Amerikalı Mücevher Alıcılarının Süryani Terapistleri 

User Rating: 5 / 5

Star ActiveStar ActiveStar ActiveStar ActiveStar Active
 

 

New York – New Jersey eyaletlerinde ‘Jewelry Exchange’ adı altında faaliyet gösteren alışveriş merkezinden hangisine giderseniz gidin, için mutlaka bir Süryani mücevher satıcısı ile karşılaşırsınız. New York’ta 47. Cadde’de, New Jersey’de Woodbridge, Wayne, Totowa veya Paramus’taki jewelery exchange’lerde. Süryani toplumu mensuplarının Amerika’da mücevher işine ilk adım attıkları exchangelerden biri de Woodbridge, NJ’de faaliyet gösteren bina. Binada toplam 36 adet ayrı dükkân var. Paramus’ta 58, Woodbridge’te 36, Totowa’da 11 dükkân var. BunlarIn yüzde 90’ı Süryanilere ait. Pek çoğu birbiri ile aynı köyden, akraba veya tanıdık. Amerika’daki mücevher alıcılarına esnaf kültürünü öğretenler de Süryaniler. Pek çok müşterileri ile yıllar yılı arkadaşlıkları, dostlukları var. Annesine yüzük sattıkları müşterilerinin çocuklarına da düğün yüzüklerini satıyorlar. Süryani mücevher satıcılarını ailenin bir parçası olarak görüp dertlerini, sorunlarını, mutluluklarını paylaşıyorlar. Adeta müşterilerine terapistlik yapıyorlar. TURKOFAMERICA, perakende de servis anlayışını kökten değiştiren Süryani toplumunun en yoğun olduğu Woodbridge, Paramus ve Totowa, New Jersey’deki jewelery exchange’leri gezdi. Esnafın hayat hikayesini dinledi.

  

  
THOMAS (BÜLENT) ALTINDAĞ- THOMAS JEWELERS- TOTOWA, NJ   
Baba Abraham (İbrahim) Altındağ Kapalıçarşı’da kuyumcu dükkânı vardı. Dört kız, bir erkek babası olan Altındağ, tek oğluna çok sevdiği komşusunun oğlunun adını verdi: Bülent. Bahçelievler, İstanbul’da büyüyen Thomas (Bülent) Altındağ’ın çocukluğu Kapalıçarşı’da geçti. Dükkânı 1991 yılında satıp ailece Amerika’ya taşındılar. ‘’Ben buraya 19 yaşında ağlaya ağlaya geldim. Çok güzel arkadaş çevremiz vardı. Niye geldik diye bugün bile bazen sorgularım. Yani mecbur muyduk?’ diye.'’  

Baba Altındağ 53 yaşında hayata sıfırdan başladı. ABD’ye geldiğinde Süryani toplumundan bazı arkadaşları olması avantajı oldu. Thomas, New York’ta Ekim 1991’de bir İngilizce okuluna yazıldı. Nisan 1992’de Wayne, NJ’de kuyumcu mağazasında işe başladı. İlk sattığı ürün de altın zincirli bir haç oldu. 1992-2014 yılları arasında aynı booth’u işletti. 2014 yılında Wayne’deki exchange el değiştirince Totowa, NJ’deki exchange’e taşındı. Halen 11 booth olan exchange’deki işletmelerin dokuzu Süryanilere ait. ‘’1992 yılından beri hizmet verdiğim müşterim var. Artık bir aile olduk,’’ diyor. Yaşları 30, 25 ve 23 olan üç çocuk babası Altındağ’ın iki büyük çocuğu mücevher işine pek ilgi duymadı. ‘’Bazen çocuklar dükkâna geliyordu. Müşterilerle olan sohbetimi izliyorlardı. Yarım saat, 40 dakika konuşuyorsun. Müşteri bir şey almadan ayrılınca, ’Nasıl sabrediyorsun. Ne biçim bir iş tarzı,’ diye soruyorlardı. Ondan olsa gerek cazip bulmadılar. En küçük oğlum, biraz daha ilgili,’’ diyor. Bazı göremedi arkadaşlarıyla 32 yıl sonra buluşup hasret giderdi. Çocuklar ile geçen yazı Türkiye’de geçirdi.   

