Başarı Hikayeleri

Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün bu yıl 29uncusunu düzenlediği ve ilk kez yurt dışından da medya temsilcilerinin katıldığı Yerel Medya Özendirme Yarışması sonuçlandı. Turk of America Dergisi ve Turk Avenue iş portalı kurucu ortağı ve genel yayın yönetmeni Cemil Özyurt, Araştırma Dalında, Amerikadaki Türkler Çılgınca Dernekleşiyor haberi ile ödüle layık görüldü. Özyurt, ödülünü TBMM Tören Salonunda yapılan törenle Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya elinden aldı. Araştırma, 2013 yılı içinde Amerikalı Türklerin sahip olduğu tek haftalık Türkçe gazete olan Posta 212 gazetesinde yayınlanmıştı.

{gallery}Galeri{/gallery} 1973’ten bu yana Anadolu Basınını Özendirme Yarışması adı altında düzenlenen geleneksel yarışmaya yazılı basının yanı sıra, bu yıl ilk kez yerel internet haber sitesi, radyo ve televizyon haber programı dalları da eklendi. Yurt dışındaki Türkçe yayın yapan basın kuruluşlarında görev yapan gazetecilerin de katılımına açılan yarışmanın ismi bu nedenle “Yerel Medya Özendirme Yarışması” olarak değiştirildi.

Jüri üyeleri arasında; RATEM Başkanı Dursun Güleryüz, Milliyet.Com.tr Yayın Yönetmeni Ercüment İşleyen, TRT Türk Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Rıza Özel, CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat gibi birçok önemli ismin yer aldı.

Toplam 11 farklı kategoride 33 kişinin ödül aldığı yarışmada yurt dışından sadece iki isim ödül aldı. Özyurt dışında Radyo Haber Program dalında Kırgız Manas Radyosu adına katılan Sharizat Ibraeva, Medeniyetlerin Kaynaşması/Benim Aytmatovum eseri ile aldı. Ödül alan isimler Muğla, Kastamonu, Batman, Trabzon, Eskişehir, Erzurum, Sakarya, Kayseri, Zonguldak, Samsun, Bursa, Van, Konya, Yozgat, Hatay, Nevşehir, Uşak, Çorum, Denizli ve Bayburt gibi farklı illerin yerel medya temsilcilerinden oluştu. Ödül töreni 10 Haziran Salı günü Ankarada gerçekleştirilecek.

National ATM Council verilerine göre ABD genelinde bankaların ve bağımsız şirketlerin sahip olduğu ATM sayısı 425 bin. Restoranların, süpermarketlerin, benzin istasyonlarının, alışveriş merkezlerinin içinde yer alan bağımsız ATM cihazları pazarında da kıyasıya bir rekabet söz konusu. Bankaların dışında, özel şirketlerin sahip olduğu bağımsız ATM sayısı 222 bin 500.  İlk ATM 1969 yılında Rockville Centre, New York merkezli Chemical Bank şubesinde kullanıldı. ATM cihazları 45 yılda ülkenin her köşesine dağılırken bugün her 730 kişiye bir ATM düşüyor.  New York ve New Jersey eyaletlerinin üç büyük ATM şirketinden biri de Ercüment (43) ve Bülent Müftahi (39) kardeşlerin sahibi olduğu United ATM Services şirketine ait. Merkezi New Jersey, Ridgefield şehrinde olan United Group, ülkenin 10 eyaletinde 2000 ATM cihazına sahip.

{gallery}Bulent_Ercument_Muftahi{/gallery} Aynı zamanda diğer şirketleri olan United Paper & Ribbon ile de POS ve ATM makinelerine kağıt tedariki yapıyor. Bu şirket de Amazon e-ticaret sitesinde en çok POS makinesi kağıtı satan firma durumunda. ABD merkezli dört fabrikanın temsilciğini yapan Müftahi kardeşler, ATM işinde BP benzin istasyonlarının ve benzin istasyonları tedarikçisi Harold Levinson Associates şirketinin tercihli iş ortağı konumunda.

İlk ATM makinelerini New Jersey merkezli bir Türk işadamının benzin istasyonuna koyarak başlayan kardeşler, bugün New York, New Jersey, Pennsylvania, Delaware, Connecticut, Florida, Massachusetts, Maryland, Virginia ve New Hampshire eyaletlerinde ATM cihazlarına sahip. Son olarak Boston Havalimanı terminalindeki ihaleyi kazanan kardeşler, Massachusetts eyaletinde büyümeye devam ediyor.

