Mühendisler, birkaç aylık bir çalışmanın ardından, çağdaş Osmanlı mimarisinin esintilerini taşıyan, eski Türkçe kadranlı ve dış yüzeyi İznik çinileriyle kaplı bir kent saati imal ederler. Kule, Meksika'nın bağımsızlığının 100'üncü yıldönümünü kutlamak üzere, Meksika'da yaşayan çoğu Lübnan ve Arap kökenli Osmanlı vatandaşları tarafından hediye edilir.
Mexico'nun tarihi merkezinde, Venustiano Carranza ve Bolivar sokaklarının kesiştiği köşede "Osmanlı Saati" olarak bilinen saat kulesi 100 yıldır Türk-Meksikan dostluğunun simgesi olarak çalışıyor. Çinilerle bezenmiş saat kulesinin üzerinde "La Colonia Otomana a Mexico - Septiembre de 1910" (Osmanlı Cemaatinden Meksika'ya - Eylül 1910) ibaresi yazılı levha bulunuyor. Çinilerin büyük ihtimalle zamanında Türkiye'den getirildiği düşünülüyor. Saat kulesinin mühendiliğini ise G. M. Oropeza yapmış.
Saat kulesinin açılışı 22 Eylül 1910 tarihinde, Meksika hükümeti Başkanı Guillermo de Landa ile Osmanlı 100'üncü Yıl Komitesi Başkanı, Osmanlı vatandaşı Antonio Letayf tarafından yapılmış.
O dönemde Meksika’da Osmanlı vatandaşları ne amaçla bulunuyordu? Osmanlı İmparatorluğu dağılma sürecinde sadece Amerika ve Kanada gibi ülkelere değil Brezilya, Venezüella, Küba, Arjantin, Meksika, Kolombiya gibi ülkelere de göç verdi. Osmanlı topraklarından Antonio Jose Budib isimli Lübnanlı Hristiyan ilk göçmen 1878 yılında Meksika’ya ayak bastı.
İKİ ÖNEMLİ FİGÜR: ANTONIA LETAFY VE DOMINGO KURI Meksika’da artan Osmanlı nüfusuna bir de fahri konsolos ataması yapıldı. Osmanlı’nın ilk fahri konsolosu Domingo Kuri (1885-1971) oldu. Asıl adı Cordobalı Abd el Ajd olan Kuri, 1903 yılında Meksika’ya göç etti. Fransızca ve Latincesi vardı. Yeni gelen göçmenlere yardımcı olmak için Veracruz’da 28 odalı bir ev aldı. Meksika’ya özellikle orta doğudan göç eden Osmanlı vatandaşları için büyük kolaylık sağladı.
Meksika’ya 1878 ile 1910 yılları arasında göç eden Osmanlı vatandaşı sayısı 2277-5756 arasında olduğu tahmin ediliyor. Osmanlı topraklarından Meksika’ya göçü inceleyen araştırmacı Theresa Alfaro-Velcamp, “So far from Allah, so close to Mexico: Middle Eastern immigrants in modern Mexico” adlı kitabında, göç edenlerin yüzde 86’sının Katolik Hristiyan olduğunu söylüyor. Velcamp, Meksika’ya gelen müslüman Osmanlı vatandaşları ise Lübnan’ın Nabatiyeh, Braachit ve Sidon, Libya’nın Trablus Suriye’nin Şam ve Sudan’ın Aramta gibi şehirlerinden göç ettiklerini söylüyor.
Antonio Letayf, Meksika’da o dönemin diğer önemli Osmanlı figürlerinden biriydi. 1899 yılında Meksika vatandaşlığına geçen ve 1876-1911 yılları arasında Meksika’ya hükmeden José de la Cruz Porfirio Díaz Mori (Porfirian) ailesinden zengin bir elitle evlenen Letafy, yeni gelen göçmenlerin haklarının korunması konusunda çaba harcadı. Zengin ve güçlü bir kimliğe sahip olması ile tanınan Letafy, 1909 yılında “Ottoman Committee for the Hundredth Anniversary of Mexican Independence” başkanlığına getirildi. Letafy, resmi bir festivalin gerçekleşmesine de ön ayak oldu. Ayrıca 1912-1913 yıllarında çıkarılan Al-Etedal isimli yayının da başında bulundu.
1970'li yılların sonunda ise Lübnan asıllı Meksika vatandaşları, saat kulesinin atalarının parasıyla yapıldığını ileri sürerek, levhadaki "Osmanlı" kelimesini "Lübnan" olarak değiştirtmiş, ancak Türk Büyükelçiliğinin çabaları sonucu 1986 yılında "Osmanlı" kelimesi levhaya yeniden yazdırılmış. Levha bugün de Osmanlı'ya atıfta bulunan ibareyi koruyor. Marmara Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Görevlisi Neval Konuk, saat kulesinin zarar gören çinilerin restorasyonunun Türkiye-Meksika dostluğunun 100. yıl simgesi ve Meksika’nın bağımsızlığının 200. yılı nedeniyle büyük önem taşıdığını söyledi. Kulenin restorasyonu için Dışişleri Bakanlığı nezdinde girişimlerde de bulunuldu. Daha önce Avrupa'nın değişik ülkelerindeki eski Osmanlı eserlerinin restorasyonu projelerinde çalışan Konuk, Meksika'daki saat kulesinin simgesel olarak iki ülke arasında önemli bir bağ oluşturduğuna dikkat çekti. Saat kulesi Meksika’nın bağımsızlığının 200. yılına denk gelen 2010 yılı içinde restore edilerek, jest yapılması planlanıyor. (Fotograflar: Yunus Üstünol)
Mexico'nun tarihi merkezinde, Venustiano Carranza ve Bolivar sokaklarının kesiştiği köşede "Osmanlı Saati" olarak bilinen saat kulesi 100 yıldır Türk-Meksikan dostluğunun simgesi olarak çalışıyor. Çinilerle bezenmiş saat kulesinin üzerinde "La Colonia Otomana a Mexico - Septiembre de 1910" (Osmanlı Cemaatinden Meksika'ya - Eylül 1910) ibaresi yazılı levha bulunuyor. Çinilerin büyük ihtimalle zamanında Türkiye'den getirildiği düşünülüyor. Saat kulesinin mühendiliğini ise G. M. Oropeza yapmış.