Altındağ, Haworth, NJ’deki Saint Gabriel Kilisesi’nin de aktif üyesi. 1997 yılından beri kilisede haftada 3 kez İncil okumaları yapıyorlar. İncil çalışmalarını Pazartesi-perşembe akşamları İngilizce, pazar akşamları Türkçe yapıyorlar. Derslere ikinci neslin katılımından memnun. ‘’Pazartesi akşamları 25-30 kişi ikinci nesilden geliyor,’’ diyor. Pazar günleri de çalışmıyor. ‘’Ben çocuklarımın büyüdüklerini iş yoğunluğu nedeniyle görememe gibi bir sıkıntı yaşamadım. Exchange, pazar günleri açık olmasına rağmen 23 yıldır ben açmadım,’’ diyor.    
 
 

FREDDY (FERİT) CANKURT – JULIANNA JEWELRY II – PARAMUS JEWELERS EXCHANGE, PARAMUS, NJ  

Freddy (Ferit) Cankurt, 20 yıldır Paramus, New Jersey’de Route 4 üzerindeki Jewelery Exchange’de Julianna Jewelry olarak faaliyet gösteriyor. Cankurt, 5 erkek, 1 kız toplam altı kardeşli bir ailede Kumkapı, İstanbul’da dünyaya geldi. Ailesi 1970’lerde Midyat, Mardin’den İstanbul’a göç etti. İlk okul yıllarında kuyum atölyesinde halat zincir imalatında çalıştı. ‘’6 yaşından beri nerdeyse bu işin içindeyim,’’ diyor. Ailesi ile 1994 yılında 14 yaşındayken ABD’ye göç etti. İlk işi haftalık 180 dolara bir kuyumcu atölyesindeydi.  Babası 1997 yılında aile için bir kuyumcu dükkânı açtı. Babasıyla 3 yıl kadar çalıştıktan sonra kendi dükkanını açtı.  

Büyük mücevher zincir mağazaları Jared, Kay, David Yurman gibi varken, müşteri neden sizi tercih ediyor? Sorusuna, ‘’İnsan ilişkisi bir. İkincisi biz fiyatla daha iyi oynayabiliyoruz. Onların standart fiyat politikaları var. Şirketin verdiği fiyatın aşağısında inemiyorlar. Masrafları çok olduğu için de ürün fiyatları bizden daha yüksek,’’ diyor.   
Cankurt, Julianna Jewelry II adını verdiği dükkanında 100 dolar ile 180 bin dolar arası ürün satışa sunuluyor. En pahalı ürün 180 bin dolara 12 karat sarı pırlanta yüzük. Yaklaşık 58 dükkânın bulunduğu Paramus Jewelry Exchange’ın yaklaşık yüzde 80’i Süryani dükkân sahiplerinden oluşuyor. Cankurt’un iki kardeşi de aynı yerde dükkân işletiyor. Bir kardeşi Woodbridge Jewelry Exchange’de kuyumcu, bir diğeri de New York’ta toptan kuyumculuk işinde.   

Cankurt’un da 1 erkek, 4 kız çocuk sahibi. ‘’Onların kesinlikle bu işle uğraşmasını istemem,’’ diyor. Malın raf ömrü nedir?’’ sorusuna, ‘’20 yıldır tezgâhta duran mal da olabiliyor. Mesela altın ounce’ı 250 dolarken alınan mal var, şu an ounce’ı 1800 oldu yani. Her parçanın zamana geldiğinde bir alıcısı var,’’ diyor. 18 yaşındaki kızı bu yıl koleje başlıyor. ‘’Kızım business okumak istiyor. Gel burada öğren sonra gidip başka yerde çalışırsın diyorum ama beni dinlemiyor,’’ diyor.   
 

