Aziz Yıldırım Kendini Nasıl Savundu?

Star InactiveStar InactiveStar InactiveStar InactiveStar Inactive
 

 

Futbolda ÅŸike davasında Fenerbahçe Kulübü BaÅŸkanı Aziz Yıldırım, Mahkeme Heyeti’ne savunmasını verdi. Aziz Yıldırım’ın savunmasının ilk bölümü ÅŸöyle: "Sayın BaÅŸkan Sayın ÜyelerAdalet topaldır; ağır ağır yürür, fakat gideceÄŸi yere er geç ulaşır." düÅŸüncesiyle sekiz ay sonunda Sayın Mahkemenizin huzurlarındayız.

 

3 Temmuzdan bu yana yaÅŸananlar ve yaÅŸatılanlar, hepimizin malumudur. SoruÅŸturma süresince evrensel hukuk kuralları ve masumiyet karinesi açıkça ayaklar altına alınmış ve Anayasa güvencesindeki  tüm haklarımız açıkça gasp edilmiÅŸtir. Gizlilik kararları ihlal edilmiÅŸ; avukatlarımızın dahi alamadığı tüm bilgi ve belgeler özel hayatın gizliliÄŸi kuralı çiÄŸnenerek basına açıkça servis edilmiÅŸtir. Tüm kamuoyunun, sadece polisin istediÄŸi ve kendine göre deÄŸerlendirip sunduÄŸu tapeleri gün be gün takip etmesi saÄŸlanmış; böylece Aziz Yıldırım ve arkadaÅŸları toplum önünde itibarsızlaÅŸtırılmaya çalışılmıştır. Hukuka uygun olmayan delil ve yöntemlerle alınan dinleme ve fiziki takip kararlarıyla, kanunlarda olmayan suçlar ihdas edilerek, hakkımızda kanıtsız ve asılsız iddialar düzenlenmiÅŸtir. Ve bu iddialar öyle yerlere taşınmıştır ki, Fenerbahçe BaÅŸkanı ve yöneticileri yasadışı örgüt kurmakla suçlanmış; bu örgütün kuruluÅŸ amacının ise Fenerbahçe’yi ÅŸampiyon yapmak olduÄŸu açıkça gerekçe olarak gösterilmiÅŸtir. Hatta o kadar ileri gidilmiÅŸtir ki, öncelikle bu örgütün silahlı suç örgütü olduÄŸu öne sürülerek soruÅŸturmanın özel yetkili mahkemelerce yapılması için en uygun hukuki zemin tüm hukuksuzluklarla yaratılmaya çalışılmıştır. Ancak bu iddianın arkasında duramayacağını anlayanlar, yargılamanın özel yetkili mahkemelerce yapılmasını saÄŸlamak ve yeni bir hukuksuz gerekçe haksız ekonomik çıkar amaçlı suç örgütü suçlanmasında bulunmaktan kaçınmamışlardır.
 
Ä°ddiacılar, Åžubatta kurduÄŸum sözde "örgüt"ün ÅŸike ve teÅŸvik eylemelerinden bir süre sonra sıkıldığımı ve kendime bir de ceza verilmesini saÄŸlamak için 6222 sayılı Yasayı çıkarttığımı dahi ileri sürmüÅŸlerdir. Bu düÅŸünceye sahip olanlar nedense sadece Fenerbahçe’nin kazandığı maçlara iliÅŸkin dinleme ve fiziki takip tutanaklarını kullanarak sonuca, yani amaca göre soruÅŸturma yapılıp iddialar oluÅŸturulduÄŸunuaçıkça ortaya koymuÅŸlardır.
 
Lehe delil toplama görev ve sorumluluÄŸu da bulunan Sayın Savcılık, her nedense Fenerbehçe’nin puan ya da puanlar kaybettiÄŸi maçlara iliÅŸkin hiçbir bilgi ve belgeyi iddianameye koymamıştır.
 
AÅŸağıda çok daha ayrıntılı olarak deÄŸineceÄŸim üzere, iÅŸbu süreç tarafımızdan endiÅŸe ile izlenmiÅŸ ve bu süreçte yaÅŸadıklarımız yüzünden adalete olan inancımız sarsılmıştır. Ve daha da ötesi söz konusu bu hukuka aykırı uygulamalar bizleri, "neden,  niçin ve kim tarafından" sorularını sorma noktasına getirmiÅŸtir.
 
Önemle ve ısrarla belirtirim ki, bu operasyon Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’a karşı yürütülen bir operasyondur. Her ne kadar huzurunuzda Fenerbahçe’nin deÄŸil, sadece ÅŸahısların yargılandığı gibi bir algı yaratılmaya çalışılsa da, yargılanan bu ÅŸahısların Fenerbahçe’nin baÅŸkan ve yöneticileri olduÄŸu, bu ÅŸahıslara isnat olunan her asılsız eylem nedeniyle Fenerbahçe Spor Kulübü’nün sorumlu tutulacağı gerçeÄŸi unutulmamalıdır. Hatta Spor Hukukunu bir kenara bırakıp neredeyse saha kapama cezasını dahi özel yetkili mahkemeye terk etmeye çalışan ve polis fezlekeleri ile savunma isteyen bir Federasyon’un varlığı göz önüne alınırsa Fenerbahçe’nin bu asılsız iddialardan zarar görmediÄŸi ve görmeyeceÄŸi düÅŸünülemez. Bu yüzdendir ki, bugüne kadar ısrarla talep ettiÄŸimiz husus, yargılamanın her aÅŸamasında yer alan tüm iddia ve isnatların Fenerbahçe BaÅŸkanı ve yöneticileri ile temsil ettikleri kurumun büyüklüÄŸüne ve ciddiyetine yakışır nitelikte olması gerekliliÄŸidir.
 
Aslında bu sürecin ders alınması gereken bazı yönleri de olmuÅŸtur. Fenerbahçe taraftar ve camiasının büyüklüÄŸü, birlikteliÄŸi ve nedenli büyük bir güç olduÄŸu, tüm kamuoyu tarafından açıkça anlaşılmıştır. Ve yine açıkça anlaşılmıştır ki, Fenerbahçe camiası, her türlü baskıya raÄŸmen bu koca çınarından tek bir yaprak dahi koparılmasına izin vermeyecektir. Ve buradan müjdelerim ki, Fenerbahçe’nin bu tavizsiz yürüyüÅŸü bundan böyle sadece sportif olaylarla sınırlı kalmayacak, her türlü sosyal, ulusal ve yönetsel konularda Fenerbahçe taraf olarak gereken yeri alacaktır.
 
Bütün bunların yanında bu ulu çınarın tek bir yaprağı olan Aziz Yıldırım’ın ÅŸahsi akıbetinin hiçbir önemi yoktur. Bu nedenlerle bilinmelidir ki, ben de huzurlarınızda bulunduÄŸum sürece her Fenerbahçe BaÅŸkanının Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız yargısına karşı göstermesi kaçınılmaz olan saygı ve güveni özenle taşıyacağım. Hatta söz konusu kararlar, haksız yere Fenerbahçe BaÅŸkanının esaretine sebep olmuÅŸ olsa bile.
 
Ä°steÄŸimiz, "Bırakın adalet yerini bulsun. Ä°sterse kıyamet kopsun" yönündedir. Bu aÅŸamadaki sözlerime son verirken, ozanın ÅŸu öÄŸütlerini hatırlatmak isterim:
"Dünyadan memleketinden insandan
    umudun kesik deÄŸil diye,
    ipe çekilmeyip de
   atılırsan içeriye,
   yatarsan on yıl on beÅŸ yıl
  daha da yatacağından baÅŸka
  sallansaydım ipin ucunda
  bir bayrak gibi keÅŸke
  demeyeceksin
  yaÅŸamakta ayak direyeceksin.
        Belki bahtiyarlık deÄŸildir artık
  boynunun borcudur fakat
  düÅŸmana inat
  bir gün fazla yaÅŸamak."
 
Ä°ddianamede yer alan tüm hususlara tek tek cevap vermeden önce Sayın Heyetinizle bizzat tartışmak ve deÄŸerlendirmek istediÄŸim hususlar bulunmaktadır. Bu nedenle savunma esaslarına sadık kalarak önce bu hususları sizlerle paylaÅŸacağım.
 
FENERBAHÇE SPOR KULUBÜ HAKKINDA KISA BÄ°LGÄ°
 
Ben, 15 Åžubat 1998 tarihinden itibaren Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanlığı’nı yapmaktayım. Sayın Mahkemenizdeki davanın açılmasından önce, soruÅŸturma safhasında ve ÅŸu anda yürütülmekte olan kovuÅŸturmada bu sıfatımı devam ettirmekteyim.
 
Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanlığı gibi gurur ve onur kaynağı olan bir sıfatı bugüne kadar büyük bir doÄŸrulukla, dürüstlükle yerine getirdim. Bu sıfatın Bana kazandırdığı ve yaÅŸattığı onurun tarihsel boyutunun yanı sıra Fenerbahçeli olmayı her ÅŸeyin üzerinde tuttum. BaÅŸkanlığa geldiÄŸim 1998 tarihinden ve Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu’na seçildiÄŸim 1990 tarihinden bu yana geçen 22 yıl boyunca hayatımın en önemli ideali ve yaÅŸamamı saÄŸlayan en büyük amacı hep Fenerbahçe’ye hizmet olmuÅŸtur. Fenerbahçeli olmayı her ÅŸeyin üzerinde tutmam Benim için en önemli sıfattır ve erdemdir.
 
20 yıldan bu yana ilk basamaklarından baÅŸlayarak BaÅŸkanlığı’na kadar yükseldiÄŸim ve halen bu onurlu görevini yürüttüÄŸüm Fenerbahçe Spor Kulübü hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum.
 
19. Yüzyılın sonlarında bir grup genç 1907 yılında Fenerbahçe Kulübü’nü kurdu. Kurulan kulübün adı o tarihlerde oturdukları semtin dillere destan güzelliÄŸi nedeniyle Fenerbahçe olmuÅŸ ve kulüp amblemi olarak da Fener Burnu’ndaki geceleri ışık saçan Feneri seçilmiÅŸti. Kurulan kulübün renkleri ise ilkbahar müjdecisi papatyaların rengi olan ve aynı zamanda temizliÄŸi temsil eden sarı ve beyaz renklerden oluÅŸmuÅŸtu.
 
Bu tarihsel gerçeklere dayanarak ve Fenerbahçe’nin üstünlüÄŸünü ve yüceliÄŸini daima göz önünde bulundurarak 100 üncü yılda 21. yüzyılın baÅŸlarında bin bir emekle yeniden inÅŸa ettirdiÄŸimiz Fenerbahçe Åžükrü SaraçoÄŸlu Stadyumu’nun yanına, Kulübü sembolize etmek amacıyla bir fener yaptırmış ve kulübü seven milyonlarca taraftara geçmiÅŸ yılları, kuruluÅŸ günlerimizi hatırlatmak istemiÅŸtim.
 
"Sarı ve lacivert" ağırlık içinde olmak üzere 5 renkten oluÅŸan amblem ÅŸu anlamları taşımaktaydı ; "Fenerbahçe Spor Kulübü 1907" yazılı beyaz yuvarlak çerçeve, temizlik ve açık yüreklilik ifadesiydi. Kırmızı fon ise, saflık ve Fenerbahçeliler arasındaki sevgi ve baÄŸlılığı belirtirken; bu arada bayrağımızı da sembolize etmekte, ortadaki sarı renk Fenerbahçe için duyulan gıpta ve kıskançlığı, kalp ÅŸeklindeki lacivert renk ise asaleti temsil etmekteydi. Sarı lacivert renkler içinde yükselen palamut dalı, Fenerbahçelilik güç ve kudretini sembolize etmekte, yeÅŸil renk ise yükselen bu kudret için baÅŸarının gerekli olduÄŸunu açıklamaktaydı.
 
1911 – 1912 Futbol sezonunda Fenerbahçe ilk defa hiç yenilmeden ÅŸampiyon oluyordu. Bu ÅŸampiyonluk Kulübün itibarını, imkânlarını da arttırıyor. Bugünkü Altıyol’da bir lokal kiralanıyor ve Kulüp futbol dışında da diÄŸer spor dallarıyla da ilgilenen bir kuruluÅŸ haline geliyordu. Bu nedenle aynı yıl Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün adı, Fenerbahçe Spor Kulübü olarak deÄŸiÅŸtirilmiÅŸtir.
 
1920’li yılların Ä°stanbul Halkı’nın yaÅŸadığı simsiyah günler ve gecelerde Ä°stanbul’lulara Türklük gücünü, yaÅŸama sevincini veren kulüplerin başında Fenerbahçe Spor Kulübü geliyordu. Mütarekenin karanlık yıllarında iÅŸgal kuvvetlerine mensup takımların her hafta birbiri peÅŸi sıra futbol sahalarında yenerek Milletimizin rencide olmuÅŸ gururunu okÅŸayan Fenerbahçe tüm halkın sevgilisi haline geliyor, zamanla da milli mücadelenin ve milliyetçi karşı çıkışın adeta Ä°stanbul ÅŸubesi halini alıyordu. Bu yıllarda iÅŸgal kuvvetlerine mensup özellikle Ä°ngiliz askeri takımlarıyla yapılan futbol maçları, Ä°stanbul’daki futbol heyecanını ve futbola olan ilgiyi doruk noktasına çıkaran olgu oluyor; Türk takımları iÅŸgalci ekiplerle 5 yılda, 50’sini Fenerbahçe’nin oynadığı toplam 80 maç yapıyor, iÅŸgal kuvvetleri takımlarına karşı kazanılan galibiyetler Türk takımlarını gönüllerde yüceltiyordu. Bu nedenle futbol Ä°stanbul’da büyük kitleleri kendine çekerken, Türk takımlarının özellikle de Fenerbahçe’nin, baÅŸta General Harrington Kupası (29 Haziran 1923) olmak üzere iÅŸgal kuvvetleri takımları karşısında elde ettikleri tüm galibiyetler, Ä°stanbul halkının intikam duyguları içindeki milli duygularını ÅŸahlandıran ve yaralı gönüllerine teselli veren yegâne olay haline dönüÅŸüyordu.
 
Onlar, cephelere gönderdikleri vatan evlatlarının, Çanakkale’de yaptıkları müdafaanın bir örneÄŸini de sanki Taksim’in TaÅŸkışla sahasında gösteriyor, yaptıkları toplu hücumlarda ise sanki kısa bir süre sonra Kocatepe’den verecekleri milli taarruzdaki ÅŸahlanışımızın provasını yapıyorlardı. Bu ÅŸevk ve iman içinde mütareke ve iÅŸgal Ä°stanbul’unda Türk futbolu denince ilk akla gelen Kadıköy’ün Fenerbahçe’si oluyor, cepheden gelen her yeni zafer Ä°stanbulluların moralini yükseltirken, Fenerbahçe takımı da aldığı galibiyetlerle halkın başını dik tutmasını saÄŸlıyordu. Fenerbahçe takımı artık Kuva-i Milliye ruhunun halk içindeki sembolü olmuÅŸtu. Bunun sebebi, oynadıkları toplam 50 maçtan ikisi hariç hiç yenilmeyip 41 maçta galip gelmeleriydi.  DiÄŸer bir konu da Anadolu Harekâtı’nın başında olan Mustafa Kemal’in Fenerbahçeli olarak bilinmesiydi. (Fenerbahçe Tarihi, KuruluÅŸu ve iÅŸgal altındaki Ä°stanbul’da kazandığı zaferler konusunda Bak. Ek 1) Bu nedenledir ki ulu önderimiz Mustafa Kemal PaÅŸa, 1918 yılında ilk spor kulübü olarak Fenerbahçe Spor Kulübü’nü ziyaret ediyor ve de kulüp ÅŸeref defterinin nezdinde de, tarihin altın sayfalarına da ÅŸu mısraları geçiyordu; "Fenerbahçe Kulübü’nün her tarafta mazhar-ı takdir olmuÅŸ (takdirle ÅŸereflendirilmiÅŸ) bulunan asar-ı mesaisini (yaptığı üstün çalışmaları) iÅŸitmiÅŸ ve bu kulübü ziyaret ve erbab-ı himmetini (üstün hizmet veren kiÅŸileri) tebrik etmeyi vazife edinmiÅŸtim. Bu vazifenin ifası (yerine getiriliÅŸi) ancak bugün müyesser (mümkün) olabilmiÅŸtir. Takdirat (takdirlerimi) ve tebrikatımı (tebriklerimi) buraya kayt ile (kaydetmekten dolayı) mübahiyim (mutluyum). (03.05.1334 (1918). Ordu Kumandanı: MK)"
 
Bu tarihsel gerçeklere dayanarak huzurunuzda, ÅŸunu açıklıkla ifade etmek isterim ki; Fenerbahçe Spor Kulübü bir yüzyılı aÅŸkın süre önce iÅŸgal altındaki Ä°stanbul’da yaÅŸayıp kendi güçlerini ve Türk olmalarını unutmayan ve her ÅŸeyin üstünde tutan gençler tarafından kurulmuÅŸ ve yüceltilmiÅŸtir. Bu yükselme sadece spor sahalarındaki yarışmalarda ispat edilmemiÅŸ, yurdu sevme ülkenin kurtulmasına çalışma ve bu uÄŸurda hayatı dahi feda etme ÅŸeklindeki hareketlerle Anadolu topraklarına Türk’ün gücü, kuvveti ve kararlılığı ÅŸeklinde yayılmıştır. Cumhuriyetin kuruluÅŸundan sonra Fenerbahçe’nin Türkiye’de dalga dalga yayılışının ve yükseliÅŸinin temelinde bu vardır: "Müstevlilere (iÅŸgalci düÅŸmanlara) karşı spor alanlarında yarışmak kadar savaÅŸta da onlara karşı silahla mücadele etmek…" Fenerbahçe bu sebeple büyüktür ve Biz bu sebeple her yerde ve her ÅŸekilde Fenerbahçe Cumhuriyeti diyoruz. Bu nitelemeyi yapmak basit bir övünme deÄŸildir. Fenerbahçe Spor Kulübü, sporun bütün alanlarında, sosyal hayattaki atılımları ile Türkiye Cumhuriyeti tarihiyle paralel bir kuruluÅŸ ve yükseliÅŸ içinde yaÅŸamıştır.
 
Kulübün tarihçesini anlatmaya devam etmeden önce ÅŸunu huzurunuzda öncelikle söylemek isterim ki; sekiz aydan bu yana hakkımda ve Yönetim Kurulumuzun bazı deÄŸerli üyelerine karşı gazetelerde, televizyonlarda aleyhimize yürütülen karalama kampanyalarının baÅŸlıca sebebini kuruluÅŸ yıllarındaki bu temel felsefemizi yıkma gayretinde aramak gerekir. Ben ve arkadaÅŸlarım, Fenerbahçeliler hep içinde yaÅŸadığımız topraÄŸa baÄŸlı kaldık. Ben ve arkadaÅŸlarım, Fenerbahçeliler hep Türkiye’nin daha ileriye gitmesi, sporda daha da yükselmesi Türk gençliÄŸinin daha iyi koÅŸullar içerisinde spor yapabilmesi ve bin bir zorluk içinde yaÅŸamını sürdürmeye çalışan milyonlarca Türk insanına, tıpkı Fenerbahçe Burnu’ndaki beyaz ve sarı ışık saçan fenerin gece aydınlatan ışığı gibi inanç ve yükselme düÅŸüncesini aşılamaya çalıştık. Bu nedenle Fenerbahçe Cumhuriyeti nitelemesi bizim hayatımızın çok önemli bir ilkesidir. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin ayrılmaz bir parçası olarak ve onun etrafında kenetlenerek yüz yıllık hayatımızı sürdürdük. Bu yüz yıllık çizgi içerisinde hep Atatürk ilkeleri ve hep Türk gençliÄŸinin ve Türk halkının sporda ileri noktalarda olması gerekliliÄŸi, ideali bizlerde ana düÅŸünce olarak yer etti. Bütün çabalarımız, geceli gündüzlü çalışmalarımız bunun içindir.
 
Bugün ÅŸike, ÅŸike teÅŸebbüsü, teÅŸvik gibi yasadışı eylemleri yapma karalaması ile Benim ve deÄŸerli yönetici arkadaÅŸlarımın itham edilmesinin nedeni kanaatimce yüz yıldan bu yana Fenerbahçe’nin sürdürdüÄŸü bu temiz, ülke sever ve ATATÜRKÇÜ YOLDA BÄ°Z FENERBAHÇELÄ°LERÄ° ÇEVÄ°RME GAYRETÄ°NDEN BAÅžKA BÄ°R ÅžEY DEĞİLDÄ°R. Fenerbahçe Cumhuriyeti boÅŸa söylenmiÅŸ, sadece gazetelerin spor sayfalarında yer alan bir slogan deÄŸildir. Fenerbahçe Cumhuriyeti her ÅŸeyin üzerinde Atatürk’ü ve Türk gencini tutan ve sembolize eden bir nitelemedir. Bu sembol ÅŸike ya da teÅŸvik ile karalanamaz. Bir yıldan beri takip edilmemizin sebebini Bugün bu ÅŸekilde izah edebiliyorum. Ben ve yönetici arkadaÅŸlarım hiçbir zaman ve hiçbir ÅŸekilde Fenerbahçe’ye layık olmayan bir hareket içinde bulunmadık. Çünkü biz kendimizi tarih önünden sorumlu addeden kiÅŸileriz. Telefon konuÅŸmalarındaki birbirini tutmayan, anlamsız, çeliÅŸmeli, nerde, nasıl ve ne ÅŸekilde söylendiÄŸi belli olmayan sözleri, Emniyetin ve Cumhuriyet Savcısının yorumlarıyla ÅŸike olarak nitelemek çok ağır ve layık olmadığımız bir ithamdır. Tekrar ediyorum Biz Fenerbahçe tarihi ve geçmiÅŸi önünde hiçbir zaman Fenerbahçe ilkelerine aykırı hareketlerde bulunmadık ve bulunmayız. Bu karşı ithamların tıpkı gece karanlığının gündüze kavuÅŸması gibi bu yargılama ile ortadan kalkacağına inanmaktayım. Fenerbahçe’mizin kuruluÅŸ yıllarında tıpkı Ziya, Ayetullah ve Necip Beylerin iÅŸgal kuvvetlerine karşı savaşıp kurtuluÅŸa kavuÅŸmaları gibi bu yargı sonucunda da, masumiyetimiz ortaya çıkacaktır. Buna inancımızın tam olduÄŸunu, bir yıldan bu yana çektiÄŸimiz inanılmaz zorluklara karşı tarih önünde vereceÄŸimiz hesaptan temiz olarak çıkacağımızı burada ifade etmek isterim.
 
Fenerbahçemiz 1940’lı yıllarda Türkiye Cumhuriyeti Devletine yıllarca BaÅŸbakan olarak hizmet etmiÅŸ Åžükrü SaraçoÄŸlu’nun baÅŸkanlığı altında Türk sporuna nice unutulmaz zaferler kazandırmıştır. Ali Naci Karacan, Sayit Selahattin CihanoÄŸlu, Ali Muhittin Hacı Bekir, Osman KavrakoÄŸlu, Medeni Berk, Faruk Ilgaz, Åžükrü SaraçoÄŸlu, Zeki Rıza Sporel dönemlerinde kulüp, futbolun yanı sıra sporun diÄŸer dallarında da Türkiye’de ve Avrupa’da yüzlerce ÅŸampiyonluk kazanmış, binlerce gencin yetiÅŸmesini ve geliÅŸmesini saÄŸlamıştır. Bugün Fenerbahçe Spor Kulübü’nün müzesi binlerce ÅŸilt, madalya ve kupayla Türk gençlerinin kazandıkları nice zaferleri belirten, gurur sembolleri ile doludur. Türkiye’nin, Avrupa BirliÄŸi’ne girme çabasındaki iliÅŸkileri ve uluslararası alanda pek çok spor kulübü ile yarışmalarının sıklaÅŸtığı günümüzde Fenerbahçe, sporun her alanında, futbol, basketbol, voleybol, kürek, atletizm, yüzme, boks, yelken, masatenisi sporları gibi alanlar da dahil olmak üzere her yaÅŸ ve cinste sporcunun faaliyet gösterdiÄŸi Avrupa ve Dünya çapında bir Türk spor kulübü niteliÄŸindedir.
 
Bu spor kulübünü, tekrar ediyorum ÅŸike, ÅŸikeye teÅŸebbüs, teÅŸvik primi gibi faaliyetleri icra eden yöneticilerin içinde bulunduÄŸu bir kuruluÅŸ olarak Türk kamuoyuna göstermek son derece ağır ve haksız bir ithamdır. Ben 22 yıldan bu yana Fenerbahçe Kulübü’nün üyesi ve 14 yıldan beri BaÅŸkanı olarak hiçbir zaman ve hiçbir ÅŸekilde bu rencide edici, alçaltıcı eylemde bulunmadım. 2011 yılı temmuz ayından itibaren içinde yaÅŸadığımız cehennemi andıran günler içerisinde, gerek Emniyette gerek Savcılıkta ve gerekse sorgulama aÅŸamasında Nöbetçi Hakim önünde reva görüldüÄŸüm muamele tarzını hiç mi hiç hak etmedim. Benim ya da bir takım kiÅŸilerin telefonlarda söylemiÅŸ oldukları bir takım sözlerin hemen teÅŸvik ya da ÅŸikenin delili olarak addedilmesi son derece yanlış ve gayri ahlaki bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım sonucunda Türkiye Cumhuriyeti’nin Siz Sayın Yargıçlarının yapacağınız adil yargılanma sonucunda söz konusu suçları iÅŸlemediÄŸimi tespit edeceÄŸinize inancım tamdır. Bununla birlikte ÅŸayet yüksek Makamınız ileri süreceÄŸim savunma dışında ve hukuk çerçevesinde yapacağım savunmayı dikkate almadan aleyhime karar verirseniz, bunu ÅŸahsen Aziz Yıldırım olarak kabul etmeye hazır olduÄŸumu beyan ederim. Ancak Beni, Siz ne kadar mahkûm ederseniz edin ve ne ÅŸekilde yargılarsanız yargılayın Fenerbahçe’yi ortadan kaldırma imkânınıza sahip olmadığınızı ifade etmek isterim. Çünkü Fenerbahçe ve Fenerbahçelilik çok yüce kavram ve duygulardır. Bunları ortadan kaldırmaya hiç birimizin gücü yetmez. Bu nedenle her zaman söylediÄŸim sözü savunmamın bu aÅŸamasında da önünüzde haykırmak isterim: "DaraÄŸacında olsak bile son sözümüz Fenerbahçe olacaktır."
 
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ BÜNYESÄ° Ä°ÇERÄ°SÄ°NDE BÄ°R FENERBAHÇELÄ° OLARAK YAPTIÄžIM ÇALIÅžMALAR
 
Fenerbahçe Spor Kulübü içindeki Faaliyetlerim
 
HAYATIMIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ BU KULÜBE HÄ°ZMET ETMEKLE GEÇÄ°RDÄ°M. 1990’da 38 yaşında kulübün futbol ÅŸube sorumlusu olarak Metin Aşık BaÅŸkanlığındaki Yönetim Kurulu’na seçildiÄŸimden bu yana hep Fenerbahçe Spor Kulübü’ne katkıda bulunmaya çalıştım. ÇeÅŸitli spor kollarının geliÅŸmesi için varımı yoÄŸumu kulüp yararına, kulübün ilerlemesi için, gençlerin daha ileriye gidebilmesini saÄŸlama amacıyla kulübe feda ettim. 1998 yılında Sayın Vefa Küçük’e karşı baÅŸkanlığı bir oy farkla kazandıktan sonra bugüne kadar hep bu ÅŸanlı ve ÅŸerefli Kulübün BaÅŸkanlığını yürüttüm.
 
BaÅŸkanlığımdan önce Fenerbahçe kongrelerinde gruplar ortaya çıkar ve bunlar Fenerbahçe Futbol Takımının ve diÄŸer takımların karşılaÅŸmalarını alabildiÄŸine eleÅŸtirirlerdi. 90’lı yılların sonlarına doÄŸru Fenerbahçe Kulübü hep grup tartışmaları, grupların içinden yükselmiÅŸ kiÅŸilerin çeÅŸitli amaçları doÄŸrultusunda kulübü yanlış yönlere ya da kendi kiÅŸisel görüÅŸleri doÄŸrultusuna çekme mücadeleleri içinde geçmiÅŸti. Her Kongrede farklı farklı gruplar ortaya çıkar ve bunların mücadeleleri Kongreden sonra da devam ederdi. Ä°lk defa benim baÅŸkanlığım zamanında bu kiÅŸisel çekiÅŸmeler, grup mücadeleleri sona ermiÅŸ ve Fenerbahçe iç barışa kavuÅŸmuÅŸtur. (Bkz. GürdoÄŸan Yurtsever, Fenerbahçe DeÄŸiÅŸim ve DönüÅŸüm, Ä°stanbul, 2011, sh.29-33 – EK-2) Fenerbahçe BaÅŸkanlığım sırasında huzurunuzda tek tek sayamayacağım pek çok baÅŸarılara ve kalıcı teÅŸebbüslere imza attığım gibi kulübün geliÅŸmesi için pek çok etkinlikleri gerçekleÅŸtirdim. 25.000 kiÅŸilik Fenerbahçe Stadının 50.000 kiÅŸi alan bir stadyum haline gelmesi, Kadıköy AtaÅŸehir’de 15.000 kiÅŸilik Fenerbahçe Ülker Spor Salonu’nun yapılması, Ä°stanbul – Ankara arasında Düzce’de Topuk Yaylası tesislerinin inÅŸası, Kadıköy KurbaÄŸalı DereaÄŸzı’nda basketbol, voleybol ve su sporları tesislerinin gerçekleÅŸtirilmesi, Samandıra’da futbol antrenman sahalarının yapılması, Fenerbahçe Burnu’nda sosyal tesislerle birlikte denizcilik sporlarının yapıldığı yüzme havuzları ve yelkencilik tesislerinin inÅŸa edilmesi, bu yirmi yıl içerisinde gerçekleÅŸtirilen spor alanları olmuÅŸtur. Bu alanların ve spor yapılarının hiç birinde adım yoktur. HÄ°ÇBÄ°R SPOR TESÄ°SÄ°NE ADIMI KOYDURMADIM. Buna karşılık stadyuma Åžükrü SaraçoÄŸlu, sosyal tesislere Faruk Ilgaz, Samandıra tesislerine Can Bartu, DereaÄŸzı tesislerine Lefter Küçükandonyanis adlarını Ben, arkadaÅŸlarım ve Yüksek Divan Kurulu üyeleri birlikte karar verdik. Bütün bu tesislerde yetenekli Türk gençlerinin fiziki ve ruhi yönden geliÅŸmelerini saÄŸlamak için her zaman, her ÅŸekilde sportif faaliyetlerde bulunmalarını, antrenman yapmalarını, BaÅŸkanlığım altındaki yönetim saÄŸladı. Ayrıca tüm bu tesisleri son derece modern, geliÅŸmiÅŸ, teknik alet ve edevat ile Biz donattık. Bu nedenledir ki; Fenerbahçe Stadyumu’nda Türkiye’de uluslararası bir organizasyonun finali gerçekleÅŸtirilmiÅŸ ve UEFA finali Åžükrü SaraçoÄŸlu Stadyumu’nda oynanmıştır. Ayrıca Fenerbahçe müzesini herkesin girebileceÄŸi, görebileceÄŸi, gururla seyredebileceÄŸi bir yer haline getirdim. Türkiye’de  ilk defa bir spor kulübünün çeÅŸitli giyim eÅŸyalarına amblem ve logosunun verilmesi ve Fenerium adındaki maÄŸazalarda satılması Benim BaÅŸkanlık yaptığım döneme rastlar. Bunun yanı sıra Türkiye’nin her tarafında Fenerbahçe taraftarlarının kurduÄŸu dernekler, lokaller ile Fenerbahçe bütün Türkiye’ye yayıldı. Bununla da kalmayıp Amerika’da ve Avrupa’nın çeÅŸitli ülkelerinde benzer dernekler ve lokaller kurulup, bu yerler yabancı ülkelerdeki Türklerin ve Türk emekçilerinin sığındıkları yerler haline geldi. Bunların dışında ilk defa bir televizyon kanalı Fenerbahçe bünyesinde kuruldu. DiÄŸer Kulüplerin televizyon istasyonlarını kurmaları Fenerbahçe’den sonradır. Bunu Fenerbahçe radyosu ve Fenerbahçe dergisi izledi.
 
Ben, bugün örgüt kurmakla suçlanıyorum. Åžayet kısaca belirttiÄŸim etkinlikler örgüt kurma ise ve ÅŸayet bu etkinlikler hukuka aykırı ise ve gene ÅŸayet bu spor alanları, stadyumlar, antrenman alanları, televizyonlar, radyolar, dernekler, lokaller örgüt ise evet ben örgüt kurdum. Bunu huzurunuzda yüksek sesle söylüyorum. Yalnız bu örgütlerin hepsi Türkiye içindir, Türk gençleri içindir, Türkiye’nin onurunu ve gururunu yükseltmek için yapılmıştır. Åžayet bunlarla Beni suçlayacaksanız suçumu kabul ediyorum.
 
Åžimdi  iddia makamı Beni örgüt kurmakla suçluyor ve buna çıkar amaçlı suç örgütü diyor. Bunu ÅŸiddetle reddederim. Çıkar amaçlı suç örgütünün mafyanın Türkçe karşılığı olduÄŸunu siz de bilirsiniz. HÄ°Ç KÄ°MSE VE HÄ°ÇBÄ°R MAKAM FENERBAHÇE’YE VE FENERBAHÇELÄ° YÖNETÄ°CÄ°LERE ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTÜ VE ÜYESÄ° DÄ°YEMEZ. TÜRKÄ°YE CUMHURÄ°YETÄ° DEVLETÄ° Ä°LE ÖZDEÅžLEÅžMÄ°Åž BÄ°R GEÇMÄ°ÅžTEN GELEN FENERBAHÇE’YE VE FENERBAHÇELÄ°LERE KÄ°MSENÄ°N MAFYA DEMEYE HAKKI, CESARETÄ° VE YETKÄ°SÄ° OLAMAZ. HAKKIMIZDA SEKÄ°Z AYDAN BU YANA GAZETELERDE, RADYOLARDA VE TELEVÄ°ZYONLARDA BU GÄ°BÄ° AÅžAÄžILAYICI TERÄ°MLERLE TEK YANLI VE YOKLUÄžUMUZDAN FAYDALANARAK ÇÄ°RKÄ°N Ä°SNATLARDA BULUNAN KİŞİLERÄ°N TUTUM DAVRANIÅž VE SÖZLERÄ°NÄ° ŞİDDETLE TAKBÄ°H VE TEL’Ä°N EDERÄ°M (BÜTÜN GÜCÜMLE REDDEDER VE BU KİŞİLERÄ° KINARIM).
 
Sayın BaÅŸkan, Sayın Üyeler,
 
3 Temmuz 2011’den bu yana yaÅŸanan geliÅŸmeleri anımsayarak savunmamı yapmaya devam ediyorum.
 
Önü alınamaz geliÅŸim ve büyüme, aynı zamanda Türk sporuna yapılmış bir yatırım ve Türk sporunun geliÅŸmesi anlamına gelse de bugün bu ilerlemeyi çekemeyen bazı odaklar, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün önünü kesebilmek, yükseliÅŸine dur diyebilmek adına bir kurgu yarattılar.
 
3 Temmuz 2011 tarihi, sadece futbol ya da Fenerbahçe adına deÄŸil Türk spor tarih adına da son derece önemlidir.
 
Bugüne dek Fenerbahçe Spor Kulübü ve BaÅŸkanının özellikle Türk futbolunun içinde oynanan oyunlara dikkat çekmesine kulak tıkayanlar, baÅŸkalarının suçları ile Fenerbahçe Spor Kulübü’nü ve BaÅŸkanından yöneticisine, taraftarına kadar bütün bir camiayı cezalandırmaya, onun da ötesinde yargısız bir infaz yapmaya çalışmaktadırlar.
 
YaÅŸanan süreçte, sadece Türk sporu adına deÄŸil ülkemiz hukuk tarihi adına da birçok tuhaflık ilk kez görülmektedir.
 
6 Temmuz 2011 tarihinde, Ä°stanbul Emniyet MüdürlüÄŸü bir açıklama yaparak daha ortada iddianame dahi yokken karar açıklamıştır. Emniyet’in resmi internet sitesinden yapılan açıklamada;  "Örgütlü bir ÅŸekilde, Süper Lig ve Banka Asya Birinci Ligindeki toplam (19) maçta ÅŸike ve teÅŸvik faaliyetlerinin gerçekleÅŸtirildiÄŸi tespit edilmiÅŸ ve delillendirilmiÅŸtir." denilmiÅŸtir.
 
Ancak daha sonra açıklanan iddianamede sadece 13 maçtan bahsedilmektedir. Yani sözde ÅŸike tespit edilen üstelik de tespitle kalınmayan aynı zamanda delillendirildiÄŸi resmi olarak açıklanan 6 maç adeta buhar olup uçmuÅŸtur.
 
Benzer ÅŸekilde yine 6 Temmuz 2011 tarihinde Ä°stanbul Emniyet MüdürlüÄŸünün basına dağıttığı görüntülerde gösterilen silahlar ile Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanı Aziz Yıldırım sanki silahlı bir çetenin lideriymiÅŸ gibi gösterilmeye çalışılmış ancak buna dair hiçbir delil bulunamadığı için, bu sav iddianameye sokulamamıştır.
 
Emniyetin, süreçteki inanılmaz tavırları bunlarla da sınırlı kalmamış ve Emniyet bir ilke daha imza atmıştır. Ülkemizde devlet adamları, eski milletvekilleri, bürokratlar, sanatçılar gibi sayısız insan bugüne dek çeÅŸitli nedenlerle gözaltına alınmış ya da tutuklanmıştır. Bu kiÅŸilerin hepsinin Dünyanın her yerinde olduÄŸu gibi Emniyette kayıt amaçlı fotoÄŸrafları çekilmiÅŸ ancak hiçbirinin fotoÄŸrafı basına sızmamıştır.
 
Ancak 7 Temmuz 2011 sabahı Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanı Sayın Aziz Yıldırım’ın sabıka kaydı için çekilen fotoÄŸrafı basına sızdırılmış ve yüksek tirajlı bir günlük gazete adeta bir poster yayınlarmışçasına, ilk sayfada ve tam sayfa olarak yayınlamıştır. FotoÄŸraf daha sonra binlerce internet sitesinde de yer almıştır.
 
 Bunlarla birlikte 7 Temmuz 2011 günü Ä°stanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı; aralarında asbaÅŸkanlar Åžekip MosturoÄŸlu ve Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’nun da bulunduÄŸu 20 kiÅŸiyi tutuklama istemiyle mahkemeye sevk etmiÅŸ; aynı tarihte yine Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticileri birlikte 15 kiÅŸi tutuklanarak cezaevine gönderilmiÅŸlerdir.
 
Emniyetin basına dağıttığı görüntülerde; içinde ÅŸike parası olduÄŸu iddia edilen, Sivas maçından önce yöneticilerimizin kaldığı otele getirilen siyah çantanın içerisinde maç biletleri olduÄŸunu, Hürriyet Gazetesi köÅŸe yazarı ErtuÄŸrul Özkök köÅŸesinde yazmış; ilerleyen aylarda Sivas valisi de savcılığa giderek kendi isteÄŸi ile bilgi vermiÅŸ ve çantada biletlerin olduÄŸunu anlatmıştır.
 
3 Temmuz’da  gözaltına alınmamı takiben hakkımda, Nöbetçi Mahkeme 10 Temmuz 2011 tarihinde tutuklama kararı vermiÅŸtir. Gözaltına alındığım tarihten bu yana aradan 8 gün geçmiÅŸ, gözaltı süresi de ihlal edilmiÅŸtir. Ben henüz gözaltındayken, HAKÄ°M KARÅžISINA ÇIKMAMIÅžKEN VE SAÄžLIK SORUNLARI Ä°LE MÜCADELE EDERKEN GETÄ°RÄ°LDİĞİM HASTANEDE ADRES KISMINA "METRÄ°S CEZAEVÄ°" YAZILARAK ASLINDA KARARIN ÇOKTAN VERÄ°LDİĞİ AÇIKÇA BELGELENMÄ°ÅžTÄ°R.
 
3 Temmuz 2011 sabahından itibaren özellikle medyanın belirli bir bölümü de bu süreçte kendisine biçilen rolü mükemmel bir biçimde oynamıştır. Televizyon ekranlarında ve gazete köÅŸelerinde daha ortada iddianame dahi yokken Fenerbahçe Spor Kulübü baÅŸkanı Aziz Yıldırım, yöneticiler ve tüm camia suçlu ilan edilmiÅŸ, her maç öncesinde misafir takıma verilen yemek davetleri dahi ÅŸike yemekleri olarak adlandırılmış ve soruÅŸturma kapsamında adı geçen birçok takım ve ÅŸahıs olmasına karşın tüm soruÅŸturma Fenerbahçe Spor Kulübü, BaÅŸkanı ve yönetimi üzerine sistematik bir biçimde yıkılmıştır.
 
Öyle ki; Fenerbahçe Spor Kulübü’nün büyük umutlarla transfer ettiÄŸi ve transferinde en ufak bir usulsüzlük dahi bulunmayan futbolcuları, gözaltına alınmış, üzerlerinde baskı kurulmuÅŸ ve bunun neticesinde Türk spor tarihinde bir ilk yaÅŸanmış ve bir sporcu transfer olduÄŸu takımın formasını bir kez dahi giymeden kulüpten ayrılmıştır.
 
Emanuel Emenike, profesyonel bir sporcu olarak, yaÅŸanan sürece dayanamamış ve Türkiye’den ayrılmak istediÄŸini belirterek Rusya’ya transfer olmuÅŸtur. Oysa Karabükspor baÅŸkanı Sayın Feridun Tankut daha sonra verdiÄŸi ifadesinde Emenike transferinin TFF, UEFA ve FIFA kurallarına uygun olarak gerçekleÅŸtirildiÄŸini açıkça beyan etmiÅŸtir.
 
GAZETELERDE, 3 TEMMUZ HAFTASINDA YER ALAN HABERLERDE ISE EMENIKE’NIN ÅžIKE IÇIN ALDIÄžI PARALARI SAYARKEN ÇEKILMIÅž FOTOÄžRAFLARININ OLDUÄžU ILERI SÜRÜLMÜÅž; ANCAK BU FOTOÄžRAFLAR HIÇBIR ZAMAN ORTAYA ÇIKMAMIÅžTIR. ÇÜNKÜ NE ÅžIKE PARASI NE DE PARA SAYAN EMENIKE FOTOÄžRAFI VARDIR. ŞİKE PARASI SAYARKEN KAMERAYA YAKALANDI HABERÄ°NÄ° YAPANLAR DA, AHLAKSIZ BÄ°R DAVRANIÅž SERGÄ°LEMÄ°ÅžLERDÄ°R. ONLERI ELLERÄ°NDEKÄ° EMENÄ°KE’YÄ° PARA SAYARKEN GÖSTEREN KAMERA GÖRÜNTÜLERÄ°NÄ° YAYINLAMAYA DAVET EDÄ°YORUM. FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜNDEN KENDÄ°SÄ°NE PARA ÖDENDİĞİNÄ° VE ÖDENEN BU PARANIN KAMERA GÖRÜNTÜLERÄ°NÄ°N OLDUÄžUNU SÖYLEYENLER, BU GÖRÜNTÜLERÄ° YAYINLAMAZLARSA, ONLARI HEM MÜFTERÄ°, HEM DE AHLAKSIZLIK YAPTIKLARI Ä°ÇÄ°N AHLAKSIZ ADDEDÄ°YORUM (EK-2/I EMENÄ°KE GAZETE KUPÜRÜ) BENZER ÅžEKILDE; ESKIÅžEHIRSPOR’DAN TRANSFER EDILEN SEZER ÖZTÜRK ILE ILGILI DE ESKIÅžEHIR KULÜBÜ BAÅžKANININ YINE TRANSFERIN KURALLARA UYGUN OLARAK YAPILDIÄžINI BEYAN ETMESINE RAÄžMEN BU TRANSFER DE ÅžIKE TRANSFERI OLARAK NITELENDIRILMIÅžTIR. BU TRANSFERLERDE GÖRÜÅžMELERI YÜRÜTEN ASBAÅžKAN ÅžEKIP MOSTUROÄžLU, BUGÜN HALEN METRIS CEZAEVI’NDE TUTULMAKTADIR. OYSA SEZER ÖZTÜRK, FENERBAHÇE FUTBOL TAKIMINDA TOP OYNAMAKTADIR.
 
Ancak yaÅŸanan tüm bu kurguyu gören Fenerbahçe taraftarı, BaÄŸdat Caddesi’nde, Topuk Yaylası’nda takımına destek olmuÅŸ; yaklaşık 100 bin taraftar yürütülmekte olan soruÅŸturma ve Fenerbahçe’ye karşı uygulanan linç politikasını protesto etmek amacıyla BaÄŸdat Caddesi’nden BoÄŸaz Köprüsü’ne doÄŸru üzerlerinde formalar, ellerinde atkılar ile yürümüÅŸlerdir.
 
10 Temmuz 2011 tarihindeki yürüyüÅŸte, polis sadece yürüyerek kulüplerine sahip çıktıklarını gösteren taraftara biber gazı sıkmış ve coplarla taraftarları dövmüÅŸtür.
Tüm bu karmaÅŸada; Türkiye Futbol Federasyonu da BJK’nin 14 Temmuz 2011 tarihli "süreç tamamlanana kadar Türkiye Kupasını iade etmek istediÄŸimizi, TFF BaÅŸkanı Sayın Mehmet Ali Aydınlar’a ilettik" açıklaması ile bir bocalama sürecine girmiÅŸtir.
Bu arada BJK kulübü, daha sonra 29 AÄŸustos 2011 tarihinde yaptıkları açıklamada kupayı iade etmediklerini ancak sürecin sonunda suçlu bulunurlarsa iade edeceklerini söylediklerini, Kulübün ikinci baÅŸkanı Metin Keçeli’nin aÄŸzından duyurmuÅŸtur.
Ä°ÅŸte tüm bu geliÅŸmelerin ardından; 3 Temmuz sabahından sadece 4 gün sonra çiçeÄŸi burnunda Türkiye Futbol Federasyonu BaÅŸkanı Mehmet Ali Aydınlar, 7 Temmuz 2011 tarihinde kameraların karşısına geçti ve sürecin en başında liglerin planlandığı gibi 5 AÄŸustos’ta baÅŸlayacağını Süper Kupa finalinin de Lig Åžampiyonu Fenerbahçe ile Türkiye Kupası sahibi BeÅŸiktaÅŸ arasında 31 Temmuz 2011 tarihinde oynanacağını duyurdu.
 
TFF baÅŸkanı bu açıklamadan sadece 12 gün sonra 19 Temmuz 2011 tarihinde yeniden kameraların karşısına geçti ve Süper Kupa Finali’nin ileri bir tarihe ertelendiÄŸini açıkladı.  Bundan bir hafta sonra 26 Temmuz tarihinde de bu defa TFF’den liglerin ertelendiÄŸi açıklaması yapıldı.
 
TFF daha önceki açıklamasının aksine aldığı bir kararla Spor Toto Süper Lig ve Bank Asya Birinci Lig’in 9 ve 10 Eylül 2011 tarihlerinde baÅŸlayacağını duyurdu. TFF’nin erteleme gerekçeleri belli deÄŸildi. Çünkü ortada ne iddianame ne de baÅŸka bir belge vardı.
 
Ancak TFF’nin elinde olmayan, belge ve delil olarak sunulan telefon kayıtları, 4 Temmuz 2011 tarihinden itibaren her gün gazete sayfalarında, internet sitelerinde ve TV kanallarında yayınlandı. Dosyada gizlilik kararı vardı ancak kimsenin gizlilik kararına uymuyor olması ile ilgili hiçbir iÅŸlem yapılmıyordu. HALBUKÄ° HALEN SORUÅžTURMASI DEVAM EDEN MÄ°T DOSYASINA GÄ°ZLÄ°LÄ°K KARARI UYGULAMASI YAPILIYOR, BASINA HÄ°ÇBÄ°R BÄ°LGÄ° VERÄ°LMÄ°YOR. BU DA, BÄ°ZLERÄ° KARALAMAK ADINA BÄ°LGÄ°LERÄ°N KASITLI OLARAK MEDYAYA SIZDIRILDIÄžININ EN GÜZEL ÖRNEĞİDÄ°R.
 
Tıpkı iddianamede olduÄŸu gibi telefon konuÅŸmalarından sadece belirli bölümler, gazetelerde ve TV kanallarında yayınlanarak suç isnat edilmeye çalışıyordu.
Hedefte ise Fenerbahçe Spor Kulübü, Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanı Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe yöneticileri vardı.
 
Liglerin ertelenme kararının ardından Fenerbahçe Spor Kulübü, futbol takımının Ukrayna’nın Shaktar Donetsk takımı ile Fenerbahçe Åžükrü SaracoÄŸlu Stadyumu’nda bir hazırlık maçı oynamasına karar verdi.
 
Tüm bu yaÅŸananların ardından, Fenerbahçe Futbol Takımı, 21 Temmuz 2011 tarihinde ilk kez taraftarının önüne çıktı.
 
Ancak özellikle BaÅŸkanın "FiÅŸ FotoÄŸrafı"nı yayınlayan Habertürk Gazetesi’ne yönelik baÅŸlayan protestolar bir anda büyüdü; maç, seyircilerin sahaya girmesi nedeniyle iptal edildi.
 
Bu arada soruÅŸturmada adı geçen kulüplerin Avrupa Kupaları’na katılmaları ile ilgili UEFA, 12 Temmuz tarihinde yaptığı açıklamada kararın TFF’ye ait olduÄŸunu, ÅŸu an soruÅŸturmada adı geçen kulüplerin Avrupa Kupaları’na alınmaması için bir neden olmadığını duyurdu.
 
Aynı UEFA, muhtelif zamanlarda çeÅŸitli yöneticileri aracılığı ile de bu kararını sözlü açıklamalar ile yineledi.
 
Ancak aynı UEFA, 14 AÄŸustos 2011 günü, hukuk baÅŸ müÅŸaviri Pierre Cornu’yu Türkiye’ye gönderdi. Cornu’yu TFF baÅŸkanvekili Lütfi ArıboÄŸan ve TFF hukuk baÅŸ müÅŸaviri Ä°lhan Helvacı havaalanında karşıladı ve tüm seyahati boyunca bir an olsun yanından ayrılmadılar. Cornu, soruÅŸturma savcısı Mehmet Berk’i de ziyaret etti ancak Savcı dosyadaki gizlilik kararı nedeniyle kendisi ile herhangi bir bilgi ya da belge paylaÅŸmasının söz konusu olamayacağını Cornu’ya iletti.
 