1998 yılında ülkeye master yapmak için gelen Ercüment Müftahi, Chase Manhattan bankasının POS makineleri hizmetleri bölümünde çalışmaya başladı. Kıbrıs Doğu Akdeniz Üniversitesi İngilizce İşletme mezunu olan Ercüment Müftahi, 9 yıl aynı bölümde çalıştı. Kardeşi Bülent de 2000 yılında eğitim amaçlı geldi ve aynı bankada işe girdi. Bankada çalıştıkları dönemde müşterilerinden en çok POS makinelerinin kağıdının nereden alabilecekleri sorusuyla karşı karşıya kaldılar.

Kardeşler, ilk kurdukları şirket olan United Paper & Ribbon ile iş hayatına atıldı. O zamana kadar çok yüksek fiyattan ve belli başlı bir kaç noktadan ürün alabilen müşteriler, Müftahi kardeşlerin 2003 yılında iki fabrikanın Doğu Yakası temsilciliğini almasıyla fiyat avantajına da sahip oldular. Bülent tam zamanlı, ağabeyi Ercüment yarı zamanlı benzin istasyonlarına, restoranlarına, marketlere POS makinesi kağıdı satışına başladı. 2007 yılında ATM makinesi işine girince Ercüment de Chase bankasından ayrılıp ATM pazarlamaya başladı. Müftahi, Genelde çalışılan yere rakip bir şirket kurularak yola çıkılır. Biz de banka kuramayacağımıza göre onunla ilgili bir sektörde yola koyulduk, diyor.

Yedi yılda 2000 adet ATM sayısına ulaşan United ATM Services, üç ayrı ATM üreticisinin distribitörü olarak faaliyet gösteriyor. United Paper & Ribbon da dört farklı fabrikanın POS makinesi kağıt üreticisinin temsilcisi. United Paper, POS makinesi kullanan yaklaşık 7 bin iş yerinin kağıt tedarikçisi durumunda.  

Bir ATM cihazının konulduğu yerde tutup tutmadığı 2 ayda belli olur, diyen Ercüment Müftahi, ayda ortalama 200 işlemin altında kalan bir ATMnin performansının düşük olduğuna dikkat çekiyor. ATM cihazlarından çekilen nakitlerde alınan komisyon tutarlarını firmanın kendisi belirliyor. 1.50 dolardan başlayıp 4.99 dolara kadar farklı komisyon uygulanan ATMler bulunuyor.

Bir ATM cihazıda dört farklı kurumun işbirliği sözkonusu. İlki ATMnin konulduğu mekanın sahibi, diğeri para işleminin yapılmasına izin veren ve bankalararası bir ağa üye olan finans kurumu (NYCE, PULSE, PLUS, Cirrus, AFFN, Interac, Interswitch, STAR, LINK, MegaLink veya BancNet),  üçüncüsü parayı ATMlere koyan, alan ve taşıyan şirket (Garda, Brinks, Loomis, etc) diğeri de ATM cihazlarının sahibi olan United ATM gibi şirketler. Yani alınan komisyon dört partner arasında paylaşılıyor.

United ATM Services, Koreli ATM üreticisi Nautilus Hyosung şirketinin ürünlerini kullanıyor.  Kendi şirketlerinde soygun veya benzeri amaçlı zarara uğrayan ATM sayısı yılda 10 civarında, cihazlar 10 bin işlemi hafızasında tutabiliyor.

Müftahi kardeşlerin sahibi olduğu 2000 ATM cihazının yüzde 60 gibi bir oranı New York ve New Jersey eyaletlerinde bulunuyor. Pennsylvania ise ATM sıralamasında üçüncü sırada yer alıyor.

Her isteyen dilediği yere ATM cihazı koyamıyor. Independent Sales Organizations sertifikasına sahip firmalar bu işi yapabiliyor. Bülent Müftahi, Pazarda rekabet çok yoğun ve kıyasıya bir yarış var. Büyümemiz genelde satış temsilcilerimizin bulduğu yeni yerleri zincire ekleme yoluyla veya mevcut müşterilerin referansıyla oluyor, diyor.

ATM sektöründe yaşanan soygunlara karşı alınan önlemlerin arttırılması amacıyla Müftahi kardeşler, New York Emniyet Müdürü Raymond Kelly ile birlikte ortak bir program üzerinde çalışıyor. Amaç, ATM vandalizminin önüne geçip verilecek ceza oranını arttırmak. Halen mevcut durumda, ATM soyguncuları basit suç kapsamında değerlendiriliyor. Müftahi kardeşler soygunların adi suç yerine finansal suç olarak değerlendirilmesini istiyor. Bu konu ile ilgili diğer sekiz ATM şirket sahipleriyle beraber hareket ediyorlar. Müftahi kardeşler, halen üzerinde çalıştıkları bir başka proje ise mobil robot ATMler. Bulundukları ortamı dolaşıp hareket edebilen ATMler, fuar ve casino gibi kalabalık ortamlarda para çekme ihtiyacını karşılayabiliyor. 

