç edenlerden bir kaçı 90'lı yaşlarını görebildi. Süleyman Ali, 92 yaşına kadar yaşadı. 1910'da Peabody'e gelen Süleyman Ali, A.C. Lawrence Leather Company'de çalıştı. 1974 yılında Peabody'deki Türklerle ilgili bir yazı yazan Paul W. Mailloux, Süleyman Ali ile röportaj da yaptı. Ali'nin 80'li yaşlarında olmasına rağmen dinç göründüğünü ve bunun nedenini eski futbolcu olması ile ilgili olabileceğini yazdı.
Bir diğer uzun yıllar yaşayan ilk nesil göçmen ise Elazığlı Bekir İbrahim'di. 24 Nisan 1986'da 105 yaşında vefat eden İbrahim'in ölümü ABD'de 20. yüzyılda göç eden bir neslin son bulması anlamına geliyordu.
SENDİKADAKİ ETKİN TÜRKLER
16 Ekim 1918'de Peabody'de en büyük işçi sendikası toplantılarından biri gerçekleştirildi. Deri sektöründe ağırlıklı olarak çalışan Türkler, Amerika Birleşik Deri İşçileri Sendikası (United Leather Workers of America) içinde güçlü bir konuma sahipti. 1 Numaralı sendikanın 1000'den fazla üyesi vardı. Türklerin yanı sıra Polonyalı, Yunan, Rus ve Amerikalı üyeler ve temsilcilerinin yer aldığı kongrede, Türklerin desteğini alan aday 544 oya karşı 514 oyla sendikanın başkanı seçildi. Lynn şehrinde Ağustos 1920'de yapılan bir başka sendika seçiminde Ali Efendi, Amerika Uluslararası Birleşik Deri İşçileri Sendikası'nın (United Leather Workers International Union of America) 35 delegesinden biri seçildi.
Türklerin aldıkları saat ücretleri özellikle 1. Dünya Savaşı dönemimde kıskançlığa da neden oldu. Amerika ile Osmanlı'nın karşı cephelerde savaşması, Amerikalılar'ın ülkelerindeki Türklerin fazla para kazandığını söyleyip homurdanmlarına sebep oldu. O dönemde Peabody'de iki Türk parasını verip tiyatroya gitmek istediği halde polis tarafından tiyatroya Türk oldukları gerekçesi ile alınmadı. İşin peşini bırakmayan ve polisten şikayetçi olan Joe Hüseyin, polisi görevden aldırmayı başardı.
BOSTON TÜRK BAŞKONSOLOSU
Türk konsolosluk görevlilerinin Peabody ziyaret büyük heyecan yaratıyordu. Ulusal kimliğin yerleşmesi için yapılan ilk ziyaretlerden biri 1911 yılında Boston Konsolosu İbrahim Efendi'nin Peabody'e gelmesiydi. Yaklaşık 250 Türk, Peabody Meydanı'ndaki O'Shea Binası'nda konsolosu görmek için bir araya geldi. İbrahim Efendi konuşmasında ulus kimliğine vurgu yapıp eğitim konusuna ağırlık verilmesini istedi.

ABD'de yaşayan Türk sayısı 1860'lardan itibaren her geçen yıl artmasına karşın din işleri ile ilgili Türkiye'den ilk imam 1910 yılında geldi. Osmanlı hükümeti tarafından İslam'a geçmek isteyenlere de yol gösteren bir misyoner olarak görülen İmam Muhammed Ali, (fotoğrafta ortada oturan) ABD'ye gelişinden kısa bir süre sonra Türklerin yoğun yaşadığı şehirleri ziyaretlere başladı. 3 Ocak'ta New York'a gelen İmam Muhammed Ali, 25 Ocak 1910 tarihinde Peabody'i ziyaret etti. 150 kişinin katıldığı toplantıda İmam Muhammed Ali, Türklere yeni geldikleri ülkede nasıl davranmaları ve yaşamaları gerektiğini anlattı.