Cornu’nun Türkiye ziyaretinde kendisine söylenenler ve konuÅŸulanlara iliÅŸkin bilgiler, daha sonra Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne verdiÄŸi ifadesinde ortaya çıktı.
Ä°sviçre’ye dönen Cornu, TFF yetkilileri ArıboÄŸan ve Helvacı’nın ısrarlı talepleri ve hatta hayati tehlikeleri olduÄŸu iddiaları üzerine UEFA Genel Sekreteri Infantino’ya, TFF’ye bir mektup yazdırdı.
 
UEFA, mektubunda; "Biz Fenerbahçe’yi kesinlikle Åžampiyonlar Ligi’ne almayız ya da FB gelirse size ceza veririz" demedi. Ancak TFF, bu mektubu gerekçe göstererek, 23 AÄŸustos 2011 tarihinde Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimine "Åžampiyonlar Ligi’ne katılmayacağınızı açıklayın" dedi.
 
Bunun sert bir biçimde reddedilmesi üzerine de TFF, 24 AÄŸustos günü akÅŸamüzeri yani Åžampiyonlar Ligi kura çekiminden bir gün önce Fenerbahçe’yi Åžampiyonlar Ligi’ne göndermeyeceÄŸini açıkladı. Bunun devamında yine TFF’nin onayı ile Åžampiyonlar Ligi’ne soruÅŸturmada adı geçen bir diÄŸer kulüp olan Trabzonspor gönderildi.
Fenerbahçe Spor Kulübü, 25 AÄŸustos 2011 sabahında Tahkim Kurulu’na baÅŸvuruda bulundu. Ancak Fenerbahçe’nin baÅŸvurusu uluslararası kurallar gerekçe gösterilerek reddedildi. Böylece Trabzonspor’un TFF tarafından UEFA Åžampiyonlar Ligi’ne gönderilmesi Fenerbahçe’nin ise cezalandırılmış olması onanmış oldu.
 
Oysa aynı TFF, 15 AÄŸustos tarihinde düzenlenen basın toplantısına ÅŸu noktaya dikkat çekmiÅŸti:
"SoruÅŸturma evrakının, ÅŸüpheli kulüp ve gerçek kiÅŸilerle paylaşılamaması, Federasyonumuzca yapılacak disiplin yargılamasında ilgili taraflara, Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesi’nin 6., Anayasamızın 36. ve Futbol Disiplin Talimatı’nın 72. maddesi ile teminat altına alınan savunma hakkının tanınmasına engel olmaktadır. Savunma hakkı tanınmadan yapılacak bir disiplin yargılamasının, hak arama hürriyetini ve adil yargılanma hakkını ağır bir biçimde ihlal edeceÄŸi açıktır."
 
Bir hafta önce bu açıklamayı yapan ve karar vermesinin imkânsız olduÄŸunu belirten TFF, hemen bir karara varmış Fenerbahçe Spor Kulübü’nü suçlu ilan etmiÅŸ ve Åžampiyonlar Ligi’ne göndermemiÅŸtir.
 
Aynı toplantıda; TFF, soruÅŸturma kapsamında adı geçen 52 kiÅŸiyi PFDK’ya sevk etmiÅŸtÄ°. Sevk edilen bu kiÅŸilerin arasında, Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanı, yöneticileri, idari menajeri ve hatta tercümanı da vardı.
 
Yargısız infaz yapılarak, sürecin en başında henüz elinde belge dahi bulunmadığını söyleyenler tarafından suçlu ilan edilerek Åžampiyonlar Ligi’ne gönderilmeyen Fenerbahçe Spor Kulübü, 26 AÄŸustos 2011 tarihinde yaptığı açıklama ile TFF tarafından Bank Asya Birinci Lig’e gönderilmesi gerektiÄŸini belirtti.
30 AÄŸustos 2011 tarihinde, TFF yönetimi yaptığı açıklama ile bunun söz konusu olmadığını duyurdu.
 
Bu geliÅŸmelerin ardından, Fenerbahçe Spor Kulübü, UEFA Åžampiyonlar Ligi’ne alınmama süreci ile ilgili Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi CAS’a baÅŸvurdu. CAS, 5 Eylül 2011 tarihinde Fenerbahçe’nin açtığı davayı kabul ettiÄŸini açıkladı.
 
TFF, Fenerbahçe Spor Kulübü’ne, taraftarların yaÅŸananlara tepki olarak Shaktar Donekts maçında çıkardığı olaylar nedeniyle, 2 maç seyircisiz oynama cezası verdi.
 
Fenerbahçe, 12 Eylül 2011 tarihinde Fenerbahçe Åžükrü SaracoÄŸlu Stadyumu’nda seyircisiz maç yaparken taraftarlar stadyum dışında toplanarak yaptıkları tezahüratlar ile seslerini; hakları yenilen, emekleri yok sayılan, 70 milyonun izlediÄŸi maçlarla ilgili, haksız yere suçlu ilan edilen futbolculara duyurdu.
 
Aynı taraftarlar, 7 AÄŸustos 2011 tarihinde de Metris Cezaevine bir konvoy ile giderek seslerini içerideki BaÅŸkan ve yöneticilerine duyurmaya çalıştı.
 
TFF, daha sonra aldığı bir kararla, seyircisiz oynama cezası verilen maçlarda kadın ve çocukların seyirci olarak stadyumlara girebileceÄŸini açıkladı. Bu kararını, tam da Fenerbahçe’nin Manisa ile 20 Eylül 2011 tarihinde Fenerbahçe Åžükrü SaracoÄŸlu Stadyumu’nda oynayacağı maçın hemen öncesinde açıkladı. Fenerbahçe kadın ve çocuklarının stadyuma koÅŸması ile bu karar, Dünya spor tarihinde yeni bir rekor yazılmasına neden oldu.
 
20 EYLÜL 2011’DE, FENERBAHÇE ÅžÜKRÜ SARACOÄžLU STADYUMU’NDA OYNANAN FENERBAHÇE – MANISASPOR SPOR TOTO SÜPER LIG MAÇINI, 45 BINDEN FAZLA KADIN VE ÇOCUK TARAFTAR SEYRETTI. BU MAÇ, TÜM DÜNYA BASININDA GENIÅž YER BULURKEN GUINNES REKORLAR KITABINA GÄ°RDÄ°. TFF, maçın ardından yayınladığı teÅŸekkür yazısında, Fenerbahçe’nin adını dahi kullanmadı sadece maça gelen futbolseverlere teÅŸekkür etti.
 
YÄ°NE 18 ÅžUBAT 2012’DE FENERBAHÇE ÅžÜKRÜ SARACOÄžLU STADINDA OYNANAN FENERBAHÇE – SÄ°VASSPOR MÜSABAKASINI ONBÄ°NLERCE KADIN VE ÇOCUK SEYRETTÄ°. Åžimdi hepinize sormak istiyorum, iddianamede belirtildiÄŸi gibi korku, tehdit ve cebirle baÅŸkanlığı elimde zapt ettiÄŸim doÄŸru olsa idi baÅŸkanlığım öncesinde erkeklerin tekelinde bulunan futbola kadınlarımızın bu denli büyük ilgi göstermesini saÄŸlayabilir miydik? Cevabı ben vereyim: Hayır. Ä°ddia makamının safsatalarının tam aksine, bu durum Fenerbahçe BaÅŸkanı’nın kulübünün her bir mensubuna duyduÄŸu sevgi ve gönül bağının bir niÅŸanesidir.
 
BU ARADA, FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ BAÅžKANI AZIZ YILDIRIM OLARAK, UEFA BAÅžKANI MICHAEL PLATINI HAKKINDA Ä°STANBUL MAHKEMELERÄ°NDE PLATINI’NIN MASUMIYET KARINESINI IHLAL ETTIÄžI GEREKÇESI ILE DAVA AÇTIM. PLATINI, BU DAVADAN DUYDUÄžU RAHATSIZLIÄžI, 30 EYLÜL 2011 TARIHINDE YAPTIÄžI AÇIKLAMA ILE DILE GETIRDI.
 
Öte yandan sürecin başından itibaren 6222 sayılı Kanunun uluslararası ceza normlarına uygun olmadığı ve deÄŸiÅŸtirilmesi gerektiÄŸi tartışmaları baÅŸladı. Meclis, yasa deÄŸiÅŸikliÄŸini gündemine aldı.
 
24 Kasım 2011 tarihinde, 6222 sayılı yasada öngörülen deÄŸiÅŸiklikler, TBMM genel kurulunda oylanarak kabul edildi.
 
Yapılan değişiklik ile yasadaki hapis cezaları "5 yıldan 12 yıl yerine, 1 yıldan 3 yıla kadar" şeklinde değiştirildi.
 
Yasada yapılacak deÄŸiÅŸiklik basının özellikle belirli bir bölümü tarafından, sistematik bir biçimde "Aziz Yıldırım’ı kurtarma yasası" olarak lanse edildi. Bu öylesine etkili oldu ki CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül, 2 Aralık 2011 tarihinde yasa deÄŸiÅŸikliÄŸini veto ettiÄŸi gerekçesinde;
 "6222 sayılı Kanun’da deÄŸiÅŸiklik öngören bu Kanun’un gerekçesinde, yapılan deÄŸiÅŸikliklerin diÄŸer kanunlarda öngörülen suçlara verilen cezalar dikkate alınmak suretiyle adil ve hakkaniyete uygun cezalar belirlenmesi amacıyla gerçekleÅŸtirildiÄŸi belirtilmekte ise de kamuoyunda, genel ve gereklilikten doÄŸan bir düzenleme olmaktan ziyade, halen yürütülmekte olan bir soruÅŸturma kapsamında bulunan kiÅŸilere yönelik özel bir düzenleme olduÄŸu intibasını uyandırdığı, bu durumun da deÄŸiÅŸikliÄŸin esas amacı dışında özel bir saikle hazırlandığı eleÅŸtirilerine sebebiyet verdiÄŸi görülmektedir" ifadelerini kullandı.
 
Yasa, CumhurbaÅŸkanı’nın vetosunun ardından yeniden Meclis gündemine geldi ve aynen kabul edildi. 14 Aralık 2011 tarihinde, CumhurbaÅŸkanı tarafından onaylanarak yürürlüÄŸe girdi. Yasanın deÄŸiÅŸmesi ile birlikte tahliye edilenler oldu. Ama Fenerbahçe Spor Kulübü baÅŸkanı ve yöneticilerinden bir tek kiÅŸi dahi tahliye edilmedi.
OluÅŸturulan yanlış kamuoyu algısı ve Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanı ile yöneticileri üzerinde oynanan oyun böylelikle bir kez daha gün yüzüne çıkmış oldu.
Sayın CumhurbaÅŸkanı, 6222 sayılı Yasanın kiÅŸilere yönelik özel bir düzenleme olduÄŸunu söyleyip, bu yasayı veto etti. Ancak CumhurbaÅŸkanlığı ve MÄ°T yasasını özel bir düzenleme olmadığını düÅŸünerek hemen imzaladı.
 
Bu tarihten itibaren, hemen her Fenerbahçe maçı öncesinde birtakım yeni geliÅŸmeler yaÅŸandı.
2 ARALIK TARIHINDE, FENERBAHÇE-ANKARAGÜCÜ MAÇININ HEMEN ÖNCESINDE IDDIANAME AÇIKLANDI. FENERBAHÇELI FUTBOLCULAR YARATILAN YENI KARMAÅžA ORTAMININ TAM ORTASINDA SAHAYA ÇIKTILAR.
12 ARALIK 2011 GÜNÜ FENERBAHÇELI FUTBOLCULAR BURSA’DA MAÇ ÖNCESI SON TOPLANTISINI YAPARKEN METRIS CEZAEVINDEN TAHLIYE HABERLERI GELDI. EKRAN BAÅžINA TOPLANAN FENERBAHÇELI FUTBOLCULAR TAM DA MAÇ ÖNCESINDE BIR HAYAL KIRIKLIÄžI DAHAYAÅžADILAR. KENDI BAÅžKANLARI VE YÖNETICILERI TAHLIYE EDILMEMIÅžTI. ÜSTELIK AYNI GÜN, YINE AÇIKLANAN KARARLA BAZI KIÅžILERE YÖNELIK STADYUMLARA GIRIÅž YASAKLARI DA KALDIRILDI.
 
Bu çerçevede Bursasporlu futbolcu Gökçen Vederson’un yasağı kaldırıldı, Vederson maça çıktı. Ancak Vederson ile ÅŸike görüÅŸmesi olduÄŸu iddia edilen görüÅŸmede tercümanlık yapan Fenerbahçe Spor Kulübü tercümanı Samet Güzel’in stadyumlara giriÅŸ yasağı kaldırılmadı. Daha doÄŸrusu yine Fenerbahçe’den hiç kimsenin yasağı kaldırılmamıştı.
 
7 Aralık 2011 tarihinde, Fenerbahçe kafilesi derbi maçı için Türk Telekom Arena stadyumuna giderken, seyirden men cezaları kaldırıldı haberi duyuldu. Ancak sonradan bu kararın idari tedbirlerin kaldırılması kararı olduÄŸu anlaşıldı. Cezalar kaldırıldı diye yola çıkan Fenerbahçe Spor Kulübü Futbol Takımı Menajeri Hasan Çetinkaya, Kaleci Antrenörü Murat Öztürk ve Tercüman Samet Güzel yarı yolda otobüsten inmek zorunda kaldılar. Bir kez daha maç öncesinde Fenerbahçeli futbolcuların moralleri altüst edildi.
 
Fenerbahçe’nin futbol maçları öncesinde TFF’nin de ilkleri uygulama alışkanlığı bunlarla da kalmadı. TFF’nin;
-       Derbilere taraftar götürmeme kararı
-       Seyircisiz oynama cezası verilen müsabakaları, yalnızca kadın ve çocukların izlemesi
-       Kadınlara ücretsiz bilet uygulaması ve hafta içi ilk derbi maçı gibi,
bütün yeni uygulamaları, Fenerbahçe’nin oynayacağı lig maçları öncesinde karara baÄŸlandı ve Fenerbahçe Spor Kulübü’nden bunları uygulaması istendi.
Öte yandan, Fenerbahçe’nin CAS’ta devam eden davası da birçok ilginç geliÅŸmeyi ortaya çıkardı. Fenerbahçe Spor Kulübü, 29 Kasım 2011 tarihinde CAS’ta devam eden dava ile ilgili bir basın toplantısı düzenleyerek kamuoyuna açıklamalarda bulundu.
 
Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi, bu basın toplantısında daha önce Türkiye’ye gelen ve TFF yetkilileri Lütfi ArıboÄŸan ve Ä°lhan Helvacı tarafından karşılanan ve ağırlanan UEFA Hukuk BaÅŸ MüÅŸaviri Pierre Cornu’nunCAS’a verdiÄŸi ifadeyi kamuoyu ile paylaÅŸtılar.
 
Ä°fadeye göre Cornu, Ä°stanbul’da görüÅŸtüÄŸü TFF yetkililerinin kendisine Fenerbahçe’nin ÅŸike yapmamış olma ihtimalinin yüzde 1 bile olmadığının kendisine anlatıldığını söylüyordu.
 
Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi; "TFF, UEFA’yı açıkça yanıltmış ve yönlendirmiÅŸtir" dedi.
 
30 Kasım 2011 tarihinde; Türkiye Futbol Federasyonu, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün iddialarına cevaben bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuÅŸan Mehmet Ali Aydınlar, 21 Kasım 2011 tarihinde UEFA’ya gönderilen bir yazı ile Cornu’nun ifadesinde yanlışlar olduÄŸunu, olayların kesinlikle Cornu’nun ifadesinde anlatılan ÅŸekilde olmadığının belirtildiÄŸi ve ifadenin düzeltilmesi için baÅŸvuruda bulunduklarını söyledi.
 
4 Aralık 2011 akÅŸamı, Kanaltürk Televizyonu’nda yayınlanan Telegol programında; Mehmet Ali Aydınlar, Cornu’nun ifadesinden kendisinin 18 Kasım 2011 tarihinde haberdar olduÄŸunu ve 21 Kasım 2011 tarihinde de hemen düzeltme yapılması amacıyla UEFA’ya mektup gönderttiÄŸini söyledi. Fenerbahçe Spor Kulübü avukatı, canlı yayında Aydınlar’a söz konusu belgenin, TFF’ye 8 Kasım 2011 tarihinde iletildiÄŸini, ancak mektubun Fenerbahçe Spor Kulübü asbaÅŸkanı Cihan Kamer tarafından 18 Kasım 2011 tarihinde Mehmet Ali Aydınlar’a söylenmesine kadar kendisinden gizlendiÄŸini söyledi. Aydınlar, bu iddiayı da reddetti. "Benim belgeden haberim var, gördüm biliyordum," dedi.
 
Ancak ne gariptir ki aynı Aydınlar daha sonra bu belgede yazanlardan haberim yok diyerek istifa edecekti.
 
YaÅŸananları ve Åžampiyonlar Ligi’nden men edilme sürecinin tamamen ortaya çıkmasının ardından, daha önce Topuk Yaylası’na giden, BaÄŸdat Caddesi’nde yürüyüÅŸ düzenleyen, 45 binden fazla kadın ve çocuk seyirci ile Guinnes Rekorlar Kitabına giren Fenerbahçe taraftarı, tutuklu bulunan yöneticilerine ve kulübüne sahip çıktığını göstermek adına, 24 Aralık 2011 tarihinde Kadıköy meydanında miting düzenledi.
 
Binlerce kiÅŸinin katıldığı mitingde baÅŸkan Aziz Yıldırım baÅŸta olmak üzere tutuklu bulunan yöneticilerin mesajları okundu.
 
TFF Disiplin talimatnamesinin 58. Maddesi, ÅŸike yapma ya da teÅŸvik primi alma ya da verme eylemlerine karışan ya da teÅŸebbüs edenlerin küme düÅŸürülme ve puan silme cezası ile cezalandırılmalarını öngörüyor.
 
SoruÅŸturma kapsamındaki takımların bir defaya mahsus olmak üzere küme düÅŸme cezası ile cezalandırılmaması adına 58. maddenin deÄŸiÅŸtirilmesi konusu, kamuoyu gündemine geldi.
 
Bu madde de tıpkı 6222 sayılı kanunda yapılan deÄŸiÅŸiklik gibi Aziz Yıldırım’a mal edilmeye çalışıldı, bu kez de "Fenerbahçe küme düÅŸmesin diye talimat deÄŸiÅŸtiriliyor" yorumları ile kamuoyuna duyuruldu.
 
TFF, 6 Ocak 2011 tarihinde yaptığı bir açıklama ile olaÄŸanüstü genel kurul çaÄŸrısı yaptı. Genel Kurul’da, 58.madde deÄŸiÅŸikliÄŸinin tartışılıp oylanacağı duyuruldu.
Genel Kurul öncesinde, TFF yönetimi Ankara’da 13 Ocak 2011 tarihinde Kulüpler BirliÄŸi BaÅŸkan ve yöneticileri ile bir araya gelerek deÄŸerlendirme toplantısı yaptı. Toplantıda, 58. Maddenin deÄŸiÅŸikliÄŸi konusu tartışılırken Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanı Aziz Yıldırım olarak Ben avukatları aracılığı ile bir açıklama yaptım. 58. madde deÄŸiÅŸtirilemez diyerek ve ÅŸunları kaydettim;
 
"Uzun bir süredir Türk Futbolu’nun üzerinde oynanan oyunları ibretle izlemekteyim. Tasarlanan bu oyun adım adım hayata geçirilmekte ve Türk Futbolu adeta dört bir yandan abluka altına alınmaktadır. Üstelik kendilerini Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerinde görenler bu projelerini hayata geçirmek için Yüce Meclisin, yasama, yürütme ve hatta yargı erklerini dahi kullanmaktan çekinmemektedirler. Ancak bunu yaparken unuttukları en önemli ÅŸey Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’dır.
 
Çok kısa bir süre önce 6222 sayılı yasada yapılan deÄŸiÅŸikliÄŸin kamuoyuna nasıl servis edildiÄŸi herkesin malumudur. Aziz Yıldırım’ı kurtarma yasası olarak kamuoyuna sunulan ve hatta Sayın CumhurbaÅŸkanı tarafından dahi "KiÅŸiye özel yasa" ÅŸeklinde nitelendirilmek durumunda kalınan yasanın sonuçları ortada olup bu yasadan kimlerin faydalandıkları açıkça ortadadır. Aziz Yıldırım’ın ismini kullanarak emellerini hayata geçirenler ÅŸimdilerde yeni bir oyunu hayata geçirmenin peÅŸindedirler ki; bu yeni oyunun adı da 58.maddedir. KAMUOYU AÇIKÇA BÄ°LMELÄ°DÄ°R KÄ° 58.MADDE DEĞİŞEMEZ VE DEĞİŞMEMELÄ°DÄ°R."
 
Bu geliÅŸmelerin ardından, 26 Ocak 2012 tarihinde, Ankara’da TFF OlaÄŸanüstü Genel Kurulu toplandı. Kulüp temsilcileri, 58. madde ile ilgili ret kararı verdi ve talimatnamede herhangi bir deÄŸiÅŸiklik yapılmadı.
 
OlaÄŸanüstü Genel Kurul’dan ret kararının çıkmasının ardından TFF BaÅŸkanı Mehmet Ali Aydınlar’ın istifa edeceÄŸi dedikoduları ortaya atıldı. Ancak Aydınlar, 30 Ocak 2012 tarihinde TFF genel merkezinde yapılan yönetim kurulu kararının ardından TFF’nin tüm kiÅŸi ve kurumları ile görevinin başında olduÄŸunu ilan etti.
 
Aynı günün akÅŸamında, Habertürk Televizyonu’nda bir spor programına katılan CAS hakemi Kısmet Erkiner; "Fenerbahçe’yi Åžampiyonlar Ligi’ne UEFA almamış deÄŸildir; Fenerbahçe’yi TFF göndermemiÅŸtir" dedi ve bu sözlerini UEFA, TFF ve CAS arasındaki 6 Eylül ve 3 Kasım tarihli yazışmalarından okuduÄŸu bölümler ile açıkladı.
 
Ertesi gün, yani 31 Ocak 2012 tarihinde Mehmet Ali Aydınlar; Kısmet Erkiner’in açıklamalarında okuduÄŸu belgelerin içeriÄŸinden haberdar olmadığını, bunları henüz öÄŸrendiÄŸini, "UEFA yetkililerinin bize karşı farklı, CAS’ta farklı tavır almaları; UEFA gibi Avrupa futbolunun çatı örgütü olan bir kuruluÅŸun yapmış olduÄŸu uygulamanın, içinde bulunduÄŸumuz ortamın ne kadar güvensiz ve samimiyetsiz olduÄŸunu gösterdi." diyerek istifa ettiÄŸini duyurdu.
 
Aydınlar, açıklamasında Kısmet Erkiner’e teÅŸekkür etti.
Aynı Mehmet Ali Aydınlar, 9 Åžubat 2011 tarihinde katıldığı 32. Gün programında "Kısmet Erkiner doÄŸruyu söylemiyor," dedi. Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticilerini eleÅŸtirdi ve suçladı.
 
AZÄ°Z YILDIRIM’IN DÄ°NLENMESÄ° VE DÄ°NLENMESÄ°NÄ°N AMACI
 
"Olgun Peker liderliÄŸindeki suç örgütüne yönelik teknik takiplerde; Olgun Peker’in Türkiye Futbol Federasyonu BaÅŸkanı Mahmut Özgener ile yakın iliÅŸki içerisinde olduÄŸunun, bir dönem baÅŸkanlığını yaptığı Giresun Spor Kulübü hakkında transfer yasağı bulunması nedeniyle bu yasağın kaldırılması için Mahmut Özgener aracılığıyla bazı giriÅŸimlerde bulunduÄŸunun görülmesi üzerine Mahmut Özgener de soruÅŸturmaya dahil edilmiÅŸ, Mahmut Özgener’e yönelik iletiÅŸim tespitlerinde, Aziz Yıldırım’la; ÅŸüphe çeken bazı görüÅŸmelerinin olduÄŸu, aracılar üzerinden görüÅŸüp buluÅŸtukları, Aziz Yıldırım’ın; Fenerbahçe futbol takımının oynayacağı müsabakalarda görev alacak hakemlerin Fenerbahçe aleyhine karar vermemesi için giriÅŸimlerde bulunduÄŸu, bazı müsabakalar için hakem ayarlaması yapmaya çalıştığı, Mahmut Özgener’in bu iÅŸler karşılığında futbol camiası içerisinde etkin konumda bulunan Aziz Yıldırım’ın desteÄŸini almayı hedeflediÄŸi, Aziz Yıldırım’dan gelen her türlü talebe olumlu cevap vermeye çalıştığı görülmüÅŸ, ardından Aziz Yıldırım hakkında da örgütsel iliÅŸkilerinin tespiti ve ortaya çıkarılması için 17.02.2011 günü adli çalışmalara baÅŸlanmıştır. "
 
Dinlenmeye baÅŸladığımız bu tarihten itibaren ÅŸike ve teÅŸvik primi iddiası ile yargılandığımız 13 maça iliÅŸkin toplamda 1028 adet tape yer almaktadır. Bu tape kayıtlarının ise 103’ü yani %10’u ÅŸahsıma aittir ve ileride görüleceÄŸi üzere bu tape kayıtlarının hiçbirinde ÅŸike veya teÅŸvik primi vermeye yönelik hiçbir saik yer almamaktadır. Sayın Savcı tape kayıtlarımızı yetersiz bulmuÅŸ olacak ki; ismimin geçtiÄŸi tapeleri birden fazla ÅŸike ve teÅŸvik primi verme iddiasına dayanak göstermiÅŸtir.Buna iliÅŸkin liste ekte sunulmuÅŸtur. EK-2/a: LÄ°STE
 
Türkiye Futbol Federasyonu BaÅŸkanı Mahmut Özgener ile yaptığım sakıncalı olduÄŸu iddia edilen bu görüÅŸmeler neticesinde dinlemeye alındığım söyleniyor.
Kısaca bu dinleme kararını açıklayalım;
4 adet tapeden dolayı dinleme kararı alınmıştır.
•       07.02.2011 Günü, 09.59’da Mahmut Özgener’in Aziz Yıldırım’ı aradığı kayıt
•       10.02.2011 Günü, 14.34’te Mahmut Özgener’in Aziz Yıldırım’ı aradığı kayıt
•       15.02.2011 Günü, 14.22’de Mahmut Özgener’in M.UfukÖzerten’i aradığı kayıt
•       15.02.2011 Günü, 17.43’de M.UfukÖzerten’in Mahmut Özgener’i aradığı kayıt
07.02.2011 Günü, saat 09.59’da Aziz Yıldırım ile Mahmut Özgener arasındaki görüÅŸme (Tape 2154)- EK-3
 
Tapenin açılımına baktığımızda hakemle ilgili hiçbir konuÅŸma yapılmamaktadır. Mahmut Özgener; Adnan Polat’la Serdar Adalı’dan bahsediyor. Ben konuya girmiyorum. Topuk yaylası için Gençlik ve Spor MüdürlüÄŸü’nden randevu alıp gitme konusuyla ilgili konuÅŸma yapıyorum.
 
10.02.2011 Günü, saat 14.34’te Mahmut Özgener ile Aziz Yıldırım arasındaki görüÅŸme (Tape 2161)- EK-4
 
Bu tapede hakemle ilgili söylediÄŸim tek söz OÄŸuz Sarvan’ın pazartesi günü maçı idare edecek hakemle konuÅŸmasını istememdir. Hakemlerden bir ÅŸey istemediÄŸimizi söylüyorum. Bu hakem BeÅŸiktaÅŸlı olduÄŸunu bildiÄŸimiz Fırat Aydunus’tur ve maçta Kayserispor’la oynayacağımız maçtır. Burada herhangi kötü bir niyet veya suç var mıdır?
 
Gökmen Özdemir Vatan gazetesinde yazan bir gazetecidir. 01.05.2011 Tarihinde, saat 22.04’te Sadri Åžener’i, Gökmen Özdemir’in aradığı iki sayfalık görüÅŸme içerisinde Sadri Åžener söylüyor.
 
Bu iki tapeyi okuyunca kimin suç iÅŸlemiÅŸ olduÄŸunu anlıyoruz. Ben hakemin iyi maç yönetmesi yönünde TFF BaÅŸkanına ricada bulunuyorum, Trabzonspor BaÅŸkanı TFF’ye rica edip hakem deÄŸiÅŸtiriyor. Size göre hangi konuÅŸma içeriÄŸi suç unsuru içermekte ve iÅŸ bu Dinleme kararlarına delil olma niteliÄŸi taşımaktadır?
 
Mahmut Özgener, Mehmet Ufuk Özerten arasında yapılan telefon görüÅŸmesinde (Tape 2165) EK-5, Benimle ilgili hiçbir söz var mıdır? Kendi aralarında maç için hakem ataması hakkında konuÅŸmaktadırlar. BeÅŸiktaÅŸ - Fenerbahçe maçına Cüneyt Çakır’ın atanmasını TFF BaÅŸkanı istiyor. Cüneyt Çakır, Türkiye’nin ve Avrupa’nın iyi hakemlerinden biridir. Burada herhangi bir suç yoktur. Ben olayların tamamen dışındayım.
 
15.02.2011 Tarihli 4.tapeye baktığımızda Mahmut Özgener’le Mehmet Ufuk Özerten aralarında hakem atamalarıyla ilgili konuÅŸmaktadırlar. Burada benimle ilgili hiçbir konu bulunmamaktadır. Oysaki bu tapede Hakem atamaları ile ilgili görüÅŸtüÄŸüm iddia edilmektedir ki, bu her türlü gerçeklikten uzaktır.
 
16.02.2011 Tarihinde ORGANÄ°ZE SUÇLARLA MÜCADELE ÅžUBE MÜDÜRÜ GALATASARAYLI NAZMÄ° ARDIÇ, "Organize Suç Örgütü liderliÄŸini Olgun Peker isimli ÅŸahsın yaptığı suç örgütünün eylemlerinin ve yapısının tüm yönleriyle deÅŸifre edilebilmesi amacıyla ’iletiÅŸim ve kayda alınmasına ihtiyaç duyulmaktadır’ diyerek dinleme kararı almak için BeÅŸiktaÅŸ’taki Özel Yetkili Savcılığa müracaat etmektedir. (EK-6)
 
Ne tesadüftür ki, Galatasaray Kongre üyesi Savcı Zekeriya Öz hemen aynı gün 12.Ağır Ceza mahkemesi BaÅŸkanlığından ’suç örgütü kurmak ve buna baÄŸlı olarak örgütün faaliyetleri’ diyerek benim için 3 aylık dinleme talebinde bulunmuÅŸtur.
 
Hemen ertesi gün yani 17.02.2012 tarihinde Mahkeme Hakimi de "suç iÅŸlendiÄŸine dair kuvvetli ÅŸüphe bulunduÄŸu, talep edilen tedbirin CMK 135/6 maddesine iliÅŸkin olması, ancak baÅŸka surette delil elde etmek mümkün bulunmadığı deÄŸerlendirildiÄŸinden telefon dinleme kararının alındığını" ifade ederek dinleme yetkisini Emniyete vermiÅŸtir.
 
Bu dört tapeden dolayı yukarıda yazılı ÅŸekilde Emniyet, Savcılık ve Mahkemenin dinleme kararı almasını haklı ve gerekli kılan bir sebep var mıdır? Bu durum, tamamen ÅŸahsımın ve Fenerbahçe Spor Kulübünün hedef alındığı bir organizasyonla karşı karşı kaldığımızı göstermektedir  Bu tamamen bir organizasyonun olduÄŸunu bize göstermektedir. BU SORUÅžTURMADA TÜM KULÜPLERLE Ä°LGÄ°LÄ° FÄ°ZÄ°KÄ° TAKÄ°P VE Ä°LETİŞİM DÄ°NLEME KARARI AYNI ANDA ALINSA VE UYGULANSAYDI, O ZAMAN BUNUN ŞİKE VE TEÅžVÄ°K OPERASYONU OLDUÄžUNU KABUL EDERDÄ°K. Ancak Trabzonspor kanadı bile son 1 ayda dinlenmeye baÅŸlanmıştır. Bu soruÅŸturmanın Fenerbahçe Spor Kulübü ile Aziz Yıldırım’a yapılmış bir operasyon olduÄŸu gün gibi aÅŸikârdır. Türk Sporunu ele geçirmek isteyen bir grup bu operasyonu organize etmiÅŸtir. Emniyetin hazırladığı fezlekede ’suç örgütünün klasik çıkar amaçlı suç örgütlerinde görüldüÄŸü ÅŸekilde adliye içerisinde baÄŸlantılarının bulunduÄŸu ve kamu görevlileri ile iliÅŸkilerini iyi tutmaya çalıştıkları anlaşılmıştır’ diyerek (Yargıtay ve Danıştay üyelerine yemek ve forma olayına istinaden bu tespit açılmıştır) Yargıtay ve Danıştay üyelerine de suçlama getirmektedirler.
EÄŸer Bizlere bu bakış açısıyla suçlama getirilirse Emniyetteki bu kiÅŸilerin bilmesi gereken bazı konulara zoraki açıklık getirmem gerekecektir.
 
Zira Fenerbahçe BaÅŸkanının sosyal iliÅŸkilerinin olmaması gerektiÄŸini düÅŸünmek ve hatta yukarıda ismi zikredilen Hakim ve Savcıları töhmet altında bırakacak ÅŸekilde ima yoluyla suç isnat etmek kanundan önce bizlerin ahlak anlayışına uygun düÅŸmemektedir. Bu yargı mensuplarının, en az bu soruÅŸturma ve iddianameye imza atanlar kadar saygın olduÄŸu unutulmamalıdır. Kaldı ki Bizlerle iliÅŸki kurmak suç örgütü suçlaması için yeterli olsa idi, baÅŸta Savcı Zekeriya Öz, Savcı Mehmet Berk, Savcı Fikret Secen, Emniyet Müdürü Nazmi Ardıç ile  Emniyet Md.Yrd. Mutlu EkizoÄŸlu’nunda aynı örgütün üyeleri olması gerekirdi; zira birlikte yemek yediÄŸimiz, top oynadığımız, maçlara gittiÄŸimiz bu ÅŸahısların Bizlerle olan iliÅŸkilerini unutarak, bu durumdaki diÄŸer insanları suçlamalarını kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Hatta bu kiÅŸilerden bazılarının FB Kulübü kongre üyesi oldukları,bu üyeliklerinin örgüt kurucusu benim tarafımdan bila bedel yaptırıldığı ve hatta bu kiÅŸilerin kefillerinin ise örgütün tutuklu üyelerinden Åžekip MosturoÄŸlu, Tamer Yelkovan, Serkan Acar olduÄŸu bu kadar açıkken…. Ancak yinede Bizler için hakkımızda ki bu hukuka aykırı soruÅŸturmaya imza atmış olsalar dahi Devletin önemli görevlerini ifa eden bu ÅŸahıslar hakkında yorumda bulunmak doÄŸru ve etik deÄŸildir. Ancak Bizi gerçekten yaralayan, bu ÅŸahıslarla olan tüm iliÅŸkilerimiz sırasında bu ÅŸahısların aslında Bizler hakkında çoktan dinleme ve teknik takip kararlarını almış olmalarıdır. Keza "BaÅŸkaca delil elde etme imkanı olmadığı" gerekçesini bu kararlarına hukuki dayanak yapanların baÅŸlattığı soruÅŸturmanın ne denli hukuka uygun olduÄŸunu Sizlerin ve kamuoyunun takdirlerine sunuyorum.
 
Futbol camiası içinde etkin durumunda olmamın, yani kısaca, güvenilir ve güçlü olmamın sıkıntısını yaÅŸayanların olduÄŸunu anlıyoruz. 14 yıl Fenerbahçe Spor Kulübü’ne, Türk Sporuna hizmet etmiÅŸ bir spor adamı olarak tabiî ki güçlü olacağım. Kulüpler BirliÄŸi BaÅŸkanı olduÄŸum dönemde 160 milyon $ olan naklen yayın hakkını Türkiye Futbol Federasyonu ile beraber yaptığımız çalışmalar sayesinde 450 milyon $’a çıkarttık. Kulüplere fayda saÄŸladım. Yapılan iyi iÅŸler her zaman insanlara güç kazandırır.
 
Türkiye Futbol Federasyonu BaÅŸkan’ı seçimle gelir. Mafya usulü seçimler 10 yıl öncelerde kalmıştır. Seçimlerin nasıl yapıldığını Hükümette, Spor Bakanlığı da yakından takip eder. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 7 delegesi Genel Kurulda oy kullanma hakkına sahiptir. EÄŸer biz 7 oyla Genel Kurulu demokratik ÅŸekilde yönlendirebiliyorsak, Savcının bizi tebrik etmesi gerekirken Bana suçlama yapıyor. KISACA HÄ°ÇBÄ°R ÖRGÜTSEL Ä°LÄ°ÅžKÄ°M YOKKEN TÜRK SPORUNU ELE GEÇÄ°RMEYE ÇALIÅžANLAR ADINA FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ’NE, ARKADAÅžLARIMA VE ÅžAHSIMA OPERASYON YAPILMIÅžTIR.
 
Hakem ayarlamasını Mahmut Özgener kanalıyla yaptığımız söylenmektedir. EÄŸer bu tez doÄŸru olsaydı o zaman maçlardan sonraki hakem hataları ile ilgili tepki ortaya koymamamız gerekirdi. Ligin ilk devresi Trabzonspor lehine yapılan hatalardan dolayı Ben ve Teknik Direktörümüz Aykut Kocaman ligin devre arasında hakem camiası ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun dikkatini hakem hatalarına çeken beyanatlar vermiÅŸtik. EÄŸer Biz bir organizenin içinde olsaydık sahamızda oynadığımız Fenerbahçe – Bursa (EK-6/A) ve Fenerbahçe – Gaziantep (EK-6/B) maçlarındaki hakem hatalarını yaÅŸamamış ve Bizler de PFDK’na sevk edilmemiÅŸ olurduk. Fenerbahçe – Bursa maçını yöneten Kuddusi MüftüoÄŸlu ile Fenerbahçe – Gaziantep maçını yöneten Hüseyin Göcek yönettikleri maçlarda bariz ÅŸekilde kötü bir hakemlik örneÄŸi göstermiÅŸlerdir. KuddusiMüftüoÄŸluy’la ilgili Ahmet Çakar’ın bu maçtan önceki yorumu ÅŸöyledir. BUNU DA FEZLEKEDEKÄ° TAPELERÄ° OKUDUÄžUMUZDA GÖRÜYORUZ.
 
Bucaspor – Sivasspor maçının sonucu 4-0 Sivas lehine bitmiÅŸtir. Maçın hakemi Kuddusi MüftüoÄŸlu’dur. Bu maçtan sonraki hafta Fenerbahçe – Bursaspor maçı oynanacaktır. Ahmet Çakar, 03.04.2011 günü oynanan Fenerbahçe – Bursaspor müsabakasında hakem Kuddusi MüftüoÄŸlu’nun tartışmalı bir pozisyonda Fenerbahçe Spor Kulübü Futbol takımı lehine penaltı vermemesinin nedenini açıklıyor. "MüftüoÄŸlu ve Merkez Hakem Kurulu BaÅŸkanı OÄŸuz Sarvan Cuma günü Silivri’de bir otelde buluÅŸtu. OÄŸuz Sarvan, Kuddusi MüftüoÄŸlu’na yönettiÄŸi Buca-Sivas maçını hatırlattı ve ’kötü maç yönettin. VerdiÄŸin penaltı ve kırmızı kartla Sivas maçı kazandı. EÄŸer böyle tartışmalı bir penaltı daha verirsen, Sivas BaÅŸkanı Mecnun Odyakmaz ile Fenerbahçe’nin BaÅŸkanı Aziz Yıldırım’ın dostluÄŸu ön plana çıkarılır dedi’ ÅŸeklinde sözlerle yorumlara katıldığı tespit edilmiÅŸtir." Bunu söyleyen Ahmet Çakar, "sözde" tespitle dinlemeyi yapan ve delil toplayan ise Ä°stanbul Emniyet Organize Åžubedir.
 
Fenerbahçe – Bursaspor maçında Kuddusi MüftüoÄŸlu Fenerbahçe’yi tutmayacağım diye Fenerbahçe’mizin penaltısını vermemiÅŸ ve kötü maç yönetmiÅŸtir. Ahmet Çakar’ın yorumunda görüldüÄŸü gibi Fenerbahçe’nin Merkez Hakem Kurulu BaÅŸkanının tavsiyeleriyle, futbol deyimi ile ’önü kesilmeye çalışılmaktadır’. Benim tarafımdan hakemlerin baskı altına alındığı söylense de gerçeÄŸin böyle olmadığı apaçık ortadadır. Aziz Yıldırım’ın ’hakemleri ayarladığı, baskı altına aldığı’ söylevine raÄŸmen hakemlerle ilgili hiçbir konu iddianamede yer almamaktadır. Açıkça görülmektedir ki Aziz Yıldırım hiçbir hakemle veya Merkez Hakem Komitesi baÅŸkanı ve üyeleriyle konuÅŸmamıştır. Benimle ilgili yapılan bu suçlama bir hayal ürünü ve safsatadır. Beni suçlamak amacıyla Hacivat - Karagöz oyununa benzeyen bir ortaoyunu oynanmaktadır.
 
Beni bu ÅŸekilde suçlayanlar Trabzonspor BaÅŸkanı Sadri Åžener’in 01.05.2011 Günü, saat 22.04’te Gökmen Özdemir isimli gazeteciyle yaptığı görüÅŸmede dediklerine ne yorum yapacaklardır?
 
10.05.2011 Günü, saat 13.47’de Nevzat Åžakar ile Sadri Åžener’in konuÅŸması : (Tape 3825); EK-7
 
Hakem ataması: Cüneyt Çakır atandı.
 
Fenerbahçe Futbol Takımının oynayacağı müsabakalarda görev alacak hakemlerin Fenerbahçe aleyhine karar vermemesi için giriÅŸimlerde bulunduÄŸum söylenmektedir. Bu iki tapede Trabzonspor BaÅŸkanı Sadri Åžener, yöneticisi Nevzat Åžakar ile gazeteci Gökmen Özdemir arasındaki diyaloglar hakem atamalarını kimlerin yaptırdığını göstermektedir. Benim aleyhimize karar vermemesi için hakemlerle ilgili giriÅŸim yaptığım söyleniyor; hâlbuki benim böyle bir icraatım olmadığı açıkça görülmektedir. Ancak;Ben Metris’te yatmaktayım Onlar ise bu konularla ilgili suçlanmıyorlar bile. En önemlisi ise, Ben hakemlerle ilgiliyim diye dinlenmeye alınıyorum, baÅŸkaları alınmıyor.
 
Burada ortaya çıkan sonuç adaletin renk skalasında sarı ve lacivertin olmadığıdır. Ama unutulmaması gereken husus "SUÇLULARIN BERAAT ETTİĞİ YERDE YARGIÇLAR HÜKÜM GÄ°YER"  sözünün gerçekliÄŸidir.
 
İddianamenin 147. Sayfasında;
’1998 yılından itibaren Fenerbahçe Spor Kulübü’nün BaÅŸkanlığı’nı yürüten Aziz Yıldırım’ın : Olgun Peker liderliÄŸindeki suç örgütü ile iliÅŸkili olduÄŸu, kendisiyle birlikte hareket eden Mecnun Odyakmaz, Bülent Uygun, Bülent Ä°brahim Ä°ÅŸçen, Ali Kıratlı, Yusuf Turanlı, Abdullah BaÅŸak ve Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu isimli ÅŸüphelilerinde Peker Grubu ile irtibatlı oldukları görülmüÅŸtür’ denmekte ve sonra da ’Aziz Yıldırım’ın Olgun Peker ile irtibat halinde olmasına raÄŸmen suç örgütü bünyesinde yer almadığı, etrafına topladığı ÅŸahıslarla birlikte, kendi liderliÄŸinde, farklı bir yapılanma içine girdiÄŸi’ diye devam etmektedir.
 
Savcı tarafından kısaca Aziz Yıldırım’ın, Olgun Peker ile ilgili suç örgütüyle bir eylemin içinde olmadığı açıkça belirtilmektedir. O zaman Olgun Peker’in dinlenmesi, arkasından Mahmut Özgener’in dinlenmesi ve iddiaya göre de benim Mahmut Özgener’den dolayı dinlenmeme baktığımızda hiçbir suçun olmadığını Sayın Savcı Mehmet Berk’in iddianamedeki anlatımlarından anlıyoruz. EÄŸer bir eylem içinde yok isem neden Olgun Peker’in suç örgütü içinde dinlenmeye tabi tutuluyorum ?
KonuÅŸma tapelerine baktığımızda, Benim Olgun Peker’le hiçbir konuÅŸmam görülmemektedir. Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’yla konuÅŸtuÄŸu tapede ise benimle ilgili düÅŸüncesini 07.04.2011 günü, saat 17.49’daki görüÅŸmesinde söylüyor. (Tape no : 2021), EK-8
 
Yukarıdaki diyalogları inceleyince benim Olgun Peker’le ilgili bir soruÅŸturma içinde olmamam gerektiÄŸini görmekteyiz.
 
Hâlbuki Olgun Peker’in Mahmut Özgener, Nevzat Åžakar ve Serhat Ulueren’le de konuÅŸmaları bulunmaktadır. Esas dinleme konuÅŸmasına muhatap olan Mahmut Özgener hiçbir soruÅŸturma geçirmeden hakkında net ve inandırıcı delil elde edilmediÄŸinden dava açılmamıştır.
 
Olgun Peker suçlu ise neden konuÅŸmasına müsaade ediliyor? Hâlbuki Olgun Peker’le benim hiçbir görüÅŸmem yoktur. Buna raÄŸmen bu örgüt içinde olmam için Organize Åžube tarafından "çaba" gösterilmektedir. Tüm bu tespitler ışığında soruÅŸturmaya olan güvensizliÄŸim sizce haksız mıdır?
 
Mecnun Odyakmaz Kulüpler BirliÄŸinde 3 yardımcımdan biridir. Aynı zamanda Sivasspor Kulübü BaÅŸkanıdır. Bu görevlere gelirken hepimiz Türkiye Cumhuriyeti Savcılarından Temiz Kâğıdı belgesi alıyoruz. Bu belgelerle beraber Kulüplerimizde seçimlere katılır, kongre üyelerince seçilerek görevlerimizi yaparız. Kulüplerimiz adına görevlerimizi yaparken illerimizin Vali, Kaymakam, Askeri sorumluları ve Belediye BaÅŸkanlarıyla sıkça görüÅŸürüz. Bunun da ötesinde Sayın BaÅŸbakan baÅŸta olmak üzere Devlet ve Hükümet sorumlularıyla bir araya geliriz. Åžimdi sormak istiyorum Peker Grubuyla bir araya gelinmesi sakıncalıysa Mecnun Odyakmaz’ın neden Sivasspor’a BaÅŸkan olmasına müsaade edildi?  Bizleri de kimse neden Mecnun Odyakmaz’la görüÅŸmemizin sakıncalı olduÄŸunu söyleyip neden uyarmadı? Uyarmak Devletin sorumluluÄŸunda deÄŸil midir? Hepimizin geçmiÅŸte hataları vardır. Kanun önünde alacağımız cezalardan arındıktan sonra geçmiÅŸin hesabının sorulmaması gerekmez mi? GeçmiÅŸte yaÅŸadıklarımızın hesabını verip beraat etmiÅŸ olsak dahi geçmiÅŸin hesabından ölene kadar sorumlu mu olacağız?
 
Bülent Ä°brahim Ä°ÅŸçen, 2004 yılı öncesinde sahibi olduÄŸu oto satış galerisinden Sedat Peker’e, bir araç satmasından ibaret olan ticari ve beÅŸeri münasebeti sebebiyle, son derece haksız ve hukuksuz bir ÅŸekilde, bu bir örgüt üyeliÄŸi faaliyeti olarak deÄŸerlendirilecek, kamuoyunda "Kelebek Operasyonu" olarak bilinen soruÅŸturmaya ÅŸüpheli sıfatıyla dahil edilmiÅŸtir. Ancak yapılan yargılama neticesinde; Ä°stanbul Özel Yetkili 9 uncu Ağır Ceza Mahkemesinin 30.01.2007 tarih ve 2001/289 esas ve 2007/9 sayılı kararıyla, yüklenen örgüt üyeliÄŸi suçu sabit olmadığından, Bülent Ä°brahim Ä°ÅŸçen’in BERAATÄ°NE hükmedilmiÅŸtir. Söz konusu karar halen kesinleÅŸmiÅŸ durumdadır. Bu tarihten sonra da, Bülent Ä°brahim Ä°ÅŸçen’in hiçbir ÅŸekilde ne bir suç, ne de bir suç örgütüyle ilgi ve alakası olmamıştır. Beraat edilen bir davadan dolayı devamlı olarak bireyleri suçlu göstermek Devlet kurumlarına yakışmaz. Gerçeklerle baÄŸdaÅŸmayan, yanlış bilgilere dayanılarak yapılan suçlamanın hem Bülent Ä°brahim Ä°ÅŸçen’e hem de Büyük Fenerbahçe camiasına zarar vermek amaçlı olduÄŸunu bilgilerinize sunarım.
Bülent Uygun tüm sporseverlerin tanıdığı bir kiÅŸidir. Kendisini Fenerbahçe’de futbol oynadığı yıllardan tanırım. Sivasspor ve EskiÅŸehirspor’daki teknik direktörlüÄŸü sırasında da kendisini takip etmiÅŸimdir. Ancak kendisiyle EskiÅŸehir’e gittiÄŸimiz 09.04.2011 tarihinde EskiÅŸehir Spor Kulübü tesislerindeki görüÅŸmemin dışında görüÅŸmem olmamıştır. Tüm kamuoyunun tanıdığı Bülent Uygun’un Benimle iliÅŸkisi de bu kadardır.
 
Ali Kıratlı da Fenerbahçe Spor Kulübü kongre üyesidir. 1997 yılında Kulübe üye olmuÅŸtur. Benim BaÅŸkanlığımdan önce kendisi Kulüp üyesidir. Ben de kendisini Fenerbahçe Kulüp üyesi olmasından dolayı tanıdım. Kendisi ile maçlarda karşılaÅŸtığımda gerektiÄŸinde görüÅŸürüz. Gökmen Özdemir gibi gazeteci müsveddelerinin dediÄŸi gibi Benim adamım deÄŸildir. Kendisi özel sektörde çalışan bir iÅŸadamıdır.
 
