Türkiye

Türkiye'ye Tersine Göç Başlayacak

Print
Star InactiveStar InactiveStar InactiveStar InactiveStar Inactive
 
Dünya Türk Forumu konferansı çerçevesinde gerçekleştirilen 'Türk Dünyasındaki Sivil Toplum Örgütlerinin Sorunları' konulu toplantıda konuşan TAVAK Başkanı Prof. Faruk Şen, Avrupa'da küçülen ekonomiler, artan işsizlik nedeniyle yurt dışında yaşayan Türklerin ülkeye dönüşlerinin 2011'den itibaren hızlanacağını söyledi. Prof. Şen, dünyanın değişik ülkelerine son 50 yılda 6.5 milyon göç veren Türkiye'nin Çin ve Hindistan'dan sonra dünyaya en fazla göç veren ülke olduğunu ifade etti. Çin'in nüfusunun yüzde 3'ünün, Hindistan'ın nüfusunun yüzde 1.8'inin göçmen olduğuna dikkat çeken Şen, Türkiye'nin nüfusunun yüzde 9'unun göçmen olarak yurt dışında yaşadığını vurguladı.
Yurt dışında yaşayan Türklerin tek bir çatı altında örgütlenememe sorunu olduğunu ifade eden Şen, ''Almanya'da 11 ayrı İslami Türk federasyonu bulunuyor. Ancak Yahudilerin hepsi aynı çatı altında örgütlü. Türklerin bir araya gelememek gibi bir sorunu var ve bu etkin olmanın önüne geçiyor,'' diye konuştu.

17 milyon müslümanın yaÅŸadığı Avrupa'da İslam fobisinin giderek güçlendiÄŸini ve bunun zamanla Türk fobisine dönüştüğünü söyleyen Prof. Åžen,     ırkçı partilerin giderek güç kazandığını, muhafazakar partilerinde siyasi endiÅŸelerle yabancı düşmanlığını körükleyici söylemler geliÅŸtirdiÄŸine dikkat çekti. Sovyetlerin yıkılmasından sonra basındaki düşman algısının komünizmden İslam'a döndüğü tespitinde bulunan Åžen, 2002-2007 yılları arasında büyüme hızı yüzde 4-5'ler seviyesinde kalan Almanya'ya karşın Türkiye'nin yüzde 40 büyüdüğünü yakın bir gelecekte sadece yurt dışında yaÅŸayan Türklerin deÄŸil, diÄŸer milletlerden de göçmenleri ağırlayacağını savundu.

Toplantıda konuÅŸan Türk Amerikan Dernekleri eski BaÅŸkanı Dr. Ata Erim, Amerika'da yaÅŸayan Türklerin en büyük sıkıntılarından birinin dernek hayatındaki maddi sıkıntılar olduÄŸunu söyledi. Türk derneklerinin yapılanması ve tarihçesi ile ilgili bilgi veren Erim, Türk derneklerinin birinci önceliÄŸinin Türk toplumunu birarada tutmak olduÄŸunu vurguladı. TADF olarak Türk Günü Yürüyüşü'nü baÅŸlatan ekibin başında olduÄŸunu hatırlatan Erim, yürüyüşün her geçen yıl büyüdüğünü, bir bayram havasında gerçekleÅŸtiÄŸini dile getirdi.  
  
Toplantının diğer konuşmacısı olan Türk Amerikan Dernekleri Asemblesi Başkanı Günay Övünç, Amerika'daki Türk toplumunu Rum ve Ermenilerle kıyaslama yaptığı konuşmada, ''Rum ve Ermeniler çok eski yıllardan beri Amerika'dalar. Kilise bu iki toplumda da çok önemli. Siyaset yapılıyor. Bizim İslami kültürümüzde böyle bir anlayışımız yok. Aynı mesajı her hafta duymak, iç lobiciliktir. Kendimizi kötü bir olayla tanımlamıyoruz. Ermeniler 1915 ile kendilerini özdeşleştirmiş durumdalar. Bizim böyle bir kültürümüz yok,'' diye konuştu.

Övünç, Ermenilerin yılda Amerikan lobisi için 40 milyon dolar harcadığını, Türklerin ise yılda sadece 4 milyon dolar harcadığının altını çizdi. Türk devletinin lobi şirketine 2.5 milyon dolar, 1 milyon dolar da dernekler vasıtasıyla harcandığını kaydetti.

2009 yılında Amerika'da yaÅŸayan Türklerin 1.7 milyon dolar seçimlere yardımda bulunduÄŸunu ifade eden Övünç, 'Sadece haklı olmak yetmez aynı zamanda ikna da etmek gerekiyor. Biz Türkler olarak artık sadece haklı olduÄŸumuzu söylemiyoruz, aynı zamanda ikna için parayı da kullanıyoruz,'' diye konuÅŸtu.               
  
Toplantıda konuÅŸan TÜSİAD ABD Temsilcisi Abdullah Akyüz, herÅŸeyi devletten bekleyen bir yapıda yetiÅŸen Türklerin, seslerini duyurma kültürüne sahip olmadıklarını savundu. İçinde bulunan  ülkenin STK'ya yaklaşımı da önemli olduÄŸunu ifade eden Akyüz, ABD'de kendi kültürü içinde STK'ların çok büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Entegrasyon arttıkça STK eÄŸiliminin arttığı veya azaldığının tartışmalı bir durumun olduÄŸunu belirten Akyüz, STK'ların sadece o ülkedeki insanların sorunlarının dışında, ülke ile anavatan arasında önemli bir rol üstlenmesi gerektiÄŸini ifade etti.   

Fransa'da 1984 yılında kurulan Paris Anadolu Kültür Merkezi Başkanı olan Dr. Demir Fıtrat Önger konuşmasında, Fransa'daki Türklerin sorunları ile ilgili açıklamalar yaptı. Fransa'daki derneklerin yüzde 90'ının dinsel dernekler olduğunu ve bunun Fransa'daki Türklerin içe kapanmasına neden olduğunu savundu. Başkan Sarkozy tarafından çıkarılan yasayla göçmenlerin beş yıl boyunca entegrasyona zorunlu kılındığını hatırlattı. 45 yıldır Paris'tan kardiolog olarak çalışan Dr. Önger, fikir ve sanat dünyasında Türk-Fransız ilişkilerinin bir geleneği olduğunu ifade etti. Önger, 'Kabuğuna çekilme ve tecritten kurtularak tüm alanlarda, tüm kurumlarla dialog politikası geliştirilmeli' diye konuştu.
 
Twitter