İmam Muhammed Ali, Türklerin yoğunlukta yaşadığı şehirlerden sırasıyla Providence, Worcester, Boston, Peabody, Lawrence, Lowell ve bir kaç yeri daha ziyaret etti. 35 yaşındaki imamla ilgili yazılan bir habere, doğduğundan beri hiç sakallarını kesmediği notu düşülüyordu. İmam Muhammed Ali, o dönemde Columbia Üniversitesi'nde okuyan Ahmet Emin Yalman ve Ahmet Şükrü Esmer'le birlikte saygı duyulan entellektüellerden biriydi.
Türkler sayılarının çokluğuna rağmen Peabody veya başka bir şehre bir camii yapmayı düşünmediler. Amerika'daki Türklerle ilgili 'Turks in America' kitabını kaleme alan Frank Ahmed, Türklerin finansal açından kendilerini rahat hissetmedikleri ve geri gitme fikri hep kafalarında olduğu için cami yapmaya girişmediklerini yazıyor. Türkiye'deki yakınlarına para göndermek onların önceliğiydi.
O yıllarda Cuma namazları, Türk toplumunun içinde dini bilgileri olan Bekir İbrahim ve Mehmet İbrahim tarafından kıldırılıyordu. Sadece Peabody değil Salem, Lynn şehirlerinde de Türkler ihtiyaç olduğunda bu isimlerden yardım istiyordu. Türkler, Peabody'deki Cuma namazlarını Emerson Park'ta bir araya gelip kılıyor, hutbe de Bekir veya Mehmet tarafından okunuyordu. Kışın da namazlar Turkish Orphan Society'nin salonunda kılınıyordu. Sayının giderek azalmasıyla 1950'lerde dini ibadetleri herkes kendi evine kaydırdı.
Peabody'deki Türkler arasında birlik ve beraberliği gösteren en iyi örneklerden biri Ahmadiyya Hareketi'nin temsilcisinin şehri 13 Eylül 1923 ziyareti ile gerçekleşti. Londra ve Amerika'da pek çok konferansa katılan kısa süre Amerika'da kalan Hint asıllı Müftü Muhammed Sadik, Chicago ve Detroit'te pek çok Hristiyan'ın İslam'ı seçmesine vesile oldu. Türk toplumunun tanınan ismi Joe Hüseyin tarafından Peabody'e davet edilen Müftü Sadık, 16 Eylül Cumartesi günü belediye binasında tamamı Türklerin oluşturduğu bir konferansa katıldı. Ertesi günde Peabody'deki bir kilisede gerçekleştirilen ve sadece müslümanların değil hristiyanların da katıldığı konferansa ilgi büyük oldu. Türk ve Amerikan bayrakları kilisede birlikte dalgalandı. İki din arasında ilk diyalog bu toplantılar vasıtasıyla sağlandı. Türkler ve Kürtlerin hristiyanlarla iletişimleri din farklılığı yüzünden sınırlıydı.
DİN DEĞİŞTİREN HARPUTLULAR
Toplumda din değiştirmeye de hiç iyi gözle bakılmıyordu. Hatta 15 Temmuz 1917'de 21 yaşındaki Harputlu Kürt Mike Oman'ın Katolik olması büyük bir kavgaya da sebep oldu. Peabody'de Katolik Kilisesi'ne giden Mike Oman, hemşehrilerinin tepkisi ile karşılaştı.
Sözlü taciz ve sataşmalara maruz kalan genç, neden hristiyan olduğunu soranlara kendi tercihi ve kimsenin ilgilendirmediği cevabını veriyordu. Bir gün Türklerin zaman geçirdikleri Walnut Street üzerindeki kahve önünde beklerken Muhammed Sedelman isimli bir Türk gencinin Oman ve hristiyanlığa küfür etmesiyle başlayan tartışma, Oman'ın silahından çıkan mermilerle son buldu. Bıyıklarını kesmesi bile olay olan genç, o gün 3 kişiyi vurdu. Daha sonra Amerikan ordusuna katılan ve Mike Kelly Oman adını alan Harputlu genç, 1918'de 1. Dünya Savaşı'nda Fransa'da çarpıştı.

