
Tüm dünyada büyük ilgi uyandıran, Türkiye'de de Anadolu Holding'in başkanı Tuncay Özilhan'ın görev aldığı Apprentice (Çırak) televizyon şovu ile ününe ün katan Trump, her ne kadar Atlantic City'deki kumarhaneleri iflas korumasına girse de popularitesinden bir şey kaybetmedi.
Şovda yarışmadan elenenlere söylediği ''you are fired'' (kovuldun) sözünü 2012 yılındaki seçimlerde Barack Obama'ya da söylemek isteyen Trump, henüz resmi olarak bir şey açıklamış değil. Haziran ayına kadar kararını vermek zorunda olan Trump'ın, Demokrat Parti'den adaylığı konuşuluyor.
NBC'de yayınlanan şovuna daha fazla ilgi çekmek için bu tip söylentilere göz yumduğu iddia edilse de, Trump şovun reytinglerinin gayet iyi olduğunu ve buna gerek olmadığında ısrarcı.
Trump, The Associated Press'e verdiği bir röportajda, ülkenin kötü yönetildiğini, Obama'nın yerinde bir Cumhuriyetçi birisinin olmasını arzu ettiğini söyledi. Ülkenin de buna ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Trump, eğer Beyaz Saray'da başkanlık koltuğuna oturmak için kolları sıvarsa, kendisinden önceki zengin işadamlarının yolunu takip edecek. 1988 yılında başkanlık için aday olan Christian Broadcasting Network'un sahibi Pat Robertson, 1992 yılında aday olan teknoloji mogulü Ross Perat ve 1996 yılında aday olan yayıncı Steve Forbes gibi. Bir başka milyarder New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg ise başlanlık için aday olmayacağını açıklamış durumda.
Trump'un başkanlık için 600 milyon dolarlık servetini yarışta harcamaya hazır olduğu iddia ediliyor. Nitekim geçtiğimiz günlerde ABC'de yayınlanan ''Good Morning America'' programında ''Hayatımın güzel yanlarından birisi de çok zengin olmam'' diye açıklaması, parasını harcayacak yer aradığı şeklinde yorumlandı. Trump, 1988 ve 2000 yıllarındaki başkanlık seçimlerinde de adaylık için adı geçmiş ancak aday olmamıştı.
Başkent Washington, DC'deki politik çevreler, geçtiğimiz haftalarda Trump'un kendileriyle defalarca kez temas kurduğunu, başkanlık kampanya mekanizmasının nasıl işlediği, ne kadar paraya ihtiyacı olduğu, nasıl bir organizasyon yapısı kurması gerektiği ile ilgili sorular sorduğunu açıkladı.
Kamuoyu önünde iddiaları yalanlasa da, Trump'un el altından ciddi bir faaliyet içerisinde olduğu göze çarpıyor.
Geçtiğimiz ay Washington, DC'de yapılan Conservative Political Action Committee konferansında iyi hazırlanmış bir konuşmayla katılan, Amerika'da başkanlığa aday olanların ilk durağı olan Iowa eyaletinde gazetecilerle röportajlar gerçekleştiren, yine seçimlerde kritik eyaletlerden New Hampshire'e önümüzdeki Haziran ayında bir seyahat yapmayı planlayan Trump'ın danışmanlarından Michael Cohen de geçtiğimiz hafta Iowa'lı kongre üyeleri ile buluştu.
Değişik tartışma ortamlarında ismini gazetelerin ön sayfasına taşımak için statejiler izleyen Trump, New York'a yapılacak caminin binasını satın alabileceğini söylemiş ve gazetelerin ön sayfalarında kendine yer bulmuştu. Yine 11 Eylül saldırıları ile yıkılan World Trade Center'ın yerine yapılacak binaların daha iyisini yapacağını duyurarak, hazırlattığı maketleri basına sergilemişti. Belki 2012 başkanlık seçimi de Trump'u kamuoyu önüne getirmeye yeterli bir vesile olarak kayıtlara geçecek. Siz de bu yazıyı belki Trump'un bu stratejisinin bir parçası olarak okudunuz. Bunun gerçek olup olmadığını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Kaynak: www.huffingtonpost.com