Ali Kıratlı’nın EskiÅŸehir’deki EskiÅŸehir – Trabzon maçına gitmesi hakkında bilgim yoktur. Bununla ilgili ileride açıklayacağım tapelerde bunu açıkça göreceÄŸiz. EskiÅŸehir’e gidiÅŸiyle ilgili kamuoyundaki konuÅŸmaları Åžekip MosturoÄŸlu’yla (bir tapede) konuÅŸarak 6222 sayılı yasaya göre suç duyurusu yapılmasını istiyorum. EskiÅŸehir’deki EskiÅŸehirspor– Fenerbahçe maçından önce Ben ve yönetici arkadaÅŸlarım EskiÅŸehirspor Kulüp BaÅŸkanı Halil Ünal’ın davetlisi olarak EskiÅŸehir tesislerine gitmiÅŸtik. Orada kahvaltı yaptık. Sonra güvercin uçurmaya gitmek için alt salondan yürürken BÜLENT UYGUN’UN ODASININ ÖNÜNDEN GEÇERKEN ODADA BÄ°R KİŞİ VARDI. BÜLENT UYGUN’UN BABASI OLDUÄžUNU SÖYLEDÄ°LER. BEN DE BU ÅžAHSIN ELÄ°NÄ° SIKARAK MERHABALAÅžTIM VE ORADAN AYRILDIM. ALÄ° KIRATLI, Ä°LHAN EKŞİOÄžLU’NU ARAYARAK BENÄ°M ODADA BÜLENT HOCAYLA GÖRÜÅžTÜÄžÜMÜ VE TAHTADA YAZILI ESKÄ°ÅžEHÄ°R’Ä°N KADROSUYLA MAÇA ÇIKARLARSA FENERBAHÇE’NÄ°N YENECEĞİNÄ° SÖYLEDİĞİMÄ° Ä°LHAN EKŞİOÄžLU’NA ANLATMIÅžTIR. BÖYLE BÄ°R OLAY OLMADI. NORMALDE EÄžER YENEBÄ°LECEĞİMÄ°ZÄ° DÜÅžÜNDÜÄžÜM BÄ°R TAKIM KADROSU Ä°ÇÄ°N NEDEN YORUM YAPAYIM?  ALÄ° KIRATLI’DA BU KONUYA HERHALDE AÇIKLIK GETÄ°RECEKTÄ°R.
 
DiÄŸer bir konu da Ali Kıratlı yine ileride göreceÄŸimiz bir tapede konuÅŸmasında Benim evime geleceÄŸini belirten ifadeler kullanmasıdır. Ali Kıratlı hiçbir zaman Benim evime gelmemiÅŸtir. Bu konuÅŸmaları o andaki durumuna göre yaptığını düÅŸünüyorum. Yani kısaca Ali Kıratlı kamuoyunda yaratılmaya çalışılan Aziz Yıldırım’ın adamı rolündeki kiÅŸi deÄŸildir.
 
Yusuf Turanlı’yı hiç tanımam. Metris’te 2 veya 3 defa spor saatinde spor salonunda görmüÅŸümdür. Ä°lgim ve alakam yoktur. Kendisiyle ilgili hiçbir tape konuÅŸmamda iddianamede yer almamaktadır. Kendisiyle görüÅŸenlerin benim ismimi kullandıklarını maalesef tapelerde gördüm.
 
Abdullah BaÅŸak ta maçlarda gördüÄŸüm Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’nun totemidir. HoÅŸ sohbet olduÄŸu içinde herkesle diyalog kurabilir. Tamamen sohbet amaçlı kafilelerde yer almıştır.
 
2- YASADIÅžI EKONOMÄ°K VE ÇIKAR AMACLI ÖRGÜT SUÇLAMASI
Åžahsıma isnat edilen diÄŸer bir suçlama, yasadışı haksız ekonomik çıkar amaçlı suç örgütü kurduÄŸum yönündedir. Ä°ddianamede söz konusu iddia ÅŸu ÅŸekilde açıklanmıştır:
"Aziz Yıldırım’ın 1998 yılından itibaren Fenerbahçe Spor Kulübünün BaÅŸkanlığını yaptığı, Fenerbahçe futbol takımının 2010 -2011 Süper Lig sezonuna kadar 4 lig ÅŸampiyonluÄŸu kazandığı, en son ÅŸampiyonluÄŸunu 2006-2007 yılında elde ettiÄŸi, 2005-2006 ve 2009-2010 sezonlarında ise ÅŸampiyonluÄŸu son maçta kaybettiÄŸi ve sırasıyla bu sezonlarda Galatasaray ve Bursaspor’un ÅŸampiyon olduÄŸu, bu durumun camia içerisinde huzursuzluÄŸa yol açtığı, baÅŸarının sadece kupa ve ÅŸampiyonluklarla ölçüldüÄŸü Fenerbahçe gibi büyük kulüplerde, üst üste birkaç yıl ÅŸampiyonluk elde edemeyen yönetimin baÅŸarılı kabul edilemeyeceÄŸi, son yıllarda yaÅŸanan sezon sonunda son maçlarda ÅŸampiyonluÄŸun kaydedilmesinin gerek camiada gerekse yönetimde ÅŸok etkisi yarattığı, bu nedenle yönetimin sezon başında üst üste 3 yıl ÅŸampiyonluk vaadinde bulunduÄŸu, dolayısıyla bu sezon başında (2010-2011) mutlak ÅŸampiyonluk beklentisinin oluÅŸtuÄŸu, ligin ilk yarısında oynanan maçlar sonunda lider Trabzonspor’la oluÅŸan puan farkının ise ÅŸampiyonluk ihtimalini azalttığı, bunun da camia içerisinde sezon sonu yönetimin deÄŸiÅŸebileceÄŸi söylentilerine yol açtığı, Aziz Yıldırım ve ekibinin ise Fenerbahçe Spor Kulübünün yönetimini bırakmak istemedikleri, kulüp içerisindeki gücünün devam etmesi gerekliliÄŸine inanan Aziz Yıldırım’ın bu nedenle sezonun 2.yarısı baÅŸladığında puan kaybına tahammülünün olmadığı, ayrıca sezon sonuna kadar futbol takımının puan kaybetmemesinin de tek başına yeterli olmadığı, rakibi durumundaki Trabzonspor’un da puan kaybetmesinin gerektiÄŸi, ÅŸampiyonluÄŸun sadece sportif faaliyetlerle elde edilemeyeceÄŸini düÅŸünün Aziz Yıldırım’ın, bu nedenle, yönetimde yer alan bazı ÅŸahıslar ve geçmiÅŸte Sedat Peker grubu ile irtibatlı olan bazı ÅŸahıslarla birlikte ayrı bir oluÅŸuma gittiÄŸi, yönetimde görev yapan diÄŸer üyelerin bilgi ve rızaları dışında oluÅŸan bu yapılanmanın kendi içerisinde ayrı toplantılar tertiplediÄŸi, kamu yararına dernek statüsünde bulunan Fenerbahçe Spor Kulübünün; ismi, toplumdaki saygınlığı ve köklü geçmiÅŸinin getirdiÄŸi etki ve gücü de kullanılarak örgütsel faaliyetlere zemin hazırladığı,
 
Fenerbahçe Spor Kulübünün gelirlerine bakıldığında, sadece 2010 yılında 315 milyon TL gelir elde ettiÄŸi, 2011 yılı bütçesinin ise 367 milyon TL olarak Mali Genel Kurul sonucunda belirlendiÄŸi, 2010-2011 sezonu Spor Toto Süper Lig ÅŸampiyonluÄŸu sonucunda Fenerbahçe SK’nün Türkiye Futbol Federasyonundan dayanışma payı dışında, ÅŸampiyonlar payı olarak 18 milyon TL, 26 galibiyet ve 4 beraberlik sonucunda 21 milyon TL ve ÅŸampiyonluk primi olarak 15 milyon TL almaya hak kazandığı, ÅŸampiyonlar Ligine doÄŸrudan katılacak olması nedeni ile 16 milyon TL almaya hak kazandığı, 2010-2011 sezonu Süper Lig Naklen Yayın Gelirlerine bakıldığında, Fenerbahçe SK.’nün ÅŸampiyon olması sonucunda diÄŸer kulüplerin alacağı paydan fazlasını almaya hak kazandığı, bu gelirlerin ; Fenerbahçe :64.1 milyon TL, Trabzonspor : 49.875 milyon TL, BeÅŸiktaÅŸ : 40.325 milyon TL, Galatasaray: 40.1 milyon TL, Bursaspor :36.650 milyon TL, ÅŸeklinde sıralandığı,
 
Tüm bunlar göz önüne alındığında Fenerbahçe Spor Kulübünün büyük bir ekonomik deÄŸere sahip olduÄŸu, bu deÄŸerle birlikte Fenerbahçe Spor Kulübünün yöneticilerinin de sosyal ve ticari hayat içerisinde etkin bir konum kazandıkları, bu nedenle Fenerbahçe kulübünün yönetimini uzun yıllardır elinde bulunduran Aziz Yıldırım ve talimatıyla hareket eden örgüt üyelerinin kulüp yönetimini bırakmak ve elde ettikleri etkinliÄŸi kaybetmek istemedikleri,
 
Aziz Yıldırım liderliÄŸinde oluÅŸturulan suç örgütünde, Ä°lhan Yüksel EkÅŸioÄŸlu ve Mehmet Åžekip MosturoÄŸlu’nun etkin konumda oldukları, örgüt içerisinde tam bir hiyerarÅŸik yapının bulunduÄŸu, Aziz Yıldırım ile bu örgüt üyesi ÅŸüpheliler arasındaki iliÅŸkinin kulüp baÅŸkanı – kulüp yöneticisi iliÅŸkisinden çok, örgüt lideri ile elemanı arasındaki iliÅŸki ÅŸeklinde olduÄŸu, ÅŸahısların Aziz Yıldırım’ın talimatlarını legal-illegal ayrımı yapmadan emir olarak algılayarak yerine getirdikleri, örgüt üyeleri ile Aziz Yıldırım arasında suç iÅŸleme amaçlı bir birlikteliÄŸin var olduÄŸu, "ileri sürülmektedir.
 
15 Åžubat 1998 Tarihinden beri Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanlığı görevini yürütmekteyim. Bu dönem süresince yapmış olduÄŸumuz tesisleÅŸme, ekonomik ve sportif baÅŸarılarımızla ilgili bilgileri gösteren dokümanları ihtiva eden 1 adet kitap incelenmesi amacıyla BaÅŸkanlığınıza sunulmuÅŸtur. (EK-9: Sportif ve Ekonomik TesisleÅŸme, Mali Hususlar Kitabı)
 
Bu dönem içerisinde Fenerbahçe futbol takımı 5 birincilik, son maçta birinciliÄŸi kaybettiÄŸi 2 de ikincilik kazanmıştır. Fenerbahçe Spor Kulübü, 2000 lisanslı sporcuyu bünyesinde barındırmaktadır. Fenerbahçe Spor Kulübünde futbol takımından baÅŸka basketbol, voleybol, kürek, yüzme, masa tenisi, boks, yelken, atletizm ÅŸubelerinde her branÅŸta ve her yaÅŸta bayan ve erkek sporcularımız Fenerbahçe Spor Kulübü’nü ve milli takımı Türkiye, Avrupa ve dünya ÅŸampiyonalarında temsil etmektedirler.
 
Sayın Başkan,
15 ÅžUBAT 1998 YILINDA BAÅžKAN OLDUÄžUMDA FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ’NÜN BÜTÇESÄ° 16.000.000 $ DI. BEN VE ARKADAÅžLARIMIN ÇALIÅžMALARI SONUCUNDA FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜNÜN 2011 YILI BÜTÇESÄ° 225.000.000 $’A ULAÅžTIRILMIÅžTIR.
 BUNUN YANINDA FENERBAHÇE SPORTÄ°F A.Åž.’NÄ°N DEÄžERÄ° 1,5 MÄ°LYAR $ RAKAMINA ÇIKMIÅž, ANCAK 3 TEMMUZ DAN Ä°TÄ°BAREN BU DEÄžER 700.000 MÄ°LYON $ CÄ°VARINA DEÄžER KAYBEDEREK Ä°NMÄ°ÅžTÄ°R. %15 Ä° HALKA ARZDIR.
 
Åžike ve teÅŸvik suçlamasıyla Kulübümüze sorumsuzca yapılan suçlamalar halka arz olan ÅŸirketimize ve hisse  senedi sahibi vatandaÅŸlara zarar veren boyutlara ulaÅŸmıştır.
 
Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Fenerium, taraftar kart, Fenercell, Fenerbahçe Koleji gibi ayrıca ÅŸirketleri de bulunmaktadır.
 
2005-2006 ve 2009-2010 yıllarında iki defa olmak üzere son maçta ÅŸampiyonluÄŸu kaybettik. 2009-2010 yılının son maçını Fenerbahçe Åžükrü SaraçoÄŸlu’nda Trabzonspor’la oynadık. Maçın sonucu 1-1 beraberlikle bitince ÅŸampiyonluÄŸu Bursaspor’a hediye ettik. Geçen yıl hem Türkiye kupasını Trabzon’a hem de Türkiye ligini Trabzonspor’la berabere kalarak Bursaspor’a kaybetmiÅŸ olduk.
 
Buradan Trabzonspor BaÅŸkan ve yöneticilerine sormak istiyorum. Geçen yıl ki lig maçından önce kendi futbolcularına, kendi yönetim kurulundaki yöneticilerine Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu veya sporcularından hiç kimse ÅŸike teklif etti mi veya ÅŸike teÅŸebbüsünde bulundu mu? Böyle bir giriÅŸim içinde bulunmadığımızı açıkça Ben beyan ediyorum. EÄŸer bunun aksi bir olay varsa Trabzonsporluların açıklamasını arzu ediyor ve bekliyorum. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Biz isteseydik geçen yıl ÅŸampiyon olurduk. Nasıl mı? Anlatayım. (EK-9/A Bursasporlu Ozan Ä°pek isimli oyuncunun beyanlarının video görüntüsü)
 
Ä°stanbul’da Ä°.B.B. Sporla Diyarbakırspor maçı son dakikada seyircinin sahaya girmesiyle hakem tarafından tatil edildi. Maçın skoru 1:0 Ä°.B.B. lehineydi. T.F.F. Diyarbakırspor’u hükmen maÄŸlup edecekken bu konunun memleket meselesi haline gelebileceÄŸini belirterek, "gerekirse siyasilerle konuÅŸun" önerisi yaptım. ÅžAHÄ°TLERÄ°M MAHMUT ÖZGENER VE GÖKSEL GÜMÜÅžDAÄž’DIR. T.F.F. BAÅžKANI DA GEREKLÄ° GÖRÜÅžMELERÄ° YAPARAK MAÇIN NETÄ°CESÄ°NÄ° 1-0 Ä°.B.B. LEHÄ°NE TESCÄ°L EDEREK HÜKMEN MAÄžLUBÄ°YET KARARINI ALMADI. EÄžER DÄ°YARBAKIRSPOR Ä°.B.B.SPOR MAÇINA, MAÇ BÄ°TMEMÄ°Åž, YARIDA KALMIÅž GÄ°BÄ° BÄ°R Ä°ÅžLEM YAPILSAYDI VE KURALLARI UYGULANSAYDI DÄ°YARBAKIRSPOR KÜME DÜÅžMÜÅž OLACAKTI. BÄ°Z SAHAMIZDA BERABERE KALDIÄžIMIZ Ä°ÇÄ°N KAYBETTİĞİMÄ°Z 2 PUAN BÄ°ZE GERÄ° VERÄ°LECEKTÄ°. O ZAMAN DA FENERBAHÇE FUTBOL TAKIMI ÅžAMPÄ°YON OLACAKTI. BÄ°Z ÜLKE MENFAATÄ° Ä°ÇÄ°N BUNU YAPMADIK. UCUZ ÅžAMPÄ°YONLUKLARIN PEŞİNDE KOÅžMADIK. TÜRKÄ°YE CUMHURÄ°YETÄ°’NÄ° DÜÅžÜNEREK KENDÄ°MÄ°ZDEN TAVÄ°Z VEREREK ÜLKE Ä°ÇÄ°N OLABÄ°LECEK OLUMSUZLUKLARI ÖNLEDÄ°K.
 
2006 yılındaki ÅŸampiyonluk hikâyesi de ne yazık ki acıdır. Bu yıl Türkiye’de Federasyonlar eliyle ÅŸampiyonlukların, düÅŸmelerin tayin edildiÄŸi yıldı. Denizli’deki Denizlispor – Fenerbahçe maçı 16 dakika durduruldu. Sahaya konfetiler atılarak maçın devamlı oynanması önlendi. Oyuncularımızın konsantrasyonu bozularak maça motive olmaları bu ÅŸekilde önlenmiÅŸ oldu. Denizlispor kümede kaldığı halde bu 16 dakikada bir yıl boyunca göstermediÄŸi, yapmadığı mücadeleyi sahaya koydu. Acaba neden? Kamuoyuna son 6 maç incelensin dedik. Her türlü dedikodu yapılıyordu. Galatasaray tarafından teÅŸvik primi verildiÄŸi her yerde konuÅŸuluyordu. Ama kimse konuyu incelemiyordu. Bugün konu kısmen de olsa gündeme geldi. Bize dolandırıcılıktan iddianamede suçlama yapan Savcı Mehmet Berk, Denizli maçıyla ilgili görevsizlik kararı vererek dosyayı ÇaÄŸlayan Adliyesine göndermektedir.
 
Denizli’deki maçtan önce Denizli BaÅŸkanı Ali Ä°pek çantaların ortada gezdiÄŸini, sezon sonunda neler olduÄŸunu açıklayacağını söyledi. Ama Denizli ligde kalınca sustu. Bugün bunları açıklamanın zamanıdır. Åžike ve teÅŸvik temizliÄŸi yapılacaksa herkesin konuÅŸması gerekir. Ali Ä°pek, Can ÇobanoÄŸlu, Yusuf ÅžimÅŸek, Galatasaraylılar. Herkes konuÅŸmalı. Yalan söyleyerek deÄŸil gerçekleri söyleyerek konuÅŸmalılar.
 
Galatasaray Stumgraz maçını da hep beraber tekrar tekrar beraber seyredelim. O TOLERANSLI ŞİKE NASIL YAPILIR?. 22 oyuncunun nasıl ÅŸike yaptığını ibreti alem için tekrar görelim. Galatasaray’ın Malatyaspor’lu oyunculara verdiÄŸi arabaları, Bursaspor kalecisine teklif edilen ÅŸikeyi, EskiÅŸehirspor Kalecisi Zalad’a, Ankaragücü’nü 8-0 yenmesini yeniden irdelemek lazım. O zaman temiz futbolu anlarız. Denizli’ye ne kadar teÅŸvik primi verildiÄŸini bir bürokratın aÄŸzından dinleyelim. Bugünlerde adaletin bekçileri olanların bu ülkeye ÅŸikeyi, teÅŸviki getirdiÄŸini unutmayalım. Ancak konu ÅŸike ve teÅŸvik meselesi deÄŸildir. Bugün konu Türk sporunu ele geçirme operasyonudur.
 
Fenerbahçe’ye anlam veren kupaların ÅŸampiyonlukları deÄŸil, kupalara ÅŸampiyonluklara anlam veren ’Fenerbahçe’dir.
 
Daha önce de söylediÄŸim gibi; soruÅŸturmayı yürüten ve iddianameyi hazırlayan Savcı Mehmet Berk’i Fenerbahçe Spor Kulübü’ne Ben üye yaptım. Üyelik formundaki kefilleri ise Åžekip MosturoÄŸlu, Tamer Yelkovan ve Serkan Acardır. Kefillerinden ikisi Metriste benimle beraber hapis yatmaktadır. Serkan Acar da tutuksuz yargılanmaktadır.
 
Ä°ddianamede Savcı Mehmet Berk Fenerbahçe Spor Kulübünde baÅŸarının sadece kupa ve ÅŸampiyonluklarla ölçüldüÄŸünü söylemektedir. Savcı, görülen o ki, büyük bir çınara benzeyen Fenerbahçe Spor Kulübü’ne üye olduÄŸunun maalesef farkında deÄŸil. Buna rahmetle andığım Ä°slam Çupi’nin sözleriyle cevap vereceÄŸim;
"TÜRKÄ°YE’DE FENERBAHÇE CUMHURÄ°YETÄ° SAÄžLIKLI, BAÅžARILI VE Ä°LKSE, BU ÜLKEDE HER ÅžEY MUTLU VE HUZURLUDUR. ESNAFIN YÜZÜ GÜLER, PERAKENDECÄ° VE TOPTANCILARIN TEZGÂHINDA MAL KALMAZ. TÄ°YATROLAR, SÄ°NEMALAR, SAZLAR, BARLAR, MEYHANELER FULDUR. STATLAR TÜRKÄ°YE’NÄ°N HER VÄ°LAYETÄ°NDE LEBALEPTÄ°R. FENERBAHÇE GÄ°TTİĞİ HER KENTE KENDÄ° Ä°LE BÄ°RLÄ°KTE BÜYÜK BEREKETÄ°NÄ° GÖTÜRÜR. KÖTÜ (!) UÄžURLANMASINA RAÄžMEN. FENERBAHÇE CUMHURÄ°YETÄ° ORTALIKTA YOKSA TÜRKÄ°YE YOKTUR, FUTBOL YOKTUR, BOLLUK YOKTUR, Ä°NSANLAR YOKTUR, CANLILAR GÜÇ NEFES ALIR VE BU ÜLKE KISA SÜRE SONRA YAÅžAYAN YER OLMAKTAN ÇIKIP, MEZARLIK OLUR. FENERBAHÇE BÜYÜKLÜÄžÜ NE ÅžAMPÄ°YONLUK BÜYÜKLÜÄžÜ, NE KUPA BÜYÜKLÜÄžÜDÜR. ONUN BÜYÜKLÜÄžÜ BAÅžKA BÄ°R BÜYÜKLÜKTÜR Ä°ÅžTE, ADI KONAMAZ"
 
Bugün de adını koyamadığımız gibi. Bir camia ki suçlandığı konuda hiçbir savunma yapmadığı halde dimdik ayakta durabilmektedir.
 
DiÄŸer bir konu da; Ä°ddia Makamının, "Aziz Yıldırım ve ekibinin Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimini bırakmak istemediklerini, kulüp içerisindeki gücünün devam etmesi için bunun ÅŸart olduÄŸunu" ileri sürmesidir.
 
Ben, 15 Åžubat 1998 tarihinde 1 oy farkla Fenerbahçe Spor Kulübü kongresinde Fenerbahçe’ye BaÅŸkan seçildim. BU BENÄ°M VE AÄ°LEM Ä°ÇÄ°N ONURDUR, ÅžEREFTÄ°R. 2001 YILINDA FENERBAHÇE FUTBOL TAKIMININ ÅžAMPÄ°YON OLMASINDAN SONRA BAÅžKANLIÄžI BIRAKTIM. Fenerbahçeliler geri dönmem için yürüyüÅŸler yaptılar. Her kesimden fakslar, telefonlarla BaÅŸkanlığı bırakmamam yönünde telkinler, ricalar geldi. (EK-10 : Gazete Kupürü)
 
O günkü bir taraftarın mesajını burada hatırlatmak istiyorum; çünkü bugünkü yaÅŸadığımız süreci benim açımdan en iyi anlatan mesajdır.  SAYIN LERNA YOLDAÅž YAZMIÅž, ÅžÖYLE DÄ°YOR;(EK-11 yazı)
"Tek bildiÄŸim ÅŸu ; Türkiye liglerindeki hiçbir takım Fenerbahçe Camiası kadar kenetlenmenin ne olduÄŸunu bilemez. Bu kenetlenmeyi bize öÄŸreten kim ?
AZÄ°Z YILDIRIM !!!
Peki, camiayı bırakıp giden kim ?
AZÄ°Z YILDIRIM !!!
EÄŸer bir insan Fenerbahçe sevgisini bildiÄŸi tüm deÄŸerlerin üzerinde tutuyorsa ve buna raÄŸmen bırakıp gidiyorsa geride kalan insanların suçu ne ?"
"BÄ°Z TÜM TARAFTARLAR OLARAK HER ZAMAN SÄ°ZÄ°N FÄ°KÄ°RLERÄ°NÄ°ZE ÖNEM VERÄ°P DESTEKLERKEN, BÄ°ZÄ°, SÄ°ZÄ° DESTEKLEMEYEN BÄ°R DÜÅžÜNCEYE KARÅžI ZORLAMAYIN VE LÜTFEN MÄ°LYONLARCA Ä°NSANIN Ä°NANÇLARINI ZEDELEMEYÄ°N. FENERBAHÇE CUMHURÄ°YETÄ° HER ZAMAN EN Ä°YÄ°LERLE AYAKTA KALMIÅžTIR VE KALACAKTIR." DeÄŸerli Fenerbahçeli bunu 30.05.2001 tarihinde yazmış.
 
Bu sözlerden sonra BaÅŸkanlığa yeniden aday oldum, BaÅŸkanlığa devam ettim. Bu söz bugün için de geçerlidir.
 
2006 yılında da son maçta Denizlispor’la berabere kalarak ÅŸampiyonluÄŸu kaçırmış olduk. 2 yıl arka arkaya ÅŸampiyon olmuÅŸtuk. 2006’da 3 üncü ÅŸampiyonluÄŸu yaÅŸayarak ileriki yıllarda diÄŸer Kulüplerle aramızda her yönden farklar meydana gelecekken T.F.F. ve onunla beraber hareket edenler bunu önlediler. 2005 yılı Mart ayında Ankara’da yapılan o zamanki Gençlik ve Spor Bakanı Sayın MEHMET ALÄ° ÅžAHÄ°N BAÅžKANLIÄžINDAKÄ° TOPLANTIDA, T.F.F. BAÅžKANI Ä°LE KULÜPLER BAÅžKANLARININ KATILDIÄžI BU TOPLANTIDA ŞİKENÄ°N TÜRKÄ°YE’DE OLDUÄžUNU DÄ°LE GETÄ°REREK BUNUN ÖNLENMESÄ° GEREKTİĞİNÄ° SÖYLEMÄ°ÅžTÄ°M. O zaman ÅŸike T.F.F. tarafından yandaşı olduÄŸu kulüplerle beraber yapılıyordu.
 
29 Kasım 2006 tarihinde yapmış olduÄŸum basın toplantısından sonra 15.12.2006 tarihinde T.F.F. Disiplin Kurulundan 1 yıllık hak mahrumiyeti aldım. SEBEBÄ° "BU KADAR PÄ°SLÄ°ÄžE BATMIÅž BÄ°R ORTAMIN ALTINDAN FEDERASYON KALKAMAZ. ÇÜNKÜ Ä°ÅžÄ°N Ä°ÇÄ°NDE ONLAR VAR. ONLARIN OLDUÄžU YERDE TEMÄ°ZLÄ°K OLMAZ" dediÄŸim için hak mahrumiyeti cezası almıştım. Bu konuÅŸmada T.F.F. eliyle yapılan ÅŸikeleri gündeme getirmiÅŸtim. (EK-11/A)
 
01.12.2006 Tarihinde Sayın Bakan M. Ali Åžahin bana ÅŸu sözlerle yanıt vermekteydi.
 
BAKAN ÅžAHÄ°N’DEN AZÄ°Z YILDIRIM’A YANIT:
BAKAN ÅžAHÄ°N, AZÄ°Z YILDIRIM’IN ŞİKE Ä°DDÄ°ALARININ ARAÅžTIRILMASI Ä°ÇÄ°N DEVLETÄ° GÖREVE ÇAÄžIRMASIYLA Ä°LGÄ°LÄ° OLARAK "ASLINDA ’DEVLET BU Ä°ÅžE EL KOYSUN’ DEMEK ’BU SÄ°YASÄ°LER TÜRKÄ°YE’YÄ° YÖNETEMÄ°YOR, ASKERLER EL KOYSUN’ DEMEKTEN FARKSIZ" AÇIKLAMASINDA BULUNDU. MAKUL BÄ°R SÜRE SONRA OLAÄžANÜSTÜ GENEL KURUL ÇAÄžRISINDA BULUNMAK ZORUNDA KALACAÄžINI BELÄ°RTEN ÅžAHÄ°N "ŞİKE Ä°DDÄ°ALARINA FEDERASYON EL KOYSUN" dedi.
 
2006 Yılı Mayıs ayında BaÅŸkanlıktan istifa ettim. Tekrar göreve gelmem için Fenerbahçeliler yürüyüÅŸler yaptılar. Sayın BaÅŸbakan EreÄŸli’de bir bayan vatandaşın isteÄŸi üzerine BaÅŸkanlığa devam etmemi istedi. 2006 yılında Kongrede aday oldum. Tek aday olarak 2824 oy alarak 8 inci kez seçildim. Böyle bir insanın Fenerbahçe BaÅŸkanlığından ayrılma korkusu olabilir mi? Bugün Savcı ve Emniyet herhalde Fenerbahçelilerin düÅŸüncelerini biliyorlardır. Kongrede verdiÄŸim 3 yıl ÅŸampiyonluk sözü bir hedeftir. Bizler için önce Fenerbahçe sevdası gelir. Savcı Mehmet Berk gibi Fenerbahçeliler için ise önce kendileri gelir. 3 yıllık seçimle gelmiÅŸ bir BaÅŸkanım. 3 yılın sonunda Fenerbahçe Spor Kulübü kongre üyeleri sevabımla, günahımla Fenerbahçe’mize yaptıklarımla beni deÄŸerlendirirler ve gerekeni yaparlar.
 
24 Haziran 2006 daki konuşmamdan bir pasaj okuduğumda bazı konuları daha iyi anlayacağız.
 
"Ben bu camiaya borçluyum. En azından 2 kupa söz verdik ama olmadı. Ama yine söz verdik. Ä°nÅŸallah yapacağız. Ben sevildiÄŸimizi biliyordum ama bu kadar olduÄŸunu bilmiyordum. Hele bir bayan taraftar dedi ki ’Ben 4 aylık hamileyim ve gittiÄŸinizi doÄŸan çocuÄŸuma nasıl anlatırım. Fenerbahçe ile güzel güneÅŸli günler göreceÄŸiz’. Taraftarın da dediÄŸi gibi ’DaraÄŸacında da olsak son sözümüz Fenerbahçe olacak’ demiÅŸtim. 6 yılda ne deÄŸiÅŸmiÅŸ, hiçbir ÅŸey. Tüm Fenerbahçeliler daha da sevdalanmış, daha arzulu hale getirmiÅŸiz sevdamızı. Bu sevdayı kimse engelleyemez. Ne Metris ne daraÄŸacı. 1 Nisan 2006’da Fenerbahçe Dergisindeki yazımda bunların hepsinin farkındayız diyorum. Bugün de tüm Fenerbahçeliler aynı düÅŸüncedeyiz. Büyük Fenerbahçe camiası sivil toplum örgütü olarak ülkemizin geleceÄŸi için artık bir ÅŸeyler yapmanın gerekliliÄŸini görmeli ve buna göre tavır almalıdır. Üzülmeyin, kaybettiÄŸimiz her ÅŸey baÅŸka bir biçimde geri dönecektir diyor Hz. Mevlana"
 
2001 ve 2006 yıllarında Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanlığından ayrılmak istedim ama her iki ayrılışımda da camia baÅŸkanlığa devam etmemi istediÄŸi için kongrede aday oldum ve BaÅŸkanlığa yeniden seçildim. Herhalde anlattıklarım Fenerbahçeli olduÄŸunu söyleyen Savcı Mehmet Berk ve iddianameyi düzenleyenlere Fenerbahçe Cumhuriyeti ile ilgili bir ÅŸeyler anlatmaktadır. 14 Yıllık BaÅŸkanlık sürecimde 10 defa seçimli olaÄŸan ve olaÄŸanüstü kongrede BaÅŸkanlığa seçildim. Fenerbahçe Genel Kurul üyelerine teÅŸekkür ederim. (EK-12: Seçimleri gösteren liste)
 
Daha önce belirttiÄŸim gibi, Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanlığı’na seçildiÄŸim 15 Åžubat 1998 tarihinde Fenerbahçe’mizin bütçesi 16 milyon $ dı. 2011 yılındaki bütçesi ise 225 milyon $’a ulaÅŸmıştır. Fenerbahçe Spor Kulübü profesyonel ÅŸube gelirleri açısından Avrupa’nın 20 takımından biri olmuÅŸtur. Her yıl yapılan yatırımlar sayesinde Kulüp, Dünya Kulübü olma yolunda emin adımlarla yürümektedir.
 
Fenerbahçe Spor Kulübü her yıl dünyaca tanınan yıldızları Türkiye’ye getirerek Türkiye’deki futbola ilgiyi arttırmış ve diÄŸer kulüplere de örnek olmuÅŸtur.
 
Fenerbahçe Yönetim Kurulu ve Fenerbahçeliler Devletten bir kuruÅŸ almadan Fenerbahçe Åžükrü SaraçoÄŸlu’nu yapmıştır. Bu stadın ardından Devlet eliyle Türkiye’de statlar yapılmaya baÅŸlanmıştır. Devletin de spora bakış açısı deÄŸiÅŸerek ülkenin her yerinde stat projeleri devreye sokulmaya baÅŸlanmıştır.
 
Telekom Arena için Devlet 600 trilyon TL para harcamıştır. "Bu stat bu ülkeye yapılıyor" diyerek Fenerbahçe Yönetimi olarak yapılmasına hiçbir olumsuzluk göstermedik. Bugün de; Arena, kullanan Kulübe yılda 60 milyon $’a yakın gelir saÄŸlamaktadır. Kayseri’de yapılan stadı da Kayseri Belediyesi yapmıştır. Bundan sonra yapılacak statlar da Devlet eliyle yapılacaktır.
 
Fenerbahçe kendi bütçesiyle DereaÄŸzı Tesislerinde basket salonları, boks salonu, atletizm pisti, çim antrenman sahaları yapmıştır. DereaÄŸzı Lefter Küçükandonyanis tesislerinden olimpiyatlarda görev alan sporcuların %40’ının Fenerbahçe Spor Kulübü bünyesinden çıkan sporculardan olması buraya yapılan tesislerin önemini göstermektedir. 100 metre engellide Avrupa Åžampiyonu olan kızımız Nevin Yanıt, Boksta dü;nya ÅŸampiyonu olan Gülsüm Tatar gibi deÄŸerler hep bu tesislerden yetiÅŸmiÅŸlerdir.
 
En çok üzüldüÄŸüm de ekonomik çıkar saÄŸlayan bir örgüt lideri olarak yargılanmamdır. Kendi kaynaklarından 30 milyon $ sevdası Fenerbahçe için harcayan bir insanın bu ÅŸekilde suçlanması ayıptır. AYIPTAN ÖTE Ä°NSAFSIZLIKTIR. FENERBAHÇE’NÄ°N 1 LÄ°RASINI ZÄ°MMETÄ°ME GEÇÄ°RDİĞİM Ä°SPATLANIRSA KENDÄ°MÄ° ÖLÜMLE CEZALANDIRIRIM. ANCAK BANA BU SUÇU ÖNGÖRENLERDE DE AHLAK VARSA ONLARIN GÖREVLERÄ°NDEN Ä°STÄ°FA ETMELERÄ°NÄ° BEKLEMEKTE TABÄ°Ä° HAKKIMDIR.
 
Ä°ddia Makamı bilmelidir ki, futbol havuzunun 400 milyon $ ların üzerine çıkmasında büyük emeÄŸim vardır. Fenerbahçe’nin ikinci olması durumunda bile 60 trilyon para alacağını herhalde Savcı hesaplamaktadır. Fenerbahçe Spor Kulübü her ÅŸekilde cezalandırılmasına raÄŸmen bu yıl taraftarlarının katkılarıyla maddi kayıplarını karşılamıştır. Fenerbahçe Yönetim Kurulundaki kiÅŸilerin kendi iÅŸleri mevcuttur. Fenerbahçe’den dolayı hiçbir menfaat saÄŸlamamışlardır. Åžahsım olarak 14 yıllık BaÅŸkanlık dönemimde hiçbir ÅŸekilde kendim için Devletten hiçbir ÅŸey istemedim. Bu da tapelerde açıkça gözükmektedir. Bunun tersini söyleyen varsa buyursun ve burada bilgi ve belgelerini ortaya koysun. Tüm bunlar göz önüne alındığında, yukarıda anlattığım gibi bütün deÄŸerlerimizi Biz Fenerbahçeliler beraber yarattık. Fenerbahçe Åžükrü SaraçoÄŸlu Stadyumu, DereaÄŸzı’ndaki Lefter Küçükandonyanis Tesisleri, Ankara Ä°ncek Tesisleri, Sancaktepe Can Bartu Tesisleri, Düzce Topuk Yaylası Tesisleri, Fenerbahçe Ülker Arena, Sapanca Kürek Tesisleri, Faruk Ilgaz Tesisleri, hepsini yani bu deÄŸerleri Biz yarattık. Fenerbahçe’ye hizmet edenler her zaman hak ettikleri ÅŸekilde ilgi, alaka görürler. Onlar tarihteki yerlerini alırlar. Bizlerin hiçbir zaman Fenerbahçe’den bir ÅŸeyler almak amacı olmamıştır. Her zaman söyleyemediÄŸim bazı ÅŸeyleri burada söyleme ihtiyacı hissediyorum.
 
1998 – 2000 YILLARI ARASINDA 30 MÄ°LYON $ KENDÄ° MADDÄ° KAYNAKLARIMDAN FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ’NE VERDÄ°M VE BUNU GERÄ° ALMADIM. O yıllarda Okacha ve Baliç’i de 36 milyon $ ’a yurt dışına sattım. Bu bütçeyle Fenerbahçe’mizin buralara gelmesini saÄŸladım. 3 TEMMUZ’DAKÄ° BU OPERASYONDA ALINDIÄžIM ZAMAN BANKALARA 76.000.000 $ FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ’NÜN KULLANDIÄžI KREDÄ°LER Ä°ÇÄ°N KEFALETÄ°M BULUNUYORDU. ÅžU ANDA KEFALETÄ°M DEVAM ETMEKTEDÄ°R. (EK-13: Kefalet bilgileri)
 
Fenerbahçe’yle yattım, Fenerbahçe’yle kalktım. Türk sporunu ileriye götürmek için çalıştım. Benden önce amatör sporları kaç kiÅŸi takip ederdi? Avrupa’da ismimiz duyulur muydu? Bugün Dünya, amatör branÅŸlarda bizi takip ediyor. NBA de 3 tane Fenerbahçe patentli basketbolcumuz var. Fenerbahçe’yi bugün bu ÅŸekilde deÄŸerlendirmek gerekmektedir. Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticilerinin sosyal ve ticari hayat içerisinde etkin bir konum kazandıkları büyük bir yalandır. BEŞİKTAÅž’TAKÄ° SAVCILAR VE HAKÄ°MLERLE DE BAZI ZAMANLARDA BERABER OLDUK. ACABA ONLAR MI SOSYAL YÖNDEN FENERBAHÇE’DEN FAYDALANDILAR; YOKSA METRÄ°S DE YATANLAR MI? BUNUN DEÄžERLENDÄ°RMESÄ°NÄ° KAMUOYUNA BIRAKIYORUM. FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ’NÜN BÜYÜK EKONOMÄ°K DEÄžERE SAHÄ°P OLDUÄžUNU Ä°DDÄ°A MAKAMI SÖYLÜYOR. EKONOMÄ°K BÜYÜKLÜÄžÜ YARATANLAR AZÄ°Z YILDIRIM, YÖNETÄ°M KURULU VE BU CAMÄ°ANIN BÄ°REYLERÄ°DÄ°R. SANKÄ° UZAYDAN GELENLERÄ°N YORUM YAPMASI GÄ°BÄ° YORUM YAPILMAKTADIR. TÜRKÄ°YE VE FENERBAHÇE GERÇEKLERÄ°NÄ° GÖRMESÄ° GEREKENLER GÖZLERÄ°NÄ° KAPATARAK BU BÜYÜKLÜÄžÜN NASIL ZOR ÅžARTLAR Ä°ÇÄ°NDE BUGÜNE GELDİĞİNÄ° GÖRMEZLÄ°KTEN GELMEYE ÇALIÅžMAKTADIRLAR. HERÅžEY BÄ°LÄ°NÄ°R AMA KENDÄ°NE GÖRE DEĞİL, BÄ°LENÄ°N KAPASÄ°TESÄ°NE GÖRE DÄ°YOR BOETHÄ°NS, NE KADAR DOÄžRU BÄ°R SÖZ DEĞİL MÄ°?
 
•       16.03.2011 Tarihinde T.F.F. dan gelen 2.500.000TL’nin evrakları ve yapılan ödemelerin dökümü
•       30.03.2011 Tarihinde T.F.F. dan gelen 2.000.000TL nin evrakları ve yapılan ödemelerin  dökümleri
•       21.04.2011 Tarihinde T.F.F. dan gelen 1.000.000TL nin evrakları ve yapılan ödemelerin dökümleri
•       17.05.2011 Tarihinde T.F.F. dan gelen 1.000.000TL nin evrakları ve yapılan ödemelerin dökümleri  (Ek’te tüm ödeme listeleri verilmiÅŸtir.);
        Yukarıdaki liste T.F.F. dan alınan avanslar ve bunların harcandığı yerleri gösteren belgelerdir. 15 Haziran 2011 tarihi olarak T.F.F.’na Fenerbahçe Spor Kulübü’nün hiçbir borcu yoktur.
Dernekler Dairesi BaÅŸkanlığı’nın 23.09.2011 tarihindeki araÅŸtırma raporundaki
Yevmiye No                  Tarih          Tediye FiÅŸi No               Miktar(TL)
6407                    11.05.2011              6421                    65.700.-
6408                    11.05.2011              6422                    35.950.-
6415                    11.05.2011              6429                     106.500.-
6419                    11.05.2011              6433                    14.500.-
 
222.650 TL Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu hesabına girmemesi gereken bir meblaÄŸdır. Çünkü kombine biletler ile ilgili sahiplerinden alınan kart paralarıdır. Tamamen kulüple ilgilidir. Kombine biletlerin kredi kartından çekilen Kulübün POS cihazıyla tahsil edilen bedellerdir. Kısaca yanlış tespit edilmiÅŸtir. Fenerbahçe Spor Kulübü hesaplarında olan bir paradır.
 
08.06.2011 tarihindeki 7761 yevmiye no’lu 636.400TL lik (400.000$) Fenerbahçe burnundaki havuzlarla ilgili çatıların yapılması için alınan avans ödemesidir. Anlaşılan firma Sönmez Ä°nÅŸaat anlaÅŸmadaki ÅŸartları yerine getirmediÄŸi için 400.000$, 22.06.2011 tarihinde 8372 yevmiye no’lu 8389 no’lu fiÅŸle 225.000$ olarak CH karşılığı olarak,
 
23.06.2011 tarihinde 8459 yevmiye no 8476 fiÅŸ no ile 175.000$ Fenerbahçe muavin defterindeki hesabında açıkça görüldüÄŸü gibi geri alınmıştır. (EK-14: Ä°nÅŸaat sözleÅŸmesi)
Sonuç : 400.000$ inÅŸaat avansı Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu tarafından alınmış, inÅŸaat ÅŸartları oluÅŸmadığı içinde 400.000$ Kulübe iade edilmiÅŸtir.
 
Savcılık ve Emniyet sorgularında 07.06.2011 tarihinde fiziki takip yapıldığı ve bu takip sırasında Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’nun Abdullah BaÅŸak ile Yusuf Turanlı’ya para verdiÄŸi söylenmektedir. Bu paranın Kulüp tarafından Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’na 400.000$ olarak verildiÄŸi belirtilmiÅŸtir.  Savcılık içiÅŸleri Bakanlığı Dernekler Dairesi BaÅŸkanlığı’na yazdığı yazıda Fenerbahçe Spor Kulübü adına Ä°lhan Yüksel EkÅŸioÄŸlu’na 06.06.2011 – 07.06.2011 tarihleri arasında para verilip verilmediÄŸini, verilmiÅŸ ise miktarı ve nerede kullanıldığının araÅŸtırılması ÅŸeklinde soru sormuÅŸtur.
 
Dernekler Dairesi BaÅŸkanlığı araÅŸtırma raporunda 23.12.2010 tarihli 86363 tasdik numaralı yevmiye defterinde 08.06.2011 tarih 7761 yevmiye 7777 tediye fiÅŸi ile 636.400TL ödendi denmektedir. Yani 07.06.2011’de Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’na bir ödeme yapılmamıştır. Bu da organize ÅŸubenin fiziki ve telefon dinlemelerini nasıl yanlış yaptığını göstermektedir. Bu nasıl varsayımlarla çalıştıklarının bir göstergesidir. Paranın var olduÄŸunu söyledikleri gün böyle ödeme Fenerbahçe Spor Kulübünden yapılmamıştır. (Ek-15: Dernekler Dairesi BaÅŸkanlığı Raporu)
 
Ä°LHAN EKŞİOÄžLU’NUN KULÜPTEN Ä°NÅžAAT VE ONARIMLA Ä°LGÄ°LÄ° ALDIÄžI PARALARIN HARCANDIÄžI YERLERE BAKTIÄžIMIZDA;
 
1.      Stil Yapı Ä°nÅŸ. San. Ve Tic. A.Åž. ile yapılan sözleÅŸme 404.500TL tutarındadır. Yapılacak iÅŸler: Boks, yelken, atletizm, basketbol, voleybol, masa tenisi, kürek ÅŸubelerinin tadilat iÅŸlerini kapsamaktadır.
        Ödeme 28.02.2011 ve 15.03.2011 tarihlerinde yapılmıştır.
 
2.      Stil Yapı ile yapılan kapalı havuz tadilat iÅŸleri ile ilgili sözleÅŸme: 159.160TL. bedellidir.
        Ödemeler: 18.03.2011de 100.000TL, 29.03.2011de 59.160TL olarak  yapılmıştır.  (EK-16: SözleÅŸme)
 
3.      Amatör BranÅŸlarda yapılan ödemeler
        Boks ÅŸubesi :   70.000$
        Atletizm ÅŸubesi :       80.000$
        Kürek ÅŸubesi :  50.000$
                                 200.000$
        Sporculara ve diÄŸer masraflar için ÅŸube kaptanlarına verilmiÅŸ. Åžube kaptanları  vasıtasıyla kapatılmıştır.
 
4.      Stil Yapı ile yapılan sözleÅŸme gereÄŸi Samandıra Tesislerinde yapılan çeÅŸitli inÅŸaat ve inÅŸaat onarım iÅŸleri 250.000$ karşılığı yaptırılmıştır. (EK-17: SözleÅŸme)
Ödemeler:
23.05.2011 Tarihinde 201.750TL olarak ve 03.06.2011 Tarihinde 200.000TL         olarak ödenmiÅŸtir. (EK-18 : Ödeme dökümleri)
 
BURADA Ä°KÄ° KONUYA DÄ°KKAT ÇEKMEMÄ°Z GEREKMEKTEDÄ°R;
Birincisi; 07.06.2011 tarihinde Kulüpten hiçbir ödemenin Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’na yapılmaması, ikincisi ise 08.06.2011 tarihinde Kulüpten 400.000$ inÅŸaat avansı alan Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’nun bu parayı inÅŸaat firmasının anlaÅŸma ÅŸartlarına uymamasından dolayı Kulübe 22-23/06/2011 tarihinde iade etmesidir. EÄžER BU PARA ŞİKE Ä°LE Ä°LGÄ°LÄ° OLSAYDI KULÜBE Ä°ADE EDÄ°LMEZDÄ°. AYNI ZAMANDA RESMÄ° Ä°ÅžLEM YAPILMAZDI. BU DA BÄ°ZE GÖSTERÄ°YOR KÄ° SAVCILIK VE Ä°STANBUL EMNÄ°YETÄ°NÄ°N SUÇLAMALARI MESNETSÄ°ZDÄ°R. 636.400TL bu harcama ile 222.650TL lik kombine parasını (yanlışlıkla buraya konan) ve Ä°NÅžAATLARA HARCANAN PARALARI Ä°LHAN EKŞİOÄžLU’NUN HESABINDAN ÇIKARDIÄžIMIZDA KULÜP KASASINDAN Ä°LHAN EKŞİOÄžLU’NA YAPILAN ÖDEMELERDEN SONRA 98.628,50TL Ä°LHAN EKŞİOÄžLU ALACAKLI OLMAKTADIR. Bu harcamaların da nerelere yapıldığı hesaplarda görülmektedir. Ayrıca 5.000.000$ Fenerbahçe’yi yenmesi için Trabzon’lu Zeki Mazlum’un Sivasspor’a teÅŸvik primi teklif etmesinin yanında bu meblağın hiçbir ÅŸey olmadığını görmekteyiz ve ayrıca bu parayla 13 maçta ÅŸike yapamazsınız. (EK-16:17 de sunulan anlaÅŸmalar)
 
Ä°DDÄ°A MAKAMI’NIN BURADA DA ÇIKAN PARANIN BU KAYITLARA TAM ALINDIÄžI GÜN DEĞİL, Ä°LERÄ° BÄ°R TARÄ°HTE KAYIT EDÄ°LMÄ°Åž OLABÄ°LECEĞİ DEÄžERLENDÄ°RÄ°LMÄ°ÅžTÄ°R DEMESÄ° VAHÄ°MDÄ°R. YÜZ YILLIK ÇINAR OLAN FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ’NÜN KADERÄ°YLE OYNAYACAKSINIZ AMA İŞİNÄ°ZE GELMEDİĞİNDE HAYALÄ° SUÇLAR YARATMAYA ÇALIÅžACAKSINIZ. TARÄ°H BUNLARI YAPANLARI AFFETMEYECEKTÄ°R. SOKRATES "SORGULANMAMIÅž BÄ°R HAYAT YAÅžAMAYA DEÄžMEZ" DEMÄ°ÅžTÄ°R, TEMENNÄ°M BÄ°ZÄ° SORGULAYANLARINDA HAYATLARI SORGULANIR. O ZAMAN BU SÖZÜN NE ANLAMA GELDİĞİNÄ° ANLARLAR.
 
Tamer Yelkovan’la konuÅŸmamızda ’FÄ°BA ile konuÅŸtun mu’ diye soruyorum. Emniyet FÄ°BA’yı Basketbol Federasyonu’nun baÄŸlı olduÄŸu Uluslararası Federasyon olarak algılıyor. Buradan 15 Trilyonluk alınacak krediyi baÅŸka manada anlaması, Åženez Erzik’le beraber yemek yediÄŸimde Topuk Yaylası ile ilgili FÄ°FA dan ve UEFA dan 500.000 Euro para almakla ilgili yaptığım konuÅŸmayı anlamayarak sanki ÅŸike parasıymış gibi sorgulama yapmaları, iyi çalışma yapılsa FÄ°BA’nın Factoring Åžirketi olduÄŸunu anlayarak soruÅŸturmaya bile konmasının gereksizliÄŸini anlayacaklardı. Hiçbir araÅŸtırma yapmadan suçlama yapmaları her ÅŸeyin kasıtlı olduÄŸunu göstermektedir.
 
Tutuklandığımızda gazete manÅŸetlerinde bizim Bilyoner üzerinden iddia oynadığımız ve Bilyoneri kapattığımız yazıldı. Hâlbuki "Bilyoner" bir gece kulübüydü. Åžampiyon olursak kutlamaları orada yapmak istiyorduk. Åžampiyon olduk ve kutlamaları orada yaptık. Ä°stanbul Emniyeti haberleri basına verdi ve kamuoyu oluÅŸturmaya çalıştı. Emniyet hayali suç yaratmaya, yanlış bilgilerle Basını da kendisine alet etmeye çalıştı.
 
