Wikileaks belgelerini yayımlayan beş gazeteden The Guardian, geçen yılın Şubat ayındaki Balyoz soruşturmasının çerçevesinde gözaltılara ilişkin olarak, ABD’nin Ankara Büyükelçiliğince gönderilen ve dönemin büyükelçisi James Jeffrey tarafından “gizli” olarak sınıflandırılan yazışmayı okuyucularına yansıttı. Buna göre, ABD Büyükelçiliği, Balyoz gözaltılarının “bir askeri tepki”yi tetiklemesinden korkttu.
İngiliz The Guardian gazetesi, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin bir kriptosuna ilişkin, “ABD Büyükelçiliği kriptosu ‘darbe komplosu’ gözaltılarına Türk ordusundan önceden kestirilemeyen bir tepki gelmesinden korkuyordu” başlığıyla yayımladığı haberinde Balyoz soruşturmasına ilişkin bilgi de verildi.
Türk ordusunun, iddia edilen komplonun varlığını reddettiğini belirten, “Ancak Ankara’daki ABD Büyükelçiliğinden gönderilen bir kripto, Türk demokrasisine tehdit korkularını yansıtıyor” diyen gazete şunları yazdı:
“Dönemin ABD’nin Türkiye nezdindeki Büyükelçisi James Jeffrey tarafından gizli olarak sınıflandırılan bir yazışma, ‘Bu konuda bilgiye sahip bazı Büyükelçilik yetkilileri, bu son adımı, önceden kestirilemeyen bir tür askeri tepkiyi tetikleyebilecek daha ciddi bir provokasyon olarak görüyor. Göreceğiz’ diyordu.”
“ORDUNUN, AÇIK Kİ GEREKLİ OLURSA SİYASİ İŞLERE MÜDAHELE ETME PLANLARI VAR”
“Ateş olmadan yerden duman çıkmaz” ifadesini kullanılan yazışmada “Ordunun, açık ki gerekli olursa siyasi işlere müdahale etme planları var ve referandumda halk tarafından onaylanan ve orduya, demokratik hükümetlerin Atatürk’ün ilkelerine bağlılığını denetlemede kilit bir rol veren 1982 Anayasası’nı dayanak olarak gösterebiliyor. Bu da, ordu ile bürokrasi ve yargıdaki dostlarınca büyük ölçüde tanımlanan bir rol” denildi.
Yazışmada 22 Şubat 2010’da tutuklanan 47 emekli ve muvazzaf subayın arasında eski Genelkurmay İkinci Başkanı Ergin Saygun’un da bulunduğuna dikkat çekilirken Saygun’un, yıllarca Amerika ile terörle mücadele konularında eş koordinatör olarak ABD’de “çok iyi tanındığı”na da işaret ediliyor.
“POLİSİN VE YARGININ KABA HAREKETLERİ”
The Guardian haberine göre kriptoda soruşturmaların seçim siyasetine ilgili olduğu ima ediliyor, belden aşağı temas sporu türünden ve Erdoğan’ın, ordunun ters tepen tehditlerinin rövansını aldığı söylenen önceki seçim başarılarını tekrarlamaya yönelik bir girişim olarak tanımlanıyor. Habere göre kriptoya şöyle devam edildi:
“Bütün bunlar, polisin ve yargının, (ordu dahil, bu toplumda ağır basan eğilimleri yansıtan) kaba otoriter hareketleri daha da azdırdı. ABD’de olsa bir yargı veya bir dedektif söz konusu generalleri ziyaret ederek soruları sorardı. Karakola çağrılmak, hakların okunması, ididanameler, gözaltılar ve tutuklamalar sadece kanıtların toplanması ve davanın mahkemede kazanılabileceğine ilişkin net belirtiler ardından gelirdi.
Ancak burada böyle değil. ‘Bilgi sahibi’ olmaktan kuşkulanan herkes, (otomatik sılahları olan) polisin önünde sürükleniyor ve medya önünde küçük düşürülüyor.”
The Guardian'a göre kripto, daha önce 'kamuoyu önünde böyle aşağılananlar'ın çoğunun, sonunda serbest bırakıldığını belirtiyor ancak uğursuzca bir uyarı ile bitiyor: "Burada her gün yeni bir günüdür ve hiç kimsenin tüm bu koreografinin nerede bozulacağından emin olamaz. O halde, dikkat.” (ANKA)
Türkiye
Wikileaks Belgelerinde Balyoz Davası
- TÜRKİYE
- Hits: 1375