MEMLEKETE YARDIM
Türkiye'de Kurtuluş Savaşı yıllarında Peabody ve çevre illerdeki Türkler ve Kürtler bir araya gelip yardım kampanyası düzenledi. 21 Ağusos 1921'de Türkiye'ye gönderilmesi için Washington'daki Türkiye temsilcisi Abdülhak Hüseyin'e 150 bin dolar verildi. (2013 parasıyla $1,948,051.95). Kurtuluş Savaşı sonrası yetim kalanlara yardımcı olmak amacıyla 1921'de Himaye-i Etfal'i kuran Dr Mehmed Fuad, 1923'te ABD'deki Türklerin yaşadığı şehirleri ziyaret etti. Türkiye'deki durum hakkında bilgi veren, yetimler için para toplayan Dr. Fuad, Wisconsin, Illinois, Michigan, New York, New Jersey, Massachusetts ve Rhode Island'ı ziyaret etti. Pek çok Türk ve Kürt, tüm hayatları boyunca biriktirdikleri paraları yetimlere destek olmak ve ülkenin yeniden inşaası için Dr. Fuad'a teslim etti. 1923'te Peabody'de sadece 240 Türk ve Kürt kalmıştı.
Dr. Fuad, Peabody'i ikinci kez 14 Ağustos 1925'te ziyaret etti. Denver'daki Sosyal İşçilerin Ulusal Kongresi'ne katılmak için geldiğinde Peabody'e de uğrayan Dr Fuad, belediye binasında yapılan toplantıda Türk çocuklar için 6960 dolar toplandı. (2013 rakamlarıyla $92,800.00) Joe Hüseyin'in organize ettiği bağış kampanyasına 160 kişi katıldı. Toplantıda katılımcılar 5 ile 260 dolar arasında bağışta bulundu. Ortalama her bir katılımcı 43.50 dolar bağışta bulundular.
1911'de haftalığı 2,5 dolara çalışan Osmanlılar, 1. Dünya Savaşı öncesi 18 dolar, savaş sonrası 20-25 dolar ücrete çalışıyordu.
ERMENİ VE RUM ORTAKLI TÜRK GİRİŞİMCİLER
Peabody'de herkes işçi olarak kalmadı. Aralarında kendi işyerini kuranlar da vardı. Peabody'i biri 1909, diğeri 1911 olmak üzere iki kez ziyaret eden Gazeteci Ahmet Emin Yalman'a göre, bu şehirdeki Türkler Osmanlı Caddesi olarak bilinen Walnut Street'te bir kahve, bir de pastane işletiyordu. Yeterli kahve olmadığı için Türkler, Yunanlılar'ın kahvelerine de gittikleri oluyordu. 1910'da Walnut Street'te beş Yunan, bir Türk kahvesi vardı. 27 Walnut Street'te Osman Coffeehouse, 24 Walnut Street adresinde de H.Mistafa pastane işletiyordu.
Dersim'in Hozat ilçesinden gelen İsmail Hüseyin öldüğü 8 Kasım 1959'a kadar Peabody'de yaşadı. Deri işinde çalışan Hüseyin, Walnut Street üzerinde 1940'lı yılların başında Paradise Cafe adında bir restoran açtı. Ölümünden bir yıl önce polis şefi Hüseyin'e silah taşıma ruhsatı verdi. Yıllar boyu şehirde isim yapmış, güvenilir bir işadamı olması ve yüklü miktarda para taşıması nedeniyle ruhsatın verildiği notu düşüldü. Klasik Türk kahvehanesi yerine Avrupa sitilinde cafe açan Hüseyin, bekardı. Cenazesi amcası İsmail Süleyman tarafından Türkiye'ye götürüldü ve Elazığ'a defnedildi.
1949'da Ermeni Harry Kizirian ve Türk Mehmet Mustafa, 22 Walnut Street adresinde birlikte kahve işletiyordu. 1952'de mekanı Rum George Konstantin devraldı. Aynı yıl Ali Hasan isimli bir Türk ve Jas Geanoulis isimli bir Rum 28 Walnut Street adresinde ortaklaşa bir terzi işletiyordu.
GERİ DÖNÜŞ
1930'lı yıllara gelindiğinde ABD'ye gelenlerin yüzde 85'i Türkiye'ye geri döndü. Geri dönüşte ekonomik küçülmenin ve yavaşlamanın da büyük etkisi oldu. Massachusetts'te 1923-1935 yılları arasında ayakkabı yapımında çalışan sayısı 69.3 binden 44.3 bine geriledi. 1923'te 13 bin kişiye istihdam sağlayan Havehill 1938'e gelindiğinde 5 bin kişiyi zor istihdam eder haldeydi.
