
AP binası içinde yapılan etkinliğe katılan Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos, serginin Kıbrıs’ın ne kadar tarihi zenginliği olduğunu gösterdiğini belirttikten sonra özetle şunları söyledi:
“Diğer taraftan Türk işgali sonucu çok sayıda göçmen oldu ve adanın demografik yapısı bozuldu. Türkiye’nin işgalinden dolayı acılarımıza rağmen hala medeni bir ülke olmayı başarabildik Kuzey Kıbrıs’ta Hıristiyan Kültürel mirası sistematik bir şekilde yıkılmasını üzüntüyle izliyoruz. Kiliseler ahırlara çevrildi ve eğlence merkezlerine çevrildi.”
"BİRLEŞİK KIBRIS İÇİN AB'NİN DESTEĞİNE İHTİYAÇ VAR"
Bu arada, AP'li Rum parlamenteri Antigoni Papadopoulou da, aynı etkinlikte yaptığı konuşmada “1974 işgalinden sonra ada bölündü. Bir sürü göçmen ve kayıp şahıslar bulunuyor. Yağmalanmış Kiliseler açıkçası hala ülkemiz işgal altında. Özgür ve birleşik bir Kıbrıs için AB’nin desteğine ihtiyacımız bulunuyor” dedi.
Öte yandan Ege ihtilafları başta olmak üzere, ikili sorunlara ilişkin olarak 2002 yılından beri Türkiye ile Yunanistan arasında sürdürülmekte olan “istikşafi” temasların 52’ncisi, yarın Yunanistan’ın sahil kenti Nafplion’da gerçekleştirilecek.
Türk ve Yunan üst düzey Dışişleri yetkilileri arasındaki “istikşafi” temasların 51’incisi, 16 Mayıs’ta Çeşme’de yapılmıştı. “İstikşafi" temaslar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yılın Mayıs ayında Atina'ya yaptığı ziyaretin ardından önemli ölçüde hızlandırıldı. Nitekim, 42’ncisi, Temmuz 2009’da, 43’üncüsü ise Mayıs 2010’da gerçekleşen görüşmelere sonraki aylarda hız verilerek geçen yılın sonuna kadar beş defa tekrarlanmıştı. 49.uncu temaslar, Ocak ayında Ankara’da, 50.ncisi ise Nisan ayında Atina’da düzenlenmişti.
Taraflar, “istikşafi” görüşmelerin gidişatı konusunda kamuoyuna hiçbir açıklama yapmama yönünde baştan anlaşmışlardı. (ANKA)