Sivasspor BaÅŸkanı Mecnun Odyakmaz Kulüpler BirliÄŸindeki 3 yardımcımdan biridir. Sivasspor’u II. Ligden almış I.Lige çıkmasını saÄŸlamıştır. Sivasspor Sivas için önemlidir. Kulüp BaÅŸkanı olmasından dolayı Kulüpler BirliÄŸinde duruÅŸu ve sözüyle saygı görür. Bizler Türk sporunu daha ileri götürmek için çalışırız. T.F.F.’nun 300’e yakın delegesi vardır. Fenerbahçe olarak 7 delegeyle Kulübümüzü temsil ederiz. Kulüpler kendi menfaatleri doÄŸrultusunda karar verirler. Hakim ve Savcı seçiminde Sizler de oylarınızı Size yakın arkadaÅŸlarınıza vermediniz mi? Bizim iliÅŸkilerimizde kanunsuz bir iÅŸ var mıdır? Varsa ortaya konması gerekir. Sivasspor Ligden düÅŸme hattında bulunduÄŸu sırada Benden destek aldığı söyleniyor.
 
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak rakiplerimizi yenmeden nasıl ÅŸampiyon olabiliriz? Bizim yenmemize gerek kalmadan Sivasspor Ligde kalmayı zaten baÅŸarmıştı. Mecnun Odyakmaz Fenerbahçe futbol takımının ÅŸampiyon olması için ÅŸike yaparak destek verdiÄŸi ve Benim talimatımla hareket ettiÄŸi söyleniyor. Hangi maçta ÅŸikeye yardım etmiÅŸ ve Benim hangi talimatımla hareket etmiÅŸtir? Bunlarla ilgili bilgi, belge varsa ortaya konmalıdır. Aksi halde bu iftira atmaktan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir.
 
Sayın Başkan;
EskiÅŸehirspor Teknik Direktörü Bülent Uygun’la ilgili daha önce açıklamalar yapmıştım. Maalesef bu iddianame hep varsayımlar üzerine kurgulanmış iddialar manzumesidir. DiÄŸer takımların oynadığı müsabakalarda da örgüt lehine olacak ÅŸekilde ÅŸike faaliyetleri içersinde bulunduÄŸu söylenmektedir. Bu takımlar hangileridir ve hangi ÅŸekilde ÅŸike yaparak Fenerbahçe Spor Kulübü lehine faaliyetler içerisinde bulunmuÅŸtur? Bunun açıklığa kavuÅŸturulmasını Ä°ddia Makamından istiyorum. Hayali olan ÅŸeyler deÄŸil, gerçek olan konular veya kiÅŸiler belirlenirse, ancak o takdirde gerçek konularla ilgili açıklamalarımızı yapabiliriz.
 
Benimle ilgili örgüt suçu yükleme gerekçelerinden biri de;
"Örgütün ÅŸike ve teÅŸvik faaliyetlerinde genellikle para ödemesi yaptığı, nadiren ise Fenerbahçe takımına transfer edilme vaadinde bulunulduÄŸu, transfer ÅŸikesi yolunun örgüt tarafından profesyonelce kullanıldığı, ekseriyetle bu futbolculara; oynadıkları takımların Fenerbahçe futbol takımıyla yapacağı maçtan önce müsabaka haftasında transfer vaadinde bulunulduÄŸu, bu vaadden sonra anlaÅŸma saÄŸlanamazsa dahi futbolculara; büyük takımda oynama, elde ettiÄŸi gelirin çok daha fazlasını kazanma, tanınma, ÅŸöhret ve çevre edinme imkânı sunarak kafalarının karıştırıldığı, bu yolla ÅŸike yapılan müsabakada futbolcunun kötü oynamasının, teÅŸvik primi verilen maçta ise iyi oynamasının hedeflendiÄŸi" ÅŸeklindedir.
 
Fenerbahçe Spor Kulübüne transfer edilme vaadinde bulunulduÄŸu konusunda yapılan suçlama gibi;
 
Son iki yıl içinde Galatasaray Spor Kulübü’nün Gökhan Ünal, Mehmet Topuz, Ali Turan Ufuk, Sezer Öztürk’ü; bu yıl da Kayserispor’dan Ambarad’ı sözleÅŸmeleri devam ederken; takımıyla arasını bozarak transfer yapma giriÅŸimleri, o hafta oynayacakları her rakibin en iyi oyuncularına talip olma geleneÄŸi niye suç kapsamına alınmamaktadır? Manisaspor’lu YiÄŸit ile Antalyaspor’lu Necati’yi de Galatasaray’la oynayacakları maçtan önce oynatmayarak maçtan sonra transfer etmektedirler.
 
Bizde olunca suç, diÄŸer takımlara sıra gelince hiç konu bile edilmemektedir. Trabzonspor için de bu konu geçerlidir. "12 Kasım 2011 tarihinde EskiÅŸehirspor’lu Veysel Sarı ile Ankaragücü’nden UÄŸur Uçar’ın da iÅŸini bitirmek üzere olduÄŸu öÄŸrenildi" denmektedir. (EK-19: Fanatik Gazetesi UÄŸur Uçar haberi, Kayseri-GS Amrabat Haberi, GS’ın Manisaspor’dan YiÄŸit isimli futbolcusuna dair haber)
 
Transfer ÅŸikesi;
Ä°ddianamenin ne kadar yanlı ve "kiÅŸiye özel suç yaratma" kastıyla düzenlendiÄŸinin bir diÄŸer göstergesi de, iddianamede tarafımıza yüklenen TRANSFER ŞİKESÄ° suçlamasıdır. "Kanunda tanımlanmayan suç" vasfında olan bu kavram ne iç hukukumuzda ne de UEFA, FIFA ve CAS karar ve düzenlemelerinde mevcut deÄŸildir. Kendinden menkul birkaç spor hukukçusunun makalelerinde geçen bu kavram ve suç tipine dayanılarak, iddianame tanzimi hukuksuzluÄŸun en açık kanıtıdır.
 
Öncelikle belirtmek isterim ki "Transfer Åžikesi" kavramı kullanıldığı sektör açısından da yanlış kullanılmıştır. Burada kullanılması gereken "Transfer Vaadiyle Åžike" kavramı olabilir. Keza ÅŸike yapmak için amaçlanan sonuç ve saÄŸlanan menfaatin transfer vaadi olduÄŸu söylenebilirse de "transferin yapılması halinde ÅŸike suçunun aradığı menfaatten" bahsedilemez. Zira sözleÅŸmesi devam eden futbolcuların hangi koÅŸullarda transfer yapılacağı Profesyonel Futbolcu Transfer Talimatının 19/6 md.de açıkça yazılmıştır. Burada oyuncunun mevcut kulübünün rızası olması ÅŸarttır. Kulübün rızası olmadan yapılan transfer görüÅŸmelerinin dahi mümkün olmayacağını sporun içinde olan herkes bilir. Kulübün onayı alınmadan bırakın transferi, transfer görüÅŸmesi yapılması halinde dahi hem oyuncu hem de kulüp çok ağır cezalara maruz kalmakta ve oyuncu için bir yıla kadar oynayamama cezası, Kulüp ise iki transfer dönemini kapsayan transfer yapamama cezası ile cezalandırılabilmektedir. (madde 30/2-5) Bu nedenlerle sözleÅŸmesi devam eden bir oyuncuya "Transfer" teklifi "Åžike" suçunun aradığı menfaat unsuru olamaz. Kısacası "Transfer Åžikesi" iÅŸlenemez suç vasfındadır. Kaldı ki diÄŸer taraftan kulübünde bir müsabakanın sonucunu bir futbolcuyla etkilemek için yaklaşık 10 milyon dolar tutarındaki transfer vaadini kullanmaya kalkması akla, mantığa ve hayatın olaÄŸan akışına uygun deÄŸildir. Kaldı ki, talimatlar uyarınca bir akit için olması gereken (2 taraflı) ÅŸike vaadi ile transfer yapma eylemi nedeniyle suçun diÄŸer tarafı olan Kulüp ve yöneticilerinin sorumlu tutulmama nedeni de iddianameyi tanzim edenlerin bilgi ve yorum eksikliÄŸinin bir diÄŸer göstergesidir.
 
BU NEDENLERLE SAVCILIÄžA YA DA EMNÄ°YETE DÄ°KTE ETTÄ°RÄ°LEN BU KAVRAM TAHTINDA bırakın yargılanmayı, suçlanmamız bile hukuken mümkün deÄŸildir. Hatta; bu durum ve hukuki gerçeklik Savcılık Makamı tarafından tutuklanmamız üzerinden 4 ay geçtikten sonra ancak anlaşılmıştır. Bununla ilgili olarak Savcılık ara kararı düzenlemiÅŸ ve bu ara kararına gerekçe olarak da Profesyonel Futbolcu Transfer Talimatının 19/6.maddesini hukuki dayanak olarak göstermiÅŸtir. Sanırım bu özel yetkili bir savcı tarafından ceza yasaları yerine spor hukuku talimatlarına dayanılarak alınan ilk ara karardır. Burada önemli olan aslında yargılama konusunun spor hukukuna iliÅŸkin olduÄŸuna dair tüm beyanlarımızın bu karar tahtında savcılık tarafından teyit edildiÄŸi gerçeÄŸidir.Gerçi bu ara karar da yer alan hususlara iliÅŸkin sanıklar lehine verilen yanıtlar iddianameye konu yapılmamıştır ama bu zaten alışageldiÄŸimiz normal bir tutum olarak iddianamenin genelinde sık sık karşılaÅŸtığımız bir durum olması sebebiyle artık serzeniÅŸe dahi konu olamayacak deÄŸerdedir.
 
"Ä°LHAN EKŞİOÄžLU VE ÅžEKÄ°P MOSTUROÄžLU’NUN DÄ°ÄžER ÖRGÜT ÜYELERÄ°YLE SÜREKLÄ° Ä°RTÄ°BATTA OLARAK BU ÅžAHISLARDAN ALDIKLARI BÄ°LGÄ°LERÄ° ÖRGÜT LÄ°DERÄ° AZÄ°Z YILDIRIM’A GENELLÄ°KLE YÜZYÜZE, BAZEN DE ŞİFRELÄ° ÅžEKÄ°LDE YAPTIKLARI TELEFON GÖRÜÅžMELERÄ° Ä°LE BÄ°LDÄ°RDÄ°KLERÄ°, YAPILAN GÖRÜÅžMELERDE ARACILARIN VE ŞİKE AMAÇLI ANLAÅžMA SAÄžLANAN ÅžAHISLARIN Ä°SÄ°MLERÄ°NÄ°N ZÄ°KREDÄ°LMEMESÄ°NE ÖZELLÄ°KLE DÄ°KKAT EDÄ°LDİĞİ, BU TELEFON GÖRÜÅžMELERÄ°NÄ°N ÇOÄžU ZAMAN DAHA ÖNCE AYRINTILARI YÜZYÜZE ANLATILMIÅž OLAN HAREKET PLANININ Ä°ÅžLEYİŞİNDE BÄ°R PROBLEM OLUP OLMADIÄžI Ä°LE Ä°LGÄ°LÄ° AZÄ°Z YILDIRIM’IN "DURUMLAR NASIL" VB. SORULARINA Ä°LHAN YÜKSEL EKŞİOÄžLU’NUN "GAYET GÜZEL, Ä°YÄ°, PROBLEM YOK" VB. CEVAPLARI VERMESÄ° ÅžEKLÄ°NDE OLDUÄžU," iddiası vardır.
 
Aziz Yıldırım’ı örgüt lideri yapacaksınız ve aynı zamanda örgüt liderinin hiçbir konuÅŸması suç öngörüyor diyemeyeceksiniz. Ancak Aziz Yıldırım’ın genellikle yüz yüze konuÅŸtuÄŸunu belirteceksiniz. Ä°stanbul Emniyet Organize Åžubesi her türlü fiziki takip, ses, görüntü ve ortam dinlemesi kararlarını BeÅŸiktaÅŸ Özel Yetkili Mahkemelerinden alacak ama buna göre hala suç unsuru bulamayacak. Buna raÄŸmen yine Organize Åžube Beni suç örgütü lideri olarak lanse edecek. Ortam dinlemesi yapan Ä°stanbul Emniyeti’nin yüz yüze yapmış olduÄŸum konuÅŸmalarda suç unsuru varsa, bunları ortaya koyması gerekir.
 
Yönetici arkadaÅŸlarımla hiçbir zaman ÅŸifreli konuÅŸma yapmadık. Çünkü suç olabilecek davranışların içinde bulunmadık. Ä°ÅŸin enteresan tarafı dinlendiÄŸimizi bilmediÄŸimiz halde suç isnat edilecek hiçbir konuÅŸma yapmadığım açıkça görülmektedir. Çünkü suç sayılacak hiçbir eylemin içinde bulunmadım. Daha önce yüz yüze anlatılmış olan hareket planı çerçevesinde hareket ettiÄŸimiz söyleniyor. Suç iÅŸlenecek her hangi bir bilgi ve belgeyi bulamayınca bu ÅŸekilde suçlamak ne kadar kolay oluyor. Ä°ddia Makamı’nın bu varsayımlar üzerine iddianameye konuları bu ÅŸekilde yazması hukuk yönünden hepimiz için üzücüdür.
 
Savcı Mehmet Berk, Emniyet’e saÄŸlam deliller bularak kendisine getirmesini istemesi varken kendisi de hukukun dışına çıkarak ucuz kahramanlığa soyunmuÅŸtur.
 
Aziz Yıldırım’ın "durumlar nasıl vb." sorularına Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’nun "gayet güzel, iyi, problem yok" gibi cevaplar vermesi ÅŸeklinde yapılan ilgili durumu anlattığı söylenmektedir.
 
Ey Ä°stanbul Emniyeti, Ey Organize Åžube! insanların hastalıklarıyla ilgili dahi konuÅŸmalarını siz ÅŸifreli deyip suçlarsanız büyük hata edersiniz. AÅŸağıdaki tapeyi iyi okuyalım.
 
06.04.2011 tarihli, saat 17.02’de, Aziz Yıldırım’ın Ä°lhan Yüksel EkÅŸioÄŸlu’nu aradığı görüÅŸme (Tape 2020)- EK-20
Burada da açıkça görülmektedir ki Hastanede emar cihazına giriyorum. Anestezi ile yapılan iÅŸlemlerden sonra eve giderken Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu ile konuÅŸuyorum. Sersem tavuk gibi olduÄŸumu, eve gidip dinleneceÄŸimi belirtiyorum. Telefondaki konuÅŸmada iyi olduÄŸumu, vaziyetlerin iyi olduÄŸu ÅŸeklinde görüÅŸmeleri suç unsuru olarak kamuoyuna sunuyorlar. Allah bizi iftiralardan korusun.
 
"ŞİKE VE TEÅžVÄ°K KONUSUNDA GENELLÄ°KLE KALECÄ° VE FORVET POZÄ°SYONUNDA OYNAYAN FUTBOLCULARIN SEÇÄ°LDİĞİ, KÄ°MÄ° ZAMAN Ä°SE TEKNÄ°K DÄ°REKTÖR VE KULÜP YÖNETÄ°CÄ°LERÄ° Ä°LE BAÄžLANTININ SAÄžLANDIÄžI, RAKÄ°P TAKIM FUTBOLCULARINDAN SERCAN YILDIRIM, GÖKÇEK VEDERSON,  Ä°BRAHÄ°M AKIN, ÜMÄ°T KARAN, SEZER ÖZTÜRK, KORCAN ÇELÄ°KAY, MEHMET YILDIZ, SERDAR KULBÄ°LGE, Ä°SKENDER ALIN, MAHMUT BOZ, MURAT ÅžAHÄ°N VE EMMANUEL EMENÄ°KE GÄ°BÄ° FUTBOLCULARIN ÖRGÜTLE ANLAÅžARAK ŞİKE/TEÅžVÄ°K PRÄ°MÄ° FAALÄ°YETLERÄ°NE GÄ°RDÄ°KLERÄ°," iddiası vardır.
 
19 maçta ÅŸike yapıldığı söyleviyle yola çıkıldı. Sonuçta iddianame bunu 13 maça indirdi. Toplam olarak 12 futbolcuyla ÅŸike yapılması için örgütle anlaÅŸarak ÅŸike – teÅŸvik primi faaliyetlerine girdikleri belirtilen bu oyuncular 7 ayrı takımda oynamaktadırlar.
 
Bursaspor’un 2 oyuncusu, GençlerbirliÄŸi’nin 2 oyuncusu, KasımpaÅŸaspor’un 1 oyuncusu, Ä°.B.B.Spor’un 2 oyuncusu, Karabükspor’un 1 oyuncusu, Sivasspor’un 2 oyuncusu, EskiÅŸehirspor’un 2 oyuncusu ÅŸike – teÅŸvikle suçlanmaktadır. 13 Maçı toplam 12 kiÅŸi ile ve 100 milyarlık bir parayla hayata geçirdiÄŸimiz söylenmektedir. Buna kargalar dahi güler. EÄŸer teÅŸvik ve ÅŸike yapılmışsa takımlardaki çok oyuncunun da bu sistemin içinde olması gerekmektedir. Benim devamlı oyuncu olmadan ÅŸikenin olmadığını söylemem, Kamuoyunda da bunun yankı bulmasından dolayı suçlanan oyuncularla ilgi beraat kararı alınmamıştır. Aslında isimleri yazılı olan bu oyuncuların hiçbiri ÅŸike – teÅŸvik organizasyonunun içinde olmamışlardır. Bizim de olmadığımız gibi.
 
Teknik direktör ve yöneticilerin ÅŸike yapması ancak oyuncular üzerinden olur ama görüyoruz ki böyle bir olay yaÅŸanmamıştır. Çünkü suçlanan yönetici ve teknik direktörlerin konuÅŸtuÄŸu hiçbir oyuncu iddianamede yer almamaktadır. Murat Åžahin, Emniyet fezlekesinde Ankaragücü’yle ilgili soruÅŸturulurken birdenbire iddianamede KasımpaÅŸaspor ile ilgili suçlanmaktadır. Emniyet ve Ä°ddia Makamı her geçen zamanda içinde "ÅŸapkadan tavÅŸan çıkarmaya" devam etmektedir. Bütün bu suçlamaların belgelerinin ortaya konması gerekir. Ä°ddia Makamı’nın böyle bir derdinin olmadığını açıkça görüyoruz.
 
"ŞİKE FAALÄ°YETLERÄ° YÜRÜTÜRKEN, RAKÄ°P TRABZONSPOR TARAFINDAN, KENDÄ° RAKÄ°PLERÄ°NE TEÅžVÄ°K ÖDEMESÄ° YAPILIP YAPILMADIÄžININ DA ARAÅžTIRILDIÄžI, BU YOLLA MUHTEMEL TEÅžVÄ°K PRÄ°MÄ° DAÄžITILMASI GÄ°RİŞİMLERÄ°NE KARÅžI ÖNCEDEN ÖNLEM ALINMAYA ÇALIÅžILDIÄžI;" iddiası:
Ä°ddianameyi hazırlayan Ä°stanbul Emniyeti birimleriyle Savcılığın tespit ettiÄŸi tek doÄŸruyu burada görmekteyiz. Bu iddianamenin ana fikri 2 yıl son maçta ÅŸampiyonluÄŸu kaçıran Fenerbahçe Spor Kulübü yönetici veya Kongre üyelerinin duyum veya ihbarlara göre rakip takımların yapmaya çalıştığı teÅŸebbüsleri önlemeye yönelik yapılan araÅŸtırma çalışmalarıdır. Bu da bizim haklılığımızı göstermektedir.
 
13.03.2011 tarihinde, saat 21.42’de (2376 no’lu tape) bunu açıkça ortaya koymaktadır. EK-21
 
Serkan Acar’dan Konyaspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural’a Trabzonspor’dan teÅŸvik primi gelip gelmediÄŸini sormasını istiyorum.
 
1425 no’lu tapedeki konuÅŸma da çok enteresandır. Batur Altıparmak’la görüÅŸme yapıyorum. Selçuk Ä°nan’ın Sezer Öztürk’ü aradığını duyuyor ve yapılan araÅŸtırmaların sonunda Trabzonspor Teknik Direktörü yardımcısı Ünal Kahraman’ın da Sezer Öztürk’ü aradığını öÄŸreniyoruz. Bu konu ile ilgili çalışmalar yapmaya çalışıyoruz.
 
3009 no’lu tapede Sivasspor maçıyla ilgili Trabzonspor’un menajer Mithat Halis’le beraber Sivasspor üzerinde yapılan çalışmaları ayrıca Zeki Mazlum üzerinden yapılan 5.000.000$ teÅŸvik çalışmalarını takip ediyor ve bunu önlemeye çalışıyoruz. Sivasspor’lu oyuncular Grosicki, Rada ve Navroti’nin menejerliÄŸini yapan Mithat Halis’in  Sivas maçından sonra Nevzat Åžakar ile yaptığı görüÅŸme de çok önemlidir.  Bu konuÅŸma da kendilerinin hiçbir olayın içinde olmadıklarını söyleyerek konuyu saptırmaya çalışırken yaptıkları ÅŸike çalışmalarını ikrar eder ÅŸekilde konuÅŸma durumuna düÅŸmüÅŸlerdir. Bu tapenin iyice incelenmesi bu davanın doÄŸru olarak ÅŸekillenmesini saÄŸlayacaktır.
(2376, 1425, 1426, 3009, 3462, 2593 no’lu tapeler) EK-22
 
EskiÅŸehirspor – Fenerbahçe maçından önce Tahir Kıran, Bülent Uygun’u arayarak Fenerbahçe’yi yenmek için oynarsa maç kaybedeceÄŸini onun için berabere kalacak ÅŸekilde oynayarak maçı kaybetmemesi gerektiÄŸini söylüyor. Tahir Kıran bir taraftan Fenerbahçeli olduÄŸunu söylüyor, diÄŸer taraftan Fenerbahçe’nin maçtan puan kaybetmesi için çalışma yapmaktadır. Kime hizmet etmektedir? Ä°ddia makamı bunu öÄŸrenebildi mi? (EK-22: 2376, 1425, 1426, 3009, 3462, 2593 no’lu tapeler)
 
"ÖRGÜT ÜYELERÄ°NÄ°N OLASI BÄ°R POLÄ°S ÇALIÅžMASINA KARÅžI SON DERECE DUYARLI HAREKET ETTÄ°KLERÄ°, KENDÄ° ARALARINDA ŞİFRELÄ° KONUÅžMALAR YAPTIKLARI, AZÄ°Z YILDIRIM’I; BÄ°R NUMARA, ŞİRKET CEOSU, FUTBOLCUYU; Ä°NÅžAAT Ä°ÅžÇÄ°SÄ°, MAÄžDUR, MÜVEKKÄ°L, ALÄ° KIRATLI’YI; RÜZGÂR, ÅžEKERLÄ°, HAKEMÄ°; HAKÄ°M, PARAYI; GRAM, ŞİKE PARASI ALMAYI; KAHVE Ä°ÇME, FUTBOL MAÇINI; TARLA, TAÅž OCAÄžI, Ä°NÅžAAT, MAHKEME, PROJE, DAVA GÄ°BÄ° KELÄ°MELERLE ŞİFRELEDÄ°KLERÄ°, CEP TELEFONLARIYLA GÖRÜÅžMEK YERÄ°NE BULUNDUKLARI YERDE SABÄ°T TELEFON ARAÅžTIRARAK O HAT ÜZERÄ°NDEN GÖRÜÅžTÜKLERÄ°, TEKNÄ°K TAKÄ°P Ä°MKÂNI BULUNMADIÄžI DÜÅžÜNCESÄ°YLE, DAHA ÇOK BLACKBERRY TELEFONLARLA MESAJLAÅžMA CÄ°HETÄ°NE GÄ°TTÄ°KLERÄ°, ÖRGÜT LÄ°DERÄ° AZÄ°Z YILDIRIM’IN GÖRÜÅžMELERÄ°NÄ° DAHA ÇOK YÜZYÜZE YAPTIÄžI, ŞİKE TEKLÄ°FÄ° YAPILIRKEN FUTBOLCUYA ULAÅžMADAN ÖNCE SÄ°LSÄ°LE HALÄ°NDE ARACI KULLANDIKLARI, BU ÅžEKÄ°LDE ŞİKE ZÄ°NCÄ°RÄ°NÄ°N ÇÖZÜLMESÄ°NÄ°N ÖNÜNE GEÇMEYÄ° HEDEFLEDÄ°KLERÄ°, ÖRGÜT FAALÄ°YETLERÄ°NÄ° BÜYÜK BÄ°R GÄ°ZLÄ°LÄ°K Ä°ÇERÄ°SÄ°NDE YÜRÜTMEYE ÖZEN GÖSTERDÄ°KLERÄ°," ileri sürülmektedir.
 
Örgüt üyelerinin olası bir Polis çalışmasına son derece duyarlı hareket ettikleri, kendilerinin ÅŸifreli konuÅŸtukları söylenmektedir.
 
Åžunu açıkça belirtmek gerekir ki Polis çalışmasına karşı hiçbir ÅŸekilde duyarlı hareket etmedim. Buna da ihtiyaç duymadım. EÄŸer Ben konuÅŸmaları yüzyüze yapıyorsam, Ä°stanbul Organize Åžubesi ile Ä°ddia Makamı yaptığım konuÅŸmaları delil bulmadan kafasına göre nasıl yorumlamaktadır? Bu ÅŸekilde bir suçlama yapılabilir mi? AÅŸağıdaki tapeyi hep beraber deÄŸerlendirirsek ne demek istediÄŸim daha iyi ÅŸekilde anlaşılacaktır.
 
02.07.2011 Tarihli, saat 14.26’daki 3694 EK-23, no’lu tapede Aziz Yıldırım, Yusuf isimli bir ÅŸahısla konuÅŸmaktadır. Aslında Yusuf ile ilgili ÅŸubat ayından itibaren yapmış olduÄŸum konuÅŸma tapelerini ortaya çıkarmak lazım. Yusuf, Ä°stanbul Emniyet MüdürlüÄŸü Organize Åžube ile irtibatta Fenerbahçe’ye yardımcı olurdu. Bu tapenin son kısmını iyice incelemek gerekmektedir.
 
Yusuf, Ä°stanbul’da Organizeden sorumlu Emniyet Müdür Muavini Mutlu EkizoÄŸlu ve Organize Åžube Müdür’ü Nazmi Ardıç’tan bahsederek bir olumsuzluÄŸun olmadığını söylüyor. Bu durumda Polisin Bizi dinlemesini düÅŸünmediÄŸimiz bir ortamda ÅŸifreli konuÅŸmamız için duyarlı hareket etmemize gerek var mıdır?
 
Åžifre kelimelere baktığımızda kiÅŸiler kendi meslek veya alışkanlıklarına göre kelimeler kullanabilirler. Bunda art niyet ancak art niyet çıkarmak isteyenler tarafından yaratılabilir.
 
Örnek: Aziz Yıldırım’a bir numara, CEO demek kadar normal bir ÅŸey var mıdır? Bu kelimeler ÅŸifreli kelime olabilir mi? Bu sözler benim gibi görev yapanlar için ancak söylenebilir. EÄŸer benim için inÅŸaat iÅŸçisi gibi bir ifade kullanılsaydı o zaman bunu ÅŸifreli kelime kullanma anlamında anlayabilirdik.
 
Åžekip MosturoÄŸlu avukattır. Tabii ki hukuki konulardan bahsederken maÄŸdur, müvekkil, hakim, dava, mahkeme gibi hukuki terimler konuÅŸması gerekir. Hakemi hakim diye telaffuz ettiÄŸimizi iddia makamı söylüyor. Hangi hakemi ayarlamışız ki hakem yerine hakim kelimesi kullanalım. Bu ÅŸekilde bizleri suçlayanların biraz insaflı olmaları gerektiÄŸini burada hatırlatmak isterim.
 
Ali Kıratlı’ya rüzgâr, ÅŸekerli dendiÄŸi ve bunun ÅŸifreli ismi olduÄŸu düÅŸünülüyor. Ali Kıratlı’yı çevresi bu iki kelimeyle tanır. Bu kendisine verilen lakaptır.
 
Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu inÅŸaat iÅŸleri yapan müteahhitlik firması olan bir kiÅŸidir. Aynı zamanda Fenerbahçe Spor Kulübünde de inÅŸaat yapımı ve onarımı iÅŸlerini de yapmaktadır. Ä°nÅŸaat, taÅŸocağı, inÅŸaat iÅŸçisi, proje gibi kelimelerin kullanılması da gayet normaldir. Bunların dışında kullanılacak kelimeler ÅŸifreli konuÅŸma anlamına gelir. Buradaki kelimeler her noktada kullanılmış mı? Hayır. Hukuki süreç olduÄŸunda hukuki kelimeler, inÅŸaatla ilgili konuÅŸmalarda ise inÅŸaat kelimeleri kullanılmıştır. Bundan bir ÅŸey çıkmaz. Çünkü fezlekeyi ve iddianameyi hazırlayanların yine göle maya çalmalarını burada görüyoruz. Abdullah BaÅŸak Blackberry kullanıyor. Bizler böyle bir ÅŸey kullanmıyoruz. Hep beraber Blackberry alalım ve bununla haberleÅŸelim dediÄŸimiz bir tape mevcut mudur? Herkes istediÄŸi gibi telefon markası olan telefonu alarak konuÅŸabilir. Örgüt lideri olarak lanse ettiÄŸiniz Aziz Yıldırım böyle bir organizasyon yapmış mıdır? Hayır. O zaman muhakkak bir ÅŸeyler yaratalım çalışmasının amacı nedir? Anlamakta zorlanıyorum. Bir daha telefon kullanmaya karar verirsem markasını emniyete soracağım. Åžike zincirinin çözülmesinin önüne geçmeye çalıştığımızı ve örgüt faaliyetlerini büyük gizlilik içerisinde yürütmeye özen gösterdiler denmektedir. KeÅŸke Sizler de yapmadığımız halde suçlandığımız ÅŸike ve teÅŸvik çalışmalarını bizim gibi gizli yapsaydınız.
 
Tüm dünyaya Türkiye’yi rezil ettiler. EÄŸer bu dava ÅŸike davası ise 14 Nisan 2011 den önce Türkiye’de ÅŸike suç olarak gözükmüyor. TeÅŸvik ve ÅŸikeyi dolandırıcılığa sokarak yargılamaya çalışıyorsunuz. EÄŸer ÅŸike varsa gizillik kararı olmasına raÄŸmen operasyon baÅŸlamadan Emniyet tarafından hazırlanan kirli bilgiler basına verilerek kamuoyu oluÅŸturmaya çalışılmazdı. Operasyonları yapanlar tarih önünde birilerine hizmet için bu olayları yaptıklarından dolayı yargılanacaklardır.

 

 

Futbolda ÅŸike davasında Fenerbahçe Kulübü BaÅŸkanı Aziz Yıldırım, Mahkeme Heyeti’ne savunmasını verdi. Aziz Yıldırım’ın savunmasının ikinci bölümü ÅŸöyle:
 
14 Nisan 2011 den sonra yapılan maçlarla ilgili Savcı Mehmet Berk skorları dahi bildiklerini ifade etmiÅŸti. O zaman suçüstü yapılarak olaylar gerçek hale getirilirdi ve kısa zamanda gizlilik içinde mahkemelerde süratli bir ÅŸekilde çalışarak davayı sonuçlandırırdı. Bunu yapmak için gerekli bilgi ve belgelerin elinizde olması gerekir. Kesin ÅŸike dediÄŸiniz Bucaspor maçı gibi bilginizin olması sorunları  daha büyütür. Savcı ÅŸike diye ısrar ettiÄŸi maçı iddianameye bile koymadı.
 
"Åžüpheli Aziz Yıldırım tarafından oluÅŸturulan suç örgütünün,  süper ligde oynanan maçların sonuçlarını -Fenerbahçe futbol takımının lehine olacak ÅŸekilde- ÅŸike yapmak/teÅŸvik primi vermek suretiyle etkilemek amacıyla kurulduÄŸu ve faaliyet yürüttüÄŸü, ÅŸüpheliler arasında mevcut hiyerarÅŸik baÄŸ çerçevesinde iÅŸ bölümü yapıldığı, ÅŸüphelilerin birbirleriyle ve üçüncü ÅŸahıslarla  sürekli irtibat halinde ve yoÄŸun ÅŸekilde, düzenli olarak ÅŸike eylemlerinde bulundukları, yukarıda isimleri zikredilen örgüt üyelerinin, Aziz Yıldırım’ın emir, direktif ve talimatlarıyla hareket ettikleri, Aziz Yıldırım’ın bizzat  ÅŸüphelilerden çok azıyla görüÅŸtüÄŸü, genellikle Ä°lhan Yüksel EkÅŸioÄŸlu aracılığıyla emir ve talimatlarını ilettiÄŸi ve eylemleri koordine ettiÄŸi, örgüt üyesi ÅŸüphelilerin birbirleriyle ve menajer-aracılarla irtibatlarının ekseriyetle büyük bir gizlilik içerisinde ya belirli aralıklarla ya bir önceki görüÅŸmede sonraki görüÅŸmenin yeri ve zamanı belirlenmek suretiyle saÄŸlandığı, ÖRGÜT ÜYESÄ° ÅžÜPHELÄ°LERDEN BAZILARININ ÅŸike/teÅŸvik giriÅŸimlerini MESLEK HALÄ°NE GETÄ°RDÄ°KLERÄ°, hatta geçimlerini bu yolla temin ettikleri, ÅŸüphelilerin birbirleriyle yaptıkları  görüÅŸmelerde gizliliÄŸe azami riayet gösterip ÅŸifreli kelimeler kullandıkları, bu  suç örgütünün  yapısı incelendiÄŸinde, diÄŸer suç örgütlerinde olduÄŸu gibi  dikey bir yapılanma oluÅŸturduÄŸu ve ÅŸüpheliler arasındaki HÄ°YERARŞİK Ä°LÄ°ÅžKÄ°NÄ°N DÄ°ÄžER ÖRGÜT YAPILANMALARINA KIYASLA DAHA SIKI OLDUÄžU, ÅŸüphelilerin sayısının örgüt kurmaya yeterli olduÄŸu ve  suçu yönünden elveriÅŸli üye, araç ve gerece sahip olunduÄŸu, toplanan kanıtlar, ÖZELLÄ°KLE TEKNÄ°K TAKÄ°P SONUCU ELDE EDÄ°LEN BÄ°LGÄ° VE BELGELER, ÅŸüpheliler arasında hiyerarÅŸik bir baÄŸ olduÄŸu, suç iÅŸleme iradelerinde devamlılık  bulunduÄŸu, yasal anlamda disipline edilmiÅŸ örgüt ve örgüt bireylerinin ayrımsal fonksiyonel sorumluluk ve aktiviteleri ile somut özel görev ve iÅŸlevlerinin olduÄŸunu  kabule elveriÅŸli olduÄŸu, BU BAÄžLAMDA ÅžÜPHELÄ°LERÄ°N TEKNÄ°K TAKÄ°BE KONU KULLANDIKLARI TELEFON HATLARIYLA BÄ°RBÄ°RLERÄ°YLE  YOÄžUN ÅžEKÄ°LDE YAPTIKLARI GÖRÜÅžMELER ÖRGÜT ÜYELERÄ° TARAFINDAN ŞİKE/TEÅžVÄ°K PRÄ°MÄ° EYLEMLERÄ°NÄ°N BÄ°RBÄ°RLERÄ°YLE Ä°RTÄ°BATLI VE KOORDÄ°NELÄ° ÅžEKÄ°LDE, ÖRGÜT FAALÄ°YETÄ° ÇERÇEVESÄ°NDE iÅŸlendiÄŸini ve ÅŸüphelilerin yoÄŸun ÅŸekilde bu eylemlerde bulunup  bu faaliyetleri rahat bir ÅŸekilde yürütmek amacıyla örgüt teÅŸkil ettiklerini gösterdiÄŸi, TCK’nın 220. maddesine  uygun ÅŸekilde teÅŸkil edilen örgütün esas itibariyle ÅŸike/teÅŸvik eylemlerinde bulunmak amacıyla kurulduÄŸu, bu yolla haksız ekonomik çıkar saÄŸlamayı amaçlayan suç örgütünün cebir/tehdit uygulayan silahlı bir örgüt olmadığı, ancak suç örgütü içerisinde yer alan bazı ÅŸüphelilerin suç geçmiÅŸleri, Peker Grubuyla uzun geçmiÅŸe dayanan ve süregelen irtibatları,  örgüt lideri Aziz Yıldırım’ın; bu baÄŸlantılar sayesinde SEDAT PEKER Ä°SMÄ°NÄ°N FUTBOL CAMÄ°ASI Ä°ÇERÄ°SÄ°NDEKÄ° KORKUTUCU GÜCÜNÜ ÅžÄ°KE FAALÄ°YETÄ° YÜRÜTÜLEN ÅžAHISLAR ÜZERÄ°NDE BÄ°R BASKI ARACI OLARAK KULLANMASI, BÜLENT Ä°BRAHÄ°M Ä°ÅžÇEN, ABDULLAH BAÅžAK GÄ°BÄ° Ä°SÄ°MLERÄ°N PEKER Grubuyla iliÅŸkisinin diÄŸer ÅŸahıslarca ve futbol kamuoyunca bilinmesi nedeniyle Aziz Yıldırım’ın bu ÅŸahısları bilerek kulüp içerisinde çevresinde tutup  kendisine muhalif isimler üzerinde bir baskı oluÅŸturma amacı ile yönlendirmesi (08.05.2011 günü yapılan Fenerbahçe Mali Genel Kurulunda yaÅŸananlar buna örnek teÅŸkil eder ve bu nedenle anılan eylem aÅŸağıda ayrı bir baÅŸlık altında ayrıntılı olarak irdelenmiÅŸtir) ve  ÖRGÜTÜN BUNA UYGUN ÜYE YAPISI DÄ°KKATE ALINDIÄžINDA HER AN CEBÄ°R/TEHDÄ°T/BASKI Ä°ÇEREN EYLEMLERDE BULUNABÄ°LECEK BÄ°R ÖRGÜT YAPISINA DÖNÜÅžEBÄ°LECEĞİ TÜM DOSYA KAPSAMINDAN ANLAÅžILMIÅžTIR."
 
Suç örgütü Fenerbahçe futbol takımının lehine olacak ÅŸekilde ÅŸike yapmak – teÅŸvik primi vermek suretiyle etkilemek amacıyla kurulduÄŸu ve faaliyet yürüttüÄŸü, iÅŸ bölümü yapıldığı, Aziz Yıldırım emir, direktif ve talimatlarıyla hareket edildiÄŸi söylenmektedir.
 
Aziz Yıldırım Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanıdır. Örgüt lideri deÄŸildir. Fenerbahçe Spor Kulübü 1907 yılında kurulmuÅŸ ve Dernekler Masası BaÅŸkanlığınca onaylanmış TüzüÄŸüne göre idare edilir.
 
Kulübün Amacı ve Faaliyetleri :
"Madde 3: Kulübün amacı; Atatürk’ün gösterdiÄŸi hedef ve ilkeler doÄŸrultusunda; çaÄŸdaÅŸ yaÅŸama uygun olarak, üyelerin ve sporcuların beden ve ruh saÄŸlığını geliÅŸtirecek olanaklar hazırlamak ve onların fizik ve moral eÄŸitimleri ile ilgilenmek, onları Kulübün tesis ve faaliyetlerinden yararlandırmaktır.
 
Sporun hedefinin bireyler arasında dostluk, barış, sevgi ve kardeÅŸliÄŸi geliÅŸtirmek olduÄŸu bilinciyle; sporun ulusal düzeyde geliÅŸmesine ve yaygınlaÅŸmasına katkıda bulunmak, sporcu saÄŸlığı ve eÄŸitimi için altyapı tesislerini yaparak Kulübün sporcularını eÄŸitmek ve onlara karşı çaÄŸdaÅŸ koÅŸullar ve olanaklar saÄŸlamak için altyapı, tesis ve sosyal tesisler oluÅŸturmak, onlardaki sportmenlik anlayışının devamını saÄŸlamak, yurtiçinde ve yurtdışında profesyonel ve amatör spor branÅŸlarında müsabakalara katılmaktır"
 
Kulübün amacına baktığımızda sporun ulusal düzeyde geliÅŸmesine ve yaygınlaÅŸmasına katkıda bulunmak diyor. Bizlerde 14 yıllık yönetim dönemimizde amatör ÅŸubelerde yapmış olduÄŸumuz yatırımlarla ulusal düzeyde baÅŸarılar elde ettik. Bu arada profesyonel futbol takımımızda yurt içi ve yurtdışında baÅŸarılı sezonlar geçirdi.
Kulübün organları
Kulübün organlarının görev ve yetkileri ile seçim iÅŸlerinin hangi ÅŸekilde yapıldığına bakalım.
Fenerbahçe Spor Kulübünün organları ÅŸunlardır;
a)      Genel Kurul
b)      Yönetim Kurulu
c)      Denetim Kurulu
d)      Yüksek Divan Kurulu
e)      Disiplin Kurulu
f)      Sicil Kurulu
g)      Balotaj Kurulu
 h)      Tarih, müze ve arÅŸiv Kurulu
 
Genel Kurul
Madde 18: Genel Kurul, Kulübün en yetkili organı olup, Kulüp üyelerinden oluÅŸur. Åžu anda 15.000 kulüp üyesi bulunmaktadır.
 
Görev ve Yetkileri
 
Madde 19 : Genel Kurul, Kulübün en yüksek karar organı sıfatıyla aÅŸağıda yazılı hususları görüÅŸür ve karara baÄŸlar
a)      Kulüp BaÅŸkanı ile Kulübün diÄŸer organlarını seçmek,
b)      Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu ve Yüksek Divan Genel Kurulu’nun raporlarını görüÅŸmek,
 c)      Yönetim Kurulu’nun o döneme ait faaliyet ve hesapları ile Profesyonel Futbol Åžubesi’nin hesaplarını ayrı ayrı ibra etmek,
d)      Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan bütçeyi veya ek bütçeyi aynen veya deÄŸiÅŸtirerek kabul etmek,
 
OlaÄŸan Genel Kurul toplantılarında, Kulüp BaÅŸkanı ile Kulüp organlarının seçimi üç yılda bir; mali, idari ve sportif konuların müzakeresi ve ibrası ile ilgili genel kurul toplantıları ise her yıl yapılır.
 
Yönetim Kurulu, Kulüp üyeleri arasından, üç yıl için, genel kurul tarafından gizli oyla seçilen bir baÅŸkan ile 14 asil ve yedek üyeden meydana gelir.
 
Yönetim Kurulu üyeleri yapacakları ilk toplantıda bir baÅŸkan vekili, genel sekreter, muhasip üye, sosyal iliÅŸkilerden sorumlu üye ve amatör ÅŸubelerden sorumlu üye ile gerekli görülen faaliyetleri yürütecek üyeleri ve kulüp sözcüsünü seçer.
 
Yönetim Kurulu gerekli gördüÄŸü hallerde ve sayıda, as baÅŸkanlık ihdas edebilir ve bu sıfatı üyelerden birine ve birkaçına kullandırabilir.
 
Ben, As BaÅŸkan Åžekip MosturoÄŸlu ve Amatör Åžubelerden sorumlu Ä°lhan Yüksel EkÅŸioÄŸlu Tüzükteki kurulun oluÅŸumla ilgili maddesine göre önce Genel Kurulda 24 Mayıs 2009 tarihinde seçildik. Daha sonra yönetim içerisinde görev bölümünde de, bu arkadaÅŸlar ÅŸu anki görevlerini üstlenmiÅŸler ve bu görevlerini bugüne kadar baÅŸarı ile yaparak Fenerbahçe Spor Kulübü’ne katkıda bulunmuÅŸlardır.
 
Yönetim Kurulu BaÅŸkanı’nın görev ve yetkileri TüzüÄŸümüze göre ÅŸöyledir;
 
Madde 38’de,
a)      BaÅŸkan, Kulübün manevi ve tüzel kiÅŸiliÄŸini temsil eder
b)      Devlet teÅŸkilatı, kurum ve kuruluÅŸlar, spor kulüpleri ve basınla iliÅŸkileri saÄŸlar ve düzenler
c)      Kulübün kurulları ve kurullara üyeler arasındaki iliÅŸkileri düzenler, gerekli hallerde kurulları toplantıya çağırır ve baÅŸkanlık eder. AnlaÅŸmazlıkları çözümler, birlik ve dayanışmanın güçlenmesini saÄŸlar.
d)      Kulübün faaliyet ve çalışmalarını denetler, düzenler ve yönlendirir.
e)      Yönetim Kurulu kararları doÄŸrultusunda kulübü temsil ve ilzam eder
 f)      Mevzuatın ve Kulüp tüzüÄŸünün kendisine verdiÄŸi diÄŸer iÅŸleri yapar ve yetkilerini kullanır.
 
BaÅŸkanla yöneticiler arasında tüzük gereÄŸi hiyerarÅŸik yapı vardır. Bu yapı en üste genel kurul, BaÅŸkan ve yönetim kurulu olarak kurulmuÅŸ yapının diÄŸer bir ayağı da yüksek divan kuruludur. Örgüt lideri ve örgüt olarak suçlanan bizler zaten Fenerbahçe Spor Kulübü tüzüÄŸüne göre Fenerbahçe Spor emrinde olan bir örgütüz.
 
Bu örgütün tabanı Genel Kuruldur. Fenerbahçe Spor Kulübü’ne üye olanlar Genel Kurula aidatlarını yatırdıklarında katılırlar. TüzüÄŸün kendilerine verdiÄŸi görev ve haklarını kullanırlar.
 
Bizler örgüt kurmadık. Zaten Fenerbahçe Spor Kulübü’ne hizmet etmek için gönüllü olarak bir araya gelmiÅŸ bireyleriz. Fenerbahçe’ye hiyerarÅŸik baÄŸ çerçevesinde iÅŸ bölümü tüzük gereÄŸi yapma mecburiyetimiz vardır. Yönetim Kurulu üyeleri, kulüpte çalışan personel ve Fenerbahçe Spor Kulübü üyeleriyle görevlerimiz gereÄŸi ve aynı camia içinde olduÄŸumuz için birbirimizle irtibat halinde olmamız gayet normaldir.
 
Hukuki konulardan sorumlu As BaÅŸkan Åžekip MosturoÄŸlu ile her zaman bir araya gelmiÅŸizdir, konuÅŸmuÅŸuzdur. Seçimlerden, tüzük çalışmalarından, sporcuların mukavelelerinin yapılmasına veya Federasyonla, UEFA’yla ilgili hukuki konuları ve süreci, Amatör Åžubeler Sorumlusu Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’yla da Onunla ilgili konularda görüÅŸmüÅŸüzdür. EÄŸer bu sistemi örgüt olarak kabul edersek o zaman genel kurul üyelerini de bu örgütün bir parçası olarak görmeliyiz.
 
Fenerbahçe Spor Kulübü genel kurulu da Fenerbahçe örgütünün bir parçasıdır.  O zaman Savcı Mehmet Berk, Savcı Fikret Seçen, Emniyet Müdür Yardımcısı Mutlu EkizoÄŸlu da Genel Kurul üyeleri olmalarından dolayı Aziz Yıldırım BaÅŸkanlığındaki bu örgütün üyeleri olmaktadırlar.
 
 HiyerarÅŸik iliÅŸkimiz tamamen tüzük gereÄŸidir. Bizler camia olarak bazı hainler hariç aile gibiyizdir. Büyüklerimize her zaman saygılı olmuÅŸuzdur. Kulüp büyüklerinin ve hizmet etmiÅŸ kiÅŸilerin isimlerini tesislere vermemiz, Allah tan rahmet dilediÄŸim Lefter Küçükandonyadis’in stattaki cenaze tören de  bunun örneÄŸidir.
 
Sedat Peker’in futbol camiası içerisindeki korkutucu gücünü ÅŸike faaliyeti yürütülen ÅŸahıslar üzerinde bir baskı aracı olarak kullanması ;
 
Sayın Başkan;
 
Åžike yaptığı söylenen hangi sporcuya Sedat Peker’in korkutucu gücünü kullanmışız? Bir örnek, bir isim verilmesini istiyorum. Zaten 150’den fazla Sedat Peker ismi iddianamede geçmektedir. Kendisi ile ilgimiz olmamasına raÄŸmen neden Beni kendisiyle irtibatlı hale getirilmeye çalışılmaktadır?
 
Amaç nedir? Ä°nsanlar bu kadar karalanamaz.
 
Ä°ddia Makamı zaten benim korkutucu gücüm olduÄŸunu söylüyordu. Bu gücümü Federasyon, hakemler üzerinde kullanıyordum. Sayfalar ilerledikçe bu güç yön ve kiÅŸilik mi deÄŸiÅŸtiriyor? Biraz insafsızlık olmuyor mu? Fezlekeyi hazırlayanlar beni tanımıyorlar mı?
 
Bülent Ä°ÅŸçen Kelebek Davasından beraat etmiÅŸtir. Sedat Peker’in davasında bir ÅŸekilde adı geçenleri bu davaya yamamaya çalışırsak bu dava ÅŸike davası olamaz. Bu davanın yönü ve yörüngesi deÄŸiÅŸir. Bülent Ä°ÅŸçen benden önceki dönemde de Kulübe yakındı. Bundan sonra da olacaktır. Karıncayı bile incitemeyecek insanları karanlık güç olarak göstermeye kimsenin hakkı yoktur. Allah’a ÅŸükür dürüstlüÄŸümüz, sözümüzün eri olmamız, onurlu olmamız, Fenerbahçe sevdamız Bizim en büyük gücümüz ve silahımızdır.
 
08.05.2011 Fenerbahçe Spor Kulübü Mali Genel Kurulunda yaÅŸananlar "örnek" teÅŸkil ediyormuÅŸ. Savcı Mehmet Berk herhalde Amerika’da yaşıyor. Türkiye’yi izlemeden yorum yapıyor.
 
Fenerbahçe Mali Kongresinde hiçbir olay olmamıştır. Camiamıza yakışır ÅŸekilde 1095 kiÅŸinin katılımıyla sevgi ve saygı içerisinde yapılmıştır.
 
T.B.M.M.’sini, Galatasaray Spor Kulübü Mali Kongresi’ni, Ankaragücü Spor Kulübü Kongresini basından okuyarak bilgi sahibi olmasını diliyorum. Anlattığım son bölümdeki Ankaragücü kongresinde silahlar patlamıştır.
 
Savcının çok ileri görüÅŸlü olduÄŸunu bu iddianameyle bir daha anladım. Savcı Mehmet Berk ÅŸöyle diyor;
 
"Örgütün buna uygun üye yapısı dikkate alındığında her an cebir / tehdit / baskı içeren eylemlerde bulunabilecek bir örgüt yapısına dönüÅŸebileceÄŸi tüm dosya kapsamında anlaşılmıştır". Açıklaması ise kanaatimce hukuki bir talihsizliktir. Keza "Kanunun suç saydığı" fiillerin cezalandırıldığı çok açık bir gerçekken, "Kanunun Suç Sayacağı Fiillerin Cezalandırılmasını" öngören bu tespit ile ilgili deÄŸerlendirmeyi siz hukukçulara bırakıyorum. Zincirlikuyu’daki mezarlığın üzerinde "Her canlı bir gün ölümü tadacaktır" yazmaktadır.
 