İkişer çocuk babası olan Ercümet ve Bülent Müftahi kardeşler, sektörün önemli organizasyonlarından ATM Industry Association ve  National ATM Council üyesi. 

Fransız firma Flowerbox, 7 yıl su ve bakım ihtiyacı olmaksızın yaşayabilen çim, bitki, çiçek ve peyzaj ürünleri ile Amerika pazarına merhaba diyor. Kuzey Amerika pazarına üç Türk girişimci tarafından sokulan Flowerbox ürünleri, New York Javits Center fuar merkezinde gerçekleştirilen ve Amerika genelinde en seçkin iç mimarları ve tasarımcıları bir araya getiren International Contemperary Furniture fuarında geçtiğimiz hafta ilk kez görücüyü çıktı. Flowerbox standı en çok ziyaret edilen ve ilgi duyulan standlardan biri oldu.  5 yıl ürün garantisi ile satılan ve duvara tablo olarak istenilen ebatta asılabilen bitki, çiçek ve dekor malzemeleri iç mekanlarda 7 yıl ömre sahip. Amerika pazarına ilk kez giren 100% doğal bitkiler sulama, toprak, ve ışık istemeden 5 yıl boyunca tazeliğini korumasını garanti ediliyor. Böceklenme ve zehirlenme tehlikesi bulunmuyor.

{gallery}Flowerbox{/gallery} Flowerbox 10 yıl önce Fransa merkezli olarak, Patrick Blanc tarafından canlı duvar bahçeleri komseptinden esinlenerek kuruldu. Avrupa kıtasında hızla büyüdü. Uzak Doğu, Kuzey Afrika ve Asya kıtasının ardından ilk defa Amerika pazarına geldi. Hali hazırda 22 ülkede olan Flowebox sadece Fransa sınırları içinde 200 üzerinde galeriye sahip.

Flowerbox ürünlerini Türkiye-de gördükten sonra Amerika pazarına sokmaya karar veren üç Türk girişimci Vecdi Uğurlu, Serkan Yapıcılar, Kerem Özşeker, pazarda ürünün yeni ve rakipsiz olduğunu, büyük bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu söylüyor.

Dünya genelinde 22 farklı ülkede ürünleri satılan Flowerbox, Amerika pazarında New Jersey deposunun yanı sıra New York City merkezli açılacak bir showroom alanı ile müşterilerini ağırlayacak. Ortaklar distribütor ve franchise ayağını kurmak için de çalışmalara devam ediyor. Ürünlerin tamamı şirketin merkezi olan Fransa üzerinden geliyor.

Flowerbox Amerika yapılanmasında 10 kişilik bir ekip görev yapıyor. Direktörlük görevini üstlenen Taşkın Mumcuoğlu, Mimar Jayda Uras, satış müdürü Mine Hısım Amerika pazarında agresif bir pazarlama ve satış ile büyümeyi hedefliyor.

Flowerbox üç farklı kanaldan müşteriye ulaşacak. B2C olarak adlandırılan tüketiciye, kuruma ve kişiye özel ürün geliştirme ve bayilik kanalı ile. Bayiliklerle ilgili de kısa süre içinde duyurulara başlanacak.

Mumcuoğlu, daha önce üst düzey yönetici olarak çalıştığı Citigroup ve JPMorgan Chase bankalarında 10 yıllık iş planlarında yıllık 15 milyon dolar ciro yakalamanın  içten bile olmadığını vurguluyor. Özellikle iç mekanlarda dekor harcamalarına büyük paralar harcayan kurumlar için Flowerbox ürünleri maliyeti düşürücü bir özelliğe sahip. Banyo, sauna, hamam gibi yüksek neme sahip alanlarda ve dış mekanlarda kullanılması tavsiye edilmeyen ürünler, 

Kısa zamanda yüzlerce Amerikalı için de bir istihdam kapısı olması planlanan Flowerbox, ilk kez Amerika pazarı için seramik ve tavan kaplamaları için de özel olarak tasarlandı. Flowerbox bayilik ve distributorluk detayları için http://flowerboxnature.com adresinden bilgi alınabilir.

