
2001 yılında Türkiye'ye yatırım yapmak için çalışmalarına başlayan şirket, 2010 yılında ülkedeki yüksek potansiyele istinaden Türkiye ofisini açmış ve operasyonlarını buradan yönetmeye başlamıştı.
Ancak, son dönemde Türkiye'de faaliyet gösteren özel sermaye fonların sıklıkla şikayet ettiği yüksek değerlemeler Advent için de belirleyici oldu.
Avrupa’dan yöneteceğiz
Hürriyet'in sorularını yanıtlayan şirket sözcüsü yaptığı açıklamada, "Dinamik bir yatırım şirketi olarak getiri cazibesi yüksek olan alanlara yatırım yapmayı amaçlıyoruz. Bu nedenle de kaynaklarımızı bir yatırıma yönlendirmeden önce sıkı bir değerlendirme sürecini takip edip, satın alıp işlettiğimiz şirkette tatmin edici kârlar elde etme amacı güdüyoruz. Bu değerlendirmeler ışığında yaptığımız son stratejik gözden geçirmede Türkiye'deki ofisimizi kapatma kararı aldık. Bu ülkedeki faaliyetlerimizi sektörel bakış açısıyla Avrupa'daki faaliyet gösterdiğimiz diğer ülkelerdeki ofislerden yürüteceğiz" dedi.
Türkiye’de şirketler pahalı
Advent'ten gelen açıklamada, Türkiye pazarında oluşan rekabet dolayısıyla şirket değerlerinin beklentilerin üzerinde oluştuğuna da vurgu yapıldı. Açıklama şöyle devam etti, "Türkiye'de hala büyük potansiyel var. Ancak, yoğun rekabetin yaşandığı bu pazarda son yıllarda doğru fiyatlarda yeterince satın alma fırsatı göremedik. Bu nedenle kaynaklarımızı mevcut şartlar altında bu piyasaya tahsis etmenin rasyonel olmadığını düşünüyoruz. Geçen 12 yılda Türkiye konusunda önemli bir birikim sağladık. Bundan sonra sektör odaklı bir bakış açısıyla bu pazara yaklaşacağız. Bu nedenle İstanbul'daki ofisimizi mart sonu itibariyle kapatıyoruz"
Advent International tarafından alınan Türkiye'den çıkma kararının gerekçesi son dönemde sıkça dile getiriliyor. Son olarak yine dünyanın en büyük fonlarından ABD merkezli Kohlberg Kravis Roberts (KKR), Türkiye’de fiyatların çok yüksek olması nedeniyle şu anda yeni yatırıma sıcak bakmadığını yine Hürriyet'e açıklamıştı.
Avrupa’da şirketlerin yıllık kârlarının 8 ile 10 katı fiyata satıldığını belirten KKR yetkilileri, Türkiye’de bu çarpanın 15-16 katına çıktığını bu nedenle yeni yatırım konusunda çok aceleci olmadıkları bilgisini paylaşmıştı. (Emek Kaplangil, Hürriyet)