Ekonomi konularıyla ilgili ÅŸunları da açıklamakta büyük fayda görüyorum;
 
Deloitte tarafından 1996/1997 yılından bu yana düzenli olarak hazırlanan futbol para liginde 2007/2008 futbol sezonunda mücadele eden kulüplerin gelirlerini mercek altına alan raporda 19 ncu sırada Fenerbahçe Avrupa’nın beÅŸ büyük liginin dışında yer alan bir ligden futbol para ligi sıralamasına giren ilk kulüp olarak da etkileyici bir baÅŸarı göstermiÅŸtir.
 
Fransa’da aylık olarak yayınlanan ekonomi dergisi L’Expansion Avrupa’nın dev kulüplerinin Fenerbahçe’nin ekonomik büyümesinden korkması gerektiÄŸini savunuyor.
 
11 Mayıs 2011 de Fransız Ekonomi Dergisi ANNECİĞİM FENER GELİYOR manşetiyle,
 
 "Fenerbahçe, Avrupa’ya örnek bir Kulüp. Aynı mali yapıda geliÅŸme sürerse, çok uzun yıllar deÄŸil belki 10 yıl içinde Åžampiyonlar Ligi’nin sürekli ÅŸampiyonu olacak" diye yazdı.
 
 Fransız ekonomi dergisi L’expansion Fenerbahçe’nin mali geliÅŸiminin Avrupa’nın devlerini tehdit edecek düzeye gelmek üzere olduÄŸunu yazdı. Camile Belsoeur imzalı makalede Avrupa’nın pek çok büyük takımını mali açıdan önümüzdeki yıllarda büyük bir yıkımın beklediÄŸi anlatıldı. "Fenerbahçe’nin incelenmesi gereken mali yapıları ile Avrupa’nın zengin takımlarına örnek oluÅŸturuyor" diye konuÅŸtu.
 
Belsoeur Fenerbahçe için ÅŸu yorumu yaptı "Ä°stanbul’un büyük kulübü istihdamı çeÅŸitlendirme stratejisi ile ivme yakaladı. BaÅŸarılı olması hisse fiyatlarını yükseltti. Her yıl daha da güçlenen mali yapısıyla Fenerbahçe, dünya çapında 64 maÄŸazası ile yıllık ortalama 25 ila 30 milyon Euro kar ediyor. Bu Fenerium’un incelenmesi gereken bir baÅŸarısı daha ilginci ise Fenerbahçe’nin ezeli iki rakibi BeÅŸiktaÅŸ ve Galatasaray da aynı ÅŸehrin, Ä°stanbul’un iki  takımı.
 
ÖRGÜT ÜYESÄ° DOÄžAN ERCAN’IN ŞİKE FAALÄ°YETLERÄ°NDE BAÅžARISIZ OLMASI NEDENÄ°YLE KENDÄ°SÄ°NE YENÄ° GÖREV VERÄ°LMEMESÄ° Ä°DDÄ°ASI
 
DoÄŸan Ercan’a talimat vermemle ilgili bir tape bile yoktur. EÄŸer var ise iddia makamı bunu ispat etmelidir. DoÄŸan Ercan GençlerbirliÄŸi – Fenerbahçe maçını anlattığımız ileriki bölümlerde de göreceÄŸimiz gibi Trabzon’dan gelecek teÅŸvik primini önleme çalışması yapacakken bunu da yapmadığını tapelerden anlamaktayız. Hiçbir futbolcuya ulaÅŸmamıştır.
 
 "Sonraki maçlarda da ÅŸike faaliyetlerinde görevlendirilmediÄŸi, para dağıtımından pay alamayan ÅŸüphelinin görev istediÄŸi Alâeddin Yıldırım ve Ä°lhan Yüksel EkÅŸioÄŸlu’nun bu tapeleri reddettikleri açıkça anlaşılmıştır" denmektedir.
 
18.03.2011 tarihindeki DoÄŸan Ercan’ın Alâeddin Yıldırım’a gönderdiÄŸi mesajdaki ifadesine baktığımızda sanki Benim bir ÅŸeyler söylediÄŸimi ifade etmektedir. Benim görüÅŸmüÅŸlüÄŸüm veya bir konuÅŸma tapem mevcut mudur? Cevabının hayır olduÄŸunu bildiÄŸimize göre kendi kafasında kendine göre bir ÅŸeyler planlamaktadır. TeÅŸvik görüÅŸmeleri yönünde kendisine hiçbir ÅŸekilde görev verilmemiÅŸtir. Çünkü böyle bir çalışmamız yoktur. Anladığım kadarıyla Savcıya göre görev vermemek de suç oluyor. Yaptın suç, yapmadın suç. Anlayan varsa bize de anlatsın.
 
DoÄŸan : Cuma günü maça gideyim mi ben
Alâeddin : KonuÅŸuruz ya dur ÅŸimdi telefonda nasıl konuÅŸ.. ne yapıyorsun
 
Acaba hangi maçla ilgili konuÅŸuyorlar? Tam papatya falı açılacak bir olay. 22.04.2011 tarihinde oynanmış olan bu maçla ilgili teÅŸvik konusunun konuÅŸulduÄŸunu söyleyecekler ama bunu da söyleyemiyorlar. En büyük yanlışlık ise oynanan maçla ilgili görev verilmesinin konuÅŸulması biraz tuhaf deÄŸil mi?
 
04.05.2011 günü Alâeddin Yıldırım, DoÄŸan Ercan’a "Beni karıştırmayın" demekle zaten her hangi bir olayın yapılmadığını açıkça belirtmektedir. SPOR KAMUOYUNDA HER YERDE HÄ°ÇBÄ°R ÅžEY YAPMADAN ÇOK ÅžEY YAPTIM DÄ°YEN Ä°NSANLAR OLABÄ°LÄ°R. BU OLAY DA ÖYLE BÄ°R ÅžEYDÄ°R. SONUÇTA HÄ°ÇBÄ°R ÅžEY YAPILMAMIÅžTIR.
 
Sayın Savcı’nın anlamadığı bir ÅŸey de Fenerbahçe Spor Kulübü futbol takımı bir üretim yapmamaktadır. Ancak bir malınız var ise bunun pazarlamasını prim vererek satışını saÄŸlarsınız. Yoksa futbol takımının maçı için belirlenmiÅŸ, dağıtılacak para yoktur. Burası bir banka deÄŸildir. Bunun iyice anlaşılması gerekir. Kısaca para dağıtımı olmadığı için kimse pay alamaz. Çünkü para dağıtımı yapılacak bir neden yoktur.
 
ŞİKE FAALÄ°YETLERÄ°NDE BAÅžARILI OLAN ABDULLAH BAÅžAK’A Ä°LHAN EKŞİOÄžLU TARAFINDAN 02.06.2011 GÜNÜ ARAÇ SATIN ALINDIÄžI Ä°DDÄ°ASI
 
Bizlerin, Emniyet ve Savcılık sorgularının yapıldığı günlerde medyada bu aracın Sivasspor kalecisi Korcan Çelikay’ın kız kardeÅŸine alındığı da manÅŸetten yer almıştır. Haberlerin Emniyet tarafından nasıl kirli ÅŸekilde kamuoyuna deformasyon edildiÄŸini görüyoruz. Korcan Çelikay’ın kız kardeÅŸi bulunmamaktaydı. Emniyet, Türkiye Cumhuriyeti nüfusunu hayali olarak 1 kiÅŸi daha artırmıştı. Bundan ÅŸikâyetçiyim, çünkü Gayrisafi Milli Hasıla gelirimiz düÅŸmektedir.
 
Hangisi tutarsa formülüyle suçlanarak 8 aydır tutukluluÄŸumuz devam ediyor. Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu bu konuyla ilgili daha geniÅŸ bilgi verecektir. Son olarak bu aracın Abdullah BaÅŸak’a alınmasında Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’nun yardımcı olduÄŸunu biliyorum.
 
Bülent Ä°ÅŸçen ve Abdullah BaÅŸak ta bu konuda Sayın BaÅŸkanlığınıza herhalde bilgi vereceklerdir.
 
Ruken BaÅŸak adına alınan araç üzerindeki el koyma kararı mahkemece kaldırılmıştır.
 
31.10.2011 tarihinde satılamaz/ devredilemez ÅŸerhi konulmuÅŸtur. Bu olayın en komik tarafı da 04.06.2011 günü yapılan fiziki takipte arabanın içinde Abdullah BaÅŸak’ın resminin çekilmesidir.
 
ALÄ° KIRATLI’NIN KIBRIS’A TATÄ°LE GÖNDERÄ°LDİĞİ Ä°DDÄ°ASI
 
DiÄŸer bir konu da Ali Kıratlı’nın Kıbrıs’a tatile gönderildiÄŸinin söylenmesidir. Ali Kıratlı Kıbrıs’ta özel iÅŸleri olan bir kiÅŸidir. Kıbrıs’a çeÅŸitli zamanlarda gidip gelmiÅŸtir.
 
Bu da gösteriyor ki Ali Kıratlı kendi iÅŸleri ile ilgili sürekli Kıbrıs’a gidip gelmektedir. Bizlerle ilgili tatile gitmemiÅŸtir.
 
BASININ YÖNLENDÄ°RÄ°LDİĞİ Ä°DDÄ°ASI
 
"ÖRGÜTÜN ŞİKE FAALÄ°YETLERÄ°NÄ° GÄ°ZLEYEBÄ°LME ADINA BASINI YÖNLENDÄ°RDİĞİ VE ÖRGÜT LEHÄ°NE OLACAK ÅžEKÄ°LDE HABERLER YAPTIRDIÄžI,
AZÄ°Z YILDIRIM’IN ÖZELLÄ°KLE FENERBAHÇE ALEYHÄ°NE YORUM YAPAN VEYA ÖRGÜTÜ DEŞİFRE EDER NÄ°TELÄ°KTE HABER YAPAN GAZETECÄ°LERÄ° UYARMA GEREĞİ HÄ°SSETTİĞİ, HATTA Ä°ÅžLERÄ°NE SON VERÄ°LMESÄ° Ä°ÇÄ°N KURUMLARINA BASKI YAPTIÄžI ANLAÅžILMIÅžTIR." Denilmektedir.
 
Sayın Başkan,
 
Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanı olmamdan dolayı tüm basın mensupları Benimle görüÅŸmek, röportaj yapmak, kulüple ilgili istedikleri haberleri birinci elden almak isterler. 1998 yılından önce Fenerbahçe Spor Kulübü’nü BaÅŸkan’la basın beraber idare ederler düÅŸüncesi toplumda yaygındı. BaÅŸkan olmamla beraber kurumsal yapı içerisinde iletiÅŸim grubunu Kulüp bünyesinde kurdum. Türkiye’de ilk Kulüp televizyonunu 2004 yılında hayata geçirdim. Fenerbahçe internet sitesi, Fenerbahçe dergisi ve Fenerbahçe radyosunun kurulmasıyla Fenerbahçe’miz kendi basın iletiÅŸim araçlarını kurmuÅŸ olduk. Bunun gereÄŸi olarak Kulüple ilgili her türlü bilgi bu kanallardan Fenerbahçelilere ve kamuoyuna açıklandı. Daha önce yöneticiler ile sporcularla direk irtibat kuran basın mensuplarının istedikleri gibi çalışmaları engellenmiÅŸ oldu. Haberler daha saÄŸlıklı ve doÄŸru olarak bu mecralardan yayınlanmaya baÅŸlandı. DiÄŸer kulüplerde bu yoldan gelerek Fenerbahçe Spor Kulübünü takip etmeye çalıştılar.
 
Erman ToroÄŸlu’nun Lig TV’den ayrılmasıyla ilgili düÅŸüncelerimi Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanı ve Kulüpler BirliÄŸi BaÅŸkanı olarak her platformda dile getirdim.
 
Sayın Başkan,
 
EMNÄ°YETÄ°N VE SAVCILIÄžIN KİŞİLERÄ°N ÇALIÅžTIKLARI YERLERDEN AYRILMALARIYLA Ä°LGÄ°LENDİĞİNE Ä°LK DEFA BU OLAYDA RASTLADIM. ÖZEL MAHKEMELERÄ°NÄ°N KONULARINDAN BÄ°RÄ°NÄ°N DE BU OLDUÄžUNU ÖÄžRENMÄ°Åž OLDUK. TÜRKÄ°YE’DE BÄ°NLERCE KİŞİ HAKLI VEYA HAKSIZ Ä°ÅžYERLERÄ°NDEN AYRILIRLAR. BEŞİKTAÅž’TAKÄ° ÖZEL MAHKEME ACABA BURADAKÄ° GÄ°BÄ° BÄ°R SORUÅžTURMA DAHA YAPMIÅž VE YAPMAKTA MIDIR? DAHA DA Ä°LGÄ°NÇ OLAN Ä°SE SORUÅžTURMA AÅžAMASINDA SEZER ÖZTÜRK Ä°SÄ°MLÄ° FUTBOLCUYA Ä°FADESÄ° ALINIRKEN ERMAN TOROÄžLU’NUN DÄ°GÄ°TURK’TEN AYRILMASININ SEBEBÄ° SORULMUÅžTUR. SEZER Ä°FADESÄ°NÄ°N ALINDIÄžI TARÄ°HTE HALEN BAÅžKA BÄ°R FUTBOL KULÜBÜNÜN LÄ°SANSLI SPORCUSU Ä°KEN KENDÄ°SÄ°NE SAVCILIK TARAFINDAN BÖYLE BÄ°R SORU SORULMASI DOÄžRUYU SÖYLEMEK GEREKÄ°RSE EN HAFÄ°F TABÄ°RLE ABESLE Ä°ÅžTÄ°GALDÄ°R.
 
Bu nasıl adalettir? Neden karşı olduğumu basın mensuplarının aşağıdaki yazılarıyla daha iyi anlayalım.
 
Mustafa Çevik: Bak ÅŸimdi bir arkadaşım aradı beni GAZETECÄ° Emenike’nin Fenerbahçe Oteline girerken cumartesi akÅŸamı görüntüleri var bunu ne yapalım
Nevzat Şakar: Vallahi bilemiyorum onu siz yayıncısınız
M.Ç. : Bunu size yollasak servise yaptırabilir misiniz?
N.Åž.  : Yolla istersen bizim AltuÄŸ Bey’e yolla
 
Mustafa Çevik kimdir? "Ä°stanbul ilinde kalmaktayım, annemin rahatsızlığından dolayı son zamanlarda Karabük’te kalmaktayım. 1999 - 2007 yılları arasında Karabük’de üç yerel televizyonda televizyon Müdürü ve Spor muhabiri olarak görev yaptım. 2008-2010 YILLARI ARASINDA KANALTÜRK TELEGOL PROGRAMINDA ÇALIÅžTIM. Karabüknet Haber isimli internet sitesinde spor editörlüÄŸü yapıyorum" diyor. Sonrası da çok çok önemli çünkü Mustafa Çevik 04.07.2011 tarihinde ’futbolda ÅŸike soruÅŸturması ile ilgili birçok ÅŸahsın gözaltına alındığını öÄŸrenmem üzerine bu olaylarla ilgili benimde bazı bildiÄŸim konuların olduÄŸunu söyleyerek ifade vermek ve tüm bildiklerimi anlatmak için Karabük KOM Åžube MüdürlüÄŸü’ne geldim’ diyor ve anlatıyor;
 
 "Ben spor gazetecisi olduÄŸum için Karabük’te futbolla ilgili  bütün geliÅŸmeleri yakinen takip ederim. Karabükspor Kulübünde görev almış birçok insanla irtibatım vardır. 3 Mayıs 2011 Salı günü Karabükspor’la çok yakın olan bir haber kaynağı birlikte çalıştığımız Ergün BaÅŸkaya ile bana Karabükspor 2.Kalecisi Bülent Ataman’ın Kulüp binasında lobi içerisinde aleni olarak bu Emenike Åžerefsizi adam deÄŸil Fenerbahçe maçında bakın oynamayacak, BU GELEN TEÅžVÄ°KTEN BÄ°R KURUÅž PARAYI ONA VERDÄ°RMEYECEĞİM" ÅžEKLÄ°NDE ALENÄ° OLARAK ETRAFA BAÄžIRDIÄžINI BÄ°ZE SÖYLEDÄ° VE BU KONUYU DEĞİŞİK KAYNAKLARDAN ARAÅžTIRDIK DÄ°YEREK DEVAM ETMEKTEDÄ°R.
 
BÜLENT ATAMAN TRABZON DOÄžUMLU BÄ°R KALECÄ°DÄ°R. Karabük maçı sırasında ayakkabısını sahaya fırlatan ÅŸahıstır. Mustafa Çevik ve Bülent Ataman’ın Savcılığa çağırılıp ifadesi alınmış mıdır? Neden alınmamaktadır? Emenike’nin yalan haberi karşılığı Mustafa Çevik, Nevzat Åžakar’dan internet sitesine reklam istiyor. Fenerbahçe Spor Kulübünde böyle bir iliÅŸkiye rastladınız mı? Kendi isteÄŸi ile Savcılığa müracaat ederek ifade vermek istemesinin amacı nedir? Bir ÅŸeylerden mi çekinmektedir?
 
Herhalde basınla ilgili bu kadar tape yeterlidir. Trabzonspor BaÅŸkanı’nı ve Yöneticilerine Mustafa Çevik’in ifadelerinden herhangi bir soru soruldu mu? Soracak mısınız? Herkes her ÅŸeyi yapacak ama her ÅŸeyden bizler sorumlu olacağız. Adalet demek böyle oluyor.
 
Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanı ve Yöneticileri olarak Kulübümüzün haklarını koruma harici hiçbir iÅŸin içinde olmadık ve bu konuda hiçbir suç iÅŸlemedik. Ismarlama suçlama olmamalıdır.
 
Basını yönlendirici hiçbir eylemin içinde olmadık. Basınla her zaman bilgi alışveriÅŸinde bulunulabilinir.
 
PEKER GRUBU Ä°LE BAÄžLANTI VE Ä°RTÄ°BATI GÖSTERDİĞİ Ä°LERÄ° SÜRÜLEN Ä°FADELERE DAÄ°R BEYANLARIM
 
Bu konu hakkında deÄŸinmek istediÄŸim önemli bir husus Gökdeniz Karadeniz isimli futbolcunun transferi sebebiyle Olgun Peker’in ortağı olduÄŸu Reflex Menejerlik firmasına Fenerbahçe Spor kulübü kasasından yüksek miktarlarda ödemeler yaptığım iddiasıdır. Bu iddia tamamen gerçek dışı ve mesnetsizdir. Keza sözü edilen transfer gerçekleÅŸmemiÅŸ olup bu konuda kulüp kasasından kimseye bir lira dahi ödeme yapılmamıştır. Ä°ddianamenin 114. Sayfasında Reflex Menejerlik isimli ÅŸirkete 295.000 TL ödeme yaptığımız, bunun karşılığında da kulübümüze makbuz kesildiÄŸi iddia edilmektedir ki; bu durum da gerçekleri yansıtmamaktadır. Reflex Menejerlik’ten kulübümüze kesilen ilk fatura 26.06.2006 tarihli ve Olcan Adın’ın menajerlik bedeline  dairdir. Tutarı da,  94.400 TL dır. Bundan sonraki fatura da, K.D.V dahil olmak üzere 295.000 Euro bedelli olup, Bilica isimli futbolcunun transferine iliÅŸkindir.
 
"Bülent Ä°brahim Ä°ÅŸçen’in Aziz Yıldırım’ın her daim yanında ve ona en yakın isimlerden birisi olduÄŸunu, Sedat Peker’in adamları olarak piyasada gezen ÅŸahıslarla samimi olduÄŸunu bildiÄŸini, 2004 yılı içerisinde futbolcu transferlerinde kendisinin görevli olduÄŸunu, Olgun Peker’in kendisini aradığını ve Aziz Yıldırım’ın referansıyla transferlerde yardımcı olmak istediÄŸini söylediÄŸini, kendisinin de menajer aracılığı ile transfer yapmak istemediÄŸini söylediÄŸini, görüÅŸmeden bir saat sonra Bülent Ä°brahim Ä°ÅŸçen’in aradığını ve "Olgun seni aramış, adam yardımcı olmak istiyor, bu adamlarla çalış, adama ters yapmışsın adam bozulmuÅŸ, bu adam (Sedat Peker’i kastederek) REÄ°S’in adamı, bunlara yardımcı ol, futbolcularla ikna meselesinde sorun olursa yardımcı olur" dediÄŸini, kendisinin menajere ihtiyacı olmadığını söylediÄŸini, bunun üzerine Bülent’in "yanlış yapıyorsun, bu adamlara ters yapma, sıkıntı olur" gibisinden konuÅŸtuÄŸunu, ertesi gün Aziz Yıldırım’ın aradığını ve Olgun Peker’i kastederek "bu adamların sana faydası olacaksa ters yapma, bunlardan faydalanmaya çalış, Fenerbahçe’nin haklarına halel gelmeden bunlardan istifade etmeye çalış" dediÄŸini beyan etmiÅŸtir. "
 
Cumhuriyet BaÅŸsavcılığımızın 2008/1756  sayılı soruÅŸturma dosyası (Ergenekon soruÅŸturması) kapsamında "…Sergen Yalçın BeÅŸiktaÅŸ’a geçti. O yıllarda, BeÅŸiktaÅŸ’la Fenerbahçe’nin çok iddialı bir maçı vardı. Fenerbahçe veya BeÅŸiktaÅŸ’tan hangisi yenerse o ÅŸampiyon olacaktı. Bu maçtan önce Sedat Peker, Sergen Yalçın aracılığıyla BeÅŸiktaÅŸlı futbolcuları yanına çağırdı. Hatırladığım kadarıyla 3 yada 4 futbolcu geldi. Benim bildiÄŸim kadarıyla bu futbolcular Tümer ve Sergen Yalçın idi. DiÄŸerlerinin isimlerini hatırlamıyorum. Sedat Peker bunlara hitaben "maçı kaybedin, nasıl kaybediyorsanız kaybedin, o sizin sorununuz" dedi ve gönderdi. Ben bu olaya bizzat ÅŸahit olduÄŸum için çok merak ettim, normalde maç izlemediÄŸim halde, BeÅŸiktaÅŸ – Fenerbahçe maçını özellikle seyrettim. Gerçekten de BeÅŸiktaÅŸ – Fenerbahçe maçında BeÅŸiktaÅŸ kaybetti. Maçı izlediÄŸim kadarıyla Tümer maça çıkmamak için her türlü çirkefliÄŸi yaptı, maç baÅŸladığı sırada yedek kulübesinde oturuyordu. Yedek kulübesinden hakeme müdahale etmeye çalışıyordu. Hakem onu uyarmaya geldiÄŸinde yüzüne tükürdü ve bunun üzerine Tümer yedek kulübesindeyken kırmızı kart gördü ve bu maçı BeÅŸiktaÅŸ kaybetti. (25 Nisan 2004 günü Ä°nönü Stadında oynanan BeÅŸiktaÅŸ – Fenerbahçe derbisinde Tümer Metin hakeme tükürerek kırmızı kartla oyundan atılmış, maçta Fenerbahçe BeÅŸiktaÅŸ’ı 3-1’lik skorla maÄŸlup etmiÅŸtir.) Bu olaydan dolayı Sedat Peker, Aziz Yıldırım’dan yüksek miktarda para istedi. Zaten daha önceden Aziz Yıldırım ile bu konuda anlaÅŸmışlardı. Sedat Peker vaat edilen parayı aldıktan sonra, ilerleyen dönemde yine Aziz Yıldırım’dan para istedi. Bunun üzerine Aziz Yıldırım çok bunaldı ve istifa etmek istediÄŸini söyledi. Hatta bu istifa konuları o dönemde medyada da yer aldı" ÅŸeklinde beyanda bulunmuÅŸtur.
 
"Olgun Peker’in 2004-2005 yıllarında menajeri olduÄŸunu, Olgun Peker’in ofisinde yapılan aramada elde edilen, Olgun Peker, Aziz Yıldırım ve kendisi tarafından imzalanan sözleÅŸmenin gerçek bir sözleÅŸme olduÄŸunu, sözleÅŸmeyi Aziz Yıldırım’ın iÅŸyerinde imzaladıklarını, imzanın ardından ailesinden ve Trabzonspor’dan gitmemesi yönünde baskı gelmeye baÅŸladığını, bunun üzerine transferden vazgeçtiÄŸini, sözleÅŸmede transferden vazgeçmesi durumunda Fenerbahçe SK’ne 1.000.000 dolar ödemesi ÅŸeklinde madde olduÄŸunu, bu durumu adını ÅŸu an hatırlamadığı Trabzonspor’lu yöneticilerle ilettiÄŸini, onların da Aziz Yıldırım ile bu konuyu görüÅŸtüklerini" beyan etmiÅŸtir. (Kl:66, Dizi:352)
 
Fenerbahçe Spor Kulübündeki kurumsal yapıyı uyarlama çalışmaları yaparken Hakan Bilal Kutlualp’in yönetim kurulundan istifasını ben istedim. Yönetim kurulundan istifa ettikten sonra ÅŸahsıma yönelik yaptığı ahlaksızca tenkitlerden sonra Disiplin Kuruluna verdim. Kulüpten hatırladığım kadarıyla uzaklaÅŸtırma aldı. Kendisiyle ÅŸu anda mahkemelik durumdayız. Delil olarak hep Kulüpten uzaklaÅŸtırdıklarımı ÅŸahit veya maÄŸdur olarak gösterip dava yürütmeye çalışılmaktadır. Böyle bir kiÅŸinin doÄŸru söyleme ihtimalinin az olacağını herhalde sizler de tahmin edersiniz. Ben kimseye yetkilerimin içindeki bir konu için referans vermem. Gereken bir ÅŸey varsa ben yaparım. Kısaca ben yetkili deÄŸilim deyip benim yönetimimdeki bir kiÅŸiye bu ÅŸekilde sorumluluk verdirmem. Benim için her zaman sevdam olan Fenerbahçe önde gelir. Yetki kullanılacaksa korkmadan kullanırım.
 
Kendi ifadesinde Benim, "bu adamların sana faydası olacaksa ters yapma, bunlardan faydalanmaya çalış. Fenerbahçe’nin haklarına helal gelmeden bunlardan istifade etmeye çalış" dediÄŸimi beyan etmiÅŸ. Herhalde bu konuÅŸmayı herkese de herkes için binlerce kere konuÅŸmuÅŸumdur. Transfer çalışmasının hangi oyuncunun olduÄŸunu bilseydim daha rahat yorum yapabilirdim. Burada da önce Fenerbahçe’nin menfaati dediÄŸime göre sorun yok demektir. Böyle bir konuÅŸmanın aramızda geçtiÄŸini de açıkça hatırlamıyorum.
 
Gizli tanık Poyraz’ın ifadesi ise tam bir saçmalıktır. Anlattıklarının hepsi yalan ve yanlıştır. Gizli tanık kendisine öÄŸretilenleri anladığım kadarıyla iyice öÄŸrenmeden ifadeyi yanlış vermiÅŸtir. Aslında bu konuyla ilgili basında Poyraz’ın anlattıklarının doÄŸru olmadığını gösteren haberler yer almıştır. Ä°ddia Makamı ile Emniyetin gözbebeÄŸi Organize Åžube MüdürlüÄŸü gizli tanığın söylediklerinin doÄŸru olup olmadığını araÅŸtırıp doÄŸruluk durumuna göre iddianameye koymaları gerekirken, bunu da araÅŸtırmadan iddianameye koymuÅŸlardır. Bu da gösteriyor ki bu iddianamenin amacı baÅŸkadır. Türk sporunu ele geçirmek isteyenler Fenerbahçe Spor Kulübü üzerinden operasyon yapmaktadırlar.
 
Sedat Peker’le hiçbir dönemde hiçbir iliÅŸkim olmamıştır. Organize suçlarla mücadele ÅŸube müdürlüÄŸü konu ile ilgili yapılan açık kaynak çalışmaları neticesinde : "25 Nisan 2004 tarihinde BeÅŸiktaÅŸ Ä°nönü Stadında oynanan BeÅŸiktaÅŸ Fenerbahçe derbisinde Tümer Metin’in hakeme tükürerek kırmızı kartla oyundan atıldığı, bu maçta Fenerbahçe’nin BeÅŸiktaÅŸ’ı 3-1 lik skor ile maÄŸlup ettiÄŸi bilgisine ulaşılmıştır" demektedir. Bunu diyen 02.11.2011 tarihinde tutanak tutan 280228 nolu polis memuru. O bile yalanı örtmemiÅŸ ve yalanın devam etmesi için elinden geleni yaparak hayal dünyalarındaki düÅŸüncelerini kâğıda dökmüÅŸtür.
 
Tümer Metin bahsedilen maçta 90 dakika oynamış ve kırmızı kart görmemiÅŸtir. Bununla ilgili bilgiler ektedir. Gerçekle çeliÅŸen ifadeleriyle ünlenen Poyraz, Åžener Åžen’in ’NeÅŸeli Günler’ filminde canlandırdığı çakıyla aslan öldürdüÄŸünü söyleyince ve Münir Özkul’un "Atma Ziyaaa" diyerek kızdığı Ziya karakterini akıllara getirmektedir.
 
POYRAZ yeni ifadesinde ise 2008’de verdiÄŸi ifadeyle çeliÅŸti ve "Sergen, Tümer ve Ä°brahim (O dönem BeÅŸiktaÅŸ’ın kadrosunda Ä°brahim isminde 3 futbolcu vardı. Poyraz hangisi olduÄŸunu belirtmedi) Beykoz’a geldi. Beykoz’da bunlara maçı kaybedin talimatı veriliyor. Ama bu F.Bahçe – BeÅŸiktaÅŸ maçı deÄŸil. F.Bahçe baÅŸkasıyla oynuyor, BeÅŸiktaÅŸ da sanırım Samsun’la oynuyordu. Maçı Samsunspor’un kazanacağını söyleyerek girdiÄŸim iddiada 2 takım elbise kazandım. AZÄ°Z Yıldırım bu maç öncesi Sedat Peker’i arıyor. Peker de BeÅŸiktaÅŸlı futbolcular Tümer, Sergen ve Ä°brahim’i arayarak, "Çocuklar maçta dikkatli olun ayağınız kırılabilir" uyarısında bulundu. Maç sırasında Tümer yedek kulübesinden bağırarak hakemin yüzüne tükürdü. Hiç oynamadan kırmızı gördü. Sezon sonunda da F.Bahçe’ye transfer oldu. Bu ÅŸekilde BeÅŸiktaÅŸ’ın elinden ÅŸampiyonluÄŸu aldılar" dedi.
 
FAKAT Tümer’in 2006-07 sezonunda F.Bahçe’ye transfer olduÄŸu için Poyraz, 2005-06 sezonundaki BeÅŸiktaÅŸ ile Samsun arasında oynanan bir maçı kastediyor. Ama o sezon BeÅŸiktaÅŸ ile Samsun arasında oynanan maçların ikisini de BeÅŸiktaÅŸ’ın kazandığı ve Tümer’in bu maçlarda atılmadığı açıkça görülüyor. POYRAZ’ın  "BeÅŸiktaÅŸ’ın elinden ÅŸampiyonluÄŸu aldılar" dediÄŸi 2005-06’da G.Saray’ın 83 puanla ÅŸampiyon olduÄŸu ve siyah-beyazlıların ise 54 puanla ligi 3.bitirdiÄŸi görülüyor. Ve akıllara "Bu nasıl ÅŸampiyonluÄŸu almak?" sorusu geliyor. Her ifadesi gerçekle çeliÅŸiyor.
2004-2005 yılında Gökdeniz Karadeniz’i bir yıl sonra Fenerbahçe Spor Kulübü’ne transfer etmek istiyordum. O zaman menajerlik sistemi tam geliÅŸmediÄŸi için aÄŸabey sistemiyle futbolcuların transfer iÅŸlemleri yapılıyordu. Gökdeniz Karadeniz de Olgun Peker’in kendisiyle ilgili her türlü tasarrufta bulunabileceÄŸini söylediÄŸi için bu konuda Olgun Peker’le çalışma yapmıştır. Yapılan bu anlaÅŸmada 1.000.000$ tazminat maddesi konmuÅŸ, Trabzonsporlu Süleyman Atal’ın benden ricasıyla anlaÅŸma iptal edilmiÅŸtir. Olgun Peker’e hiçbir ÅŸekilde ödeme yapılmamıştır. 7 yıl önceki bir transfer olayını gündeme getirip, buradan baÄŸlantı yapılmaya çalışılması da ahlaksızlığın bir örneÄŸidir. Zorluklar aşılmak üzere vardır. Biz de bu zorlukları alnımızın akıyla aÅŸacağız. " Gökdeniz Karadeniz’in ifadesi ile ifadede Bu sözleÅŸme kapsamında Gökdeniz Karadeniz’e bir para ödenmemiÅŸtir.
 
08.05.2011 GÜNÜ YAPILAN FENERBAHÇE MALÄ° GENEL KURULUNDA MUHALÄ°FLERÄ°N SÄ°NDÄ°RÄ°LMESÄ° AMACIYLA BASKI YAPILDIÄžI Ä°DDÄ°ASINA DAÄ°R BEYANLARIM
 
OLAYIN GELİŞİMİ :
 
Fenerbahçe Mali Genel Kuruluyla ilgili Organize Åžubesi tarafsız bir araÅŸtırma yapsa idi bugün karşımızda olan iÅŸgüzarlığı yapmamış olurdu. Emniyet ve Savcının adına üzülüyorum. Özel yetkili mahkemelerin artık Türkiye’nin gerçekleriyle deÄŸil fuhuÅŸ gibi, mali genel kurullarda hırsızlık gibi adi suç olabilecek konuları kendisini görevli görerek maalesef soruÅŸturmaya çalışmaktadır. Kendi alanında olmayan konularla ilgili çalışma yapmaları bu mahkemelere olan güveni de ortadan kaldırmaktadır.
 
Tüm dernek, parti, belediye meclisi, kulüplerin olaÄŸan kongre ve mali kongrelerinde her zaman gerilimli seçim veya oturumlar olabilir. Bu da doÄŸaldır. T.B.M.M.’de kürsüde bardak kırılması, milletvekillerinin birbirini tahrik etmesi, birbirlerine küfür etmeleri, birbirlerine yumruk atmaları doÄŸal karşılanmaktadır. Özel mahkemelerin de T.B.M.M.’deki bu olaylara da el koyması gerekmektedir. Parti baÅŸkanlarını örgüt lideri olarak düÅŸünürsek milletvekilleri de örgüt üyesi olmaktadırlar. Özel mahkemeleri görevlerini yapmaya davet ediyorum.
 
08.05.2011 tarihinde yapılan Fenerbahçe 2010 yılı Mali Genel Kurulundaki konuÅŸmalar sırasında 20 kiÅŸiden fazla kongre üyemiz görüÅŸlerini açıklamışlardır. KONGREDEKÄ° YAPTIÄžIM KONUÅžMADA YAPTIKLARIMIZIN ORTADA NET GÖZÜKTÜÄžÜNÜ BELÄ°RTEREK KONUÅžAN FENERBAHÇE PLATFORMU ADI ALTINDA GAZETELERE PARALI Ä°LAN VEREN ÜYELERÄ° ELEÅžTÄ°RDÄ°M. "Gazeteye para verip koydurduÄŸunuz yazılar yerine keÅŸke kulübe gelip ’Biz bunları anlamadık!’ deseydiniz, oradaki profesyonel arkadaÅŸlar bunları size anlatırlardı. Biz bunlardan çekinmeyiz, korkmayız" dedim. Muhalefet daima iyidir.
 
GELELÄ°M MUHALÄ°F DÄ°YEREK Ä°FADELERÄ°NÄ° ALDIÄžINIZ KONGRE ÜYELERÄ°MÄ°ZE; HÄ°ÇBÄ°R TANESÄ° CEBÄ°R VEYA TEHDÄ°T EDÄ°LMEDİĞİNÄ° Ä°FADELERÄ°NDE SÖYLÜYORLAR.
 
Fenerbahçe Spor Kulübü’nde yönetimlerde asil veya yedek üye olarak listemde yer verdiÄŸim Hulusi Belgü, M.Işık Eyigüngör, Rahmi EyüboÄŸlu, H.Bilal Kutlualp daha sonra yönetimlere almadığım için kendilerince muhalefetlik yapmaya çalışmaktadırlar.
 
2006 yılında Aziz Yıldırım’ın istifa edip tekrar Kulübün başına gelmesini istemediÄŸinden 2006 Haziran ayında istifa ettiÄŸini söylemektedir. Bu ifadesi yalandır. Çünkü onu yönetim kurulu listesine yazmadığım için yönetim kurulunda yer alamamıştır. Kendi ifadesiyle fiziki ve sözlü müdahale olmadığını, kendilerine mesaj iletilmek mi istenildiÄŸini bilmediÄŸini" belirtmiÅŸtir.
 
Aziz Yılmaz "Fenerbahçe düÅŸse de Aziz Yıldırım’ın kredisi bitmez" demiÅŸtir. BirleÅŸik Fenerbahçeliler Vakfı BaÅŸkanı Aziz Yılmaz Fenerbahçe’nin artık bir Avrupa kulübü olduÄŸunu belirterek, Aziz Yıldırım’a övgüler yaÄŸdırdı. Sarı lacivertli camiada yıllardan beri baÅŸkanlık seçimlerinde büyük rol oynayan Yılmaz, Aziz Yıldırım gibi bir BaÅŸkan’a sahip oldukları için çok ÅŸanslı olduklarını söyledi. Aziz Yıldırım ve ekibinin sarı – lacivertli Kulübe büyük eserler kazandıracağını belirten Yılmaz "Bazıları, futbol takımı kötü sonuçlar alırsa Aziz Yıldırım biter" diyorlar. "BENCE FENERBAHÇE KÜME DÜÅžSE BÄ°LE YILDIRIM’IN KULÜPTEKÄ° KREDÄ°SÄ° BÄ°TMEZ" DEDÄ°. SuskunluÄŸunu zaman içinde bozan Yılmaz, Fenerbahçe ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
 
Bu ÅŸekilde Zaman gazetesine beyanat veren Aziz Yılmaz ileriki yıllarda BirleÅŸik Fenerbahçeliler DerneÄŸinde rulet makinesi koyarak kumar oynatmıştır. Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanı olarak olaya sahip çıkmadığım için Bana kızmış ve bugün muhalefetlik yapmaya çalışmaktadır. Kongrede kendisine fiili bir saldırının olmadığını belirtmiÅŸtir.
 
Daha geçen gün yapılan Ankaragücü OlaÄŸanüstü seçim kongresinde silahlar patlamıştır. Ä°ddia Makamı bu kongreyi de soruÅŸturma kapsamına alacak mıdır? Yoksa hizmet ettiÄŸi kimselerce bu uygun görülmemekte midir?
 
Fenerbahçe Spor Kulübündeki muhalefet diyerek ifade vermeye çağırdığınız kiÅŸilerden hiç kimse benden veya arkadaÅŸlarımdan ÅŸikâyetçi midir? OkuduÄŸum ifadelerinde hiçbir ÅŸikayete rastlamadığım halde niçin bu konu iddianameye konulmuÅŸtur?
 
Topuk yaylasıyla ilgili yapılan çalışmalar sonucunda 13 trilyon Spor Toto dan Fenerbahçe Spor Kulübü’ne tesis yapma amaçlı verilmiÅŸtir. Bu parada Topuk Yaylası’nın yapımına harcanmıştır. Topuk Yaylası için 2010-2011 yıllarında bütçeye harcanmak üzere bedel konmuÅŸtur. 3 Temmuzdan önce 7.000.000Trilyon Spor Toto’dan alınmıştır. Bununla ilgili harcama yerleri ekte sunulmuÅŸtur. Bugün Kulüp Sporcularına ve kulüp üyelerine yapılan bu tesislerden her kesimden övgü gelmektedir Bu konuda sayın mahkemenizin dikkatini çekmek istediÄŸim bir husus da savcılık ifadeleri alınırken Topuk Yaylası için alınan ödenekler hakkında Tamer Yelkovan’a soru sorulmasıdır. Belirtmek isterim ki bu ödeneklerin alınmasında ÅŸahsım bizzat konunun takipçisi olmuÅŸ ve hatta süreci hızlandırmak adına Sn. BaÅŸbakanımız ile irtibak saÄŸlamışımdır. Kulübün yalnızca mali kayıtarını tutmakla mükellef bulunan Tamer Yelkovan’a bu soruların yöneltilmesi açıkça saçmalıktır.
 
Sayın Başkan,
 
Bence çok önemli bir konu da "HARDDISK TEN HAKEMLER ÇIKTI" manÅŸetiyle yer aldı :
 
BiliÅŸim Åžube, Aziz Yıldırım’ın bilgisayarını inceledi, hakemlerin taraftarı oldukları takımlara göre fiÅŸlendiÄŸi bir mektup tespit edildi. "O liste çarpıcı istatistikleri içeriyor" diyordu.
 
Bu haber külliyen yalandı. Emniyet bunu kasıtlı olarak açıklıyordu. Bende hiçbir zaman bilgisayar kullanmadığımı, internete ömrümde bir defa dahi girmediÄŸimi kamuoyuna açıkladım. Haberdeki doküman, Bana kulüp üyemiz A.Kaya EniÅŸte tarafından yazılan bir mektuptur. Benim bilgisayarım mevcut deÄŸildir. Polisler eÄŸer bunu bilgisayarımdan tespit ettiklerini ifade ediyorlarsa bu polisler hakkında suç duyurusu yapılması gerekir; çünkü benim yukarıda söylediÄŸim gibi bir bilgisayarım yoktur. Ve hayatım boyunca bilgisayar kullanmadım. Bu doküman bir mektuptur.
 
6222 Sayılı yasanın deÄŸiÅŸtirilmesi ile ilgili kanun çalışmaları ÅŸahsa özel çıkartılacağı düÅŸüncesiyle kamuoyunda günlerce tartışılmış, sonunda T.B.M.M.’den üç partinin desteÄŸiyle gelen kanun tasarısı CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül tarafından aynı gerekçeyle veto edilmiÅŸtir. CumhurbaÅŸkanı’nın görev süresi boyunca ilk kez bir yasayı veto etmesini bu olayın sadece bir ÅŸike meselesi olmadığını bize gösteren niÅŸaneler olarak sayabiliriz. T.B.M.M.’deki 3 parti yeniden tasarıyı Meclisten CumhurbaÅŸkanlığı’na göndermiÅŸtir. CumhurbaÅŸkanı’da bu sefer kanunu imzalayarak Resmi Gazetede yayınlanmasını saÄŸlamıştır. Benim için çıkartıldığı iddia edilen bu kanundan ben ve Fenerbahçeliler yararlanamadık. Başından beri söylediÄŸim gibi bu ÅŸike ve teÅŸvik operasyonu deÄŸildir. Bu Türk Sporunu ele geçirme operasyonudur.
 
Bu kanunun çıkmasında Türk sporunun gerçeklerini görerek çıkması için her türlü desteÄŸi veren Sayın BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan ve Ak Parti’nin deÄŸerli milletvekillerine, CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu ve CHP’nin deÄŸerli milletvekillerine, MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli ve MHP’nin deÄŸerli milletvekillerine teÅŸekkür ederiz.
 
Kanun çıkartılmadan önce Savcı Mehmet Berk, avukatlarımıza kanunun çıkması halinde bizler için tutukluluk halini kaldıracağını söylemiÅŸtir.
 
Kanunun çıkarılacağı anlaşılınca iddianame 6222 sayılı Kanuna göre hemen iÅŸleme konulmuÅŸtur. Bu da Bizleri Metris’te tutmaya çalışanların niyetlerini açıkça ortaya koymaktadır. Bakalım daha neler göreceÄŸiz.
 
6222 Sayılı yasanın 11.2 nci maddesi de enteresandır. Bu maddeye göre ÅŸike ve teÅŸviki bilenlerin bildirmedikleri takdirde 11.1 maddedeki uygulamanın aynısıyla karşı karşıya gelecekleri yazılmaktadır.
 
Kısaca Savcı Mehmet Berk ve Emniyet Organize Åžubedeki dinlemeyi yapanlar bu operasyonu düzenleyenler, 6222 sayılı yasaya göre suç iÅŸlemiÅŸlerdir. Belki de tanıdıkları vasıtasıyla iddia oyunu oynayıp kazanç saÄŸlamışlardır. Savcı Mehmet Berk 5 maçın neticesini bildiklerini Türkiye Futbol Federasyonu eski baÅŸkanı Mehmet Ali Aydınlar’a söylemiÅŸtir. Aynı konuyu bana avukatlarımın yanında tekrar etmiÅŸtir. T.F.F. BaÅŸkanı M.Ali Aydınlar hastanede beni ziyaretinde de bu konuyu bana anlatmıştır. Neticesi bilinen 5 maçtan biri olan Bucaspor – Fenerbahçe maçı 5-3 Fenerbahçe’nin galibiyeti ile bitmiÅŸtir. Ancak bu maç iddianamede yer almamıştır. Yine Savcı son maçımız olan Sivasspor maçını kaybetmemiz veya berabere kalmamız ve ÅŸampiyon olamamamız halinde bu soruÅŸturmayı açmayı düÅŸünmediÄŸini belirtmiÅŸtir.
 
Savcı Bey, eÄŸer bu kadar kesin bilgilere sahip idiyse bir hukuk adamı olarak yapması gereken Cumhuriyet Savcılığında bir heyet teÅŸkiliyle maç neticelerini skorlarıyla tespit ettirmekti. EÄŸer bunu yapmış olsa idi ÅŸu an ki kaos ta ortadan kalkmış olurdu. Bunu yapmamış ve yapmaya gerek dahi görmemiÅŸ olduÄŸuna göre Savcının elinde çok baÅŸka saÄŸlam ve geçerli deliller olması gerekir. O zaman Savcının yapması gereken, 6222 sayılı kanuna göre, spor karşılaÅŸmalarıyla görevli 3 ncüAsliye veya Sulh Ceza Mahkemelerinin olduÄŸu yerlerdeki Cumhuriyet Savcılıklarına soruÅŸturma dosyalarını göndererek, davanın bir an önce açılmasını saÄŸlamaktı.
 
Ancak hukuk kuralları bu kadar açık ve yapılması gerekenler bu kadar ortada iken Savcı Bey, 2010 da baÅŸlayan silahlı örgüt içinde bizleri dinlemeye almış ve sonradan bir örgüt yaratmak için de ekonomik haksız kazanç formülünü bularak emellerine ulaÅŸmak istemiÅŸtir. Halbuki bizler 3 Temmuzda evlerimizden alındığımızda ÅŸike ve teÅŸvik için çıkan 6222 sayılı kanuna göre suç iÅŸlediÄŸimiz belirtiliyordu. Zaman içerisinde bunun böyle olmadığı açıkça görülmüÅŸtür.
 
Sayın Savcı da bilmelidir ki, olmayan suçları iÅŸkenceyle, dayakla, hakaretlerle çeÅŸitli baskılar ve kamuoyunda kafa karışıklığı yaratarak meydana getiremezsiniz. Adalet sonunda tecelli edecektir. Ancak bu süre zarfında baÅŸta kulübümüz olmak üzere bizler ve Türk sporu çok büyük kayıplar yaÅŸadık. Bunların hesabını kim verecektir? Türk futbolunun her gün kaybetmeye baÅŸladığı imajı kulüplerin soruÅŸturma süreci nedeniyle içerisine düÅŸtükleri mali sıkıntılar ve gençlerin ve toplumun adeta spordan korkar hale gelmelerinin faturalarını yakın gelecekte tüm Türk halkı olarak ödeyeceÄŸimiz kesindir.
 
Yapılması gereken ivedilikle hukukun en temel kurallarının bu soruÅŸturma için de iÅŸler duruma getirilmesi ve soruÅŸturmadaki çarpıklıkların giderilerek Bizlere ve kısaca Türk sporuna adil yargılamanın yapılmasıdır. Bugün tüm bu çarpıklıkların neticesinde Metris Cezaevi’nde tutulan ben ve yönetici arkadaÅŸlarım adına tüm çarpıklıkları gözler önüne serebilmeyi umuyorum.
 
Bir Savcı düÅŸünün soruÅŸturma yaptığı konudan dolayı 3 defa HSYK tarafından soruÅŸturmaya tabi tutulmaktadır. Savcı Mehmet Berk, Ä°BRAHÄ°M AKIN’A "EVDE KÜÇÜK ÇOCUÄžU OLDUÄžUNU HATIRLATARAK ONU GÖRMEK Ä°STEYÄ°P Ä°STEMEDİĞİ ÅžEKLÄ°NDE BÄ°R SORUYLA KENDÄ°SÄ°NÄ°N Ä°STEDİĞİ ÅžEKÄ°LDE Ä°FADE VERMESÄ°NÄ°, ANCAK BU ÅžEKÄ°LDE Ä°FADE VERMESÄ° DURUMUNDA EVE GÄ°DEBÄ°LECEĞİNÄ°" SÖYLÜYOR. Ä°BRAHÄ°M AKIN DA AVUKATIYLA KONUÅžARAK SAVCI MEHMET BERK’Ä°N Ä°STEDİĞİ GÄ°BÄ° Ä°FADE VERÄ°YOR. ANCAK Ä°BRAHÄ°M AKIN TUTUKLANMA Ä°STEMÄ°YLE MAHKEMEYE SEVK EDÄ°LÄ°NCE BAÅžINA GELENLERÄ° ANLIYOR. MAHKEMEDE, SAVCILIKTA SÖYLEDÄ°KLERÄ°NÄ° KABUL ETMÄ°YOR. HSYK soruÅŸturması sırasında Ä°brahim Akın’ın avukatı Ankara’dan gelen müfettiÅŸe bunları ifadesinde söylüyor. HSYK daki soruÅŸturma dosyasında bu ifade görülebilir.
 
Bu konuda Ä°brahim akın avukatı aracılığıyla yapmış olduÄŸu basın açıklamasında:
"Savcılık sorgum esnasında soruÅŸturma Savcısı Mehmet Berk’in ÅŸike olayını itiraf etmem halinde tutuklanmayacağım yönündeki beyanları ve uygulamış olduÄŸu psikolojik baskı nedeniyle gerçek olmamasına raÄŸmen suçu kabul etmiÅŸ bulunmaktayım. Emniyette vermiÅŸ olduÄŸum ifadede açıkça reddettiÄŸim hususların savcılıkta kabul edilmiÅŸ olmasının temel sebebi bahsetmiÅŸ olduÄŸum psikolojik baskıdır. Konuyla ilgili itirazlarımı ve savunmamı yargılama aÅŸamasında yapacağımı ve gerçek dışı iddiaların tamamını reddettiÄŸimi saygılarımla kamuoyunun bilgilerine sunarım." sözleriyle savcının yasak yöntemlerle delil elde etmeye çalıştığını da tüm Türkiye’ye açıklamıştır.
 
Bu ifadeler nedeniyle yargılanması gereken kiÅŸi ben deÄŸilim. Yargılanması gereken kiÅŸiler, kendini kanunların üstünde görerek yasak yöntemlerle ifade alanlardır.
 
