
Popülizm Nöbeti
Fransa, yapılan seçimde, ülkesinde bulunan Ermenilerin oyunu almak için Türkiye gibi bir ekonomik partnerini kaybetmek adına popülizm nöbetine tutulmuş bir vaziyettedir. Kendisine vazife olmayan işlerle uğraşıyor. Geçmişte ‘Türkiye’ye hasta adam’ diyenler bugün kendi hasta yatağına düşmüş yoğun bakımda yatıyor. Sarkozy kendi ihracatçısının, vatandaşının asla görüşlerini yansıtmayacak şekilde, sanki Ruanda’da hiç katliam yapmamış, Cezayir’de binlerce masumu öldürmemiş bir ülkenin devlet başkanı değil gibi, olmayan bir konuda fikir yürütmeye çalışıyor. Kazdığı kuyuda kendisi mutlaka boğulur.
Boykotu Engelleyemeyiz
Hükümet olarak, Fransız mallarına karşı hiçbir zaman boykot konusunda tek bir kelime söylemeyiz. Fransa’dan Türkiye’ye gelmiş, ülkeye güvenmiş yatırımcıların başımızın üzerinde yeri var ama şimdi bu tip hareketlerin Türk halkının en hassas olduğu konulardan birini kaşıyarak kendi mallarına karşı koyacağı bir boykotu da engelleyemeyiz. Türk halkı duyarlıdır. Sarkozy, bir katliam arıyorsan dön kendi tarihine bak. Bu konuda Türkiye’nin alnı açık ve başı diktir.
Ermeni Kardeşlerimiz
Geçmişte yaşananların tarihçilere bırakılması gerekir. Bugün ülkemizde 100 bine yakın Ermeni kardeşimiz yaşıyor. Ermeni kardeşlerimizle sorunumuz yok. Diğer iş tarihçilerin işidir. Siyasilerin alanına giren bir iş değil. Bugün bizim ihracatçı birliklerimizde birçok odamızın başında Ermeni vatandaşlarımız var. Aslında bu Türkiye’ye karşı olan bir kıskançlık krizinin ifadesidir. Sarkozy kıskanma ne olur, çalış senin de olur. Türkiye elde ettiği başarıları ekonomik kararlarıyla önemli bir noktaya doğru hareket ediyor.