
Prof. Dr. Elmacı, “İbrahim Tatlıses bugün itibarıyla hem sistemik bulguları hem nörolojik bulguları hem kardiyolojik bulguları hem de radyolojik bulguları bakımından daha iyi bir durumdadır. Dün gece itibariyle kendi başına solunumunu sürdürebilir duruma geldi ve cihazdan tamamen ayrıldı” dedi.
Doktorların verdiği komutları algılayabilen Tatlıses, sağ kol ve bacağını doktorların uyarılarıyla hareket ettirebiliyor. Tatlıses’in doktorların ellerini sıktığını ve konuştuğunu da söyleyen Prof. Dr. Elmacı, Tatlıses’in “Nasılsınız” sorusuna “İyiyim” şeklinde cevap verdiğini, “Sağ kolunuzu - bacağınızı kaldırın” denildiğinde de verilen komutu yerine getirebildiğini söyledi.
Bu durumu olumlu bir gelişme olduğunu ve çekilen filmlerde durumunun daha iyiye gittiğinin gözlendiğini ifade eden Prof. Dr. Elmacı, “Yoğun bakımda bir süre daha tedavisi devam edecektir. İşler beyinle ilgili, sorunlarda iki ileri giderken bir geri gidebilir. Henüz hayati riski tamamen geçmiş değildir ancak bulunduğumuz nokta çok sevindirici bir noktadır. Bu anlamda tedavisine devam edeceğiz” dedi.
"SOL TARAFI SORGULAMIYORUZ"
Tatlıses’in sol tarafından problemlerin devam ettiğini belirten Prof. Dr. Elmacı, Tatlıses’in strese girmemesi için sol bölgesini henüz sorgulamadıkların ifade etti. Prof. Dr. Elmacı, “Bu kendisini strese sokabilecek bir şeydir. Dolayısıyla sadece sağın üzerine gidiyoruz. Yoğun bakımdan çıktıktan sonra solu sorgulamaya başlayacağız. Ciddi bir fizik terapi alacak. İnşallah onu da toparlayacak. Bize geldiğinde, yani ameliyatı yaptığımız saatlerde hayati tehlikesi yüzde 80’lerdeyken, şimdi yüzde 10’larda diyebiliriz” diye konuştu. Gazetecilerin “sesi duyulabiliyor mu” sorusuna Prof. Dr. Elmacı, “Tabi” şeklinde cevap verdi.
Tatlıses’in solunum cihazından ayrılmasının bazı sıkıntılar doğurabileceğini belirten Prof. Dr. Elmacı, “Cihazdan ayrılması yeni bir döneme geçmektir, sistemik bulguları, tansiyonu ve nabzı sorun çıkarabilecek şeylerdir. Onlarla mücadele ediyoruz. Bu yakaladığımız durumu devam ettirmeye çalışıyoruz” dedi.
RİSK DEVAM EDİYOR
Tatlıses’in risk durumunun varlığını koruduğunu belirten Prof. Dr. Elmacı, bu durum devam ettiği sürece sanatçının yoğun bakımda kalacağını ifade etti. Prof. Dr. Elmacı, sözlerine şöyle devam etti:
“Yoğun bakımda tutmamız, yaşamsal riskin küçük de olsa varlığını gösteriyor. Olumlu gelişmeler var ancak, bu bizi ve ekibimizi asla gevşetmemektedir. Aynı ihtimamla tüm riskler göz önüne alınarak izlemeye devam ediyoruz.”
Prof. Dr. Elmacı gazetecilerin “Kafa içi basıncı düştü mü” şeklindeki sorularına da “Kontrol altında” şeklinde yanıt verdi. Prof. Dr. Elmacı, Tatlıses’in karnının içinde yerleştirilen kafatası kemiklerinin durumuyla ilgili de şu bilgiyi verdi:
“Önümüzde uzun bir yol var. Kafatası kemiklerinin karna konulma meselesi çok ilgi çeken bir konu. Bu bizim rutinde yaptığımız bir şeydir.
Deneyimli ekipler bunu bilirler. Bu yaklaşık bir 2-3 aylık protezdir. Hayati risk kalktığında yoğun bakımdan çıkması ve yoğun bir fizyoterapiye başlanması gerekiyor. Uzun vadide de daha yoğun bir tedaviye alınması şart. Yaralanmaya bağlı enfeksiyon gelişmediği takdirde de kemikler yerine konulacaktır. Bu da birkaç aylık bir süreçtir.” Tatlıses’in hafıza kaybı yaşayıp yaşamadığı şeklindeki bir soruya da Prof. Dr. Elmacı, bunları konuşmanın henüz erken olduğunu belirterek, sanatçıya standart sorular sorduklarını kaydetti.