Savcı Mehmet Berk aynı iÅŸlemleri diÄŸer bazı arkadaÅŸlardan da istemiÅŸtir. Hedef ’Aziz Yıldırım’la ilgili bir ÅŸeyler söyleyin Sizleri evlerinize yollayalım’ dır. DÄ°ÄžER BÄ°R KONU DA TAMER YELKOVAN’A EMNÄ°YETTE DARP YAPILARAK HER ÅžEYÄ° BÄ°LDİĞİNÄ° SÖYLEYEREK Ä°STEDÄ°KLERÄ° ÅžEKÄ°LDE Ä°FADE VERMESÄ°NÄ° Ä°STEMELERÄ°DÄ°R. ANCAK BU Ä°STEDÄ°KLERÄ°NÄ° TAMER YELKOVAN BASKI ALTINDA OLDUÄžU HALDE YAPMAMIÅžTIR. DOÄžRULARI SÖYLEMÄ°ÅžTÄ°R. KAMUOYU BUNLARI BÄ°LEREK BU SORUÅžTURMAYI Ä°YÄ° DEÄžERLENDÄ°RMELÄ°DÄ°R.
 
3 Temmuzdan sonra Kıbrıs’a kaçacağımız söylendi. Benim mezar yerim bile bellidir. BaÅŸucunda da ’Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanı’ yazacaktır. Bundan daha büyük onur var mıdır? O yazanlar bunu bilemezler. Her gün basında bu soruÅŸturma ile ilgili Emniyet ve Savcılık bilerek bilgi kirliliÄŸi yarattı.
 
19 Maçta ÅŸike ve teÅŸvik olduÄŸu Emniyet Müdürü tarafından açıklandı. Daha sonra iddianamenin açıklanmasıyla maç adedi 13’e düÅŸtü. Avrupa BirliÄŸi Ülkeleri, A.B.D.’de savunma yapmadan bu ÅŸekilde bir iddianame ortaya çıksaydı bu açıklamayı yapanlar istifa ederlerdi. Bunun gereÄŸini de bu sorumlular yerine getirmelidir. Devlet adamlığı bunu gerektirir. Bu soruÅŸturmayı baÅŸlatan Savcı, iddianameyi hazırlayan Savcı, Ä°stanbul Emniyet Müdürü, bu soruÅŸturmadan sorumlu Emniyetçilerin acilen istifa etmeleri gerekir. Bunun için de her türlü hukuki platformlarda ÅŸikayetlerimi yapacağım.
 
Bundan sonra yapacağım her maç savunmasından sonra da suçsuzluÄŸum anlaşıldığında sorumlulardan bu hassasiyeti göstermelerini bekliyorum.
 
Bu soruÅŸturmanın enteresan bir tarafı da baÅŸtan beri bunun ÅŸike davası olmadığını Türk sporunu ele geçirmeyi planlayanların organize ettiÄŸi bir soruÅŸturmayla karşı karşıya olduÄŸumuzu ifade ediyorum. Haseki Hastanesine sevk ediliyorsunuz ikametgahınızda Metris T1, T2 cezaevi yazılmaktadır. Daha ifade dahi vermemiÅŸtim. Maksat belli deÄŸil mi?
 
Fenerbahçe’nin büyük taraftarına çok teÅŸekkür ederim. Bizleri hiçbir dönemde yalnız bırakmadılar. Metris de ziyaretler, bana yazılan duygusal mektuplar. Bizler için yapılan eylemler bizleri hep dik olarak ayakta tuttu. Bu sevdanın hiçbir zaman bitmeyeceÄŸini hepimiz biliyoruz. Camianın her kesimine teÅŸekkür ediyorum. Yüksek Divan Kurulu’na, Kongre Üyelerine, Taraftarlara, Çalışanlara, dimdik ayakta duran tüm sporculara kendim ve Metris’teki arkadaÅŸlarım adına çok teÅŸekkür ederim.
 
Åžike ve teÅŸvik soruÅŸturma kapsamında Savcılık tarafından gizlilik kararı varken daha önce de söylediÄŸim gibi her bilgi ve belge doÄŸru – yanlış olarak kamuoyuna servis edildi. Emniyet ve Savcılığın silahÅŸoru bazı gazeteciler sorumsuzca yayın yaptılar. Bunlar hakkında hiçbir ÅŸekilde Savcılık tarafından soruÅŸturma açılmadı. Bizim açtığımız davalar da yıllarca sürecektir. Komployu hazırlayanlar operasyon öncesi basınla beraber hazırlık yapmışlardır.
 
Bizler Emniyette ve Savcılıkta ifade verirken Ä°stanbul Emniyeti ve BeÅŸiktaÅŸ Savcılığı devamlı olarak bilgi ve belgeleri gerçeklerinden saptırarak medyaya sunuyordu.
 
1-FENERBAHÇE’NÄ°N POLÄ°STE KÖSTEBEĞİ VARMIÅž haberinin altında Åžekip MosturoÄŸlu’nun polisteki kaynaklarını aradığı ve "operasyon var mı" diye sorduÄŸu yazdırılmıştır. Külliyen yalandır. Evlerimizden çıktıktan sonra Polis, Bizleri takip ettiÄŸini söylemektedir. O zaman Kulüpte buluÅŸmadığımızı bilmeleri, Beni takip ettiklerine göre saat 13.00’de kiminle nerede buluÅŸtuÄŸumu bilmeleri gerekirdi.
 
Ayrıca Emniyetle baÄŸlantılı kiÅŸileri Ben aradım ve Paper Moon’da Åžekip MosturoÄŸlu’ ile beraber buluÅŸtuk. Bu ÅŸahıslar köstebek deÄŸillerdi.
 
Bu haberler tamamen yalandı. Maksat Bizleri karalamaktı.
 
2-POLÄ°S ADIM ADIM Ä°ZLEMÄ°Åž HABERÄ°
 
"Ä°zmir’de oynanan ve Fenerbahçe’nin 5-3 kazandığı Bucaspor maçında da ÅŸike izi süren Ä°stanbul Polisinin Aziz Yıldırım, Ali Kıratlı ve 4 ismi adım adım takip ettiÄŸi ortaya çıktı. Telefon dinlemelerinden ÅŸikeyi belgeleyen polis, görüÅŸmeleri de gizli kameraya kaydetmiÅŸ."
 
Gazetenin haberinde restoranda buluÅŸma polis otele kadar takip etmiÅŸ, gruplar halinde yürüyorlar, otel lobisinde ÅŸike sohbeti, VIP önünde son deÄŸerlendirme adı altında Kordon’da yemek yeme ve otele dönmedeki yürüyüÅŸleri kayda almış, bunu ÅŸikenin belgesi olarak basına vermiÅŸ ve kamuoyuna yayın yapmıştır.
 
Bunu yapan Ä°stanbul Emniyeti ve bunu yazan basının birazcık vicdanları varsa Bizlerden özür dilemeliler. Çünkü Buca maçı Ä°ddianamede yer almamaktadır. Ä°stanbul Emniyetini de, bu baÅŸarılı çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum.
 
Eski TFF BaÅŸkanına Savcının oynanmadan sonucu biliyorduk dediÄŸi maçlardan biriydi. Vicdanlı ve ahlaklı bir savcı ise, Savcı Mehmet Berk görevinden istifa etmelidir.
 
3-FENERBAHÇE’DE 800 BÄ°N TL’LÄ°K AÇIK
 
 "Ä°çiÅŸleri Bakanlığı Dernekler Dairesi BaÅŸkanlığı, ÅŸike soruÅŸturması kapsamında Fenerbahçe Kulübü’nün mali hesaplarında yaptığı incelemeyi tamamladı" haberinin devamında "inceleme sonucunda hazırlanan raporda, Fenerbahçe’nin oynadığı 3 maçtan önce rakip takımlara 800 Bin TL gönderdiÄŸi öne sürüldü. Kulüp kasasından EkÅŸioÄŸlu’na verilen 2 Milyon TL’nin Menajer Kıratlı aracılığıyla rakiplere gönderildiÄŸi iddia edildi" denilmektedir.
 
Bu haberde de Ä°stanbul Emniyeti ve Savcılık bilgi kirliÄŸine devam ediyorlar. Dernekler Dairesi BaÅŸkanlığından gelen raporda böyle bir tespit yok. Ama onlar uyduruyorlar. Çünkü onlara hesap soran mercii yok.
 
4-ŞİKE Ä°DDÄ°ANAMESÄ° BUGÜN AÇIKLANACAK, YER YERÄ°NDEN OYNAYACAK
 
Ä°ddianame açıklandı, kağıt yığınından baÅŸka bir ÅŸey olmadığını tüm kamuoyu gördü.
 
5-ZAMAN GAZETESÄ° BAÅžLIK ATIYOR
 
"Savcılık tutuklama istedi Aziz Yıldırım fenalaştı".
 
Hiçbir zaman tutuklandığım için fenalaÅŸmadım. "Fenerbahçe sevdası için canım kurban" diyen birisi ölümden de korkmaz. Zaman Gazetesi sorumlularına bunu hatırlatmak isterim.
 
6-SENÄ°N ÖMRÜN BAÅžKANLIÄžA YETMEZ
 
 Ä°ddiaya göre, Aziz Yıldırım, bir adamını göndererek TFF eski BaÅŸkanı Mahmut Özgener’i "Ömrün yetmez, aday olma" diyerek tehdit etti.
 
Mahmut Özgener’i hiçbir ÅŸekilde tehdit etmedim. Madem ki tehdit ettim, cebir ÅŸiddet konusunda zorlanan Savcı Mehmet Berk neden bu konuyu iddianameye koymadı. Bunu yazan da, yazdıran da ahlaksızdır.
 
7-ÅžOK Ä°DDÄ°A! FENERBAHÇE TESÄ°S YAPIMI Ä°ÇÄ°N PARA Ä°STEYÄ°P ŞİKEDE KULLANDI.
 
Tesis yapımı Spor Toto’dan alınmış ve Topuk Yaylası’nda kullanılmıştır. 7 Trilyon olarak alınan bu paranın da dökümü savunmamızın içinde bulunmaktadır.
 
Bu haber de yalan üzerine kurulmuÅŸtur. Fotomaç bu haberden dolayı Bizlerden özür dilemelidir.
 
8-Poliste hiçbir zaman ifade vermedim. Bu konuda yazılan her ÅŸey yalandır. Polisin kamuoyu oluÅŸturmak için uyguladığı bir propagandadır.
 
9-Bir iddia daha(!): "Yıldırım Kıbrıs’a kaçacaktı!"
 
AZÄ°Z YILDIRIM’IN TAKÄ°BE ALINMA SEBEBÄ° DE, T.F.F. BaÅŸkanı Mahmut Özgener’den FÄ°FA Hakemi istemesi olarak gösteriliyor. Oysa görüldüÄŸü gibi bu diyalog tamamen sıradan, her Kulüp yöneticisinin yaptığı konuÅŸmalardandır. Üstelik kayırma deÄŸil iyi yönetecek tarafsız hakem istiyorum. Bunun suç sebebi olarak görülmesi bile Savcının Fenerbahçe’ye karşı ne kadar ön yargılı yaklaÅŸtığını ve teknik takip izni veren mahkemelerin taraflılığını gösterir. Mahmut Özgener’in Benden talimat aldığı söyleniyor. Kendisine takipsizlik veriliyor. Yani ÅŸahsım kanunsuz iÅŸ yapmışım. Özgener masum, Ä°ddia edilen suçların bir tarafı tutuklu diÄŸer tarafı ise serbest.
 
Ä°ddianamede aynı fiile iÅŸtirak ettiÄŸi iddia edilen bazı kiÅŸiler hakkında ’kovuÅŸturmaya yer olmadığına dair karar’ verilmesine raÄŸmen nedense, sanki özellikle seçilerek, benim hakkımda son derece vahim suçlamalarda bulunabilmiÅŸtir. Nitekim iddianamede, Benim ile ilgili dinlemelerin, dönemin Türkiye Futbol Federasyonu BaÅŸkanı Mahmut Özgener ile yaptığı ve sakıncalı olduÄŸu iddia edilen bu görüÅŸmelerin neticesinde baÅŸladığı belirtilmektedir.
 
Benim iddia edilen eylemleri Futbol Federasyonu’ndan usulsüz verilen paralarla finanse ettiÄŸim ve hakem ayarlamaya çalıştığım, Mahmut Özgener’in ise her talebe olumlu cevap verdiÄŸi iddia edilmesine karşın, Mahmut Özgener hakkında isabetli bir biçimde ’kovuÅŸturmaya yer olmadığına dair karar’ verilmiÅŸtir. Buna karşılık her nedense benim hakkında dava açılmasına karar verilmiÅŸ, daha da kötüsü hakkımda en ağır koruma tedbiri olan tutuklama yoluna dahi gidilmiÅŸtir. Bu husus en baÅŸta anayasada yer bulan "eÅŸitlik" ilkesine aykırıdır.
 
SORUÅžTURMA SIRASINDAKÄ° HUKUKA AYKIRILIKLAR
 
’Ä°letiÅŸimin denetlenmesi’ ile ilgili savcılık iÅŸlemleri ve mahkeme kararları hukuka aykırıdır.
 
Ä°ddianamenin 21. sayfası iletiÅŸimin tespitinin hukuka aykırı olduÄŸunu açıkça göstermektedir:
 
"Olgun Peker’in de bu süreç içerisinde Sivasspor BaÅŸkanı Mecnun Odyakmaz ve Ahmet Çelebi ile yakın iliÅŸki içerisinde bulunduÄŸu, Sivasspor’un ligde kalma mücadelesinde bir takım illegal giriÅŸimlerde bulunabilecekleri deÄŸerlendirildiÄŸinden 08.03.2011 günü ÅŸahıslar hakkında iletiÅŸim tespit çalışmalarına baÅŸlanmıştır. "
 
Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 135. Maddesi uyarınca iletiÅŸimin tespiti için öncelikle kuvvetli suç ÅŸüphesi gerekmektedir. Oysa iddianame ve ekleri incelendiÄŸinde soruÅŸturma kapsamında kuvvetli suç ÅŸüphesini ortaya koyan hiçbir olgunun bulunmadığı açıkça görülmektedir. Åžöyle ki; burada aynen aktarılan iddianamenin 25. Sayfasında 08.03.2011 tarihinden itibaren iletiÅŸimin dinlenmeye baÅŸlandığı ifade edilmekte ve bu husus, Sivasspor’un ligde kalma mücadelesine baÄŸlanmaktadır. Belirtilen tarihte ligin bitmesine haftalar vardır. SoruÅŸturma Makamının, futbol gibi son derece deÄŸiÅŸken ve sürpriz neticeler alınabilen bir oyunda, ligin sonuna haftalar kala bir takımın küme düÅŸebileceÄŸi varsayımından hareket ederek ve baÅŸka surette delil elde etme imkânlarına baÅŸvurmaksızın doÄŸrudan iletiÅŸimin denetlenmesi yoluna gitmesi hukuka aykırıdır.
 
CMK’nın 135. maddesi uyarınca iletiÅŸimin denetlenebilmesi yoluna gidilebilmesi için, ’kuvvetli suç ÅŸüphesi ve baÅŸka ÅŸekilde delil elde etme imkanının bulunmaması’ ÅŸartlarına ek olarak, her suç için deÄŸil; sadece bazı suçlar için iletiÅŸimin tespiti yoluna gidilebilecektir. ’Örgüt üyesi olma suçu’ bu suçlar kapsamında deÄŸildir. Ancak birçok ÅŸüpheli, sanki örgüt üyesilermiÅŸ gibi dinlenmiÅŸtir. Ayrıca, 6222 Sayılı Kanun’un yürürlüÄŸe girmesi ile iletiÅŸimin denetlenmesine olanak saÄŸlanmıştır. 14 Nisan 2011 tarihinden önce örgüt üyeliÄŸi ile suçlanmayan kiÅŸilerle ilgili yapılan dinlemeler hukuka aykırıdır ve dava dosyasından çıkarılmalıdır.
 
Bununla birlikte; soruÅŸturma makamı, iddianamede yer verdiÄŸi bu telefon görüÅŸmelerinde yapılan konuÅŸmaların dış dünyaya yansıyıp yansımadığı baÅŸka bir deyiÅŸle maddi olarak gerçekleÅŸip gerçekleÅŸmediÄŸini araÅŸtırma yoluna dahi gitmemiÅŸtir.
 
İddianame tamamıyla varsayımlara dayanmaktadır.
 
Bu duruma bir örnek vermek gerekirse; iddia makamı, ÅŸike veya teÅŸvik primi suçlarının iÅŸlenmesi esnasında bir takım ödemelerin yapıldığını, bu ödemelerin Fenerbahçe Spor Kulübü muhasebesinden Tamer Yelkovan tarafından, Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’nun alacaklarına mahsuben yapıldığını iddia etmektedir. Ancak Ä°ddia Makamının bu iddiası ödemelerin tarihleri incelendiÄŸinde kuvvetli bir suç ÅŸüphesi oluÅŸturmaktan çok, sanıkların lehinde bir delil olarak deÄŸerlendirilmelidir. Oysa Ä°ddia Makamı, tarihlerdeki uyumsuzluÄŸa raÄŸmen yine de bu durumu sanıkların aleyhine olarak deÄŸerlendirmiÅŸtir. Bu husus iddianamenin 151. sayfasında ÅŸu ÅŸekilde yer almaktadır:
 
"…ÅŸike eylemindeki diÄŸer deliller ile örtüÅŸtüÄŸü görünen para ödemelerine ait bilgiler ilgili eylemler altında ele alınmış, ÅŸike eylemlerinde ÅŸahısların parayı aldıkları tarih ile kasadan para çıkışının gözüktüÄŸü tarihin aynı olmama ihtimalinin bulunduÄŸu, çıkan paranın bu kayıtlara tam alındığı gün deÄŸil, ileri bir tarihte kayıt edilmiÅŸ olabileceÄŸi deÄŸerlendirilmiÅŸtir."
 
GörüldüÄŸü gibi; iddianamede yer bulan "kayıt edilmiÅŸ olabileceÄŸi" ÅŸeklindeki bu ifade iddianamedeki suç nitelemelerinin ihtimallere dayandığını, soyut birer ithamdan öteye gidemediÄŸini açıkça ortaya koymaktadır.
 
Ä°ddianamede Benimle hiç ilgisi olmayan bir kısım kiÅŸiler, sırf silahlı örgüt ile baÄŸlantı kurabilmek amacıyla irtibatlandırılmaya çalışılmıştır.
 
Ä°ddia Makamı’nın iddianameye yansıyan bu nitelemeleri, tamamen haksız bir suçlama ve itham yaratma çabasına dayanmaktadır. Bu husus özellikle Peker Gurubu olarak nitelendirilen grup ile beni iliÅŸkilendirme çabasıdır. Ä°ddianamede yer bulan iletiÅŸimin tespiti tutanakları incelendiÄŸinde, bir ilginin deÄŸil, aksine hiçbir baÄŸlantının bulunmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Sanıklardan Mecnun Odyakmaz’ın, ısrarla Sedat Peker’e yakınlığının vurgulanmasına, hatta Kelebek operasyonu kapsamında Sedat Peker’in örgütüne üye olmaktan yargılandığının belirtilmesine karşın Mecnun Odyakmaz, Sedat Peker’in manevi oÄŸlu olan Olgun Peker’in deÄŸil, Benim var olduÄŸu iddia edilen sözde örgütüme üye diye nitelendirilmiÅŸtir. Böylelikle Benim ile Olgun Peker arasında irtibat saÄŸlanmaya çalışılmıştır. Bu yaklaşım son derece dikkat çekici olup, en hafif tabiri ile de iyi niyetten uzaktır. Mecnun Odyakmaz’ın benim ile hiçbir ilgisinin olmadığı, iddianamede "Suç örgütünün Peker grubuyla baÄŸlantı ve irtibatını gösterir iletiÅŸim tespit tutanağı" baÅŸlığı altında yer alan aÅŸağıdaki telefon görüÅŸmelerinden dahi kolaylıkla anlaşılmaktadır.
 
Erkan: "Reis selam söylemiÅŸ,…Takımın galibiyeti için tebrik ettiÄŸimi söyle demiÅŸ,…onu ileteyim dedim aÄŸabeyciÄŸim,…bir ÅŸey diyor musun abi", Mecnun: "Yok ne diyeyim" Erkan’ın "Nasılsınız abi,..ofiste misiniz abi" dediÄŸi, Mecnun’ un 1 saate kadar ofise geçeceÄŸini" söylediÄŸi.
 
Erkan’ın "Sayın Sedat Peker ın 11 nisan pazartesi çıkacak olan haftalık aksiyon isimli haber dergisinde detaylı bir röportajı yayınlanacaktır"  yazdığı,
 
Ä°ddia Makamı ilgili ÅŸahsı, Benim lideri olduÄŸum örgütün üyesi olarak deÄŸerlendirmiÅŸ, böylelikle benimle Peker grubu arasında soyut bir iddiadan öteye gidemeyen bir irtibat kurmayı amaçlamıştır.
 
Ben ve Fenerbahçe yöneticileri ile ilgisi olmamakla beraber iddianamede, diÄŸer ÅŸüpheliler ya da örgüt iddiaları ile ilgili olarak ta kabul edilemeyecek ÅŸekilde hatalı nitelemeler bulunmaktadır. Zira, iddianamenin 16–17. sayfalarında aynen ÅŸu ifadelere yer verilmektedir:
 
"…Olgun Peker’in; kendisine veya örgütüne baÄŸlı birçok spor adamı adına açılmış 26 ayrı futbolcu menajerliÄŸi ÅŸirketi bulunduÄŸu, doÄŸrudan veya dolaylı baÄŸlantılarının olduÄŸu, çeÅŸitli liglerde futbol kulüplerinin olduÄŸu, belirtilen menajerlik ÅŸirketlerine baÄŸlı yüzlerce futbolcunun farklı liglerde oynadıkları, bu futbolculardan birçoÄŸunun örgüt liderleri adına futbol oynadıkları, lig müsabakalarında ÅŸike olaylarını gerçekleÅŸtirdikleri, örgüt liderleri adına suç unsuru iÅŸleri yaparken de kendi aralarında yasa dışı bahis oynadıklarının hem basın yayın hem de çevreden alınan bilgilerden anlaşıldığı, birçok vasat futbolcunun büyük kulüplerde kendilerine baÄŸlı teknik direktör ve menajerler vasıtasıyla kulüp baÅŸkanları kandırılarak veya ortak hareketle fahiÅŸ fiyatlara satıldıkları" istihbaratına ulaşılmıştır.
 
Ä°ddianamede açıkça, Olgun Peker’in örgütüne baÄŸlı yüzlerce futbolcu olduÄŸu belirtilmesine karşın, iddianamenin hiçbir yerinde hiçbir futbolcuya ’örgüte üye olma suçu’, hatta ’örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç iÅŸleme suçu’ dahi itham edilmemiÅŸtir.
 
ÖRGÜT SUÇLAMASI
 
Ä°çinde bulunduÄŸum hiçbir örgüt yoktur. Ä°ddianamede iddia edilen örgütte cebir ÅŸiddetin olmadığı gene iddianamede açıkça söylenerek örgütün var olmadığı bir itiraf ÅŸeklinde belirtilmektedir.
 
Sayın BaÅŸkan, deÄŸerli üyeler,
 
Ä°ddia edilen örgüt aslında FB Kulübünün ta kendisidir. Kaldı ki "Baskı, Cebir, Tehdit" gibi iddia edilen unsurlar da hiçbir eylem tahtında ispatlanamamış, zorlama yorum ve deÄŸerlendirilmelerle suç yaratılmaya kalkışılmıstır. Haksız ve çıkar amacına yönelik ithamlar ise trajikomiktir. En baÅŸta söylediÄŸim gibi FB Spor Klübünün BaÅŸkan ve yöneticilerinin konumlarından dolayı hak ettikleri saygınlık ve ciddiyetle de baÄŸdaÅŸmamaktadır. Bu iddialar yargılamanın özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yapılarak, Bizlerin kamuoyu önünde itibarsızlaÅŸtırılmasını saÄŸlamaktan öte bir amaç taşımamaktadır. "SuçsuzluÄŸuna inananlar için her yer adalet sarayıdır" düÅŸüncesinden hareket eden Bizler için nerede yargılandığımız deÄŸil, nasıl yargılandığımız önemlidir. Bununla birlikte, özel yetkili mahkemede yargılanabilmemiz için yaratılan ve ÅŸanlı Fenerbahçe’mizin adına ve büyüklüÄŸüne hakaret niteliÄŸinde olan örgüt yakıştırmasının bir an önce ele alınmasını talep ediyoruz. Bunun sonucunda haklılığımızın tespit edileceÄŸine inancımız tamdır. Bu konudaki hassasiyetimiz ve kararlılığımız o denli boyutlardadır ki, örgüt suçlamasının kalkması bahasına tutukluluÄŸun devamına yönelik vereceÄŸiniz her türlü kararı peÅŸinen kabul edeceÄŸimi tüm kamuoyu huzurunda beyan ederim.
 
SUÇLAMALARIN YASAL DÜZENLEMELER TAHTINDA DEÄžERLENDÄ°RMESÄ°
 
Ä°lk bakıldığında bu konunun tamamen hukuki bir mesele olduÄŸu ve Benim tarafımdan deÄŸerlendirilmesinin yerinde olmadığı düÅŸünülebilir. Ancak bu soruÅŸturmanın başından beri belirttiÄŸimiz üzere, iÅŸ bu soruÅŸturma konusu kül halinde spor hukukuna ait bir meseledir. Özellikle 6222 sayılı yasa ve deÄŸiÅŸiklikleri tamamen spor prensipleri ve spor hukukuna iliÅŸkindir. Kaldı ki yasanın adı dahi "Sporda Åžiddet ve DüzensizliÄŸin Önlenmesine Dair 6222 sayılı Yasa" ÅŸeklinde düzenlenmiÅŸtir. Bu nedenlerle hayatımı adadığım böyle bir konu hakkında yapacağım deÄŸerlendirmelerin dikkate alınması gerekliliÄŸi tartışmasızdır.
 
Öncelikle açıkça belirtmeliyim ki söz konusu yasa, ya kasıtlı olarak ya da iddiacıların konuya olan yabancılıklarından dolayı tamamen hukuka ve yasa koyucunun amaçladığı hukuki tasniflere aykırı olarak deÄŸerlendirilmekte ve olaya adeta adapte edilmeye çalışılmaktadır. Bu sayede, eylem ve isnat olunan suçlamalar hukuki gerçekliÄŸin dışında nitelik ve nicelik bakımından katlanarak, bu kadar insan suçsuz yere yatmakta ve büyük camialar töhmet altında bırakılmaktadır.
 
Suçun tarafları ve sanık sıfatları açısından 6222 sayılı yasada yapılan ilk deÄŸerlendirme sonucunda dahi, iddianamedeki iddiaların tamamına yakın bir kısmının açıkça hukuka aykırı bir ÅŸekilde isnat olunan suçlar açısından kapsam dışı olması gerektiÄŸi aÅŸikardır. 6222 sayılı yasanın 11/1.maddesi bu suçların yalnızca kimlerin bir arada var olmaları ÅŸartı ile iÅŸlenebileceÄŸini, diÄŸer bir deyiÅŸle kimlerin sanık olabileceÄŸini açıkça belirtmiÅŸtir. 11/2.maddesi ise "KiÅŸiler de" demek sureti ile 3.kiÅŸilerin de ancak ve her halükarda 1.maddedeki kiÅŸilerin varlığı ÅŸartıyla bu esas eylemlere katkı yapmaları suretiyle iÅŸ bu suçu iÅŸleyeceÄŸini hüküm altına almıştır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, kanun koyucunun 11/2.maddesinde yer alan "KiÅŸiler de " ibaresiyle 1.maddede yer alan ve eylemde mutlaka birlikte bulunması zorunlu olan asli maddi failleri sarih bir ÅŸekilde belirlemiÅŸ olduÄŸudur. Özellikle aynı maddenin b fıkrasında sayma yoluyla suçun ağırlaÅŸtırıcı halini kimlerin iÅŸleyebileceÄŸi hususu da dikkate alınırsa, 11/1.maddede yer alabilmesi murat edilen kiÅŸilerin kimler olduÄŸu daha da net anlaşılacaktır. Buna göre yasa uyarınca "Bu suç her halükarda müsabakanın sonucunu bir menfaat karşılığında deÄŸiÅŸtirebilecek konumda olan ve kiÅŸilerin ikisinin mutlak varlığı halinde husule gelebilecektir. Bu kiÅŸiler bu eylemi iki taraflı bir anlaÅŸma tahtında yapabilecekler ve sonuç sahaya yansımasa dahi anlaÅŸmanın yapılması suçun oluÅŸması için yeterli sayılacaktır." Yukarıda belirttiÄŸimiz madde açıklamaları tahtında suçta mutlaka bulunması gereken kiÅŸiler Kulüp baÅŸkan ve yöneticileri, teknik direktörleri ve oyuncularıdır. Demek ki suç, bu belirtilen tarafların varlığı ve anlaÅŸma ya da anlaÅŸma  giriÅŸimi halinde iÅŸlenebilecektir. 2.maddede belirtilen kiÅŸiler de ancak ve her koÅŸulda bu kiÅŸilere katkıda bulunarak bu suçu iÅŸleyebilirler. Yasanın açıkça öngördüÄŸü husus sadece 1.maddede yer alan kiÅŸilerin varlığı ÅŸartının kati olduÄŸudur. Kısacası 1.maddede yer alan kiÅŸilerden bir tarafların her iki tarafının olmaması; ya da sadece bir tarafının 2.maddede yer alan kiÅŸilerle görüÅŸme ya da anlaÅŸma yapmasının yeterli olmadığıdır. Oysa iddianameye konu atılı suçların bu madde tahtında yapılan incelemesinde, 2.maddede yer alan kiÅŸilerin kendi aralarında ya da 1.maddede yer alan ikili zorunluluÄŸa haiz taraflardan yalnızca birinin 2.madde ile b bendinde yer alan kiÅŸilerle yaptığı telefon görüÅŸmelerine dayanılarak suç isnadında bulunulduÄŸu açıkça görülecektir.
 
Dolayısıyla unsurları açısından yasanın aradığı koÅŸulları taşımayan onca eylem suça konu yapılarak düzenlenen iddianame açıkça hukuka aykırıdır. Kaldı ki; dosyadaki iddianın tarafı olarak sunulan Kulüp baÅŸkanı yöneticisi, teknik direktörü ve futbolcuların isim ve sayıları ile bu kiÅŸilere yapılan suç isnatlarında iddia olunan anlaÅŸmanın karşı taraflarının da kimler olduÄŸu açıkça bellidir. Bu yasal düzenleme çerçevesinde yasal unsurları açısından yargılama konusu yapılabilecek suç dahi bulunmazken onlarca maçın karşımıza suç olarak sunulması bir hukuk ayıbıdır.
 
14.04.2011’den önceki eylemler ve 158.md. tahtında ileri sürülen iddialar:
 
Ä°ddianamede hakkımızda yer alan diÄŸer iddialar ise, 6222 sayılı yasanın yürürlüÄŸe girmesinden önce husule geldiÄŸi öne sürülen ÅŸike ve teÅŸvik eylemlerinin "Nitelikli Dolandırıcılık" olarak deÄŸerlendirilmesine iliÅŸkindir.
 
Sayın BaÅŸkan, bu da yine spor hukukuna göre çözümlenmesi ve yorumlanması gereken çok teknik bir konudur. Öncelikle unutulmaması gereken 14.04.2011 tarihinden önce "Åžike ve TeÅŸvik" eylemlerinin cezalandırılmasına yönelik Ceza kanun ve uygulamalarımızda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu Benim ÅŸahsi görüÅŸüm ve düÅŸüncem deÄŸildir. 6222 Sayılı Yasanın Resmi Gerekçesidir. Bu konu avukatlarım tarafından ayrıntılı olarak dile getirilecektir. Ancak Benim Sayın Heyetınizle tartışmak istediÄŸim husus, bu uygulamanın Spor Hukukundan kaynaklanan gerekçeleridir.
 
Zira Dolandırıcılık suçunun TCK’nun 158.maddesinde yer alan unsurları Åžike ve TeÅŸvik suçunun unsurları ile mukayese dahi edilemeyecek derecede farklılıklar göstermektedir. Her ÅŸeyden önce TCK’nda suçun unsurları olarak aranan "Hile ve desise" unsuru 6222 sayılı yasada karsımıza "AnlaÅŸma ya da AnlaÅŸma GiriÅŸimi" olarak ortaya çıkmaktadır. Kısacası Spor Hukuku düzenlemeleri eylemin oluÅŸabilmesi için açıkça "Ä°RADE" aramaktayken, Ceza Hukuku "Bu iradenin hile ve desiselerle sakatlanmış bir irade" olmasını ÅŸart koÅŸmuÅŸtur. Peki Ä°ddia Makamı dolandırıcılık suçlamasını hangi spor hukuku argümanlarına dayanarak yapabilmiÅŸtir?
 
Bu husus Ä°ddia Makamının bir diÄŸer önemli yanılgısıdır. Åžike ve TeÅŸvik eylemlerinin Dolandırıcılık kapsamında kalması düÅŸüncesi Avrupa Spor Hukuku uygulamaları örnek alınarak ulaşılmış bir sonuçtur. Ancak eksik ve yanlış bilgiden kaynaklanmaktadır. Keza Avrupa Spor Hukuku uygulamalarında Åžike ve TeÅŸvik adı altında iki ülke dışında bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle bu ülkelerde ÅŸike ve teÅŸvik eylemleri Dolandırıcılık suçu kapsamında ele alınmakta ve cezalandırılmaktadır. Bu doÄŸrudur. Yanlış olan bu ülkelerde Dolandırıcılık kapsamında kalan ÅŸike "Bahis Åžikesi"dir ve yine bu ülke hukuklarındaki Dolandırıcılık düzenlemelerinde de aynı 6222 sayılı yasada aranan "Ä°rade açıklaması" nın esas olduÄŸunun göz ardı edildiÄŸidir.
 
Bu nedenlerle 14.04.2011 tarihinden önceki "Åžike Ve TeÅŸvik eylemlerine kıyasen" TCK 158.madde uyarınca Dolandırıcılık hükümlerinin uygulanması açıkça hukuka aykırıdır.
 
TUTUKLAMA KARARLARININ DEÄžERLENDÄ°RÄ°LMESÄ°
 
Gerek yargılamanın ilk sorgu aÅŸaması ve gerekse müteakip her aÅŸamasında tutuklu yargılanmamıza dair yaptığımız tüm itirazlar aynı gerekçelerle reddedilmiÅŸtir. Fenerbahçe BaÅŸkan ve yöneticilerinin tutuklu yargılanmaları için sıralanan bu gerekçeleri özellikle kamuoyunun bilgi ve deÄŸerlendirmelerine sunmak istiyorum.
 
1-Suçun vasıf ve mahiyeti ile ceza miktarları:
 
Muhterem Mahkemelerin özgür kalmamamızın gerekçelerinden biri olarak ileri sürdüÄŸü ilk gerekçe budur. Åžimdi soruyorum? Neredeyse trafik suçlarına, basit yaralama eylemlerine ya da erteleme sınırlarında olan tüm suçlarla aynı miktarlarda öngörülen ceza sınırları ile yargılanmaktayken, neden ve niçin FB BaÅŸkan ve Yöneticilerine tutuksuz yargılanma hakkı ısrarla tanınmak istenmemektedir? Gerek usul ve gerekse esas açısından atılı suçlardan beraat etme keyfiyetimiz bu denli yüksekken iddialar hakkında bu denli kuvvetli ÅŸüpheler mevcut iken bu ÅŸüpheden Bizlerin yararlandırılmamasının gerekçesi nedir?
 
2-Delillerin karartılması ve kaçma ÅŸüphesi:
 
KonuÅŸma tapelerinden baÅŸka dosyada herhangi bir delil bulunmazken, üstelik bu deliller elde ediliÅŸleri itibarı ile açıkça hukuka aykırı iken, nasıl olur da bu delillerin tutuklanmamıza gerekçe yapılabildiÄŸi tarafımdan anlaşılamamaktadır. Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanını kaçma ÅŸüphesinin varlığı nedeniyle tutuklu kılmaya kalkmak nasıl bir akıl tutulmasıdır ve neye hizmet etmektedir? Üstelik dosyada mevcut bir baÅŸka iddiaya göre hakkımızda yapılan operasyonun tarafımızdan önceden öÄŸrenildiÄŸi ve buna raÄŸmen delilleri karartma ve kaçma konusundaki tavrımız bu kadar açıkça ortada iken, bu gerekçelerle özgürlüÄŸümüze kast edilmesi hukuka ve akla ne kadar uygundur.?
 
3-Tutuklama dışındaki Adli Kontrol tedbirlerinin yetersiz kalması:
 
Dosyada diÄŸer adli kontrol tedbirleri Bizlerden baÅŸka herkese tanınmışken ve tüm tutukluların Fenerbahçeli oldukları düÅŸünülürse, artık tutuklamanın ön koÅŸulunun Fenerbahçeli olmaktan geçtiÄŸini söylemek ve bu operasyonun Fenerbahçeye karşı yürütülen bir operasyon olduÄŸunu düÅŸünmek Sizce hakkımız ve haklılığımız deÄŸil midir?
 
Sayın BaÅŸkan ve deÄŸerli üyeler bu anlattıklarım talebe matuf deÄŸildir. Aksine yargılamanın bu aÅŸamasına kadar karşılaÅŸtığımız adil olmayan uygulamalar hakkındaki endiÅŸe ve eleÅŸtirilerimizdir. Her beyan ve açıklamamda ısrarla belirttiÄŸim üzere yegâne talebimiz Büyük Fenerbahçe’nin BaÅŸkan ve Yöneticilerinin hak ettiÄŸi ÅŸekilde ve hak ettiÄŸi gerekçelerle yargılanması ve hatta cezalandırılmasıdır.
 
Bu genel açıklamalarımız dışında savunmamızın bu bölümünde iddianamede yer alan her suçlamayı tek tek cevaplandıracağız.
 
21.02.2011 GÜNÜ MANÄ°SA’DA OYNANAN MANÄ°SASPOR – TRABZONSPOR MÜSABAKASINDA TEÅžVÄ°K PRÄ°MÄ° VERÄ°LMESÄ° Ä°DDÄ°ASINA KARÅžI SAVUNMAMIZ
 
GENEL OLARAK
Süper Lig 2010-2011 sezonunun 22.haftasındaki Manisaspor-Trabzonspor maçında teÅŸvik primi verdiÄŸimiz iddia edilmektedir.
 
 Ligin 2 nci devresi baÅŸladığında Trabzonspor 17 maçta 42 puanla lig lideridir. Bursaspor 37 puanla lig 2ncisi, Fenerbahçe de 33 puanla lig 3.südür.
 
Trabzonspor, Manisaspor maçına kadar sahasında Ankaragücü ile berabere kaldı. 19.haftada Fenerbahçe Åžükrü SaraçoÄŸlu stadında Fenerbahçe Trabzonspor’u net skorla 2-0 yendi.
 
Trabzonspor 3 üncü haftada Antalya M.Parkla  Trabzon’da 0-0 berabere kaldı. Fenerbahçe deplasmanda Manisaspor’u 3-1 yenerek puan farkını 2 ye indirdi. 4.hafta da Trabzonspor, Sivas’ta çok kötü oynamasına raÄŸmen Sivasspor’u 3-2 yendi. Fenerbahçe de sahasında Kayserispor’u 2-0 net skorla yendi.
 
Bunları neden hatırlatma ihtiyacı duydum? Ä°zah edeyim: 1. devreyi 42 puanla bitiren Trabzonspor çok maçında hakem hatalarıyla (bilerek veya bilmeyerek) maç kazandı. Bu hiçbir ÅŸekilde irdelenmedi.
 
2. devrenin baÅŸlamasıyla Trabzonspor kendi sahasında maçlar kaybetti. Biz de kazanınca ÅŸampiyonluk mücadelesi çetin geçmeye baÅŸladı.
 
Bizler hiçbir ÅŸekilde Manisaspor – Trabzonspor maçının sonucunu etkilemeye yönelik giriÅŸimde bulunmadık. Tam tersi maçın sonucunu etkilemeye yönelik yapılan çalışmaları önlemeye çalıştık. Fakat anladığımız kadarıyla engelleyemedik.
 
Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu ile 21.02.2011 saat 21.54’de (maç sonrası) yaptığımız görüÅŸmede (Tape 1444) açıkça bu konuyu dile getiriyoruz. Çünkü Serkan Acar’la Cemil Turhan, Manisaspor teknik sorumlusu Hikmet Karaman’a duyumlarımızı aktarmışlardı. Hiçbir ÅŸekilde parasal vaadimizi gösteren bir bilgi veya belge yoktur; olamaz da.
 
Aziz Yıldırım’ın, yani ÅŸahsımın, Kenan Yaralı’yla teÅŸvik primi amaçlı irtibat kurduÄŸum söylenmektedir. Ben ilerideki tape kayıtların dair beyanlarımda da açıkladığım üzere 10.02.2011 tarihinde Kenan Yaralı’ya gönderdiÄŸim 500.000$ nakit parayı, ÅŸirketinin hesabına geçtim. Maç ise 22.02.2011 tarihinde oynanmıştır. Siz daha oynanmayan bir maç varken; diÄŸer bir maç için hem de resmi kanaldan para gönderir misiniz? Diyelim ki Manisaspor o gün galip gelseydi Kenan Yaralı kendi ÅŸirketindeki bu parayı nasıl Manisaspor Kulübüne verecekti?
 
TeÅŸvik primi söz konusu olsa, maç gününün ertesi günlerinde ödenmez mi? Siz sözde böyle bir parayı 4 adet çekle Mayıs – Haziran – Temmuz ayları tarihli olarak mı geri alırsınız? Yoksa hemen ödenmesini mi istersiniz?
 
Ä°ddianamede olmayan bir hususu, Kenan Yaralı ile dostluÄŸumuzu göstermek babında izah etmek isterim. Kenan Yaralı’ya bunun haricinde, 15 Mart 2011 tarihinde 2.000.000 YTL lik kredimi de kullandırdım. Bunu hangi maç için acaba kullandırdım? Tam bir saçmalık. Kenan Yaralı ile aramızda mevcut dostluk iliÅŸkisi kapsamındaki maddi iliÅŸkilerimiz, somut delillere dayandırılmadan, suç olarak nitelendirilmiÅŸtir.   10.02.2011 tarihinde yani Kenan Yaralı’ya parayı gönderdiÄŸimiz tarihte Mahmut Özgener ile yaptığımız telefon görüÅŸmesine ait tapeyi (EK-10: 2161 No.lı Tape Kaydı) okursak her ÅŸeyi daha iyi anlarız.
 
Bu konudaki ÅŸahidim de eski T.F.F. BaÅŸkanı Mahmut Özgener’dir. Ä°ddianamede, eylemin deÄŸerlendirilmesi kısmında Kenan Yaralı’ya verdiÄŸim paranın 1 ay sonra ödendiÄŸi söylenmektedir. Hâlbuki 1 ay sonra, 4 ay sonraya kadar çek alınıyor. Ödemeler bu vadelerde yapılıyor. Ancak Savcılık bu tapeyi belli ki iÅŸine gelmediÄŸi için iddianameye koymuyor.
 
Hiçbir ÅŸekilde teÅŸvikle ilgili giriÅŸim yapılmamıştır. Tapelerde bu açıkça görülmektedir. Ancak dostlar için yapmış olduÄŸumuz maddi destek karşımıza teÅŸvik parası olarak çıkartılıyor. Onlara ’vicdanlı olun’ dan baÅŸka bir söz söylemek gerekmiyor.
 
21.02.2011 GÜNÜ MANÄ°SA’DA OYNANAN MANÄ°SASPOR – TRABZONSPOR MAÇINDAKÄ° TEÅžVÄ°K Ä°DDÄ°ASINA KARÅžI AYRINTILI SAVUNMAMIZ
 
Serkan Acar ve Cemil Turhan’ın Manisaspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman’la görüÅŸtüÄŸü ve bu ÅŸekilde Manisaspor’a teÅŸvik primi verdiÄŸimiz söylenmektedir. Halbuki Serkan Acar ve Cemil Turhan’ın, Hikmet Karaman’la görüÅŸmelerinin sebebi aldığımız ÅŸike duyumlarıdır. Bu duyum, Manisaspor’da oynayan Trabzon doÄŸumlu oyuncular ile Trabzonspor’da oynamış oyuncuların maçta iyi oynamayacağına dair olup, bu konular Hikmet Karaman’a söylemek için kendisiyle görüÅŸülmüÅŸtür.
 
500.000$ vermiÅŸ olduÄŸum para ilk bölümde izah ettiÄŸim üzere özel iÅŸimizden dolayıdır. Ä°ddianameye göre TeÅŸvik primi resmi kanaldan verilmiÅŸ! Bu para Kenan Yaralı’nın ÅŸirketine banka kanalıyla gönderilmiÅŸtir. Daha önce de söylediÄŸim gibi eÄŸer Manisaspor galip gelseydi resmi kanaldan gelen bu parayı Kenan Yaralı nasıl Manisaspor’a verecekti? Ben; Aziz Yıldırım olarak bu parayı nasıl kapatacaktım?
 
Kenan Yaralı bu hesabı nasıl kapatacaktı? İmkan var mı?
Bunlar mali yönden yapılamayacağı için teÅŸvik parası deÄŸildi. Savunmamın başında kısaca arz ettiÄŸim gibi, ileride de ne olduÄŸunu belgelerle açıklayacağım.Ä°ddianamede Manisaspor’un Trabzonspor’u yenmesi yönünde teÅŸvik primi verdiÄŸimiz iddia edilmektedir. 2375 nolu tapeyi okuduÄŸumuzda bunun böyle olmadığını görürüz. (EK:1 2375 no.lu Tape)
2375 no’lu  Ä°letiÅŸim Tutanağı :
 
Serkan Acar ve Cemil Turan, fısıltı gazetesinin yorumları, derneklerimizden (Manisa–Ä°zmir) gelen ve Trabzonspor’un bu maçla ilgili sporcular bazında Manisaspor futbolcuları üzerinde etkili olacağı duyumları üzerine Manisa’ya gittiler ve endiÅŸe duyduÄŸumuz bu konuyu Hikmet Karaman’a anlattılar. Hikmet Karaman da Serkan Acar’ın Bana söylediÄŸine göre böyle bir olayın olamayacağını sitem ederek söylemiÅŸ, kendisinin ve BaÅŸkan Kenan Yaralı’nın olduÄŸu yerde böyle bir ÅŸeyin olamayacağını, bu konuda endiÅŸe duymamamızı dile getirmiÅŸtir.
 
DiÄŸer konumuz ise; sol tarafta oynayan Simpson ve YiÄŸit isimli oyuncuların Kulübümüze transferleriyle ilgili görüÅŸme konusudur. Bu sporcuların yıl sonunda transferlerinin olabileceÄŸini, ancak kulübün bir bedel belirlediÄŸini, bu bedel karşılığında transferlerin gerçekleÅŸebileceÄŸini belirtmiÅŸtir. Oyuncuların bedelinin ise ÅŸu anda takımda aldıkları ücretten daha fazla olması durumunda onların transferi için yardımcı olabileceÄŸini belirtmiÅŸtir.
 
Sohbet sırasında önümüzdeki hafta oynayacağımız BeÅŸiktaÅŸ maçıyla ilgili de konuÅŸmalar yapılmış, Hikmet Karaman bu maçta nasıl oynamamız gerektiÄŸi yönünde Aykut Kocaman’ın BeÅŸiktaÅŸ – Manisaspor karşılaÅŸmasını seyretmesini tavsiye etmiÅŸtir. Çünkü Manisaspor BeÅŸiktaÅŸ’ı deplasmanda yenmiÅŸti. Fenerbahçe de BeÅŸiktaÅŸ deplasmanına gitmekteydi. Bu tavsiyeyi Serkan Acar bana telefonda etmektedir. Bu transfer çalışmaları için de Kenan Yaralı Bey ile görüÅŸme yapmamı söylemektedir. Müteakiben Serkan Acar ve Cemil Turan Trabzonspor’u yenmesi dileklerini Hikmet Karaman’a iletip oradan ayrılıyorlar.
1370 no’lu tape :
 
Hikmet Karaman, Serkan Acar ve Cemil Turan’ın ziyareti sonrasında duyduÄŸu rahatsızlıktan dolayı "Bana abiler geldi ve görüÅŸtüm…" diyerek konu üzerindeki hassasiyetini belirtmektedir.
 
Fenerbahçe futbol takımı Manisaspor’la bu tarihlerden önce maç yapmıştı. Fenerbahçe yöneticileri olarak da BaÅŸkan Kenan Yaralı’nın daveti üzerine Manisaspor tesislerini gezmiÅŸtik. Hikmet Karaman’ı da tesisleri ziyaret sırasında gördüm. Kanserli bir çocuÄŸun olduÄŸunu, bu çocuÄŸa yardım edersem sevineceÄŸini söylemiÅŸti. Bu hastayı Manisa ve Ä°stanbul’daki Acıbadem Hastanelerinden birine yatırtabileceÄŸimi, bu konuyla ilgili Sn. M.Ali Aydınlar ile konuÅŸacağımı belirttim. Ancak konuyu unuttuÄŸum için ilgilenememiÅŸtim. Hikmet Karaman bu telefon görüÅŸmemizde "o hastaneden bir ÅŸey arkadaşımıza olursa bir yardımcı olursanız sevinirim BaÅŸkanım" demektedir. Ben de "konuÅŸacağım ben yarın gereken neyse, tamam ben hallederim" diyerek olumlu cevap vermekteyim. AraÅŸtırma yaparken hastanın vefat ettiÄŸini duydum ve bir iÅŸlem yapamadım. (EK-2: 1370 no.lu Tape)
 
21.02.2011 günü, saat :21:54;  1444 no’lu tape :
Serkan Acar’ın Trabzonspor’un oyuncuları bazında çalışma yapacağı duyumlarını almamız üzerine Hikmet Karaman ile görüÅŸmüÅŸtü. Bu tape de endiÅŸelerimizin ne kadar haklı olduÄŸunu bize göstermektedir. Sayın Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesidir. DiÄŸer yönetim kurulu üyelerimiz gibi Fenerbahçe’mizin tüm branÅŸlarındaki maçlarını ve rakip takımları takip eder. Burada da Sayın Hikmet Karaman’a anlattığımız duyumları oyuncularına aksettirmediÄŸini öÄŸrenmiÅŸ ve bunu bizlere anlatmıştır. (EK-3: 1444 no.lu Tape) Burada açıkça ifadelerde görüldüÄŸü gibi teÅŸvik primi vermedik. Tapedeki ÅŸu satırları alt alta yazalım:
 
Bu konuÅŸmayı iyice okursak Bizim teÅŸvik primi vermediÄŸimizi kolayca anlarız. TeÅŸvik primi verilse idi oyuncuların muhakkak haberleri olurdu. Demek ki Bizim dışımızda da teÅŸvik priminin verilmediÄŸini üçüncü kiÅŸilerin konuÅŸmasıyla anlıyoruz. 
Manisaspor – Trabzonspor maçını Bizler de televizyondan seyrettik. Maç sırasında oyuncuların son bölümde kötü oynadığını görmekteyiz. Durum berabereyken Hikmet Karaman forvete oyuncu alarak yenmek için oynadı. Halbuki Bize yani Fenerbahçe’ye, maçın berabere bitmesi de yararlıydı. EÄŸer bir teÅŸvik primi verilse idi, Hikmet Karaman’ın oyun planı böyle olmaz idi. Futbolu iyi bilenlerin yorumu da bu yöndedir. Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’nun "ne zaman dikim yapsak olmuyor" ifadesi de yaptığımız uyarıların hiçbir zaman istediÄŸimiz ÅŸekilde etkili olmadığına dairdir. Kısaca Manisaspor’lu futbolcular kötü oynamışlardır. Bu tapedeki konuÅŸmalar da açıkça bunu ortaya koymaktadır. Zaten bu maç ilk suçlandığımız maçtır, öncesinde Fenerbahçe’ye bir suçlama yoktur; "ne zaman dikim yapsak" ilk yarıda örneklerini sıkça gördüÄŸümüz Trabzonspor’un faaliyetini engellemekten baÅŸka bir ÅŸeyi ifade etmemektedir. 
Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’nun "Ben de anlamadım bir ÅŸey var BaÅŸkanım bunda normal deÄŸil" "Hepsi hepsi sanki atılmak için oynadılar birde" konuÅŸmaları var. Yani konuÅŸmayı iyi incelemek lazım. TeÅŸvik mi var? Åžike mi var? Bugüne kadar konuÅŸamadığımız için soramıyorduk. Åžimdi soruyorum, Sizin mantığınızla hangisi var?
 
