Washington’daki İslamofobi panelinin açılışını yapan Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, İslamofobinin Batı nefreti doğurduğunu bunun da dönüp İslamofobiyi beslediğini belirtip “İslamofobi zehirlidir. İslamofobiyi yenmemiz gerekir” dedi. Doğan Grubu'nun Atlantik Konseyi ile birlikte düzenlediği, ABD başkentinin etkin isimlerinin izlediği panele, alanında dünyaca ünlü uzmanlar katıldı.
ABD’de başkanlık seçimine de etki eden ve son bir yıldır yoğun olarak tartışılan İslamofobi konusunda kentin önde gelen düşünce kuruluşlarından Atlantik Konseyi’nde bir panel düzenlendi ve Doğan Grubu’nun da katkılarıyla gerçekleşen tartışmanın açış konuşmasını yapan Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, “İslamofobi zehirlidir. İslamofobiyi yenmek gerekir” dedi.
Washington'daki Smithsonian Müzesi’nin Sackler Galerisi'nde, “Kur’an-ı Kerim Sanatı” başlıklı serginin açılışından bir gün sonra düzenlenen “İslamofobi: Mitlerin üstesinden gelmek ve daha iyi sohbet etmek" başlıklı panelde konuşan Vuslat Doğan Sabancı, ABD Başkanı Barack Obama’nın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı son konuşmaya atıf yaparak başladı ve Obama’nın “Nasıl bir arada yaşayabileceğimiz sorusunu cevaplandırmadan, sadece etrafımıza duvar inşa ederek kendi toplumlarımızı aşırılıktan koruyamayız. Dünya artık çok fazla iç içe geçmiş durumda ve bunun için çok küçük” şeklindeki sözlerini hatırlattı. Doğan Sabancı, “kültürel ırkçılık” olarak tarif ettiği İslamofobinin Obama’nın bahsettiği duvarların bir sonucu olduğunu belirtti.
BATI KARŞITLIĞINI BESLİYOR
Atlantik Konseyi Başkanı Frederick Kempe'nin yönettiği panele dünyaca ünlü din tarihçisi Karen Armstrong, eski devlet bakanı Dr. Mehmet Aydın, Johns Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Çalışmalar Okulu Dekanı Vali Nasr ve ünlü insan hakları aktivisti yazar Zainab Salbi katıldı.
Doğan Sabancı, açış konuşmasında, İslamofobinin dünyada yarattığı kısırdöngüye değindiği konuşmasında şunları söyledi: “Malesef DEAŞ ve EL Kaide gibi bir avuç sapkın İslam'ı kullanarak dünyaya terör ve vahşetle saldırıyor. Bu hem Müslümanlar hem de gayrimüslimler için bir trajedi. DEAŞ terörizmi Hıristiyan ve Yahudiler'in toplamından daha fazla Müslüman katletmiştir. İslamofobi sadece Batı karşıtlığını azdırmakla kalmıyor bir de radikallerin, İslam adına terör yaratanların eline bir propaganda aracı veriyor. İslamofobinin başka bir sonucu Müslümanları yabancılaştırıyor. Bu da Müslümanların terörizmle mücadelede daha sıkı bir müttefik olmalarını güçleştiriyor. Yani İslamofobi Batı karşıtlığı hatta Batı nefreti doğuruyor, bu da gene dönüp İslamofobiyi besliyor.”
İYİ BİR SOHBET DİNLEMEYLE BAŞLAR
Doğan Sabancı, bu sorunun çözümünün ise karşılıklı birbirini tanımadan geçtiğini belirtip “İslamofobi fobiden geliyor. Bilinmeyenden korkma. Bu basitlikte ele aldığımızda şunu demek mümkün. O zaman fobiden kurtulalım ve birbirimizi daha iyi tanıyalım. İyi bir sohbet kurmanın yollarını arayalım” dedi. Doğan Sabancı şöyle devam etti: “İyi bir sohbet önce iyi dinlemekle mümkün olur. Diğerini anlama, tanıma niyetiyle. Böylece konuşma başlar. Ama konuşma monolog olmaz. İki tarafın konuştuğu bir diyalog halini alır. Böylece problemlere çözüm üretmek için bir zemin oluşur.”
HAYSİYET DE İNSAN HAKKIDIR
Medyanın da bu süreçte önemli bir kolaylaştırıcı rol oynayabileceğini belirten Doğan Sabancı, şöyle devam etti: “Düşünce ve ifade özgürlüğü en temel insan haklarından biridir. Aydınlanma ve ilerleme için sine qua non (olmazsa olmaz). Ve tabii ki özgür basın demokrasilerin bel kemiğidir. Ancak bu hak başkalarının kişisel ve dini duygularını rencide etmenin bir gerekçesi olarak kullanılmamalıdır. Çünkü 'haysiyet' de temel bir insan hakkıdır.” Her dinin farklı inanışları olabileceğini ve medyanın bu konuları ele alırken kimseyi rencide etmemek için kullandığı dile dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Doğan Sabancı, sorunların çözümüne yönelik “Böylece ilerleyebilir ve bir sonuca ulaşmak mümkün olur” diye konuştu. (Tolga Tanış, Hürriyet)