Esra Öziskender - Hepinizin bildiği gibi iş aramanın ilk adımı iyi bir özgeçmiş (resume veya CV – Cirriculum Vitae -) yazmaktır. İyi bir resume olmadan iş aramak günümüzde hemen hemen imkansızlaştı. Birçoklarının bildiğinin tersine resumenin amacı ise girmek değildir!! Resumenin amacı mülakata çağrılabilmektir. Eğer yazdığınız resumeye en fazla üç ay içerisinde herhangi bir geri dönüş olmuyorsa, resumede bir şeylerin ters olduğuna inanabilirsiniz.
İyi bir resume iş arama sürecini %50 kısaltır. Gene bu konudaki yanlış genellemelerden biri en iyi resumenin en kısa (bir sayfalık) resume olduğu şeklindedir. Bazı işler için bir sayfalık resume uygun kabul edilebilir ancak resumenin uzun veya kısa olması tamamen kişilerin deneyimlerine ve aradıkları işlere göre değişen bir kavramdır. İlk iş olarak bu önyargılardan kurtulup, sizi en iyi yansıtacak resumeyi yazmaya odaklanmanız gerekmektedir. Resumede çok fazla bilgiye yer verilmemesi gerektiği gibi çok kısa bir resume de sizi tanıtamayacağı için uygun görülmez. Herhangi bir sayfa sınırı olmamakla beraber iş hayatınızdaki deneyimlerinizle paralel olarak 1-3 sayfa arasındaki resumeler normal uzunlukta kabul edilip, çok deneyimli adayların 4-6 sayfayı bulan resumeler yazdıklarına da rastlanmaktadır. Ancak önemli olan resumede kendinizi, deneyimlerinizi, teknik ve kişisel becerilerinizi çok iyi tanıtabilmek ve karşı tarafta soru işaretleri uyandırabilmektir. Mesela “Çalıştığım şirketteki son dönem satışlarını %30 artırdım,” gibi bir ifade “hangi yöntemleri kullandınız” gibi bir soruya yol açabileceği için başarılı bir ifadedir.
Resumenizi yazarken hemen hemen yazdığınız her cümlenin bir soru oluşturup oluşturmayacağına bakın. Önemli olan sizin o işte yaptıklarınızdan çok elde ettiğiniz başarıları vurgulamak, ulaştığınız hedefleri gösterebilmektir. Yoksa herhangi bir iş tanımını sıralarsanız, o iş tanımına ise alacak kişi başka kaynaklardan da ulaşır. Önemli olan iş tanımından çok sizin şirketteki konumunuz, o iş ve şirkete ve de aynı zamanda kendi gelişmenize yaptığınız katkılar, beceriler ve hedeflere ulaşmadaki azminiz ve istekliliğinizdir.
İşe almaya karar verecek olan kişi üç şeye bakar:
1- Acaba şirketin hedeflerine ulaşmasına ne gibi katkıları olur?
2- Acaba bu kişi şirket kültürüne uygun mudur?
3- Acaba ben bu kişi ile çalışabilir miyim?
İşte resumeniz şirkete ne gibi katkılarınızın olabileceğini gösteren bir araçtır. Direkt yönetici ile çalışıp çalışamayacağınız ve şirket kültürüne uyup uyamayacağınız gibi soruların cevapları mülakatlar sırasında alınmaya çalışılır. Sizi mülakat eden kişi aslında tüm görüşme boyunca sizin teknik özelliklerinizin yanında bu soruların da cevaplarını kendi kendine vermeye çalışmaktadır. O nedenle bazen çok başarılı geçen görüşmelerde ise alım olmaz ve aday hayal kırıklığına uğrar çünkü tüm teknik özellikler uysa bile işe alan kişi büyük bir olasılıkla adayın şirket kültürüne uymayacağını düşünmüş olabilir. Ya da tam tersi bazen adaylar çok güzel bir kimyasal iletişim yaşadıkları görüşmelerden “tamam kesinlikle bu işe alınacağım” düşüncesiyle çıktıklarında ve işe alınmadıklarında büyük bir hayal kırıklığı yaşamaktadırlar fakat bu sefer de büyük ihtimalle şirket kültürüne çok iyi uysalar da teknik bakımdan yetersiz kalmışlardır. Tabi bazı istisnai durumlar bütün bunlardan bağımsız olarak ise alım kararını etkiler mesela son anda şirket içerisinden bir adayın bulunması veya şirketin o pozisyonla ilgili ise alım politikasının değişmesi vb.
