Turk Avenue- Türk Amerikan İşadamları Derneği (TABA)-AmCham Başkanı Uğur Terzioğlu, 2011'in ilk çeyreğinde ABD’ye yapılan ihracatın yüzde 34,3, ithalatın yüzde 91,9 oranında arttığına dikkat çekerek, ''Bu durum Türkiye’nin ABD’ye verdiği dış ticaret açığı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 127,4 artarak 3 milyar 53 milyon dolara ulaşmasına neden oldu. Biz TABA olarak dengelerin önümüzdeki yıllarda daha sağlıklı bir düzene oturması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şimdilik Amerika’nın ithalatının anca binde 5’ini karşılayan ticari payımızın önümüzdeki yıllarda hızla artmasını umuyoruz,'' diye konuştu. Terzioğlu, Türk-Amerikan ilişkilerindeki son durumu Turk Avenue'ye değerlendirdi.
Gecen yıl ABD'den Türkiye'ye gelen turist sayısı 654 bine ulaştı. Ticari ilişkilerde Türkiye tarafında hala olumlu gelişmeler olmasa da turistik anlamda bir hareketlilik söz konusu. Amerikalılar Türkiye'yi keşfediyor diyebilir miyiz?
Evet. Özellikle havacılık yedek parça ve yan sanayi üretiminde Amerika ve Türkiye arasındaki işbirliği gelişiyor ve daha da gelişecek. Bu gelişimin desteklenmesi şart. Burada inanılmaz bir potansiyel görmekteyim.
ABD ile olan ticari ilişkilerimiz gelişme gösterse de hedeflerin çok altında. Dış ticaret açığı verilen ülkelerin en önemlilerinden biri ABD. Bu yılın ilk çeyreğinde ABD’ye yapılan ihracat yüzde 34,3 artsa da, ithalat da yüzde 91,9 arttı. Bu durum Türkiye’nin ABD’ye verdiği dış ticaret açığı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 127,4 artarak 3 milyar 53 milyon dolara ulaşmasına neden oldu. Biz TABA olarak dengelerin önümüzdeki yıllarda daha sağlıklı bir düzene oturması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şimdilik Amerika’nın ithalatının anca binde 5’ini karşılayan ticari payımızın önümüzdeki yıllarda hızla artmasını umuyoruz.
Amerikan turistlerin Türkiye’yi keşfetmesi birçok açıdan çok büyük bir fırsat. Ülkemizin ucuz ve kaliteli tatil fırsatları sunması, önemli doğal güzelliklere sahip olması, hizmet sektörlerimizin hızlı bir şekilde gelişiyor olması bunun sebeplerinden. Bu artışta bölgedeki diğer ülkelerin siyasi gelişmelerinin de etkisi var. Bu yıl turizm gelirlerinde daha da önemli artış bekliyoruz; çünkü Akdeniz havzasındaki Müslüman diğer ülkelerin iç sıkıntıları nedeniyle düşen turizmi, ülkemizi olumlu etkileyecektir.
Ülkemizi ziyaret eden Amerikalı turistlerin sürekli artması da bir memnuniyet göstergesidir. Bizim otelimizde misafir ağırlama anlayışımız Amerikan kültürünün beklentilerini karşılamaya çok uygun. Birçok işletmenin “her şey dahil” sistemi yürütmesi de bu konuda etkili.
Türkiye'de özellikle ESBAŞ'ta uzay sanayi ve motor üretimi ile ilgili Amerikalı firmaların yatırımları dikkat çekiyor. Üretici bazında Türkiye'nin ABD'deki Yatırım Ajansı vasıtasıyla yürüttüğü çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yatırım ajansı faaliyetleri çok kıymetli ve özel ama yeterli değil ve hiçbir zaman da olamayacak. Çünkü çıtayı hep yukarı çekeceğiz.
Türkiye'de güven ortamının tesis edilmesi sayesinde yabancılar yatırım için daha rahat hareket ediyorlar. Son yıllardaki istikrar edindiğimiz önemli bir fırsat. Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı'nın 5 yıl önce Başbakanlık’a direk bağlı olarak kuruldu, bu kurum o zamandan beri Türkiye'ye yabancı yatırım çekmek amacı ile çalışıyor. Bu sayede ülkemize çok önemli yatırımlar çekildi.
Biz ülke olarak sürekli gelişen ve büyüyen bir ülkeyiz, dinamik bir yapımız var. Bu durum yatırımcının dkkatini çekiyor. Ancak; bütün ülkeler kendi ülkelerine yatırım çekmek için çalışıyorlar. Yabancı yatırımlar pazarı yıllık 1,3 trilyon doları kapsıyor. Elimizden geldiğince çalışarak bu miktardan daha fazla koparmaya çalışıyoruz.