1930 Federal Nüfus Sayımı'na göre Peabody'de kalan Türk sayısı sadece 98'di. Walnut Street'teki bir kaç kahve ve O'Shea Binası'ndaki Orphan Aid Society Hall'e rağmen Türk nüfusu gözle görülür bir şekilde eridi. Sayıları azalsa da aralarındaki dayanışma 1950'lere kadar sürdü.
Türklerin ABD'ye gelişleri de dönüşleri gibi sıkıntılı oldu. O dönemin gazetelerine sık sık bilet almak istediği için dolandırılanlar, haberlere konu oldu. 1919'da Türkiye'ye dönmek için hazırlanan 100 kadar Türk yine bir Türk tarafından dolandırıldı. Süleyman Musa, Salem Evening News'e verdiği demeçte, bir süre Peabody'de kalan Kaptan Mehmet Bey'in bilet alması için kendisine verilen 20 bin dolarla birlikte kayıplara karıştığını söylüyordu. Bugün hala ilk göç eden Türkler'den azda olsa ABD'de yaşayanlar var. Ancak çoğu Amerikalı bir yaşam tarzı ve kültürüne sahip. İlk nesil umutlarını ve beklentilerini gerçekleştirdi denilebilir. Para biriktirip ülkelerine döndüler. İkinci Türk göç dalgasının gelmesi için 1950'li yıllara kadar beklenmesi gerekti.
ANADOLU'DAN GELEN GÖÇMEN SAYISI
Yıl / Sayı
1886 15
1887 208
1888 273
1889 593
1890 1,126
1891 2,488
1892 --
1893 --
1894 --
1895 2,767
1896 4,139
1897 4,732
1898 4,275
1899 4,436
1900 3,962
1901 5,782
1902 6,223
1903 7,118
1904 5,235
1905 6,157
1906 6,354
1907 8,053
1908 9,753
1909 7,506
1910 15,212
1911 10,229
1912 12,788
1913 23,955
1914 21,716
1915 3,543
1916 1,670
1917 393
1918 43
1919 19
1920 5,033
1921 11,735
1922 1,998
1923 2,183
1924 2,820
Kaynak: Susan B. Carter et al., Historical Statistics of the United States, Millennial Edition (Cambridge: Cambridge University Press, 2006)
PEABODY'DEKİ MEZARLIKTA YATAN OSMANLILAR
Peabody'de yer alan Cedar Grove Cemetery'de yatan Osmanlı göçmenlerin ölüm tarihleri ve nedenlerinin de yer aldığı bir listesi yer alıyor.
İsimi Tarih Yaş Ölüm Nedeni İkameti
Mamat Hassen 26-Tem-1905 25 Tükenme, bitkinlik, fıtık Peabody
Abraham Mohammitt 31-Mart-1912 25 Verem Tewskbury
Allis Hassan 7-Mayıs-1913 23 Karın zarı iltihabı Peabody, Mass
Mamet Mystphia 12-Ekim-1915 25 Tüberküloz Lynn
Mamet Tamma 18-Mart-1916 32 Akciğer tüberkülozu Salem
Joseph Mohamet 27-Nisan-1916 25 Akciğer tüberkülozu Peabody
Mehmed Hassen 1-Mayıs-1916 18 Akciğer tüberkülozu Tewksbury
Allie Hassan 15-Tem-1916 24 Tüberküloz Peabody
Husein Hassan 1-Eylül-1916 26 Tüberküloz Peabody
Isman Alli 18-Ekim-1916 22 Omurga tüberküloz Peabody
Mustaffa Hassan 20-Kasım-1916 30 Tüberküloz Peabody
Mustaffa Hassan 20-Kasım-1916 30 Tüberküloz Peabody
Ahmed Obsen 3-Aralık-1916 27 Bağırsak düğümü Peabody
Mustaffa Hassan 4-Aralık-1916 20 Akciğer tüberküloz Peabody