Bu maç ve genel anlamda Ä°lhan Bey ile "15-20 dakika konuÅŸalım"dan baÅŸka manalar çıkartılmaya çalışılmaktadır. Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim kurulundaki bir üye ile BaÅŸkan görüÅŸemez mi? Bunu sormak istiyorum. Siz Sayın BaÅŸkan ve üyeler böyle bir telefon görüÅŸmesi aranızda yapmaz mısınız? Bu suç mu?
 
04.03.2011 Aziz Yıldırım – Tamer Yelkovan görüÅŸmesi; Tape 1467
Muhasebe Müdürümüz Tamer Yelkovan ile yapmış olduÄŸumuz saat 9:57 deki görüÅŸmede (EK-4 1467 no.lu Tape) "her ÅŸeyin vatan için sonra ise Fenerbahçe için, sonra yine Fenerbahçe için, sonra yine Fenerbahçe için olduÄŸunu" söyleyerek Fenerbahçe Spor Kulübünün Bizim için ne mana ifade ettiÄŸini açıkça belirtiyorum. Yani Fenerbahçe, Bizim için her ÅŸeydir. Ona hiçbir zarar gelmesini istemeyiz. 
Åžimdi ÅŸu meÅŸhur 500.000 $ hikayesini, detayıyla izah etmek isterim. Sayın Kenan Yaralı, plastik iÅŸleri yapan fabrika sahibi bir iÅŸ adamıdır ve dostluÄŸumuz bulunmaktadır. Fabrikalarının ayakta durması için nakit krediye ihtiyacı vardı. Almış olduÄŸu kredilerle ilgili 2010 yılının Eylül – Aralık ayları arasında Akbank, Garanti Bankası Genel Müdürlükleriyle beraber çalışmalar yaptık ve kredilerin uzatılması görüÅŸmeleri yaptık. Bu konuda baÅŸarılı olamadık. Bunun üzerine plastik hammaddesini gümrükten çekebilmek için 500.000$ ihtiyacı olduÄŸunu ve bunu bulmamız gerektiÄŸini Bana iletti. Ben de kendisine yardımcı olacağımı söyledim. Bu konuyu T.F.F. BaÅŸkanı Mahmut Özgener de bilmekteydi. 10.02.2011 tarihinde kulübe geçici verdiÄŸim paradan 500.000$ aldım ve kulüp personeli Kenan Åžehirli vasıtasıyla Teknik Plast Tek Kalıp
Firmasına gönderdim. (EK-5 )
 
Yukarıda bahsedilen tapeler ise 18.02.2011 den sonradır. Yani bu para teÅŸvik parası olarak verilmiÅŸ olsa idi, sonradan gidip maçtan önce uyarılar yapılmazdı. Çünkü uyarılar para ödendiÄŸinde zaten yapılmış olurdu.
 
Dikkat edilirse, verilen 500.000$ banka yoluyla Teknika Plast Tek Kalıp Åžirketine gönderilmiÅŸtir. TeÅŸvik amaçlı gönderilseydi, herhalde resmi kanallardan gönderilmezdi. Ayrıca 1382 nolu tapede geçen (EK-6) Semih Özsoy’un istediÄŸi 35.000 TL basketbol ÅŸubesi içindir. Basketbol Åžubesi sorumlumuz 35.000 TL’yi basketbol ÅŸubesi için harcamıştır. Harcama listesi de Ekte (EK-7) sunulmuÅŸtur. Bu tapede, Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’nun yapmış olduÄŸu harcamaları nerelere yaptığını ve hesabı kapatmasını söylüyorum. Bu da gayet doÄŸaldır. Nitekim Ek-7’de Basketbol Åžubemiz tarafından yapılmış tüm harcamaları detaylı ÅŸekilde görebilirsiniz.
 
Tamer Bey’e Kenan Yaralı’yı aramasını ve ödediÄŸimiz 500.000$’ı geri ödemesi ile ilgili görüÅŸme yapmasını istiyorum. Bu çekleri aldığımızda Topuk Yaylasındaki taÅŸeron KARGÄ°R Ä°nÅŸaata ödememizi istiyorum. Tolgahan da Kargir Ä°nÅŸaatın ortaklarından biri ve aynı zamanda ÅŸantiye sorumlusudur. Aynı zamanda Tamer Bey futbolcuların aylık ödemeleri ile basketbolculara ödeme yaptığımızı söylemektedir.
 
Düzce sınırları içinde 90 yataklı Fenerbahçe Spor Kulübü Tesisleri yapılmıştır. Burası profesyonel takımlarla beraber amatör sporcuların kullanacağı tesisler olarak yapılmıştır. Buranın yapımı için Gençlik ve Spor MüdürlüÄŸü’ne baÄŸlı Spor Toto’dan 7.000.000.-TL inÅŸaatların yapımı için mali kaynak alınmıştır (EK-8). Bunun ödenmesi yönünde problem bulunmaktaydı. Bunun çözümlerinden biri olan; sözkonusu meblağın T.F.F. ’na aktarılması ve oradan da Fenerbahçe Spor Kulübüne aktarılmasının uygun olup olmayacağı yönünde görüÅŸmeler yapmak için T.F.F.’na gittim. Burada hukukçular ile yapılan görüÅŸmeler sonunda onay verdiler. Bizler de aktarmayı saÄŸladık ve bu parayı da Topuk Yaylasının yapımına kullandık.
 
"Ä°lhan Bey’in iÅŸlerini hallediyoruz’ sözüyle amatör ÅŸubelerle ilgili Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’nun istediÄŸi ödemeleri yapacağını Tamer kastetmiÅŸ; Ben de bunların yapılması için onay vermiÅŸimdir. Bu ödemeler tüm sezon boyu yapılmaktadır. Bu ödemeler inÅŸaat, sporcu ödemeleri, sporcu seyahatleri, futbolcu primleri olarak gerçekleÅŸmektedir.
04.03.2011 Günkü 1467 no’lu tapede; Tamer Yelkovan alım – satım müdürümüz Özcan Özsu’nun Fenerbahçe’nin tüm tesislerindeki ödeme listelerini ödenmek üzere muhasebeye getirdiÄŸini söylemektedir. Ben de TEKNÄ°KA PLAST Tek Kalıp Firmasına  vermiÅŸ olduÄŸumuz 500.000$ alınması için Sayın Kenan Yaralı’yla görüÅŸmesini istiyorum ve kendisinden aldığı tarihten itibaren 3 ay içinde ÅŸahsıma ödeme yapmasını istemesini söylüyorum. Kenan Yaralı ile ödeme konusunu böyle konuÅŸmuÅŸtuk. Pazartesi günü Topuk Yaylasıyla ilgili görüÅŸmeler yapmak için Ankara’ya gidecektim. Onun için Tamer Yelkovan’ın görüÅŸme yapmasını istiyorum. Tamer Yelkovan Teknika Plast Tek Kalıp’tan aldığı 4 adet çeki Benim adıma alıp kulüp hesaplarında Bana alacak yazmıştır. (EK-9)
 
Bu çeklerin tarihleri ve ödendikleri yerler : 
• 29.04.2011 Denizbank – Manisa  125.000$ (197.375,00TL) Kargir Ä°nÅŸaat’a (Topuk Yaylası ) ödenmiÅŸtir. 
• 27.05.2011 Denizbank  - Manisa 125.000$ (193.750,00TL) Kargir AhÅŸap (Topuk Yaylası) ödenmiÅŸtir. 
• 14.06.2011 Denizbank – Manisa 125.000$ (197.375,00TL) Kargir Ä°nÅŸaat’a (Topuk Yaylası ) ödenmiÅŸtir. 
• 29.07.2011 Denizbank  - Manisa 125.000$ (197.375,00TL) Denizbank Manisa Ä°nta Yapıya ödenmiÅŸtir. (Topuk Yaylası)
 
Ä°ddianamede ileri sürüldüÄŸü gibi para 1 ay sonra iade edilmemektedir. Tam tersi ortalama 4 ay sonra ödenmesi için çekler verilmiÅŸtir. Çekler, Kenan Yaralı tarafından sorgulamada Emniyete sunulmuÅŸtur. Ä°ddianamede ödeme tarihlerine göre yorum yapılmamakta ve ödeme planı kasten saptırılmaktadır.
 
EYLEME Ä°LÄ°ÅžKÄ°N TELEFON Ä°NCELEME VE ANALÄ°Z TUTANAÄžI
 
• Hikmet Karaman’ın kullandığı telefonla Aziz Yıldırım’ın kullandığı telefon arasında 8.02.2011 günü, saat 22.02 de konuÅŸulmuÅŸtur. Bu da 1370 no.lu tapedir. 
• Serkan Acar ile hergün en az 3-4 sefer telefon görüÅŸmesi yaparım. Çünkü Serkan Acar, Kulüp Müdürüdür. Ben de Fenerbahçe Kulüp BaÅŸkanı olduÄŸuma göre telefon görüÅŸmelerimiz gayet doÄŸaldır. 
• Hikmet Karaman’ında Kulüp BaÅŸkanı Sayın Kenan Yaralıyla konuÅŸması da gayet doÄŸaldır.
 
Savcılık ifadesinde ben yukarıda anlattıklarımın aynısını anlattım. Yalnızca verdiÄŸim parayı 400.000$ olarak hatırladığım için soruÅŸturmada 400.000$ olarak ifade ettim. Ancak resmi kayıtlarda bunun 500.000$ olduÄŸu açıkça görülmektedir. Serkan Acar, Hikmet Karaman ve Kenan Yaralı, Emniyet ve Savcılıkta verdiÄŸim bu açıklamalara paralel ifadeler vererek bu söylediklerimi teyit etmiÅŸlerdir.
 
EYLEMÄ°N DEÄžERLENDÄ°RÄ°LMESÄ°
 
• TeÅŸvik olarak verildiÄŸi söylenen 500.000$ bankadan resmi olarak gönderilmiÅŸtir. 
• TeÅŸvik olarak verildiÄŸi söylenen 500.000$, 4 banka çeki karşılığı resmi olarak alınmıştır. 
• TeÅŸvik olarak verildiÄŸi söylenen 500.000$ ortalama olarak hesaplandığında 4 ay sonra Kenan Yaralı tarafından geri ödenmiÅŸtir. 
• En önemli olan konuda teÅŸvik parası olarak böyle bir eylem yapmış olsaydım bu konuyu T.F.F. BaÅŸkanı Mahmut Özgener’e 10.02.2011 günü 14.34 deki konuÅŸmada (EK-10) söyler miydim? Ä°laveten ileride de anlatacağım gibi; maçtan yaklaşık 1 ay sonra (15.03.2011) tekrar Sayın Kenan Yaralı’nın 2.000.000 TL kredi kullanımını saÄŸlarmıydım?
 Sayın Kenan Yaralı’ya Albaraka’daki kredilerimden 2.000.000TL kullandırdım. Bu paranın alış tarihi ve ödeme planı ekte sunulmuÅŸtur. (EK-11)
Kredi kullanış tarihi : 15 Mart 2011
Bankanın Ödeme planı :
10.06.2011 495.500TL
08.09.2011 495.500TL
07.12.2011 495.500TL
06.03.2012 495.505,79TL
 
SONUÇ
 
Bir dosta yapmış olduÄŸum maddi destek için yanlış anlam çıkartılarak teÅŸvik  verildiÄŸi söylenmektedir. Bu tamamen yalan, yanlış ve iftiradır. (EK-12: KöÅŸe Yazarlarının Maça Ä°liÅŸkin Yorumları)
 
Bu maçta hiçbir ÅŸekilde teÅŸvik verilmemiÅŸtir. Ancak T.F.F. bu maçı kasetten tekrar tekrar izlemelidir. (EK-13: Müsabakaya Ä°liÅŸkin Maç Kadroları)
 
EKLER
1. 2375 No.lu Tape.
2. 1370 No.lu Tape.
3. 1444 No.lu Tape.
4. 1467 No.lu Tape.
5. 500.000$ gönderilmesine iliÅŸkin belge.
6. 1382 No.lu Tape.
7. Basketbol Åžubesi Ä°çin Yapılan Harcama Listesi.
8. Spor Toto’dan Alınan Mali KaynaÄŸa Ä°liÅŸkin Belgeler.
9. 500.000$ iadesi için verilen çekler.
10. 2161 No.lu Tape.
11. 2.000.000YTL geri ödeme planı.
12. Maçla ilgili basında çıkan haberler.
13. Müsabakaya Ä°liÅŸkin Maç Kadroları.
14. Oyuncu puan listeleri.
 
TRABZONSPOR –BURSASPOR MAÇINDA TEÅžVÄ°K PRÄ°MÄ° VERÄ°LDİĞİ Ä°DDÄ°ALARINA KARÅžI SAVUNMALARIMIZ
 
GENEL SUNUM:
 
Ä°ddianamenin 232. sayfasında 17.04.2011 günü Trabzon da oynanan Trabzonspor-Bursa Spor müsabakasında Åžike eylemleri içinde olduÄŸumuz iddia edilmiÅŸtir. Ä°ddianameyi tanzim edenler bu iddialarını; Aziz YILDIRIM talimatıyla,
- Alaeddin YILDIRIM  ve Ä°lhan EKŞİOÄžLU’nun giriÅŸimleriyle bazı Bursasporlu 
oyuncular üzerinden,
- Ä°lhan EKŞİOÄžLU’ nun, menajer Metin KORKMAZ aracılığı ile oyuncu Sercan 
YILDIRIM üzerinden,
- Alaaddin YILDIRIM’ın da Gökçek VEDERSON  ve Sercan YILDIRIM
 üzerinden gerçekleÅŸtirdikleri iddia olunmuÅŸtur.
Bu iddialar kabul edilebilir nitelikte deÄŸildir. Ä°ddiaların dayandıkları konuÅŸma tapeleri iddialara hiçbir ÅŸekilde örtüÅŸmemektedir. Bunları tek tek açıklamadan önce, bu tapeleri delil kabul eden yargılama makamlarının nasıl büyük bir hata ve hukuki yanlış içerisinde olduÄŸunu Sayın Mahkemeniz tahtında tüm kamuoyuna açıklamak istiyorum.
 Delillerin tamamen hukuka aykırı usul ve esaslarda temin edildiÄŸine dair ben ve müdafilerim çeÅŸitli savunmalarda bulunmuÅŸtuk. Ancak deÄŸerlendirmelerinize sunacağım bu belge, takip edilen usulün hukuka aykırı olmaktan öte olduÄŸunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu belge Teknik Takip ve Ä°zleme Büro Amirince 21.04.2011 tarihli resmi belgedir. Belge içeriÄŸinin 3. paragrafında "iletiÅŸimi dinleme ve kayıt altında bulunan Alaeddin YILDIRIM isimli ÅŸahıs "… dediÄŸi tespit olunmuÅŸtur. Bu nedenle de "Alaeddin YILDIRIM’ın … nolu tel. in dinlenerek kayda alınmasının uygun olacağı …" denilmektedir.
 
YANÄ° EMNÄ°YET, 21.04.2011 DE TALEP ETTİĞİ DÄ°NLEME VE KAYDA ALMA YAZISINA GEREKÇE OLARAK 24.04.2011 TARÄ°HLÄ° 3 GÜN SONRAKÄ° HENÜZ GERÇEKLEÅžMEMÄ°Åž BÄ°R KONUÅžMAYI GEREKÇE GÖSTERMEKTEDÄ°R. BU ÅžU SONUCU DOÄžURUR; YA ALAEDDÄ°N YILDIRIM’IN DÄ°NLEME VE KAYDA ALMA TARÄ°HÄ° RESMÄ° EVRAKTA SAHTEKARLIK SUÇU Ä°ÅžLENEREK "ESKÄ° TARÄ°H" LÄ° BELGE GÄ°BÄ° DÜZENLENMÄ°Åž YA DA ALÄ° YILDIRIM HÄ°ÇBÄ°R YARGI KARARI OLMADAN DÄ°NLENMÄ°Åž VE BU DÄ°NLEMELERDEN SONRA KARAR ALINMIÅžTIR. BÄ°ZCE HER Ä°KÄ°SÄ° DE KULÜBÜMÜZE VE ÅžAHSIMIZA KARÅžI YÜRÜTÜLEN OPERASYONUN NE KADAR GAYRÄ° HUKUKÄ° OLDUÄžUNU AÇIKÇA GÖSTERMEKTEDÄ°R. KALDI KÄ° TÜM "DÄ°NLEME VE KAYIT ALTINA ALMA TALEP" YAZILARININ TARÄ°H BÖLÜMLERÄ°NÄ°N ELLE YAZILMIÅž OLMASININ DA TESADÜF OLMADIÄžI DA AÇIKÇA ORTAYA ÇIKMIÅžTIR. (EK-1 NOLU BELGE)
 
Ä°ddianamenin 21 nci sayfası üçüncü paragrafında, Alaeddin Yıldırım’ın telefonunun 18.03.2011 tarihinde baÅŸladığı belirtilmiÅŸtir. Halbuki, 22.03.2011 tarihinde teknik takip ve kayıt kararı alınmıştır. Bu da Ä°stanbul Emniyetinin yasal dinleme kararı olmadan telefonları dinlediÄŸinin "kendi ağızlarından itirafıdır".
 
Bu hukuka aykırılıklar gördükten ve toplanan delillerin hukuka aykırı delil niteliÄŸinden dolayı sadece bu yöndeki bir savunmanın bile yeterliliÄŸi hukuken kabul görülmesi gereken bir gerçekliktir. Ancak bizlerin esas sorumlu olduÄŸu YER FENERBAHÇELÄ°’LERÄ°N VE KAMUOYUNUN VÄ°CDANLARIDIR. BU NEDENLE BU HUKUKA AYKIRI DELÄ°LLERE DAYANAN TÜM Ä°DDÄ°ALARA CEVAP VERMEKTEN KAÇINMAYACAÄžIMI SÄ°Z SAYIN MAHKEMENÄ°N NEZDÄ°NDE TÜM KAMUOYUNA BÄ°LDÄ°RÄ°RÄ°M.
 
Ä°lhan Yüksel EKŞİOÄžLU – Ali YILDIRIM’ın Bursasporlu oyunculara TeÅŸvik Primi verdiÄŸi iddialarına iliÅŸkin açıklamalarımız;
Ä°ddianamedeki ilk tutarsız iddia budur. Bu iddia o kadar muÄŸlak ve soyuttur ki hangi oyunculara teÅŸvik primi verildiÄŸi dahi yazılamamıştır. Ancak anlaşılan Sercan YILDIRIM  ve Gökçek VEDERSON kastedilmektedir.
 
Öncelikle Sercan YILDIRIM ile yapılan ya da yapılması düÅŸünülen transfer giriÅŸimi ve bu giriÅŸimler neden ve niçin hukuka yada ahlaka aykırıdır, anlamakta güçlük çekmekteyim. Sercan YILDIRIM bu maçta oynamamıştır ve ilk 11 de dahi deÄŸildir. Ä°ddia makamına göre Bizler oynamayan bir Bursalı futbolcu üzerinden TEÅžVÄ°K PRÄ°MÄ°NÄ° DAÄžITMAKTAYIZ? Ya da kendisi oynamasa da Sercan YILDIRIM hangi Bursalı oyuncularla görüÅŸmüÅŸtür ki teÅŸvik eylemi gerçekleÅŸmiÅŸ olsun? Bu kadar aÅŸikar olan bir futbol gerçeÄŸini ÅŸike eylemi olarak tanımlamak Sizce de özel bir çabanın ürünü deÄŸil midir? Kaldı ki Ä°lhan Yüksel EKŞİOÄžLU ve Alaeddin YILDIRIM 16.04.2011 saat 22:20 deki Samet GÜZEL’le yaptığı konuÅŸmadan da anlaşılabilen 9 numara arayışımız neden ve nasıl göz ardı edilmektedir? Ä°lhan Yüksel EkÅŸioÄŸlu’nun oynamayan bir oyuncunun, transfer konusundaki düÅŸüncesini öÄŸrenmesini istemesi (sezon sonundaki) suç mudur? Bu yönde herhangi bir tape kaydı, fiziki takip tutanağı, görüntü veya herhangi bir delil iddia makamının elinde mevcut mudur? Bu kadar aÅŸikar olan futbol gerçeÄŸini ÅŸike eylemi olarak tanımlamak sizce de özel bir çabanın ürünü deÄŸil midir?
 
Alaeddin Yıldırım’ın Gökçek Vederson ve Sercan Yıldırım üzerinden teÅŸvik primi verme iddialarına karşı açıklamalarımız;
Ä°ddianamedeki bir diÄŸer iddia olan Alaeddin YILDIRIM TeÅŸvik primi ve ÅŸike iddiaları ise trajikomiktir. Öncelikle Sayın makamınızın bilmesi gereken husus Ali YILDIRIM’ın Kulüpteki görevinin futbol takımı ve futbolcularla birebir ilgilenmek ve yönetimle futbolcular arasında köprü oluÅŸturmaktır. Dolayısıyla Bence kulüp içindeki en hassas görev Ali YILDIRIM’ındır. Zira futbolcuların en büyük sorunu alacaklarıdır ki bu konudaki her türlü çözüm Alaeddin YILDIRIM üzerindedir ve bu tapelerdeki görüÅŸmeler Gökçek VEDERSON ile doÄŸrudan yada dolaylı olarak halletmeye çalıştığı, kendisinin 2009-2010 sezonda alamadığı primlerinden dolayı yapacağı ÅŸikayetini engellemektir. Hatta hatırladığım kadarıyla bu konuda Serkan AÇAR’ la bire bir görüÅŸen Bursaspor Kulüp Müdürünün dahi bilgisi mevcuttur. Buradaki en çarpıcı hukuki tespit ve aynı zamanda ifadeleri alınan bu kiÅŸilerin ve özelikle Gökçek VEDERSON’un emniyette aynı konulara, aynı açıklamalar getirdiÄŸinin göz önüne alınması gerekliliÄŸidir.
 
16.04.2011 Tarihinde, saat 22.20 de Alaeddin Yıldırım – Samet Güzel arasındaki görüÅŸme (Tape :1694)
 
 Ä°ddia Makamı’nın Emniyetçe yanıltıldığını düÅŸündüÄŸümüz bir baÅŸka husus da Alaeddin YILDIRIM’ın Gökçek VEDERSON üzerinden Sercan YILDIRIM’a ve 3 arkadaşına teÅŸvik primi eyleminde bulunulması iddiasıdır. Yine iddia makamı bu iddiasını 16.04.2011 saat 22:20 tarihli tapesine dayandırmaktadır. Ä°ddiaya göre konuÅŸmada "3 kiÅŸilermiÅŸ, 9 numarada bu 3 kiÅŸinin için de mi? Ä°çlerinden çıkmıyoruz yani" demek suretiyle Ali YILDIRIM’ın Gökçek VEDERSON ve 3 Bursasporlu futbolcuyu teÅŸvik eylemleri için organize ettiÄŸi ve bunların içinde 9 numara dan Sercan YILDIRIM’ da olduÄŸudur. Bu iddia da yine amaca yönelik ve iyi niyetten uzaktır. Burada iddia edilen kiÅŸilerin Sercan YILDIRIM ya da 3 Bursasporlu oyuncu olmaları mümkün deÄŸildir. Zira tape dikkatlice okunduÄŸunda Alaaddin YILDIRIM’ın "Pazar Sabahı Ä°stanbul’da bekliyorum" dediÄŸi görülecektir. 17.04.2011 tarihi Pazar günü. Yani Trabzon-Bursaspor maçının oynandığı, Bursasporlu oyuncuların muhtemelen kafileyle Trabzon’da bulundukları gün. Ali Yıldırım ile Ä°stanbul’da buluÅŸmaları mümkün deÄŸildir. Bu, Bize karşı yapılan ÅŸikenin açık bir göstergesidir. Ayrıca unutulmamalıdır ki, TeÅŸvik Primi vermek için ulaÅŸmaya çalıştığımız iddia olunan Sercan YILDIRIM 17.04.2011 tarihindeki maçından önce sadece 03.04.2011 tarihli maçında takımında yer almıştır. Allahın ne büyük hikmetidir ki o maç Kadıköy de oynanan ve 0-0 biten çok önemli puanlar kaybettiÄŸimiz Fenerbahçe-Bursaspor müsabakasıdır. Kısacası iddia bizlerin Fenerbahçe’den puan alarak mücadelesini esirgemeyen bu oyunculara kendi maçımızda teÅŸvik ve ÅŸike eyleme teklif etmeyerek aynı oyunculara puanlar kaybettiÄŸimiz Trabzonspor’la oynadıkları müsabakada teÅŸvik pirimi teklif etmek için peÅŸlerinden koÅŸtuÄŸumuzdur. Kaldı ki unutulmaması gereken 03.04.2011 de oynanan FB müsabakasında Gökçek VEDERSON’un da yine adı geçen Volkan ÅžEN’in de oynadığıdır. Ä°ÅŸte tüm bu açıklamaların ortaya koyduÄŸu gerçek ÅŸikenin varlığıdır. Ve bu ÅŸike Fenerbahçe ye ve Aziz YILDIRIM’a karşı yapılan ÅŸikedir.
 
 Ayrıca unutulmaması gereken iddia makamının sonuçtan hareket ederek, çok büyük bir hukuki cinayet iÅŸlediÄŸinin bu maçta açık bir ÅŸekilde görüldüÄŸüdür. Zira 03.04.2011 tarihinde hem de Kadıköy de oynanan FB- Bursa maçının sonucu 0-0 olmasaydı muhtemelen tüm bu tapelerin o maçın ÅŸike delili addedileceÄŸi artık çok açıktır. Bununla birlikte bu tarihlerde kalp operasyonu geçiren Aziz YILDIRIM’ın "1 tek tapeyle", bu maçın ÅŸike teÅŸvik operasyonlarını nasıl yaptığını da Sayın Mahkemenizin takdirlerine sunuyor ve Åžimdi Sizde organize ettiÄŸim sözde teÅŸvik eylemlerinin muhteÅŸem delili yegane tapemi bilgilerinize sunuyorum.
 
06.04.2011 tarihli saat 17:33 de ki Alaeddin YILDIRIM – Aziz YILDIRIM arasındaki konuÅŸma (tape 2442)
 
Hiçbir yorumda bulunmadan bu ayıbı sahipleriyle baÅŸ baÅŸa bırakıyorum. Öte yandan Alaeddin Yıldırım, Gökçek Vederson ve bu iki isim arasında ÅŸike anlaÅŸmasını saÄŸlamada aracılık ettiÄŸi iddia edilen tercüman Samet Güzel’in soruÅŸturma safhasında verdikleri ifadeler, Åžahsım ve Kulübümü türlü iftiralarla zan altında bırakan bu iddia yığınının ne denli mesnetsiz ve hayal ürünü olduÄŸunu tek başına ispat etmeye yeterli olacaktır. (EK-2 : Gökçek Vederson, EK-3: Alaeddin Yıldırım, EK-4:Samet Güzel Ä°fadeleri)
 
Ayrıca bu ifadeler incelendiÄŸinde görüleceÄŸi üzere her üç kiÅŸinin de birbirinden habersizce ifadelerine baÅŸvurulmuÅŸ; ancak ne büyük bir tesadüftür ki (!) sorulan her soruya aynı yönde cevap vermiÅŸlerdir. (Ek-2 , Ek-3, Ek-4) Nitekim bu iddiaya konu tape kayıtları ve bu konuda verilen ifadeler incelendiÄŸinde yapılan görüÅŸmelerin Gökçek Vederson isimli eski futbolcumuzun Kulübümüzden alacaklı olduÄŸunu iddia ettiÄŸi meblaÄŸ konusunda gerçekleÅŸtirildiÄŸi hususu izahtan varestedir.
 
Menajer Metin Korkmaz Aracılığıyla Oyuncu Sercan Yıldırım ile AnlaÅŸtığımız Ä°ddialarına Karşı Açıklamalarımız:
24.04.2011 tarihli, 11.13’de yapılan Aziz Yıldırım – Mehmet Åžekip MosturoÄŸlu görüÅŸmesi (Tape 2143)
 
Bu tapede görüldüÄŸü gibi Metin KORKMAZ ismine tepki koymaktayım. Çünkü Mehmet TOPUZ’un Kayserispor’dan transferi çalışmaları sırasında ahlaki olmayan konular yaÅŸadığımızdan Metin KORKMAZ’la hiçbir ÅŸekilde Kulüp olarak çalışma yapmıyorduk. Ali KIRATLI bu konuyu iyi bilir. Metin KORKMAZ üzerinden hiçbir çalışmanın yapılamayacağını bu tape göstermektedir. Sezer ÖZTÜRK transferinde hiçbir ÅŸekilde menfaat temin etmemiÅŸtir. Metin KORKMAZ, iki yıldan beri Sercan YILDIRIM’ı bütün kulüplere biz de dahil olmak üzere transferini yapmak için çalışmalar yapmıştır. Ä°ÅŸte tüm bu gerçeklerin ortaya koyduÄŸu gerçek ÅŸikedir ve bu ÅŸike Fenerbahçe ve Aziz YILDIRIM’a karşı yapılan ÅŸikedir.
 
SAVUNMAMIZ EKLERÄ°:
EK-1: Alaeddin Yıldırım’ın Telefonlarının Dinlenmesine Ä°liÅŸkin Talep
EK-2: Gökçek Vederson’un Olaya Ä°liÅŸkin Savcılıkta VerdiÄŸi Ä°fadesi
EK-3: Alaeddin Yıldırım’ın Olaya Ä°liÅŸkin Savcılıkta VerdiÄŸi Ä°fadesi
EK-4: Samet Güzel’in Olaya Ä°liÅŸkin Savcılıkta VerdiÄŸi Ä°fadesi
EK-5: Müsabakaya Ä°liÅŸkin Basında Çıkan KöÅŸe Yazıları
EK-6: Müsabakaya Ä°liÅŸkin Hakem Raporu, Temsilci Raporu, Medya Temsilci Raporu
EK-7: Müsabakaya Ä°liÅŸkin Maç Kadroları
EK-8: Müsabakaya Ä°liÅŸkin Oyuncu Puan Listeleri
SAVUNMAMIZDA YER ALAN TAPE KAYITLARI:
16.04.2011 Tarihli Alaaddin YILDIRIM – Samet GÜZEL GörüÅŸmesi (Tape 1694)
06.04.2011 Tarihli Alaeddin YILDIRIM – Aziz YILDIRIM GörüÅŸmesi (Tape 2442)
24.04.2011 Tarihli Aziz YILDIRIM – Mehmet Åžekip MOSTUROÄžLU GörüÅŸmesi 
          (Tape 2143)
 
26.02.2011 FENERBAHÇE  - KASIMPAÅžA FUTBOL MÜSABAKASINDA
ŞİKE YAPILMASI İDDİASINA KARŞI SAVUNMALARIMIZ
 
SAVCILIK VE MAHKEME SORGULAMASINDA :  ’26.02.2011 tarihinde oynanan FENERBAHÇE – KASIMPAÅžA 23. hafta müsabakasında KasımpaÅŸa Spor Kulübünün, futbolcu ya da yöneticileri ile karşılaÅŸmada yenilmeleri karşılığında ÅŸike yapılması olayı hakkında bildiklerinizi açıklayın’ denmekteydi.
 
Sorudan anlaşılacağı gibi yönetici ve futbolcular ile ÅŸike yapıldığı kabul edilerek soru sorulmaktadır. Fiziki takip ile iletiÅŸim tespiti yapıldığına göre hem iliÅŸkimiz olan futbolcuların hem de yöneticilerin kimler olduÄŸunun Emniyetin ve Savcılığın ortaya koyması gerekir. Oysa Emniyet yapılan bir konuÅŸma ile ÅŸike yapıldığına karar verebiliyor ve spor adamları maalesef karalanabiliyor.
 
Ä°LETİŞİM TESPÄ°T TUTANAKLARI 
 *25.02.2011 günü saat:20.29’da Aziz YILDIRIM’ın (530 5527290), Ä°lhan Yüksel EKŞİOÄžLU’nu (532 3343303) aradığı; (Tape No: 1453) (EK-1)
 
(KasımpaÅŸa Futbol Takımı kadrosu incelendiÄŸinde takım kalecilerinin; TOLGA ÖZGEN, MURAT ÅžAHÄ°N, ERTAÇ ÖZBÄ°R ve S.Fırat KOCAOÄžLU isimli ÅŸahıslar oldukları, 26.02.2011 tarihinde gerçekleÅŸen müsabakada KasımpaÅŸa takımının kaleciliÄŸinin S.Fırat KOCAOÄžLU isimli ÅŸahıs tarafından yerine getirildiÄŸi anlaşılmıştır.)
 
Soruldu: Söz konusu karşılaÅŸmadan önce rakip takım kadrosuyla ilgilenmenizin sebebi nedir? DiÄŸer oyuncular hakkında bilgi vermeyerek sadece kaleci hakkında bilgi vermenizin sebebini açıklayın? Kaleci deÄŸiÅŸikliÄŸini Ä°lhan Yüksel’e bildirmenizin sebebi nedir?
 
CEVAP:
Rakip takımların kadrolarını her zaman tüm takımların sorumluları takip ederler. Bunlarla ilgili yorumlar Basında ve taraftarlar arasında yazılır ve konuÅŸulur. 
Buna örnek; Aykut Kocaman’ın bu sezon BeÅŸiktaÅŸ maçı ile ilgili (BeÅŸiktaÅŸ futbol takımı kadrosuyla) vermiÅŸ olduÄŸu beyanattır. Aykut Kocaman basına yaptığı konuÅŸmada aynen ÅŸunları söylemektedir :
 
"Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, BeÅŸiktaÅŸ’ın derbide karşılarına nasıl bir takım çıkacağını tahmin edemediÄŸini söyledi : D.Kiev ve Mersin maçlarında oyuncu profilini deÄŸiÅŸtirmeye çalışan bir takım gibi göründüler. Hangi takımla karşımıza  çıkacağını merak ediyorum. KoÅŸan mücadele eden yıldız oyuncu sayısı azalmış olarak mı çıkacaklar, yoksa geçen sezon başından beri kurguladıkları oyuncu profilleri mi olacak, onu ben de bilemiyorum. Ä°ki kadroya göre deÄŸiÅŸken bir oyun bekliyorum. Onların seçeceÄŸi oyuncu profilinin maçın dengelerinde önemli rol oynayacağını düÅŸünüyorum."
 
Takımların kadrolarına göre teknik heyetler kadrolarını taktik ve teknik olarak hazırlarlar. Demek ki, Biz bir oyuncunun oynayıp oynamadığını öÄŸrenmekten dolayı suçlanamayız. (EK-2 : Gazete Küpürü)
 
Ä°lhan Yüksel EkÅŸioÄŸlu ile 25.02.2011 saat 20.29’da yaptığımız (Tape 1453; EK-1) bu konuÅŸmamızda KasımpaÅŸa kalecisi Tolga’nın oynamadığını söylüyorum. Bunun Basında yazılan haberden öÄŸreniyorum ve bu konuyu paylaşıyorum. Saadettin Fırat KocaoÄŸlu isimli kaleci ile ÅŸike yapıldığı söylenmektedir. S.Fırat KocaoÄŸlu ile Fenerbahçeden hiçbir kimse konuÅŸmuÅŸ mudur? Kendisiyle herhangi bir iliÅŸkimiz olmuÅŸ mudur? Kendisini hiçbirimiz tanımıyoruz.
 
Fenerbahçe – KasımpaÅŸa maçına baktığımızda KasımpaÅŸa adına sahadaki en iyi oyunculardan biri kaleci S.Fırat KocaoÄŸlu’dur. Ayrıca Benim bu olaya iliÅŸkin tape kaydına baktığımızda hiçbir ÅŸekilde Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’na talimat vermediÄŸim görülmektedir. Bunun neye dayanarak söylendiÄŸini anlamıyorum ve burada bir kastın olduÄŸunu düÅŸünüyorum.
 
Fenerbahçe – KasımpaÅŸa maçından önceki puan durumuna baktığımızda Fenerbahçe 48 puanla lig lideri, KasımpaÅŸa 14 puanla ligin sonundaki takım durumundadır. Aynı zamanda bu maç Fenerbahçe Åžükrü SaraçoÄŸlu Stadında oynanmaktadır. Ä°lk devre yapılan maçta da, Fenerbahçe KasımpaÅŸa’yı deplasmanda 6-2 yenmiÅŸtir. Bunların sporla ilgilenenlere bir ÅŸey anlatması gerekir.
 
Ä°ddia makamınca 02.12.2011 tarihinde tanzim edilen ek takipsizlik kararında Fırat KocaoÄŸlu ile ilgili olarak, "S.Fırat KocaoÄŸlu’nun ÅŸike yapılması eylemine iÅŸtirak ettiÄŸine, ÅŸüpheli Aziz Yıldırım liderliÄŸinde ÅŸike ve teÅŸvik faaliyetleri yürüten suç örgütü ile ÅŸike yapmak için anlaÅŸtığına dair somut delil elde edilemediÄŸinden Kamu Adına KovuÅŸturmaya Yer Olmadığına…" denmektedir.Buradan anlarız ki, bu maçta hiçbir ÅŸekilde ÅŸike yapılmamıştır. Åžike yapıldığını söyleyenler bunu ispatlamalıdırlar. 
Savcılıktaki Polis Fezlekesine baÄŸlı suçlamada oyuncu S.Fırat KocaoÄŸluyla ilgili ÅŸike yaptığımız söylenirken iddianamede Murat Åžahin ile anlaÅŸma yaptığımız ÅŸeklinde suçlanmaktayız. Murat Åžahin’e sorgulamada bu maçla ilgili hiçbir ÅŸey sorulmamıştır. Ancak Savcılık, sorgulamadaki düÅŸüncelerinden vazgeçerek yeni bir ÅŸike ithamını ortaya atmaktadır. Bu da Bize, Emniyetin yaptığı iletiÅŸim tespit tutanaklarına dair  yorumlarının ne kadar yanlış olduÄŸunu göstermektedir.
 
Ä°letiÅŸim tutanaklarına baktığımızda maçtan önceki gece Biz ÅŸike yapmaya baÅŸlıyoruz. Bu mümkün olabilir mi? Bu da araÅŸtırmaların eksik ve yanlış olduÄŸunu gösteriyor. Bu çerçevede suçlamalar yapılmaktadır. Bu da, tabiî ki hepimiz için üzücü olmaktadır. Ä°ddianamade Murat Åžahin ile ÅŸike yapıldığı söylenmektedir. Maçta oynamamış bir kimse ile nasıl ÅŸike yapılmıştır? Bizlerin bankası yoktur ve burada para da basmıyoruz. Burada ÅŸike var demek isteyenleri vicdanlı olmaya davet ediyorum. Ayrıca burada sözü geçen paralar hangi kaynaktan kime ödenmiÅŸtir? Ä°letiÅŸim tutanaklarındaki ödemeler amatör ÅŸubeler ve inÅŸaatlar ile ilgili ödemelerdir. (EK-3: 1923 Numaralı Tape) ;( EK-4:1971 Numaralı Tape)
 
Mademki 75.000$ ödediÄŸimiz söyleniyor. Söyleyenlere soruyorum:
- Bu para hangi kaynaktan ödenmiÅŸtir?
- Bu para hangi tarihte ödenmiÅŸtir ?
- Bu para nerede, nasıl ödenmiÅŸtir?
- Bu para maçtan önce mi sonra mı ödenmiÅŸtir?
 Hayaller kurarak ÅŸuna para verdi, ÅŸike yaptı suçlaması yapılamaz. Bu vicdanlara sığmaz. Ancak vicdansız ve hukuku tanımayanlar bunu yaparlar. Bu "çamur at izi kalsın" politikasıdır.
 
Mahkeme devam ederken temennimiz, hayalde kurgulanan 75.000$’ın baÅŸka bir oyuncuya vermiÅŸ olduÄŸumuzun söylenmemesidir. Murat Åžahin ile 100.000$a anlaşıldığı söylenmektedir. (Savcılıkta ise S.Fırat KocaoÄŸlu ile) Müsabakanın Fenerbahçe’nin galibiyeti ile sonuçlandığı müsabaka sonrasında ÅŸahısların kendi aralarında tekrar görüÅŸerek ÅŸike para miktarını 75.000$ e düÅŸürdükleri ileri sürülmektedir.
PEKÄ°, BÖYLE YAPILMIÅž Ä°SE, ÅžAHISLAR NEREDE GÖRÜÅžMÜÅžLERDÄ°R VE NEDEN ANLAÅžMA 75.000$’A DÜÅžÜRÜLMÜÅžTÜR? Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’nun Tamer Yelkovandan parayı aldığı ve Mehmet Yenice üzerinden Murat Åžahin’e verildiÄŸi söylenmektedir. Ä°LETİŞİM VE TELEFON TESPÄ°T TUTANAKLARINDAN ANLAÅžILDIÄžI SÖYLENMEKTEDÄ°R. BU KADAR DA HAYAL GÜCÜ VE YALAN OLAMAZ ÇÜNKÜ BU ÅžEKÄ°LDE BÄ°R TESPÄ°T TUTANAÄžI YOKTUR. Emniyet burada dinlemediÄŸi ÅŸahısların telefon görüÅŸmelerini TÄ°B’den çıkartarak kendilerine göre mantık çerçevesinde hareket ettiklerini zannederek "Bu kiÅŸiler konuÅŸmuÅŸsa kesin ÅŸike yapmak için konuÅŸmuÅŸlardır." gibi varsayımlarla hareket etmekte ve yorum yapmaktadır. EÄŸer konuÅŸma tapeleri varsa ortaya konmalıdır. Aksi halde bu ahlaksızlıktır. Fenerbahçe Spor Kulübü’nü karalamaktır. Tarih bunu yapanlardan bir gün muhakkak hesap soracaktır. Haricen öÄŸrendiÄŸime göre Murat Åžahin ile eÅŸi arasında olan konu ise menajerliktir. Åžikeyle ilgili bir konu deÄŸildir. Bu konu T.F.F.’den öÄŸrenilebilinir.
 
Ankaragücü maçında kendisi ile ilgili olmayan konuÅŸmaları Savcılık ve Ä°stanbul Emniyeti, KasımpaÅŸa maçı açıkta kaldığı için buraya monte etmeye çalışmaktadır. Mehmet Yenice, Murat Åžahin ile her zaman görüÅŸen bir kiÅŸidir. Olayı bu ÅŸekilde bakarak anlamak gerekir. Murat Åžahin ifadesinde bu maçla ilgili suçlanmadığı için kendisine soru sorulmamıştır.
 
SoruÅŸturma evrakının incelendiÄŸi bölümde iddia makamı, "26.02.2011 günü Ä°stanbul’da oynanan Fenerbahçe-KasımpaÅŸa futbol müsabakasında KasımpaÅŸa Spor Kulübü kalecesi S. Fırat KocaoÄŸlu’nun ÅŸike yapması eylemine iÅŸtirak ettiÄŸine, ÅŸüpheli Aziz Yıldırım liderliÄŸinde ÅŸike ve teÅŸvik faaliyetleri yürüten suç örgütü ile ÅŸike yapmak için anlaÅŸtığına dair somut delil elde edilemediÄŸinden kamu adına kovuÅŸturmaya yer olmadığına…" demektedir. Zaten Fırat KocaoÄŸlu’nun ifadesini bile iddianameye koymamıştır. Bu hukuken iÅŸlenmiÅŸ bir suçtur. Savcı kendi istediÄŸi gibi kiÅŸiye özel suçlama yapmaya çalışmakta ve kiÅŸiye özel (Aziz Yıldırım’a) suç bulmaya çalışmaktadır. Savcının görevlerinden biri de suçlanan kiÅŸinin lehinde bilgi ve belgeleri dosyaya koymak iken hukuku hiçe sayarak yalnızca kendi isteÄŸine göre suç ve suçlular yaratmaya çalışmaktadır. Hukukta böyle bir ÅŸey yoktur. Kendisine ÅŸunu hatırlatmak isterim. Hukuk ve adalet bir gün kendisi için de gerekebilir.
 
Sayın Başkan;
S.Fırat KocaoÄŸlu’nun Emniyet ifadesinin son sayfası incelendiÄŸinde,   "Fenerbahçe KasımpaÅŸa maçında yapılacak ÅŸike için Fenerbahçe’nin Size Yılmaz Vural vasıtasıyla ulaÅŸtığı, Aziz Yıldırım’ın talimatlarının Cemil Turhan tarafından Yılmaz Vural’a ve akabinde Fırat KocaoÄŸlu’na iletildiÄŸi" iddia edilmiÅŸtir.
 
Oysa bu konuda Yılmaz Vural’a herhangi bir soru sorulmammış ve Yılmaz Vural hakkında da takipsizlik kararı verilmiÅŸtir.
 
GörüldüÄŸü üzere kime hangi vasıtayla talimat verildiÄŸi konusunda soruÅŸturma görevlileri bir türlü karar verememektedirler. Her ifade de farklı iddialar ortaya atılmaktadır. KasımpaÅŸa Spor Kulübü BaÅŸkanı Hilmi Öksüz, maçta görev alan Fırat KocaoÄŸlu ve Murat Åžahin’in ifadeleri dikkate alındığında, Fenerbahçe-KasımpaÅŸa maçında hiçbir ÅŸekilde ÅŸike yapılmadığı açıkça ortadadır.
 
Keza iddianameyi tanzim edenler söz konusu müsabaka baÅŸlığı altında toplamda 4 adet tape kaydını iddianameye almıştır. Bunların yalnızca ikisi ÅŸahsıma ait olup; savunmamızda açıkladığımız ve tüm kamuoyuna sunduÄŸumuz üzere hiç birinin de ÅŸike faaliyetleri ile uzaktan, yakından bir ilgisi yoktur.
 
Bu maçla ilgili hiçbir ÅŸike yapılmamıştır. Böyle bir maçta ÅŸike yapmak Fenerbahçeli futbolculara inanmamak olur ki; bu da affedilmeyecek bir hata olur. DiÄŸer tüm maçlarda olduÄŸu gibi oyuncularımızın alın teri ile hak ettiÄŸi bir maçı ÅŸike diye söylemek haksızlıktır.  (EK-5: Müsabakaya Ä°liÅŸkin T.F.F Hakem Raporu, Gözlemci Raporu, Medya Temsilci Raporu) ; (EK-6: Müsabakaya Ä°liÅŸkin Maç Kadroları)
 
Bu maçta bizim tarafımızdan ÅŸike yapılmamıştır. DiÄŸer maçlarda olduÄŸu gibi Emniyet ve Savcı Mehmet Berk tarafından bu maçta ÅŸike yapılmıştır. Kamuoyu da bunu böyle bilmelidir.
 
SAVUNMAMIZ EKLERÄ°:
EK-1: 25.02.2011 Tarihli Aziz YILDIRIM - Ä°lhan Y.EKŞİOÄžLU GörüÅŸmesi   (Tape No: 1453)
EK-2: Aykut Kocaman’ın Basın Açıklamasına Ä°liÅŸkin Gazete Küpürü
EK-3: 25.02.2011 Tarihli Ä°lhan Y. EKŞİOÄžLU – Cemil Turan GörüÅŸmesi    (Tape No: 1923)
EK-4: 08.03.2011 Tarihli Ä°lhan Y. EKŞİOÄžLU – Tamer Yelkovan GörüÅŸmesi   (Tape No: 1971)
EK-5:  Müsabakaya Ä°liÅŸkin T.F.F Hakem Raporu, Gözlemci Raporu, Medya   Temsilci Raporu
EK-6: Müsabakaya Ä°liÅŸkin Takım Kadroları

 

 

Futbolda ÅŸike davasında Fenerbahçe Kulübü BaÅŸkanı Aziz Yıldırım, Mahkeme Heyeti’ne savunmasını verdi. Aziz Yıldırım’ın savunmasının üçüncü bölümü ÅŸöyle:
 
"06.03.2011 GÜNÜ BURSA’DA OYNANAN BURSASPOR - Ä°STANBUL BÜYÜKÅžEHÄ°R BELEDÄ°YE SPOR MÜSABAKASINDA TEÅžVÄ°K PRÄ°MÄ° VERÄ°LMESÄ° Ä°DDÄ°ASINA KARÅžI SAVUNMALARIMIZ
 
Ä°ddianamede, "Eylemin geliÅŸimi ile ilgili iddianamedeki suçlamaya göre; "Süper Lig 2010-2011 sezonunun 24. haftasına gelindiÄŸinde, Fenerbahçe’nin 51 puan ve averaj üstünlüÄŸü ile Lig birincisi olduÄŸu, Trabzonspor’un 51 puanla Lig ikincisi olduÄŸu, Bursaspor’un 48 puanla Lig üçüncüsü olduÄŸu ve Kayserispor’un 43 puanla Lig dördüncüsü olduÄŸu, her takımında ligi ÅŸampiyonlukla bitirme ihtimali olduÄŸu, Fenerbahçe’nin liderliÄŸi koruyarak ligin zirvesinde yalnız kalabilmesi için rakibi durumundaki 3 takımın da ligin 24. haftasında yapacakları maçlarda puan kaybetmelerinin gerektiÄŸi, bu nedenle Aziz Yıldırım liderliÄŸindeki suç örgütünün 24.haftada bu takımların yapacağı maçların sonucunu etkilemeye yönelik giriÅŸimlerde bulunduÄŸu ÅŸeklinde ligin durumuyla ilgili tespit yapılmıştır" ibaresi mevcuttur.
 