New York taksi ihalesini Karsan büyük bir sürprizle kaybetti. Olsa kamuoyu yoklamalarında en beğenilen araç Karsan'ındı. Sizce bu kararın arkasında politik bir neden olabilir mi?
Kamuoyunun aracı beğenmesi sunulan prototipin estetik görünümü ile ilgili. Ancak aracı uygun görmeyen yetkililer daha çok teknik hususta endişelerini belirtmişler ve Karsan’ın yeni olduğu Amerikan pazarında yedek parça, servis ve know-how sorunu yaşayacağını düşünmüşler. Sonuçta bu konuda değerlendirme yapan yetkililerin değer yargıları kamuoyundan farklı, kararın buna bağlı olduğunu düşünüyorum. Politik olduğunu sanmıyorum.
Kongre'deki Türk dostu milletvekili sayısı 100'ü geçti. Bu konuda özellikle Türk-Amerikan toplumu daha bilinçlendi. Türkiye'yi ziyaret eden Kongre üyelerinde geçmiş yıllara göre Türkiye ile ilgili konularda bilgi açısından bir farklılık görüyor musunuz?
Tabii ki. ABD’ deki bizim gibi STK ( Sivil Toplum Kuruluşları) o kadar güçlendi ki, bu sayının 100’ü aşmasında en büyük rolü oynadılar. Son Ermeni tasarısında alınan 22 oyda STK’ların eseridir. Elbette, geçmiş yıllarda ziyarete gelen yetkililer Türkiye’yi tarihi ve Osmanlı kültürü ile daha fazla tanıyorlardı. Ancak ülkemizin sanat, siyaset, turizm ve ticaret anlamında dışarı açılması ve tanınması Kongre üyelerinin ve diğer Amerikalı yetkililerin Türk kültürü daha iyi tanımasını sağlıyor. Amerika’da yaşayan eğitimli, başarılı Türk azınlık da bu konuda bizlere yardımcı olmuş olabilir. Amerika’da yaşayan Türkler her ne kadar Almanya’daki gibi bir birlik içinde hareket edemeyecek kadar seyrek olsa da; genellikle başarılı profilleri nedeniyle saygınlık sahibiler ve ülkemizi çok iyi temsil ediyorlar.
Amerikan ekonomisindeki durağanlığı üzerinden atamaması, işadamlarını ABD'de yatırım ve iş yapma konusunda çekimser kılıyor. Çekim merkezinin gelişmekte olan ülkelere doğru kayması, Amerika'nın Türk firmalar tarafından keşfedilmeden kaybedilmesine neden olabilir mi?
Sanmıyorum. Çünkü ABD bulunduğu krizden çıkabilmek için bölgesel olarak çok ciddi teşvikler vermektedir. Konu ile ilgili düzenli olarak eyalet bazında temsilcileri ülkemizde misafir ederek bu fırsatları anlatma çabasındayız.
ABD’de yaşanılan ekonomik sıkıntı ve işsizlik süreci geçici bir süreçtir. Elbette dünyanın en büyük, en sağlam ekonomilerinden biri olan ABD bu sıkıntının içinden çıkacaktır. Türk firmaları çok uzun yıllardır ABD pazarına girmek istese de çok başarılı bir çıkış grafiği yakalanamadı. Bunu yakalamak yıllar sonra da mümkün olabilir, önemli olan fizibilite çalışmaları titizlikle yapılsın.
ABD ile Türkiye arasında kurulan ekonomi kurulu ile ilgili TABA olarak nasıl bir rol üstlendiniz? Bu iş birliğinden önümüzdeki dönemde, özellikle seçimlerden sonra nasıl gelişme beklemektesiniz?
Başkan Obama ve Başbakanımız Erdoğan’ın mutabakatiyle Türk tarafından Ali Babacan ve Zafer Çağlayan ve ABD tarafından Ticaret Bakanı Gary Locke ve Dış Ticaret Müsteşarı Ron Kırk yürütülecek Stratejik Ortaklık komisyonu her ülke temsilcilerinin belirlenmesiyle çalışmalarına başladı. TABA Türk tarafından azalarımızdan Emin Sazak ve Hayrettin Çaycı ile temsil edilmektedir. ABD ile ekonomik ilişkileri ve de en çok ihracatı geliştirmek elbette hepimizin önemli hedefi. Seçim sonrasında da bu çalışmalara kalındığı yerden devam edilecektir. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu diğer birçok ülke gibi Amerika ve bu ülke ile olan ticaretimizle yakından ilgileniyor. Bizler bu çalışmalar sırasında deneyimlerimizi paylaşmak, temaslar kurulmasına yardımcı olmak ve işadamlarımızı cesaretlendirmek, onlara fırsatlar yaratmak anlamında çalışıyoruz.
(Fotoğraf: Necdet Kösedağ)