Ünlü pop müzik sanatçısı Ege, ‘EgeoLive’ adını verdiği kendi zeytinyağı markasıyla ABD piyasasına girmeye hazırlanıyor. Geçen hafta New York’a gelen Ege, “İşim sadece zeytinyağı satmak değil, Anadolu’ya hakettiği saygıyı tekrar kazandırmak” diye konuştu. Ünlü pop müzik sanatçısı Ege, “EgeoLive” adını verdiği kendi zeytinyağı markasıyla ABD piyasasına girmeye hazırlandığı aşamada, projesinin çıkış noktasını ve gelişmeleri Posta 212′ye anlattı.
EgeoLive Projesi’nin nasıl başladığını bize anlatır mısın?
Zeyntinyağı, insanalık tarihinden beri var olan, üç kutsal kitapta, mitolojide ve yazılı en eski kitaplarda geçen tanrısal bir lütuf. Dünyada İspanyol ve İtalyan zeytinyağı çok ön planda ama zeyntinyağının ana vatanı Kuzey Ege ile Yunanistan. Bakmakla görmek arasındaki farkı çok iyi anladığım bir dönemde istedim ki, zeytinyağı tekrar hakettiği kıymetini bulsun. Anavatanına yakışır bir sunumla Türk zeytinyağını dünyaya tanıtmak istediğime karar verdim.
“ANADOLU’YA HAKETTİĞİ SAYGIYI KAZANDIRMAK İSTİYORUM”
Projenizin başlangıç noktası olarak ABD’yi seçtiniz. Bundan ne gibi beklentileriniz var?
ABD’de bu pazara girmenin zor oldunu düşünüyorum ama çok iyi yerlere geleceğimize inanıyorum. Gelecekte, zeytinyağımızı yanında Türkye’yi tanıtan küçük CD’lerle sunmayı istiyoruz. Çünkü Türkiye’nin imajı çok bilinir bir imaj değil. Dünya tarihine olan katkısı da maalesef çok bilinmiyor. Medeniyetin doğduğu topraklar Anadolu toprakları. Rönesans Dönemi’nden veya Yunan Medeniyeti’nden bahsediyorsak, Anadolu’nun katksını yadsıyamayız. Greklerin sahip çıktı filozofların yarısı Anadolu topraklarında hayatını sürdürmüş. O yüzden ben Anadolu’ya hakettiği değeri tekrar kazandırmak ve insanların ilgisini çekmek için böyle bir proje başlattım. İşim sadece zeytinyağı satmak değil, Anadolu’ya hakettiği saygıyı tekrar kazandırmak.
EgeoLive’i eşsiz kılan özellikleri nelerdir?
İki yıl gibi bir süreçte, bir takım tasarımcılarla ve seramikçillerle beraber çalışarak 3 bin yıllık orjinal zeyntinyağı şişelerini yeniledik. Bunun dışında, mitolojide çok fazla zeytinyağı geçtiği için, antik tanrı ve tanrıçaları 30 cm’lik boyulata indirip, mermerle camın buluştuğu şişe formuna kavuşturduk. Bugün hakikaten bir insanın evinde olması isteyeceği bir arzu nesnesi haline getirdik. 19 ziraat mühendisi tarafından denetlenmekte olan EgeoLive, organik tarım yapan 925 çiftçimizden elde ediliyor. Avrupa Birliği, Amerika, Japonya, Avusturalya ve Kanada olmak üzere 5 farklı kitadan organik sertifikamız var. İzmir ilimizin Torbalı yöresine ait olan zeytinlerden üretilen EgeoLive’i, “İçinde anne şefkatinin bulunduğu bir lezzet” diye ifade ediyoruz.
EgeoLive zeytinyağını Türkiye’de nerelerde bulabiliriz?
Türkiye’de şu anda Topkapı Müzesinde ve Efes Müzesi’nde varız. Haziran başı itibariyle, Duty Free’lerde de olacağız. Aynı zamanda, Türkiye’nin en şık otellerinden Les Ottaman’ın restoranında da kendi şişe formlarımız müşterilere sunuluyor.
‘DELİ’ DİYEN ŞİMDİ ‘DAHİ’ DİYOR
Şu ana kadar etrafınızdan nasıl tepkiler aldınız?
Şişelerin hepsi el yapımı olduğu için, küçük bir aksaklık olduğunda çok bir büyük zaman ve enerji harcamak gerektiriyor. İlk başladığım zamanlarda “Deli misin?” diye soran ve dalga geçenler çoktu . Beni o zamanlar “deli” diye nitelendiren bir çok arkadaşım şimdi şişeleri gördüğünde “dahi”diyor.
Kültür Bakanlığı’ndan herhangi bir destek alıyor musunuz?
Koleksiyonumuzu hazırlamadan harekete geçmek istemedik. Artık koleksiyonumuz hazır. Rahatlıkla görüşüp projemizi aktarabiliriz idye düşünüyorum.
Herhangi bir Amerikan şirketiyle ortak çalışmanız söz konusu mu?
Bu önümüzdeki günlerde belli olcacak.
“ÇOK ŞANSLIYIM!”
EgeoLive” projesiyle Türkiye’deki diğer sanatçılara örnek olacağınızı düşünüyor musunuz?
Şöhret dediğimiz şey insan Gmail’i gibi. Aldıkça alıyorsun var ama dışarı vermek çok zor. Bir noktada sıyrılıp, Ben yapacağımı yaptım ama bundan sonra insanlara nasıl faydalı olabilirim? demek başka bir mantık ve ruh. O yüzden benim amacım kimseye örnek olmak değil. Ben mutlu olduğum şeyleri yapmayı tercih ediyorum. Kendimi hayatta çok şanslı hissettim. Milyarlarca insan her sabah sevmediği bir insanına yanında uyanıp, sevmediği bir işe gider. Hayat böyle akıp gider onlar için. Benim için hobi olup tutkuya dönüşen bir şey, daha sonra meslek haline geldi. Bundan hem kariyer yaptım, hem de sevgi ve saygı gördüm. İnsnaların iyi bildiği bir marka haline geldim. Bu, insanın hayatta bir kere başına gelir ama benim ikinci defa başıma geliyor. Zeytinyağını çok seviyorum. Bir hobiydi, daha sonra tutkuya dönüştü, şimdi de mesleğe dönüşüyor. Hiç bir zaman müzikten para kazanmak gibi bir amacım olmadı. Bu beni başarıya götürdü. Bu işe de para kazanmak için girmedim. Benim için bir mesaj ve görevdi.
Source: New York - Posta212
Fırsatlar & Trendler
Ege, Gözünü Amerika’daki Zeytinyağı Pazarına Dikti
- FIRSATLAR & TRENDLER
- Hits: 1941