Organize Åžube ve Savcılık benim suç örgütü lideri olduÄŸumu söylemekteler. Önce bunu söylememiz gerekir; Ben bir suç örgütü kurmadım ve suç örgütünün de lideri deÄŸilim; böyle bir Örgüt de yoktur. Bunu daha önce de açıklamıştık.
02.03.2011 günü saat 15.55 de Aziz Yıldırım – Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu arasındaki 1459 no.lu Tape Kaydı:
 
Bu tapede görüldüÄŸü gibi Bana gelecek bir kiÅŸiden bahsediyorum. Bu kiÅŸi DereaÄŸzı’nda boksörlere ait binanın ahÅŸapları da dahil olmak üzere, Stadımızın, Topuk Yaylasının ahÅŸap iÅŸlerini yapan/yapacak olan Hasan Pınar’dır. Yapılacak olan iÅŸleri kendisine vermek istediÄŸimden Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu ile maliyet üzerine konuÅŸmak istiyorum. Tape dikkatlice okunduÄŸunda bu iyice anlaşılmaktadır.
 
Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu ile konuÅŸmamızda vaziyetlerin nasıl olduÄŸunu sorduÄŸumda, O’nun da "vaziyetin gayet iyi" olduÄŸunu söylemesi, arkasından da "3 tarlayı da sürdük" sözü ve "yaÄŸmurda yaÄŸar ekinler çıkar" söylemi bir temennidir. "Tarla" maçları "sürmek" ise, dileklerimizi ifade etmektedir. Fenerbahçe’nin rakipleriyle ilgili beklentidir. Bu sözlerden baÅŸka amaç çıkartıp ÅŸifreli konuÅŸuyorlar demek abesle iÅŸtigaldir. Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu ise Eyüp Sultan’da yaptırdığımız dualar ve kurban kesilmesiyle bu hususu temenni etmektedir. Ä°ddianamede, Ligin 24. haftasında 04.03.2011 günü oynanan Kayseri – Manisaspor, 06.03.2011 günü oynanan Bursaspor – Ä°.B.B., 06.03.2011 günü oynanan BeÅŸiktaÅŸ – Trabzon maçlarında ÅŸike yapıldığı anlamına geldiÄŸi söylenmekte, sonra da bu maçlarla ilgili bir eylem iddiasında bulunulmamaktadır.
 
Benim, Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’na Bursa – Ä°BB maçına müdahale etmek için talimat verdiÄŸim söylenmektedir. Talimat vermemle ilgili bir tape veya bir bilgi var mıdır?
 
Mademki üç maçla ilgili ÅŸike yaptık veya teÅŸvik verdik; neden bu maçlar da iddianameye dâhil edilmemiÅŸlerdir? Bu üç maçtan yalnız Bursa – Ä°BB maçı teÅŸvik verildi diye sorgulanmaktadır. Ben diÄŸer iki maçla da ilgili düÅŸüncelerimi ve gerçekleri söylemek istiyorum. Emniyetin Organize Åžubesi ile Savcılık ortalığı toz duman haline getirdikten sonra bu maçlarda bir ÅŸey olmadığını iddianamede yazması, kendileri için aÅŸağılayıcı bir ÅŸey olmalıdır. Mademki diÄŸer iki maçta ÅŸike yok o zaman 3 tarlayı sürdük sözünü bu üç maçta da teÅŸvik veya ÅŸike var diye nasıl sorgulamada kullanır ve kamuoyuna bu ÅŸekilde açıklarsınız? Buna vicdanları nasıl müsaade ediyor? Futbolu yargılamak için sporu iyi bilmek gerekir.
 
Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu sorgulamada 60.000TL’yi Kıbrıs ta beraber yapmayı planladıkları iÅŸle ilgili avans olarak Ali Kıratlı’ya verdiÄŸini söylemiÅŸtir. Kendisi bunu izah edecektir. Ancak savunmamızın bütünlüÄŸünü göz önüne alarak, gene de anılan belgeleri Ek’te sunuyorum. (EK-1). Ali Kıratlı da bunu ifadesinde doÄŸrulamıştır. Böyle bir para Fenerbahçe Spor Kulübü hesaplarından verilmemiÅŸtir. Dernekler Masasının verdiÄŸi raporda da bu durum açıkça görülmektedir.
 
Fenerbahçe Spor Kulübü BaÅŸkanı ve Yöneticisi olarak Bursaspor – Ä°.B.B.Spor maçıyla ilgili hiç bir giriÅŸimimiz olmamıştır. Bursaspor  - Ä°.B.B.Spor maçının sonucunun istedikleri gibi olması durumunda Yusuf Turanlı Ä°skender Alın’a Gaziantepten baklava getirme sözü vermiÅŸtir. OkuduÄŸumuz tapelerden bunu anlıyoruz.
 
ArkadaÅŸlar arasında, futbol camiası içindeki dostluk babında bazı konuÅŸmalar yapılmışsa, bu da Bizlerin dışında yapılmıştır. Zaten Ä°.B.B.’li sporcular da Can Arat, Metin Depe ve Zeki Korkmaz kendilerine teklif gelmediÄŸini beyan etmiÅŸlerdir. Ayrıca zaten Metin Depe kırmızı kart cezalısı olduÄŸu için oynamamıştır. Ä°skender Alın da kolluk ifadesinde "…Yusuf Turanlı’nın kendisine baklava getirdiÄŸini ve teÅŸvik primi ile ilgili teklif gelmediÄŸini…" beyan etmiÅŸtir.
 
Necati AteÅŸ’in de bu maçla ilgili konunun içine çekilmesini de anlamakta zorluk çekiyorum. ArkadaÅŸlarıyla buluÅŸan her ÅŸahsı bir eylem içine koymamız mı gerekir?
Soruyorum: Necati AteÅŸ bu olayların neresinde? Her telefonda ismi geçen kiÅŸiyi suçlayacak mıyız?
 
Åžimdi iÅŸin en komik kısmına geliyoruz. Ä°ddianamede eylemin deÄŸerlendirilmesi bölümünde ÅŸunlar yazılı:
 
"Her ne kadar yapılan iletiÅŸim tespitlerinde ve telefon döküm analizi çalışmalarında Ä°brahim Akın, Ä°skender Alın, Zeki Korkmaz, Metin Depe (kırmızı kart cezalısı olduÄŸu için oynamamıştır. Cezalıyken nasıl teÅŸvik alıp oynamıştır? O da baÅŸka muammadır.) ve Can Arat isimli Ä°.B.B. Sporlu futbolcular ve Ä°.B.B.Spor’un eski futbolcusu Necati AteÅŸ’le (Necati AteÅŸ’in Ä°.B.B.Spor da daha önce oynaması suç mu, bu ÅŸekilde düÅŸünülürse Necati AteÅŸ Galatasaray Kulübünde de futbol oynamıştır. Bu nasıl bir suçlamadır. Mantık almıyor) teÅŸvik primi verilmesi amaçlı irtibat kurulup görüÅŸüldüÄŸüne dair bazı deliller elde edilmiÅŸ ise de, bu futbolcularla anlaşıldığına, FUTBOLCULARIN ANILAN MAÇTAN DOLAYI TEÅžVÄ°K PRÄ°MÄ° ALARAK MENFAAT TEMÄ°N ETTÄ°KLERÄ°NE DAÄ°R SOMUT DELÄ°L ELDE EDÄ°LEMEDİĞİNDEN HAKLARINDA SEVK MADDESÄ° TANZÄ°M EDÄ°LMEMÄ°ÅžTÄ°R" denilmektedir.
 
Necati AteÅŸ adı üzerinde illaki bir suçlama yapılacaksa, Galatasaray SK tarafından kendisinin transferi araÅŸtırılsın.
 
Bu sözlerin sonucu ÅŸudur ki: Hiçbir ÅŸekilde teÅŸvik primi verilmemiÅŸtir. Oyuncuların teÅŸvik primi alarak menfaat temin ettiklerine dair somut bir delil elde edilemediÄŸine göre buna Türkçe’de "teÅŸvik verilmemiÅŸtir" denir.
 
Tüm bunlara raÄŸmen, Aziz Yıldırım liderliÄŸindeki suç örgütünün teÅŸvik primi vererek Bursaspor – Ä°.B.B.Spor müsabakasında hedefledikleri sonuca ulaÅŸtıklarını söylemek vicdan, hukuk ve adalete sığmamaktadır.
 
Ortada teÅŸvik verilmiÅŸ oyuncu yok ama, Sen teÅŸvik verdin diyorsun; böyle bir hayali teÅŸvik soruÅŸturması olmaz ve olamaz.
 
BU MAÇA DAÄ°R SON SÖZ : Vicdanların kabul edemeyeceÄŸi bir suçlama ile karşı karşıyayız. Bizler Bursaspor – Ä°.B.B.Spor maçında diÄŸer maçlarda olduÄŸu gibi teÅŸvik primi vermedik.
 
Keza iddianameyi tanzim edenler söz konusu müsabaka baÅŸlığı altında toplamda 18 adet tape kaydını iddianameye almışlardır. Bunların yalnızca 3 tanesi ÅŸahsıma ait olup; savunmamızda açıkladığımız ve tüm kamuoyuna sunduÄŸumuz üzere bu tapelerin hiç birinin de ÅŸike faaliyetleri ile uzaktan, yakından bir ilgisi yoktur.
 (EK-2: Müsabakaya iliÅŸkin basında çıkan haberler) , (EK-3: Müsabakaya iliÅŸkin maç kadroları) Bu maçla baÄŸlantılı olarak BeÅŸiktaÅŸ – Trabzonspor ve Kayserispor – Manisaspor arasında oynanan müsabakalarla ilgili iddianamede tarafımıza bir suçlama yöneltilmemiÅŸtir.
 
Ancak Emniyetin Fezlekesinde ve 18.07.2011 tarihindeki açıklama ile TFF PFDK tarafından istenen savunmamızda iddianameye konu olmayan bu iki maçla ilgili de suçlamalara maruz kaldığımızdan bu maçlarla ilgili de beyanlarımızı aÅŸağıda Sayın Mahkemenize sunuyoruz.
 
06.03.2011 TARÄ°HÄ°NDE OYNANAN BEŞİKTAÅž – TRABZONSPOR MÜSABAKASINDA TEÅžVÄ°K PRÄ°MÄ° VERÄ°LMESÄ° Ä°DDÄ°ALARINA KARÅžI BEYANLARIMIZ
 
Söz konusu maçla ilgili Serkan Balcı’yla ÅŸike anlaÅŸması yaptığımız söylenmektedir. Serkan Balcı Türk Futbolunun karakterli ve ahlaklı oyuncularından biridir. Onu Fenerbahçe’ye ben transfer ettim. Menajeri de Batur Altıparmaktır. O da ÅŸahsiyetli ve kiÅŸiliÄŸi olan bir insandır. EÄŸer biz Trabzonun içinden böyle bir organizasyon yapsa idik o zaman Batur Altıparmak’la yapardık. Çünkü Selçuk Ä°nan ve Umut Bulut’un da menajerleri kendisi idi.
 
Futbolu bilenler için ÅŸunu söylüyorum; bu söyleyeceklerimi Savcılık ve Mahkemedeki ifademde söyledim:
 
Maç Ä°stanbul’da oynanıyor, BeÅŸiktaÅŸ gibi güçlü bir kulübü desteklemek mi kolay yoksa Trabzondan bir oyuncuyla ÅŸike yapmak mı doÄŸrudur ? Bizim için BeÅŸiktaÅŸlı oyunculara teÅŸvik vererek sorunu kökten çözmek daha iyi bir alternatif olamaz mıydı ?
 
Bu maçtan önce BJK taraftarları Twitter üzerinden BJK’nin Trabzonspor’a yenilmesini ve Fenerbahçe’nin ÅŸampiyon olmamasını istediklerini yazdılar. BJK taraftarları bu anlamda binlerce mesaj yayınladılar. Basın bunları yazdı. O zaman tüm bu yazanları da sorgulamak gerekir. Çünkü Ali Kıratlı ile Yusuf Turanlı’nın aÅŸağıdaki iletiÅŸim tespitinden dolayı ÅŸike yapmakla suçlanıyoruz.
 
*06.03.2011 günü, saat 19.43’te Ali KIRATLI’nın ( 532 3569535), Yusuf TURANLI’yı (533 4510996) aradığı; (Kayıt Sıra No: 2241)
 
Yusuf’un "Ya sana diyorum ki aç viskini kahve mi istersin … BENÄ°M ADAM NASIL OYNUYOR AMA … Maçın yıldızı o ha" dediÄŸi, Ali’nin "Bitsin kırmızı kart gördü ÅŸimdi… Onu diyorum iÅŸte haydi" dediÄŸi tespit edilmiÅŸtir.
 
(Bahse konu müsabakanın 38.dakikasında Trabzonspor takımı oyuncusu Serkan BALCI’nın kırmızı kart gördüÄŸü anlaşılmıştır.)
 
Soruldu : Yusuf TURANLI’nın benim adam dediÄŸi Serkan BALCI ile Ali KIRATLI’nın ilgisi nedir? Bu ÅŸahsın gördüÄŸü kırmızı kart ya da oynadığı oyun ile Ali KIRATLI’nın ilgilenme sebebi nedir?
 
Yusuf Turanlı, Savcılık ve Mahkemede vermiÅŸ olduÄŸum ifadelerde olduÄŸu gibi hiç tanımadığım biriydi. Kendisiyle Metris’te tanıştım. Yusuf Turanlı konuÅŸmasında maçta BeÅŸiktaÅŸlı iyi oynayan bir oyuncudan bahsetmektedir. Halbuki bu tapede Serkan Balcı’dan bahsediyor denerek kafa karıştırılmaya çalışılmaktadır. Buna "akıl tutulması" denir. Ali Kıratlı ise Trabzonspor’un kaybetmesinden mutlu olacağı için bu konuÅŸma yapılırken, Serkan Balcı’nın kırmızı kart görmesine sevindiÄŸini belirtmektedir. Trabzonspor’un kaybetmesi bundan dolayı kendisini ilgilendirmektedir.
 
Zaten Yusuf Turanlı da, Emniyetteki ifadesinde "Serkan Balcı isimli ÅŸahsı tanımıyorum, adı geçen ÅŸahıs ile de hiçbir görüÅŸmem olmamıştır" demektedir.
 
Trabzonda oynayan Serkan Balcı da kendisine hiçbir ÅŸekilde ÅŸike ile ilgili bir teklif yapılmadığını söylemektedir. Ayrıca ÅŸike yapmış bir futbolcu bugün Trabzonspor’da oynayabilir mi?
 
04.03.2011 TARÄ°HÄ°NDE OYNANAN KAYSERÄ°SPOR – MANÄ°SASPOR  MÜSABAKASINDA TEÇVÄ°K PRÄ°MÄ° VERÄ°LDİĞİ Ä°DDÄ°ASINA KARÅžI BEYANLARIMIZ
 
Kayserispor  - Manisasopr maçı oynanmadan Spor Toto Lig 2010- 2011 sezonunun 24.haftasının puan durumuna bakalım:
 
Fenerbahçe’nin 51 puanla averaj üstünlüÄŸü ile lig birincisi olduÄŸu, Trabzonspor’un averajla lig ikincisi olduÄŸu, Bursaspor’un 48 puanla lig üçüncüsü olduÄŸu, Kayserispor’un ise 43 puanla lig dördüncüsü olduÄŸu görülmektedir.
 
Fenerbahçe; bir Spor Kulübüdür; banka deÄŸildir. Her yere dağıtacak parası da yoktur. Bizde oynamış olan eski bir oyuncunun kendi düÄŸününü yapması ile ilgili konuÅŸmasının bu noktalara çekilmesi utanç vericidir.
 
Önder Turacı, Fenerbahçe de 6 sene futbol oynamış ve Kayserispor’a transfer olmuÅŸtur. Anılan telefon görüÅŸmeleri menajerinin Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’ndan düÄŸüne çıkacak bir sanatçının organize edilmesine yardımcı olması yönündeki isteÄŸine dairdir. Bizler sporcularımızın düÄŸünlerine katılırız ve onlara hediye alırız. Burada menajeri, Ä°brahim Tatlıses’i Önder Turacı’nın düÄŸününe getirmek istiyor. Bunun için de Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu’ndan "indirim yapabilir mi" diye yardım istiyor. Ä°lhan EkÅŸioÄŸlu da düÄŸün hediyesi olarak "10.000$ Ben veririm" diye jest yapıyor.
 
Bunun şikeyle ne ilgisi var? İnsanlar 10.000$ ile şike yapıp isminin karalanmasını ister mi?
 
Tamamen insani boyuttaki bir hadiseyi ÅŸikeye baÄŸlamak utanç vericidir. Fenerbahçe’den 8 puan geride olan bir takımla ilgilenmek hangi mantığa sığar? Ayrıca eÄŸer Kayserispor ile ilgilenmiÅŸ olsaydık onların yenmelerini isterdik. Çünkü onların iddialı durumda olması ileriki maçlarda ÅŸampiyonluÄŸa oynayan rakipleriyle oynayacak olmasından dolayı Bizim iÅŸimize gelebilirdi. Kayseri’nin yarışın içinde olması bizler için daha olumlu olurdu. Futbolu bilenlerin bunu daha iyi yorumlayacağına eminim.
 
EÄŸer Önder Turacı ile ÅŸike yapıldığı söyleniyorsa; bunu ileri sürenlerin futbolu hiç bilmediÄŸini ve illa ki Bizleri mahkemelere çıkarıp, karalamak istediklerini belirtebiliriz. Burada ÅŸike yapmak için hiçbir kimseye para verilmiÅŸ mi? Kim vermiÅŸ ? Nasıl vermiÅŸ ? Sorumlulara soruyorum. Cevap versinler.
 
08.05.2011 GÜNÜ KARABÜKTE OYNANAN KARDEMÄ°R D.Ç.KARABÜK – FENERBAHÇE MÜSABAKASINDA ŞİKE YAPILDIÄžI Ä°DDÄ°ASINA KARÅžI SAVUNMALARIMIZ
GENEL SUNUM  :
 
Ä°ddianamede yer alan tarafımıza yönelik bir diÄŸer suçlama Karabükspor – Fenerbahçe maçında ÅŸike eylemlerinde bulunduÄŸumuz yönündedir. Ä°ddianameyi tanzim edenler, Fenerbahçe baÅŸkanı ve yöneticilerinin; Karabükspor üzerinde etkili ve yetkili olan Seyit Ä°brahim Kalender eliyle ÅŸike eylemlerini yürüttüÄŸünü ve Emenike’nin transferi ile de "transfer ÅŸikesi" yaptığımızı iddia buyurmaktadırlar. Kanaatimce bu iddialar spor hukukunu bilmemekten öte özensiz, eksik araÅŸtırma sonucu suç yaratmak çabasından öte iddialar deÄŸildir. Zira öncelikle Seyit Ä°brahim Kalender, Karabükspor genel menajeri Seyit Ä°çgül ile karıştırılıp, Karabükspor üzerinde etkili ve yetkili olduÄŸu öne sürülmüÅŸtür ki bu husus maddi hatanın ötesinde, iddianameyi tanzim edenlerin niyetini ve saikini açıkça ortaya koymaktadır. Zira Seyit Ä°brahim Kalender TFF’de Ersun Yenal’ın yardımcısı olarak görev yapmaktadır ve hayatında Karabük’te bulunmamıştır. Bu nedenle bu yöndeki tüm ithamlar yanlış kurguya dayalı, yanlış yorum ve hukuki birer zırvadan ibarettir. Hatta tüm Karabük halkına Seyit Ä°brahim Kalender’i tanıyıp tanımadıklarını sorabilirsiniz.
 
Ä°ddianamede yer alan ve spor hukuku ile hiçbir ÅŸekilde baÄŸdaÅŸmayan bir diÄŸer iddia da Fenerbahçe’nin Emenike transferi ile "transfer ÅŸikesi" yaptığı iddiasıdır ki sanırız SAYIN SAVCI FUTBOLUN GERÇEKLERÄ°NÄ°N HALI SAHADA TOP OYNAMAKTAN Ä°BARET OLDUÄžUNU SANMAKTADIR. "TRANSFER ŞİKESÄ°" HANGÄ° KANUNDA, HANGÄ° TALÄ°MATTA YER ALMAKTADIR? Sayın Savcılık bize bunu izah etmek zorundadır. OYSA TFF TALÄ°MATLARINDA, OYUNCUNUN BAÄžLI OLDUÄžU KULÜBÜN ONAYI ALINARAK YAPILAN TRANSFERLERÄ°N YASAL ÅžARTLARA HAÄ°Z BÄ°R TRANSFER OLDUÄžU AÇIKÇA YAZILMAKTADIR. Kaldı ki dosyada Karabükspor baÅŸkanı ifadesinde bu hususu teyit etmektedir. Zaten cevaplanması gereken husus, transfer ÅŸikesi eÄŸer suç olsaydı Karabükspor’lu yöneticilerinin ve bu oyuncunun da suç iÅŸlemiÅŸ olmalarının gerektiÄŸi deÄŸil midir? Ä°ÅŸte spor hukukundan bu kadar uzak kiÅŸi ve kurumlar eliyle düzenlenen iddiaların geldiÄŸi nokta budur. KALDI KÄ° ETÄ°K KURUL RAPORUNDA DA KARABÜKSPOR MÜSABAKASINDA FENERBAHÇELÄ° YÖNETÄ°CÄ°LERE SUÇ ATFEDÄ°LMEMESÄ° TESADÜF DEĞİLDÄ°R. Åžimdi bu iddialara konu edilen birkaç tapeyi sizlerle paylaÅŸmak istiyorum.
Tape: 1832, 2139, 1834, 1835, 1836, 1865, 1866, 1867, 1868
 
AÇIKLAMA  :
 
Yukarıda yer alan tüm tapeler Åžekip MosturoÄŸlu ve Sami Dinç’in Seyit Kalender’e ve bir avukata hukuki mütalaa karşılığı olarak verilmek üzere kulüpten almaya çalıştıkları 3.000TL para ile benden TFF ye gönderilmek üzere istedikleri UEFA Kupası finali vip biletleri ile ilgilidir. Seyit Kalender ise, yukarıda da izah ettiÄŸim üzere, bildiÄŸim kadarıyla Ersun Yenal’ın yardımcısıdır. Zira bu kiÅŸi 24.04.2011 tarihinde TFF seminerlerine gidiyordu ve bu biletler hatırladığım kadarıyla TFF BaÅŸkan Danışmanı Mümtaz Karakaya isimli ÅŸahsa iletilecekti. DiÄŸer husus ise kulüpte kaydı da olan 3.000YTL tutarındaki bir paradır. Ä°ddianame bu olayda büyük bir hata içine girip Seyit Kalender ile Karabük Genel Menajeri Seyit Üçgül’ü karıştırmıştır. Ve akabinde Karabük maçı için bu ÅŸahısla ÅŸike faaliyetlerinde bulunduÄŸumuz ÅŸeklinde iddiaları hiç araÅŸtırmadan iddianameye koymuÅŸtur. Oysaki Seyit Kalender’in Karabükle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Ve daha da ilginci duyduÄŸum kadarıyla Seyit Kalender hayatında Karabük’e gitmemiÅŸtir. Ve bu husus iddianamenin ciddiyetini de açıkça ortaya koymaktadır.
 
Fiziki takipte Sami Seyit Kalender’e Alex imzalı bir adet forma vermiÅŸtir. Seyit Kalender bürodan çıkarken formayı küçük bir kozmetik poÅŸetine koymuÅŸtur. Seyit Kalender poÅŸeti arabada bırakarak TFF nin Beylerbeyindeki Gençlik GeliÅŸtirme Merkezindeki iÅŸ yerine girmiÅŸtir. Polis burayı tespit tutanağında Gençlik GeliÅŸtirme DerneÄŸi olarak yanlış tespit etmiÅŸtir.
 
EMENÄ°KE TRANSFERÄ°
 
Karabük–Fenerbahçe maçı ligin 32. haftasında Karabük’te oynanmıştır. Emenike’nin transferi konusu için Åžubat 2011 tarihinden itibaren Karabüksporla görüÅŸmeye baÅŸlanılmıştır. Karabükspor Kulübü BaÅŸkanı Sayın Feridun Tankut 10milyon Euro karşılığında transferin olabileceÄŸini belirtmiÅŸtir. Kulüple olan bu transfer çalışmalarını Yönetim Kurulu üyemiz Sayın Aleaddin Yıldırım yapmıştır. Futbolcuyla yapılan görüÅŸmeleri ise Sayın Åžekip MosturoÄŸlu oyuncunun menajeri  üzerinden yapmıştır. Her iki çalışma da Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu bilgisi doÄŸrultusunda olmuÅŸtur. Bu görüÅŸmeler sezon sonuna kadar devam etmiÅŸ ve sonunda iki kulüp ve oyuncu anlaÅŸarak transfer gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Teknik Direktör Aykut Kocaman bu transferin olmasını ısrarla istiyordu. Bu oyuncunun menajeri Erdem Konyar’dı. Ve yine hatırladığım kadarıyla bu oyuncu ile Kulübü Karabükspor’un da bilgisi ve onayıyla 25.05.2011 tarihinde, ortalama yıllık 2 milyon euro üzerinden 4 yıllık sözleÅŸme yaptık. Kulüple de 9 milyon euroya anlaÅŸtık. Tüm bu konuÅŸmalar bu transfere iliÅŸkindi. Ama iddianamede bu husus transfer ÅŸikesi olarak iddia edilmiÅŸtir ki bu anlaşılmazdır. Kulübün onayı alınan bir olayda transfer ÅŸikesi nasıl olur anlayabilmiÅŸ deÄŸilim. Zaten bu transfer ÅŸikesi olsaydı herhalde ÅŸikeyi yapan diÄŸer taraf da Karabük Spor Kulübü olurdu. Karabüklü yöneticilerin sanık bile olmadığı olayda Fenerbahçe’nin kendi kendine nasıl olup da transfer ÅŸikesi yaptığı anlaşılamamaktadır. Kaldı ki gerek talimatlar ve gerekse ligdeki tüm uygulamalar dikkate alındığında bu konuyu ’transfer ÅŸikesi’ olarak yorumlamanın yeteri kadar futbol bilgisine sahip olmamaktan kaynaklandığını düÅŸünmekteyim.
 
Emenike 02.05.2011 tarihinde  oynadıkları Ankaragücü maçında sakatlanmıştır. Bu oyuncunun sakatlanması ile ilgili, bir hafta boyunca, basındaki bazı Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe Spor Kulübü düÅŸmanları Emenikenin sarı kart görerek, sonraki hafta Fenerbahçe Spor Kulübüyle oynayacakları maçta oynamayacağı yönünde tartışma ve spekülasyonlar yapmaktaydılar. Biz yöneticiler her türlü spor müsabakalarını takip eder ve seyrederiz. Bir hafta sonra Karabükle maçımız olduÄŸu için Ankaragücü  - Karabük arasında oynanan maçı seyrediyordum; maç sırasında Emenike sakatlanınca 02.05.2011 günü saat 20.40ta Åžekip MosturoÄŸlu’nu aradım. Ä°letiÅŸim tespit tutanağındaki aramızdaki konuÅŸmamız ÅŸöyledir;
 
İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
        *02.05.2011 günü saat 20.40’da Mehmet Åžekip MosturoÄŸlu’nu (532 2139491)
        Aziz Yıldırım’ın (530 5527290) aradığı; (Kayıt sıra no:00000)
        Aziz’in "Emenike kırk yedinci dakikada sakatlandı çıktı salak" dediÄŸi, Åžekip’in
        "Tamam baÅŸkanım" dediÄŸi tespit edilmiÅŸtir.
        GörüÅŸmeyi yaptığınız gün Ankaragücü – Karabükspor maçının 47.
        Dakikasında Karabükspor futbolcusu Emmanuel EMENÄ°KE’nin sakatlık sebebi
        ile oyundan çıktığı anlaşılmıştır.
 
 BURADA KULLANDIÄžIM SALAK KELÄ°MESÄ° ZATEN TÜM OLAYI ANLATMAKTADIR. Kısaca bütün geliÅŸmelerde bir dahilimizin olmadığı gözükmektedir. Bundan sonraki tapelerde bu daha net olarak gözükmektedir.
 
04.05.2011 günü saat 22.42’de Mehmet Åžekip MosturoÄŸlu’nu Aziz YILDIRIM’ın  aradığı görüÅŸme ; ( Tape 2673)
 
Bu tapede Emenikenin bizim maçta oynayıp oynayamayacağı konusunu konuÅŸuyoruz. Burada Åžekip MosturoÄŸlu’nun Emenike’nin durumunu neden takip ettiÄŸini soruyorlar.
 
Bu bir cinayet davası deÄŸildir. Bizler burada sporla uÄŸraşıyoruz. Dünyanın her yerinde karşı takımda kim oynar kim oynamaz diye merak edilir ve öÄŸrenilmeye çalışılır, teknik direktörlere de bu bilgi aktarılır. Oda bu bilgilerden faydalanarak gerekli taktikler geliÅŸtirir. Milli takım, kulüp takımları için de bu geçerlidir. Bu tapede görüldüÄŸü gibi bizim insiyatifimiz dışında geliÅŸmeler olmaktadır. Biz ancak dışarıdan takip etmekteyiz. GÖRÜLECEĞİ ÜZERE ŞİKE YAPTIÄžI Ä°DDÄ°A EDÄ°LEN AZÄ°Z YILDIRIM VE ÅžEKÄ°P MOSTUROÄžLU ŞİKE YAPTIKLARI OYUNCUNUN OYNAYIP OYNAMAYACAÄžINI BÄ°LE BÄ°LEMEMEKTEDÄ°RLER VE %51 OYNAMAMA Ä°HTÄ°MALÄ°NE DUA ETMEKTEDÄ°RLER. BU NASIL ŞİKEDÄ°R? BIRAKIN ŞİKEYÄ° TRANSFER ETME AÅžAMASINDA OLDUÄžUMUZ BÄ°R OYUNCUNUN SAKATLIÄžI VE OYNAYIP OYNAMAMASI KONUSUNDA BU Ä°LGÄ°SÄ°ZLİĞİMÄ°Z VE HATTA HAYATIN OLAÄžAN AKIÅžINA AYKIRI BÄ°R ÅžEKÄ°LDE MEVCUT BÄ°LGÄ°SÄ°ZLİĞİMÄ°ZDEN DOLAYI BÄ°ZLERE TEÅžEKKÜR EDÄ°LÄ°P, BU FAÄ°R DAVRANIÅž ALKIÅžLANACAÄžINA ŞİKE Ä°LE SUÇLANMAKTAYIZ.
 
08.05.2011 günü saat 17.10’da Aziz Yıldırım’ın Mehmet Åžekip MosturoÄŸlu’nu aradığı görüÅŸme ; ( Tape 2397)
 
08.05.2011 günü Fenerbahçe Spor Kulübü’nün mali kongresini yaptıktan sonra helikopterle Sn. Ali Koç, Sn. Nihat Özdemir, Sn. Nihat Özbağı ile beraber Karabüke gittik. Maçtan üç saat önce oynanacak olan maçın kadrolarını hem televizyondan hem de staddan gelen bilgi ile öÄŸrendik. Åžekip MosturoÄŸlu ile yaptığımız görüÅŸme de bunu açıkça göstermektedir. Bizler Emenike’nin oynayamayacağını maçtan 3 saat önce öÄŸrendik. Zaten sakat olduÄŸunu raporlar da tesvik etmektedir. Bizimle oynamamasının hiçbir ilgisi yoktur. Emenike’nin oynayamaması ile transfer görüÅŸmeleri arasında hiçbir iliÅŸki yoktur. Emenike söz konusu müsabakada sakatlanmış olduÄŸu için forma giyememiÅŸtir. Öte yandan bu maçı takip eden 33 ve 34 ncü haftalarda Karabükspor’un oynadığı maçlarda da Emenike forma giyememiÅŸtir. 34 ncü haftanın Trabzonspor-Karabükspor arasında oynanmış düÅŸünecek olursak, transfer ÅŸikesi söylemlerinin ne kadar gerçeÄŸe aykırı olduÄŸunu da görmüÅŸ oluruz.
 
Nitekim Karabükspor Teknik DirektörüYücel Ä°ldiz de, bu açıklamalarımızı 18.01.2012 günü katıldığı CNN Türk isimli TV kanalında sarf ettiÄŸi ÅŸu sözlerle teyit etmektedir:
 
" ... O hafta içerisindeEmenike’nin Ankaragücü maçından somra hafif bir sakatlığı vardı. Åžahsen ben de açıkçası düzelebileceÄŸini düÅŸünüyordum. Kendisi de o ÅŸekilde düÅŸünüyordu. Ama hafta içerisinde çok idmanlara çıkamadı daha doÄŸrusu sadece tek idmana çıktı onu da yarım bıraktı çıktı zaten maçtan bir gün önce. Ama hafta içinde çektirdiÄŸimiz MR’ında bizim kulüp doktoru ’Hocam öyle deÄŸil. Bir ÅŸeyleri var.’ dedi. ... baktık, kaburgasının üzerinde hafif bir zedelenme MR’da da görülüyordu zaten net bir ÅŸekilde. Gene bütün bunlara raÄŸmen kendisiyle yaptığımız konuÅŸöalarda falan oynamaya çalışacağını söylemiÅŸti aÄŸrısı olmazsa. Son antremanı gene yarım bıraktı. ... Maçtan önce ... son durumunu sordum. ’Hocam iyi deÄŸilim’ dedi, ’oynayamayacağım’ dedi.  .. ’Çıkarım iyi oynarım, kötü oynarım, bu sefer de bana baÅŸka ÅŸey söylerler falan’ dedi."
 
SoruÅŸturma aÅŸamasında öÄŸrendiÄŸimiz üzere, maçımızın olduÄŸu zaman Karabükspor BaÅŸkanı Sayın Feridun Tankut, Emenike’nin oynayıp oynayamayacağını kulüp doktorundan sordurmuÅŸ, doktor da sakat olduÄŸunu ancak müdahaleyle oynama imkanı olabileceÄŸini söyleyince durumu Emenike’ye söylemiÅŸler. Emenike geçici tedavinin ileride büyük sorunlar yaratabileceÄŸini raporunda sakatlığının sabit olduÄŸunu söyleyerek oynamamıştır. Emenikenin oynayıp oynamaması ile ilgili bir alakamız olmadığı açıkça görülmektedir. OYUNCUNUN OYNAMAYACAÄžI KONUSU O KADAR AÇIKTIR KÄ°, 08.05.2011 TARÄ°HLÄ° 1227 SAYILI TAPEDE SÖZ KONUSU Ä°DDÄ°ANAMEDE ŞİKENÄ°N BAÅž AKTÖRÜ OLDUÄžU Ä°LERÄ° SÜRÜLEN SAMÄ° DÄ°NÇ SÖZDE ŞİKE YAPTIÄžI EMENÄ°KE’NÄ°N OYNAMADIÄžINI MAÇ OYNANIRKEN ÖÄžRENMEKTEDÄ°R. BU NASIL ŞİKEDÄ°R VE BU Ä°DDÄ°AYI ORTAYA ATANLAR NEDEN BU TAPELERÄ° YORUMLAMAKTAN KAÇINMAKTADIRLAR? Åžekip MosturoÄŸlu ile yapılan görüÅŸme tapesinde görüldüÄŸü gibi ;
 
23.04.2011 Tarihli, saat 20.30’da yapılan Aziz Yıldırım ile Åžekip MosturoÄŸlu arasındaki görüÅŸme; (Tape 2140) Ä°DDÄ°A : Seyit Ä°brahim Kalender’in Antalya’daki bazı seminerlerde eÄŸitmen olarak bulunduÄŸu  tespitinden yola çıkılarak, A.Yıldırım’ın "Güneyli ArkadaÅŸ" olarak bu ÅŸahsı ve Karabük maçındaki ÅŸikeyi sorduÄŸu iddia edilmiÅŸtir.
 
AÇIKLAMA : Bu konuÅŸmada geçen güneydeki arkadaÅŸ Gökhan Ä°nler’in tanıdığı olan Kazım Avcı’dır. Gökhan Ä°nler, Ä°talya da UDINESSE Takımında oynamaktaydı. Kazım Avcı’ya kendisi ve menajerleriyle Fenerbahçe’ye transfer olabilmesi amacıyla görüÅŸmeler yapması yönünde yetki verilmiÅŸti. Kazım Avcı kendisiyle görüÅŸmüÅŸtür. Gökhan ailece Fenerbahçeli olduÄŸunu ve Türkiye’de Fenerbahçe’ye çok sıcak baktığını söylemiÅŸtir. Juventus ve Napoli takımları da Gökhan Ä°nler ile ilgilenmekteydiler. Udinesse o tarihlerde Napoli ile transfer görüÅŸmesini durdurmuÅŸtu. Ä°nternette de bu haber yayınlanmıştır (EK-1).  Twitterdan Gökhan Ä°nler Fenerbahçeli taraftara mesaj göndermiÅŸtir. Tape incelendiÄŸinde Åžekip MosturoÄŸlu eÅŸiyle yemekteyken ben kendisini ÅŸike soruları sormaktayım ki bunun ne kadar akla ve hayata uygun olduÄŸunu heyetinizin takdirine bırakıyorum. Bu tapenin Seyit Kalender’le hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Kaldı ki, bulunsa bile bu ÅŸahsın Karabük’le hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Kaldı ki "geldi mi" diye kastettiÄŸim ÅŸahıs hiçbir zaman Seyit Kalender olamaz. Keza tapelerden anlaşıldığı üzere bu ÅŸahıs 24.04.2011de yani daha konuÅŸmanın ertesi günü TFF seminerine Ä°zmir’e gidecekmiÅŸ. Zaten Åžekip MosturoÄŸlu’nun sorduÄŸumda ilk olarak yanlış algıladığı kiÅŸi Kazım Avcı’dır.
Tape 1678 – 1871
 
Bu tapelerdeki görüÅŸmeler S.Dinç – Åž.MosturoÄŸlu ve S.Dinç – Ä°.Kalender arasında geliÅŸen ve Fenerbahçe Kulübüyle ilgisi olmayan görüÅŸmelerdir. ÖÄŸrendiÄŸim kadarıyla S.Dinç, Seyit Kalender’in avukatlığını yapıyormuÅŸ ya da beraber spor hukuku davalarını takip ediyorlarmış. Sanırım bunlara iliÅŸkindir. Ancak yalan yanlış araÅŸtırmalardan her konuÅŸmayı Karabükspor – Fenerbahçe ÅŸike eylemine baÄŸlamaya kurgulanmış önyargılı bu bakış açısı tarafından yine yanlış yorumlanarak iddianamenin ciddiyetine gölge düÅŸürülmüÅŸtür.
25.05.2011 Tarihli, saat 17.38’de yapılan Aziz Yıldırım ile Åžekip MosturoÄŸlu arasındaki görüÅŸme; (Tape 1218)
 
Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu yaptığı bir transferi ancak sonuçlandırdığı zaman kamuoyuna açıklar. Bunu tüm kamuoyu bilir. Bir transferin sonuçlanması için bazı ÅŸartların yerine getirilmesi gerekir. Bunlar,
•       Maddi anlamda her iki kulübün anlaÅŸması,
•       Maddi anlamda transfer eden kulüp ile sporcunun anlaÅŸması,
•       Transfer eden ile menajerin anlaÅŸması,
•       Fesihnamenin iki kulüp ve oyuncu tarafından imzalanması,
•       Oyuncunun saÄŸlık kontrollerinin yapılması.
Emenike sakat olduÄŸu için kulübünden izin alarak yurt dışına gitmiÅŸti. Her iki kulüp anlaşınca kendisi Türkiye’ye Åžekip MosturoÄŸlu tarafından gelmesi için davet edildi. Kendisiyle tüm dokümanları Kulübümüz adına imzaladık. Karabük yöneticilerinin Kulübümüze gelmelerini istedik. Onlar da geceleyin avukatlarıyla beraber geldiler. Fenerbahçe Spor Kulübünde; Karabükspor yöneticileri, avukatları, Ben, Åžekip MosturoÄŸlu, kulüp avukatlarımız ve Emenike tüm transfer iÅŸlemlerini yaptık. Emenike ile Karabükspor aralarında fesihnameyi imzaladılar. Kulübümüzde Emenikeyle 9 milyon Euro karşılığında Karabük’ten transferlerini saÄŸladık. Bizler transferi sonuçlandırınca Fenerbahçe TV den kamuoyuna Emenike’yi tv ye çıkartarak duyurduk.
 
Transferi gizlememizin sebebi kamuoyuna ilk önce Kulübümüzün televizyonundan duyurmaktı. Bu da ancak transfer bitince yapılabilmektedir. Tamamen yasal ve Karabükspor yönetimi ile irtibatlı olarak Emenike transferi yapılmıştır. DeÄŸeri ise 10 milyon eruoya satılarak gerçekten oynaması için yapıldığını göstermektedir.
SAMÄ° DÄ°NÇ 25.05.2011 TARÄ°HÄ°NDE SAAT 17.41’DE YAPILAN GÖRÜÅžME TAPESÄ°NDE (tape 2663) , ERDEM KONYAR’I ARADIÄžINDA ARALARINDA GEÇEN KONUÅžMADA ERDEM’Ä°N "SEYÄ°T ABÄ°YE HÄ°Ç DÖNMÄ°YEYÄ°M MÄ° ŞİMDÄ°" SÖZÜNÜN Ä°ÇÄ°NDEKÄ° SEYÄ°T, KARABÜKSPOR KULÜBÜ MENAJERÄ° SEYÄ°T Ä°ÇGÜL’DÜR. TRANSFERÄ°N DURUMUNU SORMAK Ä°ÇÄ°N DEVAMLI ERDEM KONYAR’I ARAYIP BÄ°LGÄ° ALMAYA ÇALIÅžMAKTADIR. EMNÄ°YET BU ÅžAHSI SEYÄ°T Ä°BRAHÄ°M KALENDER ZANNETMEKTEDÄ°R. SEYÄ°T Ä°ÇGÜL, KARABÜKSPOR’UN GENEL MENAJERÄ°DÄ°R. KARABÜKSPOR’DA UZUN YILLARDIR GÖREV YAPMAKTADIR. KARABÜK CAMÄ°ASINDA ETKÄ°NDÄ°R. ANCAK BÄ°ZÄ°MLE Ä°LÄ°ÅžKÄ°SÄ° YOKTUR.
 
EYLEMÄ°N DEÄžERLENDÄ°RÄ°LMESÄ° :
 
SoruÅŸturma kapsamında yapılan çalışmalar iki konudan ibarettir.
Birincisi Seyit Kalender vasıtasıyla ÅŸike yapılmasıdır. Tapelerle beraber anlattığımız gibi Seyit Ä°brahim Kalender Karabükspor menajeri Seyit Ä°çgül maksadıyla yanlışlıkla dinlemeye alınmıştır. Seyit Kalender Karabük’e hayatının hiçbir döneminde gitmediÄŸini söylemektedir. Karabük camiasını tanımadığı için  hiçbir etkinliÄŸi de yoktur. Ayrıca bazı futbolculara ulaşılarak onlarla ÅŸike amaçlı görüÅŸtüÄŸü, ayrıca ÅŸahsın irtibat kurduÄŸu bu futbolcular belirlenememiÅŸtir denmektedir. Böyle saçma ve  belirsiz ifade, suçlama olur mu? Bu suçlama Türk Sporuna ihanet etmektir. Çünkü suçu yok. Suçlu yaratmak için iftira atmaya çalışılmaktadır. GüneÅŸ balçıkla sıvanmaz. Gerçek, Seyit Ä°çgül’le Kulübümüz’ün hiçbir ilgisinin olmadığıdır. Karabükte de hiçbir ÅŸike eylemine karışmadık.
 
Emenike ile olan konu Bizim dışımızda geliÅŸmiÅŸtir. Anlattığımız tapelerde de bunu açıkça görüyoruz. Bu konuyla ilgili Emenike’nin sakatlık raporları, ilgili arkadaÅŸların savunmaları Ekinde sunulacaktır. Yapılan transfer çalışması Karabükspor BaÅŸkanı Feridun Tankut’un bilgisi dahilinde yürütülmüÅŸtür. Karabük Spor Kulübü eski baÅŸkanı Feridun Tankut’un Emniyet ifadesi de ektedir. (EK-2)
 
 Ä°ddianameyi tanzim edenler söz konusu müsabaka baÅŸlığı altında toplamda 61 adet tape kaydını iddianameye almış ve bunların yalnızca 6 tanesi ÅŸahsıma aittir. Tüm kamuoyunun gördüÄŸü üzere bu tape kayıtlarından hiçbirinde ÅŸike amaçlı en ufak bir ifade dahi yer almamakta olup, hepsine dair iddialar tarafımızca tek tek çürütülmüÅŸtür.
Sonuç olarak Karabük’te hiçbir ÅŸekilde ÅŸike yapılmamıştır.
 
BU DURUM SON DAKÄ°KADAKÄ° KORNER VURUÅžUNDA GOL ATMA UMUDUYLA KALESÄ°NÄ° TERK EDEREK CEZA SAHAMIZA GELEN KARABÜKSPOR KALECÄ°SÄ°NÄ°N GÖRÜNTÜLERÄ°NDEN DE RAHATLIKLA ANLAÅžILABÄ°LECEKTÄ°R. NÄ°TEKÄ°M BU MAÇTA ALINAN 3 PUANDA FUTBOLCUSUNDAN MALZEMECÄ°SÄ°NE, TARAFTARINA KADAR BÜTÜN CAMÄ°AMIZIN EMEĞİ VE ALINTERÄ° VARDIR. EmeÄŸe saygı gösterilmelidir. ŞİKE DEĞİL TEÅžVÄ°K OLUP OLMADIÄžI ARAÅžTIRILMALIDIR.
 
T.F.F.  RAPORLARI (EK-3)
Maçın sonunda  TFF’na gönderilen hakem raporu, temsilci raporu,  medya temsilci raporu, gözlemci raporu ekte sunulmuÅŸtur.
 
TFF Gözlemci raporunda Sn. Ä°lhami Kaplan, maçla ilgili hiçbir olumsuzluk yazmamıştır. Maçın tanımı olarak Sayın Ä°lhami Kaplan; müsabaka uygun hava koÅŸulları ve zeminde oynandı, ev sahibi takımın 2200, misafir takımın 200 civarında seyircisi vardı, seyirciler müsabakada hakemleri baskı altına alacak davranışlar sergilemediler. LÄ°G ÅžAMPÄ°YONUNU BELÄ°RLEYECEK ÖNEMLÄ° MÜSABAKALARDAN BÄ°RÄ° OLMASI NEDENÄ° Ä°LE MÜSABAKA GERGÄ°N VE HIZLI BAÅžLADI. Müsabaka boyunca tempo yüksekti. Hakemler önemli kritik kararlar verme durumunda kaldılar. Bu nedenlerden dolayı müsabaka hakem ve yardımcı hakemler için zorlukla geçmiÅŸtir. 4.Hakem bu atmosferde oynanan müsabakada önleyici davranışlar ile tansiyonu düÅŸürmeye çalışmıştır. Bu sebeple müsabaka 4.hakem içinde zor geçmiÅŸtir.
 
GörüldüÄŸü gibi maçla ilgili hiçbir olumsuzluk yoktur. TFF de maçın temiz olmasından dolayı maçın neticesini 0-1 Fenerbahçe Spor Kulübü adına tescil etmiÅŸtir. DiÄŸer raporlar da incelendiÄŸinde hiçbir olumsuzluk yoktur.
 
MAÇTAN  SONRA  BASINDAKÄ°  YORUMLAR
 
Tamer BaÄŸlan (Fanatik) ; "GÖKHAN VE ALEX"  baÅŸlığıyla yazdığı yazıda; Sarı kanaryalar, ağır, topa hep sahip olmak isteyerek ve psikolojik baskı altında, yüzde yüz gol pozisyonu yaratarak gol atmak isterken; Karabükspor ise , hızlı hücumu tercih edindi. Onlarda, bu ani ataklarla iyi çıktılar ancak son vuruÅŸlarda baÅŸarısızdılar. (EK-4) Åžansal Büyüka (AkÅŸam Gazetesi), "EN ZOR MAÇTA EN DEÄžERLÄ° GOL" baÅŸlığıyla yazdığı yazıda ; Karabük deplasmanı en zor maçıydı Fenerbahçenin, Ä°lk yarıda öyle çok sıkıntı çektilerki…. Sol kanat resmen çöktü ve hücumda alex’in ÅŸutu dışında pozisyonları yok. (EK-5) Ahmet Çakar (Sabah Gazetesi); Dün gece Fenerbahçe belkide ÅŸampiyon oldu. EÄŸer dün Fenerbahçe maçı kazandıysa önce Karabük defansındaki Muhammet Özdin’e sonrada hakem Bülent Yıldırım’a teÅŸekkür etsin. Niye Muhammet diyoruz, sebebi çok açık; o dakikaya kadar çok iyi oynayan Muhammet ve Karabük defansı vardı. 66 dakikada öyle bir hata yaptı ki Lugano da topu bomboÅŸ gol yapıverdi. TABÄ°Ä° KÄ° FUTBOL HATALAR OYUNU (EK-6) Erman ToroÄŸlu (Hürriyet); Ä°ki takım çekiÅŸiyor, zararı ufaklar görüyor. Burada ÅŸampiyonluÄŸa oynayan takımlarla mücadele edeceklerin yapacağı tek ÅŸey var iyi oynamak bir yana, özellikle iyi savaÅŸmaları lazım ki dedikodunun içine girmesinler. DÜN BUCASPOR ,KARABÜKSPOR DA BENCE Ä°YÄ° MÜCADELE ETTÄ°LER.
 
BeÄŸendim; Karabük’ün oyunu bırakmamasını. (EK-7) SAVUNMAMIZ EKLERÄ°:
EK-1:  Gökhan Ä°nler’in Napoli Takımına Transferine Ä°liÅŸkin Takvim Gazetesi’nde     Yer  Alan Haber
EK-2:      Karabük Spor  Kulübü eski baÅŸkanı Feridun Tankut’un emniyet ifadesi
EK-3:      T.F.F Hakem Raporu, Gözlemci Raporu, Medya Temsilci Raporu
EK-4:      Tamer BaÄŸlan’ın Fanatik Gazetesi’nde Yayınlanan "Gökhan ve Alex" BaÅŸlıklı       Yazısı
EK-5:    Åžansal Büyüka’nın AkÅŸam Gazetesi’nde yayınlanan "EN ZOR MAÇTA EN           DEÄžERLÄ° GOL" BaÅŸlıklı Yazısı
EK-6:     Ahmet Çakar’ın Sabah Gazetesi’nde Yayınlanan KöÅŸe Yazısı
EK-7:     Erman ToroÄŸlu’nun Hürriyet Gazetesi’nde Yayınlanan KöÅŸe Yazısı
EK-8:       Basında Yer Alan Müsabakaya Ä°liÅŸkin DiÄŸer KöÅŸe Yazıları
EK-9:       Müsabakaya Ä°liÅŸkin Maç Kadroları
EK-10:   Müsabakaya Ä°liÅŸkin Oyuncu Puan Listeleri