ERCAN ÇOBAN- ROMANCING THE STONES – WOODBRIDGE JEWELERY EXCHANGE, WOODBRIDGE, NJ  

Ercan Çoban (51), Woodbridge Jewelry Exchange’in en eski dükkanlarından Romancing the Stone şirketinin sahibi. Babası Mardin, annesi Kayseri doğumlu. 1982 yılında ilk okul dördüncü sınıfta öğrenciyken ailece ABD’ye göç ettiler. Babası Yeşildirek’te gömlek üretimi yapıyordu. ‘’Babamın amca çocukları Amerika’daydı. ABD’ye 1979’da gezmeye gelmişti. Beğendi imkanları da gördü. Babam çok çalışkan bir insandı. Girişimci ruha sahipti, hiçbir şeyden korkmazdı. Gideceğiz diye karar verdi ve hayata geçirdi. 2 kız kardeşim, bir de ben hep birlikte ABD’ye geldik.’’  

İlk geldiklerinde Lodi, NJ’e yerleştiler. Liseyi Lodi’de okudu. Babası kuyumculuk işini seçmedi. New York’ta deri çanta üretim işine girdi. Baba iş yerinde yalnızdı. Ercan babasının yanına yardım etmeye başladı. Ancak üretim atölyeleri 1986 yılından sonra Çin’e kaymaya başlayınca atölyede gelecek görmeyen babası, ‘’Deri işinde devam etmek mi, başka bir iş mi yapmak istersin?’’ diye sordu. Ercan, kuyumculuk işine 1990’da girdi. Önce samimi bir arkadaşının babasının yanında Manhattan 47. Cadde’de çalıştı. Üretimin nasıl yapıldığını kavramak için. 1 yıl perakendede çalıştı.1992’de Woodbridge Exchange’e geldi. Exchange’de mücevher dükkânı açan ilk Süryaniler’den biri oldu.  

1992 yılında ilk tek taş sattığı müşterisini hala hatırlıyor. ‘’Hâlâ da müşterim,’’ diyor. Dükkandaki fotoğraflarla dolu panoyu gösteriyor: ‘’Şu panoda anne-babalarının gönderdikleri fotoğrafta kundakta bebek olarak gördüğün bu çocukların yüzde 20’sine evlenirken tek taşlarını da ben sattım. İkinci kuşakla da ilişkimiz devam ediyor.’’  

Romancing the Stone’da çalışıp sonra kendi işini kuran çalışanlar da oldu. Çoban, ‘’Benle bir arkadaşımın oğlu ile kuzenimin oğlu çalıştı. Sonra kendi işlerini kurdular. Kendi işlerinde ilerlediler. Çok mutluyum onlar için,’’ diyor.   

Covid döneminde işleri en çok yükselen sektörlerden biri de kuyumculuk sektörü oldu. Exchange’deki dükkanlar 2-3 ay kapalı kaldı. Ancak açıldıktan sonra işlerde yüzde 60’ı geçen artışlar yaşandı. Çoban, 1982’de ABD’ye gelmiş olmasına rağmen çok güzel bir Türkçe’ ye sahip. Eşi de Süryani cemaatinden ve evde de Türkçe konuştuklarını söylüyor. 13 yaşında bir kızı, 10 yaşında bir oğlu olan Çoban, ‘’Çocuklar mücevher işiyle isterlerse uğraşmalarını isterim,’’ diyor. ‘’İsterlerse rahat bir iş. Havadan etkilenmiyoruz. İnsanların genellikle iyi zamanlarında buluşuyoruz. Hayatlarının başlangıcında iyi noktalarında her aşamalarında varız.’’  ‘İyi bir satıcı mısınız?’ sorusuna, ‘’Ben kendimi satıcı olarak görmüyorum. Yardımcı olarak görüyorum. Yetiştiğim kültürde, ailemde bana işi öğreten kişiler, her zaman dürüstlüğü öğrettiler. İyi olursan her zaman iyilik sana geri gelir diye öğrendim,’’ diye cevap veriyor.    

