
Angela Merkel faktörü Almanya’ya yönelik tepkiyi arttırdı
Başta Alman Başbakan Angela Merkel olmak üzere başka AB ülkelerinden gelen olumsuz sinyaller Türkiye’den de net yanıt buluyor. Araştırmanın sonucunda %64,2 gibi bir çoğunluk AB’ye tam üyelikte en büyük engelin Almanya hükümetinin tutumu ve çıkışları olduğunu söylüyor.
Ayrıca Avrupa’da gelişen İslamafobi, Irkçılık ve bir açıdan da gelişen Türkofobi Türk Halkını etkileyen nedenlerin başında geliyor. Bu gelişmeler böyle gittiği takdirde önümüzdeki yıl yapacağımız Anketlerde AB tam üyeliğe inananlarının oranının çok daha düşeceğinden hareket edebiliriz. 2005 yılında halkımızın %76sı tam üyeliğe sıcak bakarken, 2013 de %74ü soğuk bakıyor.
AB’ye üyelik Türk Halkının gündeminden düşüyor
Halkımızın %74’ü AB’ye artık inanmıyor. Her ne kadar 2012’de %17 olan AB’ye tam üye olma isteği 2013’de %18 çıkmış olsa da, diğer cevapları incelediğimiz zaman Türk Halkının yavaş yavaş gündeminden AB’yi çıkardığını görüyoruz.
Bunun en büyük nedenlerinden biri AB’deki çöküş ve Türk Halkının son yıllardaki Ekonomik büyümeden dolayı kendilerine güvenlerinin gelişmesi. Ayrıca Avrupa Birliği ülkelerinde 2008’de Macaristan ve Romanya ile başlayan ve daha sonra Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda ve İtalya ile devam eden ekonomik çöküntünün 2014 yılında Belçika, Slovenya gibi diğer Doğu Avrupa Ülkelerine ’de sıçrayacak olması Türk halkını etkiliyor.
Yeni pazarlar, yeni alanlar
Ekonomik gelişmelerin iyileşmesi Türkiye’ye ayrı bir güç veriyor. Artık Türkiye AB’yi tek alternatif olarak görmüyor. Yeni alternatifler ve yeni ilişkiler ve yeni kuruluşlar olacak. Buna karşılık olarak son olarak 2002 yılında yılık ihracatımızın %2’sının gittiği Afrika ülkelerine 2012 ihracatımız %30’a çıkmış bulunuyor. 2002 yılında ihracatımızın %64ü AB ülkelerine giderken şimdi Avrupa birliği ülkelerinin ihracatımızdaki payımız %34’de indiğini görüyoruz, buda Türkiye’yi negatif etkiliyor.
TAVAK 2013 araştırmasının önemli bulguları nelerdir?
2013 yılında yapılan araştırmanın en göze çarpıcı noktalarından biride Türkiye’nin başta Rusya olmak üzere BRICS ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmesine yönelik istemi oldu. Buda Türkiye’nin artık AB yerine son yıllarda ciddi şekilde gündeme gelen BRICS ülkelerine olan inancı, bunun yanında Türkiye ile hiçbir ilişkisi olmayan fakat gündemimizi işgal eden “Şanghay beşlisinde” bir istem gelişmiş bulunmaktadır. Genel olarak baktığımız zaman artık Türk halkının AB’ye ihtiyacı yok diyenlerin oranının artması ve AB’ye ümit bağlayanın oranında %18,6 ya inmesi kaynaklanmaktadır. 2014 yılında Türkiye AB’ye tam üye olabilseydi yılda AB’den 2 milyar Euro’luk bir katkı olacaktı. En erken 2021’de üye olmayı beklediğimiz AB’ye 2021’de tam üye olduğumuz zaman ülkeye getirisinden çok ekonomik olarak bizim AB’ye katkı yapmamız gerekecektir. Bu açıdan AB’nin Türkiye’yi kazanmak için somut adımlar atması lazım, yoksa yavaş yavaş Türk Halkı onları unutuyor ve onların da Türkiye’yi unutması gerekecek ve bundan AB’nin kaybı daha fazla olacak.