Mamet Hassan 23-Şubat-1917 35 Tüberküloz Peabody
Mamet Hassan 23-Şubat-1917 35 Tüberküloz Peabody
Mamad Hassan 19-Nisan-1917 33 Akciğer tüberküloz Peabody
Mamid Hassan 3-Haziran-1917 45 Karaciğer kanseri Lynn
Amed Hassan 5-Temmuz-1917 28 Direkten düşme Peabody
Abdullah Hassan 28-Eylül-1917 36 Tüberküloz Tewksbury
Ismiah Mamid 21-Şubat-1918 35 Kronik böbrek iltihabı Peabody
Mamad Hassan 2-Nisan-1918 45 Zatüre Peabody
Mamad Hassan 18-Eylül-1918 26 Karın zarı iltihabı Peabody
Yasif Hassan 17-Nisan-1919 30 Tüberküloz Salem
Ali Hassan 4-Kasım-1924 33 Tetanoz
Ismael Hussein 22-Ekim-1927 35 Kafa kırılması Salem
Fike Hassen 18-Ağus-1928 30 Göğüs bıçak yarası Woburn
Alli Hassan 25-Eylül-1928 49 Mide kanseri Boston
Alli Hassan 18-Mart-1929 42 Tüberküloz Tewksbury State Hospital
Ahmed Hussein 19-Kasım-1929 44 Kronik kalp kası iltihabı Eyalet Reviri, Tewksbury
Murtaza Hassan 28-Haz-1930 43 Kalp damar tıkanıklığı Salem Hospital
Allie Hassan 24-Şubat-1932 40 Kanser 23 Foster St., Peabody
Ali Hassan 31-Aralık-1936 48 Kalp-böbrek rahatsızlığı Eyalet Reviri, Tewksbury
(John) Ismail Hassan 28-Ocak-1937 50 Gazdan intihar 14 Munroe St., Lynn
Mamad Hassan 11-Mart-1938 55 Akciğer tüberküloz Eyalet Reviri, Tewksbury
Ahmed Mustafa 8-Nisan-1938 60 Karın zarı iltihabı 27 Walnut St. Peabody
Abraham Hasson 16-Mart-1940 46 Akciğer kanseri Tewksbury State Hospital
Kako Hassan 28-Mayıs-1943 44 Yıkılan duvarın altında kalıp 11 Caller St., Peabody
Abdullah Hassan 10-Tem-1943 47 Akciğer tüberküloz Peabody, Essex Sanatorium
Ebish Hasson 26-Şubat-1944 54 Mide ülseri Lynn
Samuel Hassan 25-Ocak-1947 68 Akciğer tüberküloz Şehir Reviri, Peabody
Alli Kuder 16-Aralık-1947 78 Doku sertleşmesi Tewskbury State Hospital & Infirmary
Ismael Inrahim 1-Şubat-1951 89 Kalp hastalığı 38 Central Ave., Lynn
Alli Hassan 15-Ocak-1953 60 Pankreas kanseri 65 Main St., Peabody
Thomas Hassan 31-Ağu-1953 70 Genel damar sertliği Crystal Lake Rest Home, Peabody, Mass.
Rizzo Suliman 6-Mart-1955 75 Kalp hastalığı Tewksbury State Hospital
Ismael Hassan 17-Kasım-1955 67 Kalp hastalığı 188 Main St. Peabody
Shaban Hassan 25-Hazi-1956 71 Akciğer ödemi Peabody
Charles Suleyman 5-Nisan-1958 74 Sepsis 20 Beaver St.,Salem
Mamad Suliman 27-Kasım-1959 67 Akciğer tüberküloz Essex Senatorium
Hallil Hassan 17-Nisan-1961 78 Kroner tıkanıklık 50 St. Andrews, Lynn
Mustaffa Ahmed 5-Haz-1961 74 Akciğer tüberküloz 65 Main St. Peabody
Alli Hassen 7-Ağu-1961 84 Kalp atardamar tıkanıklığı 45 Central St., Peabody
Ali Kaly Suliman 14-Haz-1987 92 Kalp yetmezliği 50 Warren Street, Peabody
Kaynak: Peabody Cedar Grove Cemetery Records