ÖZCAN AKYÖN- KENT JEWELERY – WOODBRIDGE JEWELERY EXCHANGE, WOODBRIDGE, NJ  

Süryani toplumunda Gabriel (Cebrail) Akyön’ün ağırlığı hiç şüphe götürmez bir gerçek. Toplumda küçükten büyüğe herkesin bir ağabey olarak gördüğü, saygı duyduğu bir isim. Cebrail Akyön’ün oğulları Özcan, Ferit ve Kenan, Kent Jewelery adıyla Woodbridge Jewelery Exchange’de faaliyet gösteriyor. Özcan, Bahçelievler, İstanbul’da 1975 yılında doğdu. İlk okulu Bahçelievler’de okudu. ABD’ye ailece 1991 yılında amcası ile geldiler. Aile, Türkiye’de Kapalıçarşı ve Beyoğlu’nda yine Kent adıyla kuyumculuk yapıyordu.   

Kent Jewelery, ABD’ye geldikleri yıl 1991 yılında açıldı. Akyön Ailesi, exchange’in en eski dükkân sahiplerinden biri. Ailece bir dükkânda durmak yerine farklı işler veya farklı dükkanlar açmayı düşünmediniz mi sorusuna, ‘’Birlikten güç doğar felsefinden hareketle ayrılmadık. Bir de müşteri her geldiğinde daha önce aşina olduğu yüzü görmek istiyor. Bizim işimizde öncelik kişisel güvene dayalı. Onun için başka yerde dükkân açtığınızda o güveni sağlamanız zaman alır,’’ diyor.   

Akyön, 30 yılı aşkın sürede üçüncü kuşak müşterilere hizmet verdiklerini söylüyor. Exchange çalışma saatleri Pazartesi hariç her gün sabah 10.00am’den itibaren açık. ‘’Çalışma saatleri ve günleri buraya bağlı kılıyor. Buradasın ve ayrılamıyorsun. Ama Allah'a şükür biz 3 kardeşiz ve ihtiyaç olduğunda birbirimizi idare edebiliyoruz,’’ diyor.   

Akyön, dükkânın müşterileri sadece çevreden değil farklı eyaletlerden de gelenler olduğunu söylüyor. ‘’Güven duyduktan sonra nereden olursa olsun, Florida’dan North Carolina’dan da insanlar geliyor,’’ diyor.   

Türkiye ile burası arasında kuyumculuk anlamında nasıl bir fark var sorusuna, ‘’Bizim için burada kuyumculuk yapmak kolay oldu. Bizim esnaflık anlayışımız farklı ve Amerikalılar bizim sayemizde bu farkı gördüler. Onun için de o müşteri bize bağlandı. Her geldiğinde gördüğü ilgi alaka diğer aile fertlerini getirmesine vesile oluyor. Bazen alışveriş yapmasalar da bedava terapistliğini yapıyoruz,’’ diyor.    

BÜNYAMİN ALPAR – MADLEEN JEWELERY- WOODBRIDGE JEWELERY EXCHANGE, WOODBRIDGE, NJ 

Süryani toplumunda mücevher işi ailenin ortak gelir kapısı. Ailenin tüm fertleri bazen aynı dükkânda, bazen farklı lokasyonlarda dükkân işletiyor. Midyat’ın Gülgöze (Aynvert) köyünden olan Benjamin (Bünyamin), John (Yuhanın), Simon, Oscar (Özcan) Alpar kardeşler 1992 yılından beri Woodbridge Jewelery Exchange’de faaliyet gösteriyor.  
Elizabeth isminde bir de kız kardeşi olan Benjamin Alpar, 1970 yılında 5 yaşındayken ailesiyle İstanbul’a taşındı. Kasımpaşa’da ilk okulu okudu. Babası İtalyan Hastanesi’nde kapıcılık yapıyordu. Daha sonra birkaç arkadaşı ile ortak İstanbul, Çemberlitaş’ta Kırklar Han’da 1974’te mücevher işine girdi.  Atölyede altın zincir yapmayı da babasının yanında öğrendi. Askere gidene kadar da babasının yanında çalıştı. 18 aylık askerlik görevini Çorum’da yaptı.  

