
Herşey yoluna girdi diye düşündü. Restoran işinden sonra bir süre taksi şoförlüğü de yaptı. Sonunda pekçok arkadaşı gibi bir benzin istasyonunda soluğu aldı. Günde sekiz saat çalışıp dört saat okula devam etti. Biriktirdiği paralarla Kayseri’de evlilik hazırlıkları yapan kardeşinin düğününü yaptı. Çiftçilik yapan babasına yardımcı oldu ama kendi amacından saptı. Bir süre sonra “Ben ABD’ye niye gelmiştim?” diye düşünmeye başladı. Restoranda garsonluk, taksilerde şoförlük yapmaya mı yoksa istasyonda gaz basmaya mı? Elbette hiçbiri. Ancak yaşamak için çalışmak zorunda olduğunun bilincindeydi. Devam ettiği okul sonrası iş çok yorucu gelmeye başladı.
Türkiye’den geçici bir süreliğine gelip de kalmaya karar verenlerin yaşadığı sıkıntı onu da bastı. Yasal olarak ABD’de nasıl kalabilirdi? Okulda öğrenci olabilirdi ama sürekli para ödeyip haftada 20 saat okula gidip üstüne 72 saat çalışmak dayanılmaz geliyordu. İstasyona gelip giden orta yaşın üstündeki İspanyol kökenli Amerikan vatandaşı bayanla evliliği düşündü. Eğer Amerikan vatandaşı bir kadınla evlenirse Green Card almak için yol açılacaktı. Evdeki arkadaşlarına danıştı. Onlar da cesaretlendirdi ve karar çıktı: Evlilik.
En yakın arkadaşlarından biri düğün şahidi oldu. 800 dolara ev tutuldu. Amerikan rüyası uğruna kendinden nerdeyse 20 yaş büyük biriyle evlendi. İlk zamanlar aşk uğruna yapılmış bir hava verilse de, kadın da evliliğin ana amacını biliyordu. Kadın çalıştığı işten kazandığı parayı tamamen kendi zevkine göre harcamaya başladı. Evin kirası, New Jersey’den New York’a giderken ödediği köprü parası, evin faturaları hep evin erkeğinin üstüne yıkıldı. Master için yola çıkan genç, bir süre sonra sadece kadının ihtiyaçları için çalışır hale geldi. Göçmen ofisine şikayet edilmemek ve en azından çalışma iznini elde edene kadar dayanma kararı aldı. Zamanla sinirleri gerildi, düşünmeken yüzünda yaralar oluştu. Kendi yaşındaki genç kızlar ilgisini daha az çeker oldu. Fiziksel olduğu kadar ruhsal çöküntüye girdi.
Yine Türkiye’ye dönmeye karar verdi. Çalıştığı istasyondan işten ayrıldı. Tam o sırada bir yıl önce başvurduğu green card çekilişini kazandığı haberi geldi. En umutsuz olduğu anda yine bir umut kapısı aralandı. ABD’de yasal kalmak için evlilik yolunu araştıranlara ise sıkı sıkıya “sakın evlenmeyin, ben çok çektim siz çekmeyin” diyor ve green kartının geleceği günü sabırsızlıkla bekliyor. Sırtında taşıdığı yükü bir an önce atmak için.