
İkinci markalaşmayı Almanya’da bu sefer ciddi bir şekilde kadın politikacılar nezdinde gördük. Berlin Sosyal Demokrat Parti’nin eyalet milletvekili Bilkay Öney ciddi bir atılımla Baden-Wüttemberg Eyaleti Uyum Bakanı oldu. Alnının akıyla bu göreve gelen Bilkay Öney, Türk kadının önünü açmış ve kısa zamanda marka haline gelmiş bulunuyor.
Türklerin üçüncü markası da ekonomide oluştu. Uluslararası Para Fonu’nun başına gelmesi düşünülen altı aday arasından en önde gelen isim Kemal Derviş.
Türkiye’nin diğer bir markası Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, adının yavaş yavaş Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği nezdinde telaffuz edilmesiyle ortaya çıkıyor.
MARKA DANIŞMANLARI VE KOÇLAR
Marka olmak, oldukça güç bir iş Marka olduktan sonra marka değerini korumak koçların ve marka danışmanlarının özellikle üzerinde çalışmaları gereken bir konuyu ortaya çıkarıyor. Türkiye’nin Avrupa’daki markaları arasında gıda sektöründe başarıdan başarıya koşan Mustafa Baklan, İşviçre ve Almanya’da turizm konusunda ciddi bir marka haline gelen Türk turizmcisi Kadir Uğur markalaşan Türkler arasında yer alıyor.
Markalaşan değerlerini artıran Türkiye, artık iyi koçlar ve iyi marka danışmanları ile Avrupa’da somut yerlere gelmeyi ve kalıcı olmayı başaracaktır. İyi danışmanlarla çalışmayan, belli zamanlarda başarılı adımlar atıp çok çabuk marka değerini kaybeden Türk kökenli Avrupalı işadamlarımız da vardır. Marka olmanın yanında iyi danışmanların yanında çalışarak; markayı uzun süreli olarak akıllarda tutmak ve sürdürmek de önemli bir iştir.