Babası ve dayısı ‘ABD’yi taşınsak nasıl olur’ düşüncesiyle araştırma yapmak üzere New York’a geldi. Çocuklarının geleceği için aileyi ABD’ye taşıma kararı aldı. İlk gelenler 20 Kasım 1991 yılında Benjamin, eşi, iki çocuğu ve kardeşi oldu. ‘’İlk geldiğimizde uyum sağlamakta zorluk çektik. Çok kalabalık ve sosyal bir ortamdan geliyorduk. Birkaç senemiz uyum anlamında zorlu geçti ta ki burada dükkân açana kadar. İlk başlarda Türkiye ile kıyaslayınca sosyal hayattan kopmuştuk. Sonra alıştık,’' 

New York’ta bir yıl kadar çalıştıktan sonra dört kardeş 1992 yılında dayısı Aziz Akyön, kendi dükkanını exchange içinde başka bir yere taşımaya karar verince, kendi yerini yeğeni Benyamin’e devretti. 3 kız, bir erkek babası olan Benjamin, yeni açtıkları mağazaya kızı Madleen’in adını verdi. Alpar kardeşlerin exchange’de Diamond Forever ve Madleen isminde dört ayrı dükkanları bulunuyor. 

Jewelry exchange, 4 bin sq alana kurulu 36 ayrı dükkândan oluşuyor. Hepsi birbiri ile akraba, komşu, hemşeri, tanıdık olsa da yoğun bir rekabet içindeler. Kiraları New Jersey’deki normal dükkanlardan çok daha pahalı, booth kiraları 10 bin dolar civarında. Sattıkları mücevherleri de benzer toptancılardan aldıkları için müşterilerin fiyat kırdırma şansları çok fazla. ‘’Toplu halde bir arada bulunmanın en büyük dezavantajı yaşadığımız rekabet. Hepimiz birbirimizi tanıyoruz. Çoğumuz aynı köylüyüz. Hepimiz aynı kiliseye gidiyoruz. Hep yüz yüze bakıyoruz. O yüzden sorunumuz yok,’’ diyor. 

Exchange’deki esnafın hemen hemen hepsi müşteriye gösterilen ilgi, verilen servis, güven, dürüstlüğün altını çiziyor. ‘’Zaten müşteriye yanlış yaparsak kaybederiz. 1992 yılında exchange’in ilk açılışına gelen ve nişan yüzüğü sattığım müşterim hala geliyor,’’ diye konuşuyor.  

Türkiye’ye sıklıkla gitmese de anne-babası ve oğlu bu yaz Mardin’i de kapsayan 3 haftalık bir tura katıldı. Alpar’ın oğlu da dükkânda çalışıyor ancak diğer çocuklarına kariyerlerini başka alanlarda seçmeleri tavsiye etmiş.    

MURAT HANIKEN – HANIKEN JEWELERS – WOODBRIDGE JEWELERY EXCHANGE, WOODBRIDGE, NJ 

Murat Haniken, 1978 yılında Bahçelievler’de dünyaya geldi. Orta birinci sınıfa kadar İstanbul’da okudu. Babası atölyede pullu zincir imalatında çalışıyordu.  Ailece önce anne tarafının pek çoğunun yaşadığı Almanya’ya taşındı. Akrabaları, ‘’Almanya’da kalın. Burası sosyal devlet, dört çocuğunuz var. Rahat edersiniz,’’ diye tavsiyede bulundular ama babası dinlemedi. ‘’Amca çocuklarım var ABD’de ben gideceğim,’’ dedi. Almanya’da üç hafta kaldıktan sonra 1991’de New Milford, New Jersey’e taşındılar. Murat Haniken, ‘’İyi ki gelmişiz,’’ diyor.  

