Sosyal Medya ve Eski Alışkanlıkların Yitirilmesi

Star InactiveStar InactiveStar InactiveStar InactiveStar Inactive
 
Bugün sosyal medyanın günlük hayatımızdaki etkisini inkar etmek saflık olur. Herkes çok yoğun olan günün akışında bir şekilde vakit bulup cep telefonundan veya bilgisayarından kendi çevresine bilgi ulaştırıyor. Kimi gerekli kimi gereksiz bilgi akışı içinde işimize yarayanı okuyup öğrenmeye çalışıyoruz. Facebook ve Twitter haricinde daha başka medya siteleri de mevcut, nereye bakacağımı şaşırdım. Artık şifreleri unutmaya başladım.
Teknolojiyi takip etmek ve insanlığa verdiği artıları filtreleyip kendimize faydalı olanı bulmak çok önemli. Hele genç bir anne baba iseniz çocuğunuzun dünyaya hangi pencereden bakacağını kestirmek çok zor. O yüzden önümüzdeki 10-15 yıl çok önemli. Baskı gazetelerin azaldığı, kitapçıların kapandığı bir dönemdeyiz. Artık istediğiniz bir kitabı bilgisayara yükleyip oradan okunduğu veya İpad'lerde resim yaptığı  bu günde çocuklarımızın kitap okuma veya kağıda suluboya yapma alışkanlığına ne olacak?  Kültürümüzü korumaya zorlandığımız bugün eski alışkanlıklarımızı nasıl muhafaza edeceğiz? Cevabı çok zor.

Facebook ilk ortaya çıktığında ne yapmam gerektiğini bilemedim. Her yerden e-posta adresime bir sürü arkadaşlık teklifi gelmeye başladı. Hayatında beni bir kere bile aramamış olan ve benle aynı şehirde yaşayan bir tanıdığımdan bile davetiye aldım. Herkes ana okul arkadaşımı bile buluyorum heyecanı ile sanal trene atlayarak yatak odalarında çekilen resimlere kadar kendilerini teşhir etmeye başladı. Aslında Facebook insanlığa çok büyük bir katkıda bulunarak insan oğlunun içinde bulunan ve normal günlük hayatımızda yapamayacağımız  teşhircilik duygusunu sanal ortamda bastırdı.

Bir arkadaşımızın çocuğunun doğum günü partisinin resimlerini daha eve dönmeden sanal ortamda görmek benim için son damla oldu. Temkinli yaklaştığım Facebook benim için bitti. Gücüne bugün hala inandığım ama benim için kullanırlılığı olmayan sosyal portala başlamadan veda ettim. Kişisel olarak benim günlük yaşantimda yeri olmasa da, Facebook'un politik arenadaki gücü ve kitleler üzerindeki etkisi göz ardı edilemez boyutta ve buna da önümüzdeki sayı değineceğim.

Twitter ortaya çıkınca aynı düşünceler içinde beklemeye başladım. İlk günlerinde gereksiz bilgi akışı olarak gördüğüm bu medya aracına karşı düşüncem bir süre sonra değişti . Bunun değişmesinde en önemli rolü Türkiye Washington Büyükelçisi Namık Tan’ın Twitter sayfası oldu. İlk defa haberim olduğunda  22 kişinin takip ettiği sayfa ben Twitter hesabı açmaya karar verdiğimde 5 bin kişiyi geçmişti. Çok yararlı bilgilerin verildi sayfayı artık web ortamında takip edemeyip kendime de bir Twitter sayfası açtım. Artık sayfayı nasıl kullanacağım iyice  kafamda oluşmuştu. Sayfayı ilk açtığımda  arkadaşımı ve toplum liderleini takip etmeye başladım. Bilgi akışının çok hızlı geldiğini görünce bu takip ettiğim insan sayısını azalttım ve sadece kendi ilgi alanım ile ilgili olan insanlari ve az bir arkadaş grubunu takip etmeyi tercih etim. Bu şekilde istediğim bilgi ben aramadan önüme gelmeye başladı.

Bilgi akışının havada uçtuğu bu günlerde kullanıcılara ve meraklılara bir haberim var. 10 seneye kadar belki daha da önce bunların hepsinin yerine gelecek başka medya araçları şu anda deneme aşamasında ve çok yakında önümüze gelecekler. Ortam deşişmeden elimizdeki araçları şimdi doğru kullanalım.  Metehan Demir’in 14 Nisan 2011 Twitter'a yazdığı Twitt ile bitiriyorum.
metehan_demir Metehan Demir
Lutfen twit yazarken sigaranın dumanını bize üflemeyin:))...Twitter'i ve kullanıcılarını dumansız hava sahasına dahil edelim..

Facebook

Youtube