Osmanlı'nın İlk New York Başkankonsolosu

Star InactiveStar InactiveStar InactiveStar InactiveStar Inactive
 
Amerikan Hükümeti Türkiye’nin batı kenti İzmir’e David Offley’i başkonsolos olarak atandığında tarihler 1824’ü gösteriyordu. Offley Amerika’nın 30 yıllık bir diplomatik girişimin ardından Osmanlı tarafından başkonsolos olarak kabul edilmişti. Peki o yıllarda Osmanlı’nın ABD’de başkonsolosu var mıydı? New York Times gazetesinin 1857 yılından günümüze uzanan arşivinde dolaşırken bundan 146 yıl önce New York’ta yaşayan Türklerin maceraları hayli ilgi çekici. 22 Kasım 1863 yılına ait New York Times gazetesindeki bir ilanda Hatchik Oscanyan adlı yazarın “The Sultan and His People” isimli kitabında da konu ettiği “The Women of  Turkey” ile ilgili bir konferans vereceği duyuruluyordu. Konferansta Osmanlı İmparatorluğu’nun o yıllarında yaşayan kadınların günlük yaşantıları, aşkları, evlilikleri, dansları gibi pek çok özellikleri resimlerle anlatılacağı vurgulanıyordu. Kimdi bu Oscanyan? 1850’lerin Amerikasında New York’ta Osmanlı’yı neden anlatmaya ihtiyaç duyuyordu?  Araştırmaları biraz derinleştirdikçe Oscanyan'ın oldukça renkli bir kişilik olduğu ortaya çıkıyor. Oscanyan, 23 Nisan 1818 İstanbul doğumlu bir Ermeni. İsmini daha sonra Christopher olarak değiştiriyor. Ermenice’nin yanı sıra Yunanca, Türkçe, İtalyan, Fransızca ve İngilizce biliyor. 1800’lü yıllarda Osmanlı topraklarına akın eden Amerikalı misyonerlerden Reverend Harrison G. O. Dwight’ın ilgisini çekiyor. Annesi ölünce de, eğitim görmesi için Oscanyan’ı New York’a gelmeye ikna ediyor. 1835 yılında New York’a gelen Oscanyan, New York Üniversitesi’ne (NYU) kayıt yaptırır ancak hastalığı nedeniyle ilk yılında okulu bırakmak zorunda kalır. Geçimini sağlamak için o yıllarda Charlston ve Cincinnati demiryolunu yapan firmada çalışır. New York’a geldikten yaklaşık altı yıl sonra geri İstanbul’a döner ve ilk Ermenice gazete olan Astarar Ptizantian (Byzantine Advertiser) adlı gazeteyi çıkarır. Yaptığı girişim dönemin yönetimi tarafından tolere edilmeyince 1843 yılında Osmanlı Padişahı II. Mahmut’un kızı Atiye Sultan’la evli olan Tophane Müşiri Fethi Paşa’nın özel sekreteri olarak çalışmaya başlar. Oscanyan özel kalem olarak çalıştığı sırada, Kaptan-ı Derya Mehmet Ali Paşa ile evlenen Padişah II. Mahmut’un kızı Adile Sultan’ın çehizini alma görevi ile görevlendirilir. Bu vesile ile de sık sık İstanbul’daki Osmanlı Sarayı’nı görme imkanı bulur. Evlilik gerçekleştikten sonra özel kalemliği bırakan Oscanyan, pek çok Amerikan ve Avrupalı gazetenin İstanbul temsilcisi olarak çalışır. 1849 yılında hicivli bir aşk hikayesi (satirical romance) olan “Acaby”i kaleme alır. Eserini Ermeni yazı karakterleriyle Türkçe olarak yazar.  Bu eserini 1851 yılında yazdığı “Veronica” romanı takip eder. Çocuklar için de “Bedig” isminde bir kitap yazar. Aynı yıl “The Mysteries of Paris” kitabını Ermenice olarak çevirir.
TANITIM ELÇİSİ