ÇAKICI’NIN HAYATİ TEHLİKESİ YOK
Aynı saldırıda yaralanan Tatlıses’in asistanı Buket Çakıcı’nın sağlık durumuna ilişkin bilgi veren Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Ünal ise, “Buket hanım gayet iyi. Tıbben taburcu olacak hale geldi ancak yoğun bakımda sosyal nedenlerle tutuyoruz. Ağır bir yaralanma geçirdi, iyileşme süreci olacak. Herhangi bir hayati tehlikesi yok. Ciddi bir görünüm problemi de yok” dedi.(ANKA)
Öte yandan İbrahim Tatlıses'e düzenlenen silahlı saldırının faili olarak Abdullah Uçmak ile yirmi adamı gözaltına alındı. İstanbul Organize Şube Müdürlüğü ekiplerince yürütülen soruşturma kapsamında 36 ayrı adrese baskın düzenlendi ve Uçmak ile birlikte 20 kişi gözaltına aldı. 12 kişinin daha arandığı soruşturma kapsamında olayı bizzat Uçmak'ın yaptığı ve saldırıda kullanılan aracında kiralık olduğu belirlendi. Gelişmeler takip ediliyor...
TATLISES'İ TEHDİTTEN YARGILANDI
Türkücü İbrahim Tatlıses'in soruşturmasında "Sauna Çetesi" ile ilgili çalışma yapan polis, 10 yıl önce 3 adamıyla Tatlıses'i ölümle tehdit ederek, para istediği iddiasıyla yargılanan organize suç örgütü lideri Abdullah Uçmak ve adamlarını da yakın takibe aldı. Eski İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılanırken Tatlıses'in hasmı olduğunu açıklayan Uçmak, Mayıs 2002 tarihinde tutuklu olarak çıkarıldığı duruşmada "Tatlıses ile aramızda geçmişe dayanan bir husumet var. Benden intikam almak için iftira atıyor" demişti.
Duruşma bitiminde ise tehditler yağdıran Uçmak, "İbrahim Tatlıses, seni i.... yapacağım. Kazığa oturtacağım. Sen görürsün p... Karına kurşun sıkacağına bana kurşun sık. Karı gibi gelip de şikayetçi olma. Mermiyi bana atacaksın ulan çakal" diye bağırmıştı.
6 AY ÖNCE TAHLİYE OLDU
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde çete lideri olmak suçundan yargılandığı davada hüküm giyen Abdullah Uçmak'ın uzun namlulu silah bulundurduğu da iddia edilmişti. 6 ay önce Eylül 2010 tarihinde tahliye olan Uçmak ile İbrahim Tatlıses son olarak 20 Mayıs 2002 tarihindeki duruşmada yüzleşmişti. Sanatçı İbrahim Tatlıses'ten tehditle para istediği ileri sürülen Abdullah Uçmak, 3 adamı ile birlikte yargılandığı davada haraç istemediğini ileri sürmüştü. Uçmak, "Tatlıses daha önce oğlu ve yeğenine beni vurdurdu. İntikam almaya çalışıyor" dedi. Tatlıses ise Uçmak'ı telefonla aradığını belirterek, "Benden para istedi. Durumu kötü olduğundan kan parası olarak 25 milyar verdim. Bu son olayda telefonla bana 'Bir hesabımız var. Vermezsen kötü olur' dedi. Şikayetçiyim" şeklinde ifade verdi.
UÇMAK: İLGİM YOK ÜZÜNTÜ DUYDUM
İstanbul'da yaşayan Uçmak, İbrahim Tatlıses'in vurulması olayının ardından avukatı Ekrem Demirer ile görüştü. Avukat Demirer, müvekkili Abdullah Uçmak'ın Tatlıses'in vurulması olayıyla ilgisinin olmadığını söylediğini belirtti. Geçmişe dayalı bir husumetin olduğunu doğrulayan avukat, Uçmak'ın kendisine olaydan dolayı üzüntü duyduğunu ve kimin yaptığı konusunda da bir fikrinin olmadığını açıkladığını ifade etti. (ANKA,
Mustafa ŞEKEROĞLU / Bülent CEYHAN - AHT)