
Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik görüşmeleri yaparken Orta Asya, Ortadoğu ve Afrika ülkeleri ile işbirliği zeminleri geliştirdiğini aktaran Nihat Ergün, bütün bu girişimlerle küresel barışın tesis edileceğinin altını çizdi. Ergün, "Biz Batı'nın kazan-kaybet eşitsizliğini değil, hem öğrenen öğreten, hem alan hem veren tarafını önemsiyoruz. Türk-Arap Sanayi İşbirliği Konferansı gibi etkinlikleri de dostluğumuzu pekiştirmek, işbirliği alanlarını artırmak adına bu büyük fırsatlar olarak değerlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.
2002'de Türkiye'nin Arap ülkeleri ile ticaretinin gerilerde olduğunu belirten Ergün, şöyle konuştu:
"Bu rakam şu an 33 milyar dolarlar seviyesinde. Onu gelecek 5 sene içinde 100 milyar dolar seviyesine çıkarmalıyız. Gelinen aşamada elde edilen artış sevindiricidir, ama yeterli değildir. Tabii 5 sene sonrası için belirlediğimiz hedefi yakalamada işadamlarının da önemli rolü olacaktır. Sonuç itibari ile ticari bağların artması bölgeyi istikrarlı kılacaktır. Nihayetinde bölgemiz güçlenecek, kural koyan gündem belirleyen bir konuma gelecektir. Buna bizim kadar dünyanın da ihtiyacı vardır. Artık dünyanın adil gelir paylaşımını esas alan ülkelere ihtiyacı vardır."