1853 yılında Londra’da "Oriental and Turkish Museum," adında bir sergi açar. İnglizlerin bir parça ilgisini toplasa da bu girişimi başarısızlıkla sonuçlanır ve 1841 yılında ayrıldığı New York’a 1853 yılında ikinci kez gelir. Ve yazımın girişinde bahsettiğim 468 sayfalık “The Sultan and His People” kitabını 1857 yılında basar. Kitap New Yorkluklar’dan büyük ilgi görür ve dört ayda tam 16 bin kopya satılır. Yazdığı kitap o yıllarda Osmanlı’daki Zeybek’lerden Dervişlere, camilerden Grand Bazaar’a, Ermeni düğününden Harem’e kadar günlük yaşamla ilgili tüm bilgileri gözler önüne seriyor. Osmanlı Sarayı ile bağlantıları da olan, çevirmen, gazeteci, politikacı gibi vasıfları bulunan Oscanyan, 1868 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun New York’taki ilk başkonsolosu olarak atanır. O dönemde New York’ta Türk mü vardı da başkonsolosa ihtiyaç duyuldu? Prof. Sedat İşçi’nin araştırmasına göre 1860-1921 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı topraklarından toplam bir milyon 200 bin kişi göç etti. Bunların 200 bini Türk ve müslüman geri kalanı Hristiyan’dı. Göç edenler özellikle Suriye, Ürdün, Kuzey Irak’tan gelmişti. Osmanlı’nın savaş ve yoksullukla boğuştu o yıllarda, Amerika’daki tebasını koruyacak biri ihtiyaç duyması da gayet doğaldı. GENERALİ GEZDİRDİ 

1872 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nu ziyaret eden General William T. Sherman’ın Türkiye gezisinde, generalle ilgilenme görevi de dönemin Osmanlı hükümeti tarafından “Sultanın temsilcisi” sıfatıyla Oscanyan’a verildi. General William, 1869–1883 yılları arasında General Ulysses S. Grant’ın ABD başkanı olmasından sonra onun yerine Commanding General of the Army olarak görev yaptı. Oscanyan başkonsolosluk görevini 1874 yılına kadar devam ettirdi. Görevi bırakmasının ardından New York’ta edebiyat çalışmalarına yönelen Oscanyan, Ermenice bir de opera metni yazdı. Kayıtlar Oscanyan’ın tam olarak ne zaman öldüğü, evlenip evlenmediği ile ilgili bir bilgi yer almıyor. Oscanyan’ın o yıllarda yaptığı aslında bir nevi Osmanlı’nın çok çeşitli kültürel ve sosyal yanını batıya tanıtımıydı. “Oriental ve Türk Müzesi”ni de bu amacı için kullandı. Osmanlı karşı ön yargıların değişmesinde önemli bir rol üstlendi. Anti-Osmanlı söylemleri değiştirmek için uğraşırken, İngiliz ve Amerikalılar’ın bölgedeki Osmanlı ilgisini artırmaya da yardım etti. Batılı elitler ile Osmanlı arasında bir köprü kurulmasına aracılık etti. Oscanyan’ın New York elit kesiminde bir yeri vardı. 1850’li yılların New York’unda tanınmış yazar, artist ve feminist akımın öncülerinden Ada Clare’ın arkadaşlarından biri oldu. Clare’in New York 42. Cadde’deki evinde yazar ve artistlerin bir araya geldiği toplantılarda bulundu. Dönemin Harper’s ve Putnam gibi tanınmış dergilerde Oscanyan’ın kitabı “The Sultan and His People” ile ilgili review’ler yayınlandı. Putnam dergisi Oscanyan’ın kitabından “mizahi ve ilginç” olarak söz etti. Oscanyan’ın o dönemde yazdığı eserleri açıkartırma ile antika eser satan müzayede şirketlerinde bugün bile bulmak mümkün. Virginia’da faaliyet gösteren Green Valley Auctions, Inc şirketi, Oscanyan’a ait Osmanlı’nın günlük yaşantısına ait 24 resmin bulunduğu “Oscanyan’s Oriental Album” adlı eseri, Haziran 2008’de 4 bin 520 dolara sattı. Eserin 200-300 dolar arasında satılması tahmin ediliyordu. Ulus devletlerin ardı ardına kurulması ile etkinliğini yitirmeye başlayan Osmanlı İmparatorluğu’nun son demlerinde batı dünyasına Osmanlı’nın günlük yaşantısını tanıtan Oscanyan, yaşadığı dönemin sadece başkonsolosu değil, turizm elçisi, yazarı, çevirmeni olarak görev yaptı.