Saat kulesinin açılışı 22 Eylül 1910 tarihinde, Meksika hükümeti Başkanı Guillermo de Landa ile Osmanlı 100'üncü Yıl Komitesi Başkanı, Osmanlı vatandaşı Antonio Letayf tarafından yapılmış.
O dönemde Meksika’da Osmanlı vatandaşları ne amaçla bulunuyordu? Osmanlı İmparatorluğu dağılma sürecinde sadece Amerika ve Kanada gibi ülkelere değil Brezilya, Venezüella, Küba, Arjantin, Meksika, Kolombiya gibi ülkelere de göç verdi. Osmanlı topraklarından Antonio Jose Budib isimli Lübnanlı Hristiyan ilk göçmen 1878 yılında Meksika’ya ayak bastı.
İKİ ÖNEMLİ FİGÜR: ANTONIA LETAFY VE DOMINGO KURI Meksika’da artan Osmanlı nüfusuna bir de fahri konsolos ataması yapıldı. Osmanlı’nın ilk fahri konsolosu Domingo Kuri (1885-1971) oldu. Asıl adı Cordobalı Abd el Ajd olan Kuri, 1903 yılında Meksika’ya göç etti. Fransızca ve Latincesi vardı. Yeni gelen göçmenlere yardımcı olmak için Veracruz’da 28 odalı bir ev aldı. Meksika’ya özellikle orta doğudan göç eden Osmanlı vatandaşları için büyük kolaylık sağladı.
Meksika’ya 1878 ile 1910 yılları arasında göç eden Osmanlı vatandaşı sayısı 2277-5756 arasında olduğu tahmin ediliyor. Osmanlı topraklarından Meksika’ya göçü inceleyen araştırmacı Theresa Alfaro-Velcamp, “So far from Allah, so close to Mexico: Middle Eastern immigrants in modern Mexico” adlı kitabında, göç edenlerin yüzde 86’sının Katolik Hristiyan olduğunu söylüyor. Velcamp, Meksika’ya gelen müslüman Osmanlı vatandaşları ise Lübnan’ın Nabatiyeh, Braachit ve Sidon, Libya’nın Trablus Suriye’nin Şam ve Sudan’ın Aramta gibi şehirlerinden göç ettiklerini söylüyor.
Antonio Letayf, Meksika’da o dönemin diğer önemli Osmanlı figürlerinden biriydi. 1899 yılında Meksika vatandaşlığına geçen ve 1876-1911 yılları arasında Meksika’ya hükmeden José de la Cruz Porfirio Díaz Mori (Porfirian) ailesinden zengin bir elitle evlenen Letafy, yeni gelen göçmenlerin haklarının korunması konusunda çaba harcadı. Zengin ve güçlü bir kimliğe sahip olması ile tanınan Letafy, 1909 yılında “Ottoman Committee for the Hundredth Anniversary of Mexican Independence” başkanlığına getirildi. Letafy, resmi bir festivalin gerçekleşmesine de ön ayak oldu. Ayrıca 1912-1913 yıllarında çıkarılan Al-Etedal isimli yayının da başında bulundu.
1970'li yılların sonunda ise Lübnan asıllı Meksika vatandaşları, saat kulesinin atalarının parasıyla yapıldığını ileri sürerek, levhadaki "Osmanlı" kelimesini "Lübnan" olarak değiştirtmiş, ancak Türk Büyükelçiliğinin çabaları sonucu 1986 yılında "Osmanlı" kelimesi levhaya yeniden yazdırılmış. Levha bugün de Osmanlı'ya atıfta bulunan ibareyi koruyor. Marmara Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Görevlisi Neval Konuk, saat kulesinin zarar gören çinilerin restorasyonunun Türkiye-Meksika dostluğunun 100. yıl simgesi ve Meksika’nın bağımsızlığının 200. yılı nedeniyle büyük önem taşıdığını söyledi. Kulenin restorasyonu için Dışişleri Bakanlığı nezdinde girişimlerde de bulunuldu. Daha önce Avrupa'nın değişik ülkelerindeki eski Osmanlı eserlerinin restorasyonu projelerinde çalışan Konuk, Meksika'daki saat kulesinin simgesel olarak iki ülke arasında önemli bir bağ oluşturduğuna dikkat çekti. Saat kulesi Meksika’nın bağımsızlığının 200. yılına denk gelen 2010 yılı içinde restore edilerek, jest yapılması planlanıyor. (Fotograflar: Yunus Üstünol)