Yenal Küçüker - Voice of America - Ersal Özdemir, basketbol ve Amerikan futboluna ilginin en yoğun olduğu eyaletlerden biri olan İndiana eyaletinde profesyonel bir futbol takımı kurarak bir ilke imza attı. Mersin doğumlu Özdemir, İndiana eyaletine inşaat mühendisliği eğitimi almak için gelen ve mezun olduktan sonra kendi inşaat şirketini kurarak, büyük başarılar elde etti. Mesleğindeki başarısı ve girişkenliği sayesinde eğitimden sanata, siyasetten ekonomiye, birçok yerel ve ulusal kuruluşun yönetim kurullarına seçilen Özdemir, son olarak futboldan başka hemen her tür profesyonel sporun olduğu İndiana eyaletine futbolu getirmek olmuş.    

{gallery}Ersal_Ozdemir{/gallery} Indiana, ülkenin Ortabatısında yer alan ve ülkenin 16. büyük nüfusuna sahip eyaleti. Kızılderili’lerin toprağı anlamına gelen İndiana’da spor denildiğinde akla önce motor sporları, basketbol ve Amerikan futbolu geliyor. Başkent İndianapolis, dünyadaki en büyük üç motor sporu yarışından biri olan Indy 500 yarışına her yıl evsahipliği yapıyor.

Motor sporlarının diğer spor dallarındaki etkisi o kadar fazla ki, Ulusal Basketbol Ligi NBA takımlarından biri olan İndiana Pacers ekibinin adı bile motor sporlarında hızı belirleyen araç (pace car) isminden esinlenmiş. Profesyonel basketbol liginin yanısıra üniversiteler arası basketbolda da son derece başarılı takımları olan bu kentte  basketbola ilgi bir hayli fazla. En son 2006 yılında Amerikan Futbol Ligi şampiyonu olan İndianapolis Colts da Amerikan futbolunun güçlü takımlarından.  

Ersal Özdemir, futbolun hemen hemen hiç rağbet görmediği böyle bir ortamda Indy Eleven yani Indy Onbir adlı profesyonel bir takım kurarak, dünyanın en popüler sporu olan futbolu İndiana eyaletine getirmiş.  Indy Eleven, İndianapolis eyaletinin tarihindeki ikinci profesyonel takım, ilki on yıl önce yeterli ilgi ve finansal kaynak olmaması nedeniyle kapanmış. Türkiye standartlarında birinci ligde oynayan Indy Eleven, Kuzey Amerika Futbol Liginde (NASL) yer alıyor. Takım, ilk sezonda maçlarını takımın sahibinin de eğitim aldığı Indiana Üniversitesi, Purdue Üniversitesi, İndianapolis stadında oynuyor. Açılış maçında 11,048 kişilik stadyumda tüm biletlerin satıldığı Indy Eleven takımına olan ilgi şu ana kadar küçümsenmeyecek düzeyde.

Ülkede futbola olan ilginin giderek arttığını söyleyen Özdemir, bu ilgiden en iyi şekilde yararlanabilmek ve uzun vadede finansal kaynak temin etmek için çok yönlü bir strateji geliştirmiş. Öncelikle siyasetteki ağırlığını da kullanarak tüm yerel siyasetçilerin desteğini alan Özdemir, takımını eyaletin ve kentin ekonomisine katkıda bulunacak, topluma yapılmış bir yatırım olarak değerlendiriyor ve tanıtıyor. Indy Eleven takımının henüz ilk sezonunda birçok yerel ve ulusal firmanın sponsorluğunu almış olması da bu stratejinin başarılı olduğunun göstergesi.

Indy Eleven sahibi Ersal Özdemir, bundan sonraki hedefini takımına 87 milyon dolar değerinde bir stadyum kazandırmak olduğunu söylüyor. Indianapolis kentinin merkezinde çok amaçlı bir stadyum inşaatı projesi için yetkililerden yasal ve finansal destek almaya çalışan Özdemir, İndiana Eyalet Meclisinden onay alamadı. Takımının internet sitesinden taraftarlarına yaptığı yazılı açıklamada karamsarlığa kapılmamalarını  isteyen Özdemir, sonuç alıncaya kadar yetkililerle diyaloglarını devam ettirip, futbolun kente ve eyalete kazanç getirecek önemli bir spor dalı olduğunu anlatmaya devam edeceklerini söylüyor.

Voice of America muhabiri Yenal Küçüker’in Ersal Özdemir ile “Amerikan Rüyası” adlı bloğunda yaptığı söyleşiyi aşağıdaki link üzerinden dinleyebilirsiniz.