Kariyer Uzmanları (Recruiter’lar) genelde ilk etapta bir resumeye 6-10 saniye ayırırlar. Onlar için önemli olan iş tanımında istenen özellikler kısmındaki anahtar kelimelerdir. Eğer bu kelimeleri göremezlerse büyük bir ihtimalle resumeyi incelemekten vazgeçeceklerdir. Eğer bu anahtar kelimeleri görürlerse resumeyi daha detaylı incelemeye başlarlar. Eğer resume daha da ilgilerini çekerse o zaman ya bir telefon görüşmesi ya da yüzyüze görüşme talebinde bulunurlar. Adayın hedefi tüm iş arama sürecinde iş teklifini alana kadar bu ilgiyi sürdürebilmektir. Yukarıda bahsettiğimiz üzere hangi ise başvuruyorsanız veya hangi alanda iş arıyorsanız, o konudaki anahtar kelimeleri iyi tespit edip mümkün olduğunca resumenizde bu kelimelere yer vermeniz Kariyer uzmanlarının resumenize daha kolay ulaşmasını sağlayacaktır.
Resumede ayrımcılığa (discrimination) yol açmamak için özel hayatla ilgili bilgilere yer verilmez. Türkiye’de alıştığımız gibi medeni durum, cinsiyet, askerlik durumu, çocuk durumu, doğum tarihi, doğum yeri vb hiçbir özel ve işle direkt ilgisi olmayan bilgiye yer verilmez. Amerikan kanunlarına göre kişisel bilgiler korunmuştur ve resumelere yazılmaları gerekmediği gibi görüşme sırasında da görüşmeyi yapan kişinin direkt olarak bu bilgilerle ilgili soru sorması kanunlara aykırıdır ve suç teşkil eder.
Resumelerde hiçbir gramer hatası hoşgörüyle karşılanmaz o nedenle gramerini tekrar tekrar kontrol etmeniz gerekmektedir. Rahat okunabilir, göze hoş gelecek, mümkün olduğu kadar sade resumeler başarılı resumelerdir. O nedenle resumenizde çok küçük veya büyük yazılara, süslemelere, kutucuklar, kareler, çizgiler gibi grafiklere yer vermemeye çalışın. Ayrıca bu tür detaylar her bilgisayarda güzel çıkmıyor bu da Kariyer Uzmanlarının işlerini zorlaştırıyor. En çok kabul görülen resumeler MS Word’de yazılmış, 10-11 punto, Ariel veya Times New Roman font’larında hazırlanmış, siyah ve beyaz renklerinden başka renklerin kullanılmadığı (bazen adaylar email adresi veya web sitelerini mavi ile yazıyorlar veya sistem otomatikman bunu maviye çeviriyor bu da normaldir) resumelerdir. Tabi bu konuda kesin bir kural yok. Sadece en alışılagelis olanları böyle yazılanlardır. Ayrıca print aldığınız zaman düz beyaz bir kağıda print alıp öyle karşı tarafa verin, kabartmalı kağıtlar, kalın iyi kalite kağıtlar falan kullanıyor bazen adaylar, bunların hiçbir önemi yoktur. Önemli olan gerçekten düz, sade, sizi iyi tanıtan ve kolayca okunabilecek, göze rahat ve hoş gözüken bir resumedir.
Bazı durumlarda iş arama planı çerçevesinde birden fazla resume de yazılabilir. Mesela pazarlama alanında iş arayan bir aday, eğer pazarlama uzmanı olarak iş bulamazsa, pazarlama asistanı da olabileceğini göze alarak, bu konuda ikinci bir resume yazabilir. İlk resumesinde ideal ise göre kendi özgeçmişini yansıtır, başarılarını vurgular, ikinci resumesinde de Asistanlık özelliklerinden bahsedip departmana nasıl katkıda bulunabileceğini yansıtır. İlk resume bir “uzman” resumesi niteliğinde, ikinci resume de bir “asistan” resumesi niteliğinde olacaktır. İçerik aynı olmakla beraber vurgulamalar farklılaşacaktır. Burda işverene verilen mesaj her iki konuda da yetkin olduğu ve her iki alanda da istekli olarak çalışabileceğidir. Ancak asla her iki resumeyi de aynı işverene göndermeyin, bu karşı tarafta olumsuz bir izlenim yaratır ve sizin aslında kariyeri ile ilgili ne yapmak istediğini bilmeyen biri olduğunuz sonucuna varabilirler. Ya da resumenizde çok fazla işi de yapabileceğinizden bahsetmeyin, o zaman da aslında hiçbir konuda uzmanlaşmadığınızı düşünebilirler. En başarılı resumeler sadece bir uzmanlık alanına yoğunlaşmış ve o konuda hem eğitim, hem de deneyim olarak adayın yetkin olduğunu kanıtlayan resumelerdir.
Her zamanki gibi huzurlu, sağlıklı, neşeli ve bol kazançlı günler diliyorum. Yorum, soru ve önerilerinizi bekliyorum.
Esra Öziskender
HRLink Consulting Inc.
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Fırsatlar & Trendler
Resume Nasıl Yazılır, Nelere Dikkat Edilir?
- FIRSATLAR & TRENDLER
- Hits: 4709