Süryanilerde çalışmak adeta ibadet gibi. Haniken, ‘’Pazar günü JFK’e indik. Amcam Yakup’un Manhattan 47. Cadde’de güzel bir atölyesi vardı. Erkek ve kadın bileklik ve zincir yapıyorlardı. Pazartesi günü ağabeyim Fırat, 17 yaşındaydı. Amcamla işe gitti.’’ diyor. Yaklaşık 2,5 yıl amcasının atölyesinde çalıştılar. Murat, liseyi New Milford’ta bitirdi. Woodbridge Jewelery Exchange’de Ekim 1993’te dükkanlarını açtılar.  

Fırat, Murat, İbrahim, Burak dört kardeş mücevher işinin yanı sıra ortak ev inşaat işleri de yapıyor. 22 yaşında evlenen Haniken, üç erkek, bir kız babası. ‘’Kendi çocuklarının bu işi yapmasını ister misiniz?’’ sorusuna, ‘’Bunu çok düşündüm. Benim babam bize hep ‘Sadece bu işi yapmanızı istiyorum. Bu işte kalacaksınız,’ derdi. Okumamızı da çok istedi. Liseye kadar okudum ama aileye yardım da etmem lazımdı. Çocuklarımın bu işi yapmalarını hem isterim hem istemem. Benim son 29 yıldır tüm cumartesi, pazarım burada geçti. Hafta sonum olmadı. 6 gün burada çalışıp 7. gün New York'a siparişleri almaya gidiyoruz. Hepimiz çocuklarımızın büyüdüğünü çok az gördük,’’ diyor.  

Dört Haniken kardeşin toplam 13 çocuğu var. 4 erkek, 9 kız. Kardeşi Fırat’ın oğlu şu an dükkânda amcalarıyla birlikte çalışıyor. Murat’ın 20 yaşındaki büyük oğlu da yardıma dükkâna ara sıra geliyor. ‘’Belki çocuklardan biri isterse çok kendini zorlamadan bu işi yapmasını isterim. Haftada 40 saat çalışsın, hafta sonu ailesi ile vakit geçireceği bir işi olsun. Burada çalışanlara yazık oluyor. Senelerce 9.00pm’de dükkânı kapattık. (Exchange’deki dükkanlar şu an haftanın üç günü 7.00pm, iki günü 6.00pm, pazar günü de 5.00pm’de kapanıyor. Pazartesi günleri de kapalı.) Eve bir saat yol sürüyordu. Christmas zamanları 40-50 gün yoğun tempoda çalışıyorduk. Eve gidince bacaklarımızı hissetmediğimiz oluyordu. Yatmaya eve gidip sabah kalkıp geri geliyorduk. ‘’  

Türkiye’ye ilk kez 20 yıl aradan sonra 2014 yılında gitti. '’Tek kelime bayıldım. Böyle bir şey beklemiyordum. Tatil yerlerine, Bodrum'a, Çeşme'ye, İstanbul'a gittim. Doğup büyüdüğüm apartmanı ziyaret ettim. Babamın ve amcamın çalıştığı atölyeleri gezdim. Yemeğinden, havasından, suyundan her şeye bayıldım. Tatil için Türkiye her zaman ilk seçeneğim ama yaşamak için değil,’’ diyor.  

Murat’ın eşi de Süryani toplumundan. ‘’Evde çok güzel Türk yemekleri yapıyor,’ diyor. 30 yıla yakın zamandır aynı yerde dükkân işlettikleri için oturmuş bir müşteri kitlesine sahip. ‘’Anne babası geldiğinde bebek arabasında olan çocuk, nişan yüzüğünü bizden aldı. Bizden alışveriş yapan bir insan, başka bir yerden alışverişe yöneliyorsa onda bir yanlışlık var,’’ diyor. Murat’a göre mücevher işine giren zor bırakır. Çıkarsa da kolay kolay giremez.